0.7
Sınır 30 oy ve 30 yorum. Rica ediyorum yorum yapın, düşüncelerinizi belirtin.
~~~
Sıcak su kafamdan akarak tüm vücudumu ıslatırken alnımı soğuk fayanslara yaslayarak gözlerimi kapadım. İçimdeki korku, kalbimdeki ağırlık ve ruhumdakı günahla beraber çok ağır hissediyordum.
Tüm dengem şaşmış ve hayatım değişmişti... o gelmişti
Benim şeytanım gelmişti.
Derin bir nefes alarak tam suyun ortasında durup gözlerim açık bir şekilde etrafıma baktım. Onun her an bir yerden çıkıp, yine beni derin acılar içerisinde bırakacağını düşünüyordum.
Dışarıda -evin önünde- yeni ve oldukça güzel arabam dururken bunun hazzını bile yaşayamıyordum. Şu an muhtemelen bir partide yeni arabamı kutluyor olmalıydım ama ben korkumdan arkadaşımın evine sığınmıştım.
Nora'nın evine gelmiştim gece kalmak için, çünki onunla yeniden yalnız kalmaktan korkuyordum. Aslında bir yanımda sadece benim odamda kaldığına kendini inandırmak istiyordu.
Suyu kapayıp beyaz havluyu bedenime sararak banyodan çıktım. Benim için ayırdığı misafir odasına girerek yatağın üzerine bıraktığım pijamamı giydim. Yatağa çıkarak uzandığımda kapının açılması ile içeri giren Nora'ya baktım.
Elindeki bir bardak sıcak süt ile geldiğinde yüzümde küçük bir gülümseme oluştu. Benimle gerçekten ilgileniyordu ve sanırım buna ihtiyacım vardı.
Tabii ki ona cehennemden gelen şeytanımdan bahsetmemiştim, sadece bir erkekle ilgili sorun yaşadığımı söylemiştim.
O benim her ne kadar arkadaşım olsa bile ona da güvenemezdim.
"İşte ballı, sıcak sütün." Yatağın kenarına oturarak konuştuğunda teşekkür edip sütü aldım. Bir yudum alırken tatlılığı ve sıcaklığı ile zevkle gülümsedim.
"Bana artık şu çocuğu anlatacak mısın?"
Merakla kaşları yukarı doğru kalkarken gözlerimi hafifçe kısıp "İnan ki hiç konuşmak istemiyorum onun hakkında." dedim.
Kafasını anlayışla sallamasına sevinmiştim. Eğilerek yanağıma küçük bir öpücük kondurduğunda "İyi geceler." diye mırıldandı.
"İyi geceler." Odadan çıkarken konuştuğumda bitmiş bardağı komidine bıraktım. Üzerime sıcak yorganı çekerek ıslak saçlarımı yastığa attım.
Gözlerimi kapayacakken aniden odada berilen siyah giyimli adamla hızlıca doğruldum.
Yeniden gelmişti...
"Demek konum değiştirmişsin."
Siyah gözleri beni bulduğunda elimin altındakı çarşafı sıkarak ona baktım.
Birkaç saniye sessizce bakıştıktan sonra dudakları üzerinde küçük bir gülümseme oluştu. "Artık ağlayıp, titrememene sevindim. Sıkıcı olmaya başlamıştı biraz."
Yutkunarak hafifçe bedenim kasılırken sakin kalmaya çalışıp sırtımı yatak başlığına yaslayarak oturdum. Bedeni bana doğru ilerlerken vücudumu yeniden saran dehşeti hissediyordum. Ama bu sefer artık gerçekliğin farkındaydım ve buna alışmaya çalışıyordum.
Yatağın ucuna oturduğunda mürrekkep kaplı eli ile üzerinde olan siyah gömleğin yakasını düzeltti. Bana bu kadar yakın oturması tüm bedenimden bir ürperti geçmesine neden oluyordu.
Karanlık, tamamen siyah gözleri beni dehşetin içerisine çekiyordu.
"Daha iyi misin?"
Bu sorusu ile kaşlarım hafifçe çatılırken derin bir nefes aldım. "Hayır."
Sakin bir şekilde yüzüme bakarken kafasını çevirerek gözlerini odada gezdirdi. Yutkunarak tanrıdan bana kendimde kalmak için güç diledim.
"Anladığım kadarı ile benden kurtulmak için buraya sığınmışsın. Ama birşey unutuyorsun, Annabella..." Yeniden gözlerini gözlerime kenetleyerek konuştuğunda vücudumu saran soğuklukla beraber kesikçe bir nefes aldım. "Azrail seni her yerde bulabilir."
Bu söylediği şeyle tüm kan vücudumdan çekilirken çığlık atmamak için kendimi zor tutmuştum. Hayatımda hiçbir şeyden korkmadığım kadarı ile ondan korkuyordum.
"Tabii, ben Azrail değilim, şeytanım ama aynı kefeye de koyabilirsin."
Bana hafifçe göz kırparak gülümsedi ardından.
Dudaklarımı aralayıp sesimi bularak konuşmaya çalıştım. "Gitmeni istiyorum, temelli olarak."
Dudakları arasından alay dolu bir tını yükselirken titreyen elimle beyaz çarşafı sıktım. Ardından sessizce durup gözlerime bakmaya başladı. Haraketsizce durarak uzunca beni izlediği anlar daha çok dehşete kapılıyordum.
Aradan geçen birkaç dakika ardından eli yavaşça çarşafın altına girdiğinde titreyen, soğuk elimi kavramıştı. Gözlerim korkuyla açılırken elinin sıcaklığı yine bir ateş gibiydi.
Elimi eli altından geri çekecek kadar cesaretli hissetmiyordum.
Eli yavaşça elimi tutarak bedeni bana yaklaşmaya başladığında kendimi sanki daha çok yapabilecekmişim gibi yatak başlığına yasladım.
Aramızda kapadığı her santim ile kalbim korku içerisinde daha hızlı kan pompalarken boğazıma sanki bıçak saplanmış gibi hissediyordum.
Boynuma doğru eğildiğinde soğuk tenime çarpan sıcak nefesi ile gözlerimi sıkıca kapadım. Kendimi ölüme oldukça yakın hissediyordum.
Fısıltısı aynı sıcak bir meltem gibi kulağıma çarparken bedenim kasılmayı bırakmıştı.
"Sana söylediğim gibi, Annabella. Yaşadığın hergün yanında, nefesinde, ruhunda ve korkunda olacağım."
Aniden sıcaklığı bedenimden kaybolurken hırıltılı bir nefesi içime çekerek gözlerimi hızlıca açtım.
Gitmişti...
🌑🌑🌑
Umarım bölümü sevdiniz, harika bir bölüm yazdım ve onu hemen yayınlamak istiyorum sınır geçilirse.
Sizleri seviyorum
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro