Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

Bölüm 12: Davetsiz Misafir


Yey, yatağından kalktı. Bugün onun için eski defterleri kapattığı ve yeni defterlere yeni hikayeler yazacağı günün başlangıcıydı. Eski bir aşk bitmişti ve ufukta beklediği yeni bir aşk vardı. Onu geçelim de bugün Talu ile birebir yapacağı dersin ilk günüydü.

Yüzünü yıkadı. Aynaya baktı gözlerindeki o kararlı ifadeyi görebilmek için. Kalbi de onun gibi kararlıydı. Belki bu aşk olmamıştı ama bu demek değildi gelecekte de olmayacak. Yey, kendine tatlı bir gülümseme sundu. Dolabının kapağını açtığında kafasında belirli bir şey yoktu. Bir an gözleri eskiden giydiği kırmızı üniformalarına kaydı. Derin bir iç çekti. Eskiden ne güzeldi. On saat ne giysem diye düşünmez üniformalarını giyerdi şimdi ise ne giyeceğini karar verirken büyük bir zaman kaybediyordu.

Okula vardığında Talu'nun bankta oturmuş önüne boş boş bakarken yakaladı. Yey, ilk önce Talu'ya ismiyle seslendi. Talu, bir tepki vermeyince stratejisini değiştirip bu sefer elini yüzüne doğru salladı. Eğer buna da bir tepki vermeseydi kafasına bir tane şaplak atmayı planlıyordu. Neyse ki buna gerek kalmadı.

Talu, gözünün önünde sallanan ele şöyle bir baktı. Kimin eliydi bu? Kafasını kaldırıp baktığında bu kişinin Yey olduğunu gördü. Talu, sert bir ses tonuyla konuşmaya başladı. Tabi kulağa daha çok öfkeli bir çocuğun konuşması gibi geliyordu.

"Geldin mi? Bu ders programın." Dedi ve Yey'in üzerine baktı ve ekledi.

"Dövüş sanatları dersinde üzerine rahat bir şeyler giy. Yarın derse başlayacağız. Ha! Aklıma gelmişken dersi birebir işlemeyeceğiz." Dedi ve Yey'den koşarak uzaklaştı.

Yey, neye uğradığına şaşırmıştı. Talu'nun ona verdiği ders programına şöyle bir göz gezdirdi.

99999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999

Talu, Yey ile ilgili bir söylenti duymuştu. Okuldaki öğrenciler Yey ve Talu arasındaki bu yakınlığı fark etmişlerdi. Yey hakkında kötü şeyler duymasıyla beraber buna çok üzülmüş sırf Yey'e bir zarar gelmesin diye ona kötü davranmaya karar vermişti. Normalde dersi birebir işleyeceklerdi fakat söylentilerden sonra Talu, Yey'in yaşlarında olan küçük erkek kardeşini dersine katılması için ikna etmişti.

Köpük, Baltafa ile sohbet ederken gözü Talu'nun Yey'e olan tavrına takılmıştı. Ne olmuştu da Talu, Yey'e bu kadar kaba davranmıştı? Bu durum Baltafa'nında gözünden kaçmamıştı. Talu, olay yerinden uzaklaşır uzaklaşmaz Yey'in yanına ilerlediler.

Baltafa "Aranızda bir sorun mu var? Talu, kızgın gözüküyordu."

Yey "Bilmiyorum. Ben bir şey yapmadığıma eminim."

Köpük içinden derin bir 'oh' çekti. Bu planlarını etkilemeyecekti. Peki neydi bu çocuğun derdi?

33333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333

Flesch, Kupa kraliçesini bir şekilde ikna etmişti. Zorunlu olmayan dersleri Değnek Krallığı ile ortak olarak işlenmesi için. Bu plan hem kendi çıkarları için hem de diğerlerinin çıkarları için uygundu. Gösteri sanatları ve dövüş sanatlarının dersleri Değnek Krallığında verildiği için diğer öğrenciler bu dersleri alamıyordu. Değnek Krallığındakiler de buradaki savunma sanatları, iletişim, ekstrem spor gibi dersleri Kupa Krallığında olduğu için mahrum kalmaktaydı. Ama artık mahrum kalmayacaktı. Kupa Kraliçesini ikna eder etmez konuyu Kupa Kralına iletmişti. Kupa Kralı bu konuyu Değnek Krallığı ile görüşmüştü. Değnek Kralı bu durumu onaylamıştı. Çünkü en sevdiği spor ne yazık ki Kupa Krallığındaydı ve tabi ki kalbinden bir türlü silemediği Kupa Kraliçesi de bu sebeplerden biriydi. Bu yüzden Değnek Kralı bir şart koştu. Şartı Kupa Krallığına geçiş yapan öğrencilerin güvenliği için onlarla o derslere girecekti. Bu planına göre hem sevdiği sporu yapmış hem de güzeller güzeli Kupa Kraliçesinin buz pateniyle yapmış olduğu dansı görebilecekti. Onunla ilk orada tanışmıştı. Buzda kayarken bir melek gibiydi. Sonra bir şeytan onun elinden almıştı. O şeytanın kim olduğunu biliyorsunuz.

Flesch'e gelirsek seçmeli ders olarak tabi ki de dövüş sanatlarını seçmişti. Yey'i o Talu denen herife kaptırmayacaktı. Dövüş sanatları genelde ilgisini çekmezdi fakat dersi veren şahsiyet Talu'ydu ve Flesch, Yey'in Talu denen herifle baş başa kalmasını istemiyordu. Formu doldurduğunda mini perisi Mizu yanına gelmişti.

"Sonunda doğru kararı verebildiğin için çok mutluyum. Duosilya'yı ne zaman terk etmeyi planlıyorsun?"

Flesch, Mizu'ya baktı ve "Sonra." Diye geçiştirdi. Mini peri geçiştirildiğini anlar anlamaz sadece kendisinin duyabileceği şekilde "Hayır, hiç değişmemiş." Diye homurdanarak Flesch'in yanından ayrıldı.

11111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111

Kızılcık, telepati yoluyla Baltafa'ya ulaşmıştı.

"Haberi duydun mu?"

Baltafa "Ne haberi?"

Kızılcık "Değnek Kralı ve Kupa Kralı seçmeli dersleri ortak yapma kararı almış. Yani hayatım seçmeli ders olarak neyi seçeceksin?"

Baltafa "Bale."

Kızılcık "Harika! Bende baleyi seçiyorum o halde. Derste görüşürüz." Dedikten sonra telepatiyi sonlandırmıştı.

77777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777

Baltafa öğrendiği bu bilgiyi Köpük'e iletmek için plaja doğru ilerledi. Köpük'e ulaştığında bütün öğrendiklerini ona anlattı. Köpük tam ağzını açmış konuşmaya başlayacaktı ki dalgaların arasından yeşil bir şişe Baltafa'nın karnına çarptı. Baltafa şişenin kimden geldiğini tahmin etmiş ve içinden 'Ulan Flesch!' diyerek acı içinde kıvranmaya başlamıştı. Köpük ise Baltafa'nın acısını görmezden gelerek "Şişeyi açıp bakacak mısın? Yoksa senin yerine ben mi bakayım?" dedi ellerini beline koymuş bir şekilde.

Baltafa, derin bir nefes aldı fakat bu nefes bile canını acıtmaya devam ediyordu. Eliyle Köpük'e açabilirsin işareti verdi. Köpük yeşil şişeye uzandı ve içindeki ruloyu çıkartıp "Flesch denen arkadaş dövüş sanatları dersini seçmiş. Buraya gelecekmiş. Flesch kim?"

Baltafa "Yey'in platonik aşkı nam-ı diğer ismiyle kupa prensi."

Köpük, o an çakmıştı Talu'nun neden öfkeli olduğunu. "Şimdi hatırladım da benim bir yere yetişmem gerekiyordu." Deyip denize daldı.

Köpük, Talu'yu bulduğunda, Talu bir iskele de oturmuş denize taş fırlatmaktaydı. Denizden başını çıkartıp bilmiş bir ses tonuyla "Neden kızgın olduğunu biliyorum. Flesch buraya geldiği için kızgınsın."

Talu, kaşlarından birini kaldırarak "Flesch'te kim?"

Köpük "Yey'in âşık olduğu çocuk nam-ı diğer ismiyle kupa prensi. Bir dakika! Bunun için kızgın değilsen neye kızgınsın?"

Talu, Köpük'ün sorusunu görmezden gelerek "Kupa prensi buraya mı geliyor? Neden? Nasıl?"

O sırada ateş kuşu, Talu'nun kafasına mektup atmıştı. Mektubun üzerinde kraliyet damgası vardı. Talu, mektubu açıp baktı. Kraldan gelen bir mesajdı bu. Köpüğün yüzüne bile bakmadan elindeki mektubu çıkarttığı zarfa geri koydu.

"Bu konuşmayı sonra yapalım, Köpük. Kral, benimle önemli bir konu hakkında konuşmak istiyormuş." dedi ve gitti.

Köpük kollarını kavuşturarak arkasından "Konuşmamıza gerek yok. Muhtemelen konunun hasını öğrenmeye gidiyorsundur." diye söylendi. 

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro