Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

3⭐️



💧💧💧




"Lütfen yapma!"

"Hayır! HAYIR DEDİM!"

Çığlık atarak gözlerimi araladığımda henüz nerede olduğumu idrak edemiyordum. Gözlerimi karşımdaki duvara sabitlemiş bir şekilde hızlı ve kesik kesik soluklarım yetersiz geliyordu. Minho'nun sarsmasıyla ona döndüğümde endişeli bir şekilde bana baktığını görebiliyordum. Kabuslarım geri dönüyordu anlaşılan ve bu hiç de iyi bir haber değildi.

"İyi misin Jungkook?"

Yutkunup başımı onaylar anlamda sallayarak onu daha da endişelendirmemek adına konuşmuştum.

"İyiyim. Sadece bir kabustu."

Gözlerindeki endişeli bakışlar hâlâ yerlerini korurken terden ıslanmış saçlarımı anlımdan çekmiştim.

Elinde dolu bir su bardağıyla hızlıca odaya giren Minhee teyzeyle çığlığımı tüm evin duyduğunu anlamış olmuştum.

"Jungkook'um iyi misin?"

Elime verdiği bardaktan bir kaç yudum içmeden önce sanki biraz önce kabus gören ben değilmişim gibi cevap vermiştim.

"İyiyim Minhee teyze. Hepinizi endişelendirdiğim ve uyandırdığım için özür dilerim."

Çatık kaşlarıyla bana bakan ikili aynı anda biraz kızgın bir şekilde konuşmuşlardı. "O nasıl laf öyle?"

"Kendini kötü hissedersen bize söyle tamam mı? Biz her zaman yanında olacağız."

"Biliyorum Minhee teyze ve size bu yüzden minnettarım."

Minho bana sıkıca sarılırken gülümseyerek Mimho'ya karşılık vermiştim.

"Şey...hemen bir duş alsam?"

"Sorman hata canım. Tabii ki de alabilirsin. Minho'nun banyosunu ya da koridordakini kullanabilirsin."

"Teşekkür ederim ve ailemle ben konuşsam olur mu?"

Minhee teyzenin anneme kesin haber vereceğini biliyordum ama bunu ben yapmak istiyordum. Kısa bir baş sallamasıyla beni onaylayıp ardından odadan çıktığında ben de duşa girmiştim.




******


Bir kez daha telefondaki annem yazısına bakıp bakışlarımı bulunduğum parkta gezdirdim. Kabuslarımın geri gelmeye başlama sebebini biliyordum. Henüz o kadar şiddetli değillerdi ama tedbir almazsam kötüleşeceğini biliyordum.

Derince bir nefesi ciğerlerimde ağırlamış ardından annemi aradığım gibi telefonu kulağıma yaslamıştım. Çok geçmeden açması sevindirmişti.

Oğluşum, nasılsın?

İyiyim annecim. Sen nasılsın?

Ben de iyiyim kuzucum. Ne yapıyorsun nasıl gidiyor derslerin? Akşam baban arayacaktı ne yapıyorsun diye.

Derslerim gayet iyi gidiyor. Ve babamı da çokça öpüyorum ona söylersin.

Akşam eve gelince söylerim tabii ki de!

Anne sana bir şey söylemek istiyorum.

Dinliyorum yavrucum.

Kabus görmeye başladım.

Jungkook'um. Bebeğim benim iyi misin? Kötüysen hemen söyle gelelim yanına?

İyiyim anne gerçekten. Gördüklerim henüz etkilemiyor beni ama neden tekrardan başladığını tahmin edebiliyorum.

Diğer ayki duruşmadan... Bebeğim beni iyi dinle. Duruşma cidden çok iyi geçecek tamam mı? Bir daha böyle bir şey yaşamak zorumda kalmayacaksın üstelik.

Biliyorum anne ama bilinç altım pek öyle söylemiyor.

Babanla işten izin alıp yanına geleceğiz o zaman tamam mı? Jungkook'um bir de yanlış anlamazsan Seokjin'le tekrardan seanslara başlamak ister misin? Yani bu kabusların ilerlemeden ve atakların başlamadan önce bunun önüne geçsek.

Bunu ben de düşünüyordum açıkçası. Ama bilmiyorum.

Emin ol sana gerçekten iyi gelecek.

Peki o zaman öyle yapalım. Ben Seokjin hyungla konuşmak için gideyim bugün.

Tamam kuzucum bana haber vermeyi unutma ama!?

Tamam annecim görüşürüz.

Görüşürüz yavrucum bay bay.



Telefonu kapattığımda rahat bir nefes almıştım. Psikolojik olarak kötü hissetmiyordum ve galiba annemle konuşmak da iyi gelmişti. Bir de onların buraya geleceğini bilmek.

Oturduğum banktan kalkıp Seokjin hyungun kliniğine doğru yürümeye başlamıştım.



******



Kliniğin kapısını ittiğimde kapıya çarparak içeriye birinin girdiğini haber veren sesle ufak bir deja vu yaşamıştım.

Danışmadaki Yuna noona beni görünce gülümsemişti.

"Hoşgeldin Jungkook. Uzun zamandır gelmemiştin."

"Hoş buldum noona. Seokjin hyungla görüşmem gereken acil bir durum var da. Müsait mi acaba?"

"Evet müsait canım. Odasına geçebilirsin."

"Teşekkür ederim noona."

Yuna noonayı ardımda bırakıp sağ taraftaki kapıyı tıklatmış içeriden gelen 'gel' komutuyla kapıyı aralamıştım.

Beni görünce başta şaşıran hyungum gülümseyerek önündeki koltuğu işaret ederek konuşmuştu.

"Jungkook. Hoşgeldin. Beni ziyarete mi geldin yoksa?"

Gülümseyerek önündeki koltuğa oturduğumda etrafa kısa bir göz atmış en son geldiğimden bu yana bir şeylerin değişmediğini fark etmiştim.

"Ziyaret için gelmeyi çok isterdim hyung ama galiba seanslara tekrar başlamalıyız."

Yüzündeki endişeli ifadeyle bana baktığında durumu nasıl açıklayacağımı düşünüyordum ama  zaten onun beni kolayca anlayabilecek olması gerçeği beni sakinleştirmiş konuşmaya devam etmeme neden olmuştu.

"Hyung kabuslarım geri başladı."

Önündeki defterden hızlıca yeni bir sayfa açıp not alarak bakışlarını tekrar bana çevirmişti.
"Jungkook öncelikle ailene bahsettin mi bu durumdan?"

"Evet hyung bahsettim. Onlarda benim gibi tekrar seninle olan seanslarıma başlamamı önerdiler."

"Peki o zaman kabusların ne zaman başladı?"

"İki gün önce başladılar. Önceki seferki kadar kötü değiller henüz. Yani uyanmakta zorluk yaşamıyorum ya da eskisi kadar beni etkisi altına alan kabuslar görmüyorum."

"Tamam bunlar iyi sayılır. Yakın zamanda seni tetikleyen bir şey oldu mu? Yani beden bir anda geri gelmeye başladılar sence?"

"Hyung duruşma yaklaşıyor."

Bunu söylerken hissettiğim korku kalp atışlarımı hızlandırıyor, gözlerimi dolduruyor ve beni umutsuz hissettiriyordu.

"Jungkook bana bak lütfen."

Lafını ikiletmeden yüzüne baktığımda güven berici bir gülümsemeyle elimi tutmuştu.

"Duruşma gayet iyi geçecek. Bundan emin olabilirsin. Elimizde kanıtlar da var ve bu onun hapse girmesi için yeter."

Yüzümdeki butuk gülümsemeyle elini sıktığımda o da gülümsemişti.

"Şimdi yarın seninle bir seans yapacağız o zaman. Durumuna göre ilaca başlarız ve bence ilaçlara pek de ihtiyacın olmayacak gibi duruyor."

"Sen öyle diyorsan hyung."

Gülerek ajandasına bakmış ardından kalemle bir şeyler not aldıktan sonra tekrar bana dönmüştü.

"Yarın birde burda ol."

"Tamam hyung. Teşekkür ederim beni dinlediğin için."

"Rica ederim Jungkook. Seninle bunu da atlatacağımızı biliyorum."

Oturduğum sandalyeden anlatmanın verdiği rahatlama ile kalmış kapıya ilerlemiştim. Tuttuğum kapı kulpunun daha ben bastırmadan açılmasıyla hızlı bir refleksle kenara çekilmiştim ki gördüğüm bedenle ne yapacağımı şaşırmıştım.

Kim Taehyung ve yanında ona benzeyen esmer ve yakışıklı bir adam.




💧💧💧

Evet yeni bölümle geldimm



Diğer bölüm görüşürüz 👋

🐰🐯🐾🪴🍫




Leo~

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro