Güzel yorumlarınızı bekliyorum 🌻

✨✨✨

Gözlerim gitarın üzerinde haraket eden parmaklarını izlerken yüzümü yumuşak yastığa daha çok bastırarak onu incelemeye devam ettim. Başını aşağı eğmiş küçük bir melodi çalıyordu. Yüzükler ve dövmeler ile süslenmiş parmakları teller arasındaydı.

"Hayatın boyunca çok fazla zamanın oldu değil mi, tüm becerileri bedeninde birleştirmek için?"

Başını bana doğru çevirdiğinde dudakları hafifçe yukarı doğru kıvrılırken başını olumlu anlamda salladı.

"Milyallarca yıl zamanım oldu." Başını aşağı doğru eğip çıplak sırtıma ardından omzuma öpücük kondurarak yeniden sırtını yatak başlığına yasladı. Gözlerim yüzünde gezinirken aklımda onunla ilgili çok fazla soru vardı.

"Peki, milyallarca yıllık hayatında hiç aşık olmadın mı?"

Sorum ile gülerek gitarını yatağın kenarına bıraktı, doğrularak yatağın ucundakı geceliği alarak üzerime giydikten sonra yatağın ortasında oturup merakla yüzüne baktım. Onun bedeninde kainatın tüm sırları gizliydi ama ben aşk hayatı ile ilgileniyordum.

"İlk aşkım sen oldun, Annabella. Hayatımda aldığım en tatlı ve en yıkıcı darbesin."

Yüzündeki gülümsemeye bakarak başımı yana yatırıp heyecanlı ve utangaç bir şekilde gülümsedim. "Peki, ağzından ateş çıkarabiliyor musun?"

Sorum ile yüzünü buruşturduğunda kahkaha atmaya başlamamla benimle birlikte gülmüştü. "Ejderha falan mı olduğumu sanıyorsun?" Başımı olumsuzca sallayıp kucağına çıkarak oturdum ve dudakları üzerine sesli öpücükler kondurmaya başladım.

Dudakları yumuşak baskıları ile öpücüklerime karşılık verirken başımı geriye çekerek "Şeytan kanatlarını da görmek istiyorum." dedim.

Kaşları çatılarak yüzü ciddileştiğinde başını olumsuzca sallayıp yeniden dudaklarıma uzanmaya çalıştı. Yüzümü daha çok geri çekerek elimi göğüsüne bastırıp onu durdurdum. "Görmek istiyorum, neden izin vermiyorsun?"

"Çünki melek kanatlarımı sevdiğin kadar onları da sevmeyeceksin."

"Hayır, bunu konuşmuştuk. Ben seni olduğun gibi seveceğim, en kötü halini bile görmek istiyorum." Israr etmeye devam ettiğim de derin bir nefes alarak başını geriye yasladı. "Neden bu kadar inatçısın ki." Kısık gözleri ile yüzüme baktıktan sonra beni kucağından yatağa indirip ayağa kalktı. Heyecanla alt dudağımı ısırıp beklemeye başlarken keskin bir sesle çıkan kanatlar ile bedenim irkilerek geri çekilmişti.

"Vay canına!" Yutkunarak mırıldandığımda hoşnut olmayan ifadesi ile yüzüme baktı.

Dışı siyah ve içi kırmızı deriden yapılmış gibiydi, çok heybetli gözüküyordu. Çok büyüktü, neredeyse yere kadar uzanıyordu ve uçlarında keskin boynuzlar vardı. "Bu gerçekten şu an sahip olduğum kimlik, Annabella."

Sesi ile şaşkınlık ve biraz da korku barındıran gözlerimi kanatlarından yüzüne çevirdim. Dudaklarımı biri birine bastırıp yataktan kalkarak önünde durdum. Elimi uzatıp soğuk ve deriden yapılmış kanatı hafifçe okşayarak gülümsedim. "Beni melek kanatların kadar sıcak ve rahat tutamayacak ama onları gerçekten sevdim."

Gözleri yüzümde gezinirken başını olumlu anlamda sallayarak kanatlarını yerine soktu. "Yine de onları görmenden taraftar değilim." Eğilip bacaklarımdan ve belimden tutarak beni kucağına alıp odasındakı büyük banyoya götürdü.

Suyu açtıktan sonra bedenimi yere bırakıp üzerimdeki geceliği askılarımdan aşağı çekerek üzerimden çıkardı. Sessiz bir şekilde uzattığı elini tutarak küvetin içerisine girerek oturdum, gözlerim onun üzerine döndüğünde altındakı pantolonu çıkarıp yanıma geldi. 

Suyun içerisinde yerleşerek geriye yaslanırken "Bana cenetten kovulma hikayeni anlat." dedim.

"Anlaşılan günlerdir biteremediğin soruların var daha." Başımı olumlu anlamda sallayarak bacaklarımı bedenime doğru çekip suyun içerisinde otururken çenemi diz kapaklarıma yasladım. Gözleri beni süzerek siyah, nemlenmiş saçlarını geriye yatırdıktan sonra dolgun dudakları aralanmıştı.

"Ben Tanrının en sevdiği meleği ve oğluydum. Cenetteki melekler ordusunda en mühüm yere sahiptim, babamın ışık getireni olarak adlandırılırdım. Kanatlarım diğer meleklerin kanatlarından daha ışıklı ve sahip olduğum baştan çıkartıcı güzellik herkesten üstündü. Şu an hala o iki özelliğe de sahibim." Kendini beğenmiş bir şekilde gülümsediğinde devam etmesi için hafifçe bacağına vurdum. "Sonra Tanrı ilk insanı yarattı ve o gün tüm meleklerden çamurdan yapılmış o yaratığın önünde diz çökmesini istedi. Bu aşağılayıcı emre karşı gelerek benim tarafımda olan meleklerle isyan düzenledim, yıkıcı savaşlara yol açtım. Sonra Tanrı beni cezalandırdı, cenetten kovuldum. Beni şeytan yaptı, yanımda yer alan melekleri ise sonsuza dek iblis yaptı. Cehenneme gönderildim, orada sonsuzluk boyunca yaşadım. İnsanları cezalandırdım, sonra onları en kötü yollara çektim ve bunu yaparken hep hırsım beni teşvik etti. Ama şimdi artık cehenneme dönmeyeceğim, Annabella."

Tüm insanlığın bilmek istediği gerçekleri karşımda şeytanın ta kendisi anlatırken nefessiz bir şekilde kalmıştım. "Nasıl yani?" Kaşlarım çatılırken son söylediğini anlayamamıştım.

"Artık bir daha cehenneme ayak basmayacağım, orası benim zindanım gibi. İnsanlardan nefret ediyordum çünki Tanrı beni sırf bir insan için cezalandırmıştı ama şimdi bir insana aşık oldum. İlk başlarda tüm hırçınlığım sana karşı bu yüzdendi, sana acı çektirmek isteyişim..." Elime uzanarak tuttuğunda göğüsüm derin bir nefesle dolarken gözlerine baktım. "Ama şimdi bildiğim tek şey ikimizin aşkı, artık dünyada kalacağım seninle beraber."

"Zayn, sen ciddi misin?" Şaşkınlığımla sorduğumda başını olumlu anlamda salladı. Dudaklarım arasından kaçan kıkırtı ile öne doğru atılarak ona mutlulukla sarıldım. İkimiz için daha yaşanabilir bir hayat anlamına geliyordu bu, değerini ölçemeyeceğim kadar güzel bir hayat.

"Bu arada, söylediklerim insanları cezalandırmayacağım anlamına gelmiyor. Ben hala bir şeytanım."

"Tamam." Gülerek mırıldandığımda başını eğerek dudaklarıma uzanmaya çalıştığında başımı kaldırarak dudaklarımızı birleştirdim. Islak dudaklarına karşılık vererek alt dudağını çekiştirdiğimde bedenim etrafına sarılan kolları ile beraber küvetten çıkmıştı.

"Ne oldu?" Islak bedenimi kucağında taşırken gözlerimi açarak konuştum.

Dudakları üzerinde cezbedici bir gülümseme oluşurken bedenimi yeniden beyaz çarşaflar arasına bırakarak üzerime çıkmıştı. "Seninle daha fazla sevişmek istiyorum." Sıcak nefesini dudaklarıma vererek bacaklarımı beline sardığında kesikçe nefesimle gözlerim kapandı.

Ondan ömrümün son saniyesine kadar kopmak istemiyordum.

✨✨✨

Ah benim tatlı çiftim🍯

Oy vermeyi ve lütfen bir sürü yorum yapmayı unutmayın.

Ve de rica ediyorum pretty boy hikayeme de bakın ve şans verin💋

Sizleri seviyorum❤️