Sınır 30 oy ve 30 yorum. Umarım çabuk geçilir ve hikayemiz artık büyür.

🍷🍷🍷

Eve geldiğimden beri uyuşuk bir halde koltukta yatıyor ve yeni başladığım dizinin tüm bölümlerini bir gecede bitirmeye çalışıyordum.

Artık bunaldığımı ve acıktığımı anladığımda doğrularak geceliğimin ince askısını düzelttim. Küçük adımlarımla mutfağa yürürken karnımdan çıkan garip seslere karşı göz devirdim. Beyaz dolabın kapağını açarak içerisi ile bir süre bakışmaya başladım.

Bir kez olsun dışarıdan söylemek yerine kendim bir şeyler yapabilirdim.

Bu düşüncemle kafamı sallayıp dolaptan gerekli malzemeleri almaya başladım. Kendime leziz bir soslu tavuk göğüsü yapabilirdim.

Ağzım şimdiden sulanırken tavuk göğüslerini buzundan çözülmesi için su dolu bir kaba bıraktım. 

Sosu hazırlamak için domatesleri soymaya başlarken telefonuma durmadan bildirimler geliyordu. Nora dışarı çıkmam ve onun olduğu gece kulübüne gelmem için beni darlıyordu ama ben bu sabah yaptığım kötülüğün yükü ile sadece sıcak evimde takılmak istiyordum.

Bir ses içimden Wendy'nin ödevini yırtmamın doğru karar olduğunu söylerken vicdanım ise içimde can çekişiyordu.

Ağır nefesimi dışarı vererek tavuk göğüslerini sudan aldım ve küçük bir kızartma işlerimi yaptıktan sonra üzerine sosunu ve baharatını da dökerek fırına verdim.

Ellerimi yıkayayak havlu ile kurulayıp telefonuma adımladım. Sınavların sonuçları çıkmıştı. İçimdeki heyecanla hızlıca girip sonuçlarıma baktığımda sevinçle küçük bir çığlık attım. Ortalamanın üzerinde bir puanla sınavı geçmiştim.

Bu gün aldığım en güzel haberle birlikte tezgaha çıkarak oturdum ve hızlıca babamı arayıp telefonu kulağıma götürdüm.

Ayaklarımı sabırsız bir şekilde sallarken birkaç çalış sonra babam telefonu açmıştı.

"Sınavı geçmişim!"

Ondan önce bağırarak neşe ile konuştum.

Telefonun diğer ucundan gelen kıkırtı ile alt dudağımı ısırarak bende kıkırdadım. "Başaracağını biliyordum, Anna. Seninle gurur duyuyorum!"

Duyduğum sözlerle birlikte adeta göğüsüm kabarırken "Teşekkür ederim, baba." diye mırıldandım.

"Bu yüzden bende sana küçük bir hediye vermek istiyorum."

Kaşlarım yukarı doğru kalkarken merakla alt dudağımı ısırdım. "Ne hediyesi?"

"Tüm sınavlarını dikkatini dağıtmayarak çok iyi bir şekilde veriyorsun ve annenle beni gururlandırıyorsun. Yirmi yaşında yetişkin bir kızın bu sebepten bir arabaya ihtiyacı olduğunu düşündüm."

Nefesim adeta genizimde takılı kalırken gözlerim irice açıldı. "Şaka yapıyorsun?"

Emin olamayarak hızlıca tezgah üzerinden atladım ve mutfakta volta atmaya başladım. Eğer bu bir şaka değilse sevinçten çığlık atmama çok az kalmıştı.

"Hayır, Anna. Birkaç gün içerisinde istediğin arabanı kapında bulacaksın, güven bana."

"Tanrım!"

Sevinçle yerimde zıplayıp çığlık atarken babamın telefonun diğer ucundan kahkahasını duyabiliyordum. Sanırım böyle giderse komşularım beni öldürmek için birazdan kapıma gelecekti.

Yerimde durarak sakin olmaya çalıştım ve hızlıca nefesler aldım. "Baba sana milyonlarca kez teşekkür ederim. Seni çok seviyorum." Elimi kalbimin üzerine götürerek kendimi kontrol etmeye çalışırken konuştum.

Bu gün hayatımın en güzel günü falan mıydı böyle?

"Ben de seni çok seviyorum, bebeğim. Şimdi bu güzel haberi annene de vermem gerekiyor. Hoşçakal."

Kıkırdayarak alt dudağımı ısırıp "Hoşçakal." dedim ve telefonu kapadım.

Telefonu tezgaha bırakıp kaygan mutfak zemini üzerinde aptalca bir şekilde dansetmeye başladım. Kendi etrafımda dönerek kalçamı sallayıp üzerimdeki hırkayı çıkardım ve yere attım.

Aniden burnuma dolan hafif yanık kokusu ile gözlerim irice açılırken "Siktir!" diye küfür ederek fırına koştum. Kapağını bir bez yardımı ile açtığımda sadece küçük bir kısmının yandığını görüp rahatlıkla nefes aldım ve dışarı çıkararak tezgah üzerine bıraktım. Hala yüzümdeki büyük ve keyifli gülümseme ile kendime güzel bir sofra kurmaya başladım.

Karnım doymuş bir şekildeyken keyifle gülümseyerek sandalyeden ayağa kalktım. Kirli tabakları bulaşık makinasına hafifçe duruladıktan sonra yerleştirerek etrafı toparlamaya başladım.

Uyku saatim gelmeye başlamıştı bile.

Mutfaktan çıkarak salondakı televiziyonu kapadım ve kendi odama doğru adımladım. İçeri girerek gece lambamı yaktım. İçeride loş bir ışık yanarken yorganı kenara çekip altına girdim.

Yorganı üzerime çekerek yüzümü yumuşak yastığıma gözlerimi kapayarak sürtmeye başladım. Yüzümdeki gülümseme ile birlikte bu gece oldukça huzurlu uyuyacağıma benziyordu.

Gözlerimi birkaç saniyelik hafifçe açtığımda gördüğüm görüntü ile tüm bedenim donarken içime çektiğim nefes boğazımda tıkanmıştı.

Yine yatağımın önündeki koltukta haraketsiz bir şekilde oturarak bana gülümsüyordu siyah gözleri ile beraber. Ardından tüm bedenimi dehşete düşürecek bir şekilde kadifemsi sesi ile konuştu.

"Bu gün seninle gurur duydum, Annabella."

🍷🍷🍷

Bu gün 1k olduk ve buna çok sevindim, umarım hikayemizi büyük bir hızla büyütürüz.

Sizleri seviyorum💖