Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

2.5

Sınır 100 oy ve 100 yorum. Medyadakı şarkı ile birlikte keyifli okumalar diliyorum.

~~~

"Evimizin her tarafını güller ile dolduran çocuğun ismi ne peki?"

Babamın sorusu ile başımı dosyalar üzerinden kaldırmadan aklıma gelen ilk ismi söyledim. "Ethan."

Babama 'gülleri gönderen yakın arkadaşlarından birisi ve sevgiliyiz onunla' dediğimi hayal bile edemiyorum. Eş zamanlı olarak başıma açılacak olan felaketleri de hayal edemiyordum.

"Sevgilin mi?"

Kafamı yavaşça olumsuz anlamda salladım ve düzenli bir şekilde kutuya yerleştirdiğim dosyaları ona uzattım. Sevgilim olduğunu söylesem bir zaman sonra tanıştırmamı isteyecekti. Zayn ile onu zaten tanıştıramazdım da çünki tanışıyorlardı oldukça yakından.

"Galiba o sevgili olmak istiyor yoksa benim odamdakı güllerin başka bir şey açıklaması olamaz."

Çalışma masası üzerindeki vazodakı beyaz güllere bakarak gülümsedim. "Önemli olan benim istemem ama merak etme ağırdan alıyorum."

"Sana güveniyorum."

Kafamı sallayıp diğer dosya kutusuna geçtiğimde kapı açılmıştı. "Yemek hazır, geliyor musunuz?"

Annem sorduğunda kafamı olumlu anlamda salladım. Dosyaları bırakıp kapıya doğru adımlarken babamın söyledikleri ile gözlerim irice açıldı. "Bu gece yemeğe Zayn'i de çağırdım, söyle bir servis daha açsınlar."

Sevgilim olan Zayn bu gece yemeğe geliyordu değil mi? Bundan daha büyük bir sürpriz hayal edemezdim.

Yanlarından ayrılıp odama çıkarak hızlıca telefonumu elime aldım.

Kylie: Bize yemeğe davetli olduğunu neden söylemedin, bana?

Dolabıma adımlayıp üzerimdeki şortu ve bluzu hızlıca çıkardım. İnce askılı saten bir elbise alarak üzerime giydim. Gelmesi açıkçası biraz beni endişelendirmişti ama yine de hoşuma gitmişti. Onu üç gündür görmemiştim, tam olarak dönme dolaptakı parmağını ağzıma aldığım olaydan sonra.

O an söyledikleri ile oldukça utanmış ve açıkçası biraz gerilmiştim. Ama şimdi aklımda çok yaramaz düşünceler dönüyordu, özellikle Rose'un bana anlattığı ateşli hikayeler ve tavsiyelerden sonra. Alt dudağımı ısırarak gülümseyip sabahlık tarzı saten kumaşı üzerime giyerken telefonumdan yükselen sesi duydum. Telefonumu alarak mesajı açıp okudum.

Zayn: Küçük sürprizleri sevdiğini düşünüyordum

Zayn: Şimdi arabadan inip kapınızı çalmam gerekiyor

Zayn: Yaklaşık bir dakika sonra kapının önünde görüşürüz, Küçük sevgilim

Dudaklarım üzerinde aptalca bir gülümseme berilirken kalbim şimdiden onu göreceğim için hızlıca atmaya başlamıştı. 

Telefonumu yatağa atıp ayna karşısına geçerek küçük aynamı ve rujumu alıp dikkatle dudaklarıma sürmeye başladım.

Ruju bırakarak saçlarımı biraz elimle kabartırken aşağıdan gelen zilin sesi ile acele ile parfümü boynuma sıktım. Bu kadar aceleci bir şekilde hazırlanmaktan nefret ediyorum.

Derin bir nefes alarak odamdan çıkıp merdivenleri inmeye başladım. Aşağıdan babam ve Zayn'in sesleri kulağıma dolmaya başlamıştı, oldukça mesafeli davranmam gerekiyordu anlaşılmaması için. Muhtemelen böyle bir düşünce ailemin aklından bile geçmezdi lakin tedbirli olmam yine de gerekliydi. Son merdiveni indiğimde onların artık masaya geçtiklerini görmüştüm.

Yüzüme oldukça nazik bir gülümseme yerleştirerek konuştum. "Hoşgeldiniz."

Bakışlar benim üzerime dönerken Zayn ayağa kalkarak bana yaklaşmaya başlamıştı. Yüzünde sıcak bir gülümseme varken kolları yanlara doğru açılmıştı. Tahmin etmediğim bir şekilde bana sarıldığında "Nasılsın, Kylie?" diye sordu. Dudaklarını tenime sürterek geri çekildiğinde hafifçe gülümseyerek gözlerine bakıp konuştum. "Teşekkür ederim, iyiyim."

Yavaşça masaya geçerken onun karşısına oturarak suyumdan bir yudum aldım. "Karına demek hediyeler almayı seviyorsun, Dave."

Gülleri kastederek konuştuğunda bana olan bakışlarındakı çapkın gülümsemeyi yakalamıştım. "Keşke öyle olsa." Annem kibar bir şekilde babama sitem ederken konuşmaya devam etti. "Bunlar Kylie için, ondan hoşlanan bir çocuk var. Kızımın kalbini kazanmaya çalışıyor."

"Ama kızımız oldukça çetin cevizdir."

Babam yemeğinden yerken konuştuğunda Zayn ima ile gülümsemişti. Kesinlikle Zayn'e karşı duvarlarım ışık hızı ile inmişti, üstelik ilişkimiz hiç normal değildi. 

Aralarında iş ile ilgili konuşmalar dönmeye başladığında sessizce yemeği yiyordum. Bazen bana doğru dönerek kalbimi eritecek bir şekilde gülümsüyordu ve bu bakışlarımı kaçırmama yol açıyordu.

Elimi çeneme yaslayarak hayran bakışlarımla birlikte onu izlemeye başladım. Parmaklarını dudaklarının kenarına sürtüyordu ve gözlerini ağır bir şekilde kapayarak uzun kipriklerinin gölgesini elmacık kemiklerine düşürüyordu. Bu görüntü karşısında sadece derin bir nefes alıyordum. Bazen onunla ilgili aklımdan ıslak düşünceler geçiyordu, eminim o da benim gibi bazı şeyleri düşlüyordur.

"Mühasebe işlerini yaklaşık iki hafta sadece kendim yoluna koymak zorunda kaldım, güvenilir bir çalışan bulmak oldukça zor."

"Matametik konusunda iyisiniz, o zaman?"

Öne doğru atılarak sorduğumda ela gözleri benim üzerime dönerek kafasını olumlu anlamda sallamıştı. "Bana birkaç soru üzerinde yardım edebilirsiniz belki?"

Tek amacım onu odama çıkarmak ve aklını başından almaktı.

"Tabii ki eder. Değil mi, Zayn?"

Babam yemeğini yerken konuştuğunda vereceği cevabı bekledim. Pembe dilini dolgun dudakları üzerinde ağır bir şekilde gezdirerek kafasını olumlu anlamda sallamıştı. "Ederim, göstermen yeterli."

Sesindeki tını adeta beni daha çok heyecandırırken ayağa kalkması ile birlikte ben de oturduğum sandalyeden kalktım. "Siz sorulara bakın, o zamana kadar tatlılar gelmiş olur." Annemin söylediklerini onaylayarak yukarı çıkmaya başladığımızda ben önden gidiyordum.

Merdivenleri çıkıp gözden kaybolmamızla birlikte kalçama yediğim şaplakla yerimde sıçradım. "Ne yapıyorsun?" Kaşlarımı çatarak gülerken kafamı çevirip ona baktım. "Bu kadar cesaretli bir kız olman hoşuma gidiyor." Vurduğu yeri eliyle okşarken alt dudağımı ısırıp gülümsedim ve odamdan içeri girdim.

Kapıyı arkamızdan kapayıp ona doğru dönerek dudaklarımı dudaklarına bastırıp küçük bir öpücük kondurdum. Elleri nazik bir şekilde belimde durarken hafif aralık gözleri ile dudaklarım üzerine küçük öpücükler kondurmaya başladı. Teninden gelen pahalı parfümünün kokusu ve sakallarının tenime batışını seviyordum.

"Beni özledin mi?" Fısıldarken kollarımı ağırca boynuna sardım.

"Oldukça fazla." Dudaklarını dolgun dudaklarım üzerine daha uzun bastırarak beni öpmeye başladı. Dudakları aralanıp alt dudağımı kavrarken ensesini okşayarak ona karşılık vermeye başladım. Belimi yavaşça okşarken bana verdiği derin öpücükle bedenim heyecanlanıyordu. 

Dili oldukça nazik bir şekilde dilime sürtünürken mırıltı çıkararak üst dudağını hafifçe kendime doğru çekerek emdim. Nefesini dudaklarıma vererek dilimi yavaşça dudakları ile kavradığında gözlerimi kapayarak başımı arkaya doğru çektim.

"Yatağa oturmanı istiyorum."

Kesikçe bir nefes alıp konuştuğunda soru dolu gözlerle bana baktı. "Sadece söylediğimi yap!" Elimi göğüsü üzerine koyarak hafifçe geriye doğru ittim bedenini. Birkaç saniye yüzüme bakıp söylediğim gibi yatağın ucuna oturdu.

Yutkunarak ona yaklaşıp dudaklarımı dudakları üzerine bastırarak lacivert gömleğinin düğmelerini çözmeye başladım.

Dudakları açlıkla dudaklarıma karşılık veriyordu ve tenine dokunmak bacak aramın sızlamasına sebep oluyordu. Sön düğmeyi açarak iki elimi de sıcak gövdesi üzerinde gezdirmeye başlarken dudaklarımı ıslak dudaklarından geriye çektim.

Gömlek odanın bir ucuna giderken ellerim kemerine indiğinde büyük elleri beni durdurmuştu. "Ne yapıyorsun?" Gözlerimi dövmeli elinden çatık kaşlarına çevirerek hafifçe gülümsedim. "Seni ağzıma alma yolunda ilerliyorum, izin verirsen."

Kaşları yukarı doğru kalkarken adem alması aynı şekilde yukarı çıkararak inmişti. Elleri yavaşça ellerimi bırakırken saçları arasından ellerini geçirip kesikçe bir nefes aldı. Önünde yavaşça diz çökerek kemeri uzun parmaklarımla açtım.

"Aniden utanıp beni ereksiyon olarak bırakmazsın değil mi?"

Hafif alay ederek konuştuğunda çapkın gülümsemesine bakarak göz devirdim. "Onun yerine penisini aniden ısırıp seni acılar içerisinde bırakabilirim."

Pantolonu aşağı çekerken söylediklerimle beraber gülmüştü. "O zaman ben de seni yatağa yatırıp küçük kalça deliğinden kendimi sertçe içeri ittiririm!" Söylediği şeyle bedenim bir anlık titrerken gözlerindeki ifade bunu tamamen yapabileceğini söylüyordu.

Kafamı olumsuzca sallayıp saçlarımı geri atarak heyecanlı nefesimle birlikte siyah baksırı aşağı doğru çektim. Neredeyse karnına yaslı olacak büyük penisi ile karşılaştığımda parmaklarımı hafifçe sıkarak başımı kaldırıp gözlerine baktım.

"Endişelenmene gerek yok, bebeğim. Hepsini ağzına almak zorunda değilsin."

Yanağımı nazikçe okşayarak ardından saçlarımı okşadığında sevecen gülümsemesine bakarak rahatlamaya çalıştım. Bunu yapmak istiyordum ve gerçekten yaparak ona zevk verecektim.

Parmaklarım yavaşça penisini kavradığında saçlarımı okşamaya devam ediyordu. Gözlerine bakarak yaklaşıp dudaklarımı aralayarak pembe penis ucunu ağzıma aldım. Yüz ifadesi değişerek küçük bir küfür savurduğunda gözlerimi kapayarak nazikçe dilimi sürtmeye başladım.

Hızlanan nefesleri bunu sevdiği anlamına geliyordu sanırım. Yüzüme gelen saçlarımı bana yardım ederek tek eli ile topladığında dudaklarımı daha çok aralayıp ileri doğru gitmeye çalışarak daha fazlasını ağzıma aldım. Miğdem kasılırken yavaşça dudaklarımı geri çektim ve kesikçe bir nefes alarak inilti çıkarıp elimle okşadım.

"Sen büyüleyicisin."

Elini çeneme indirip kafasını eğerek dudaklarını dudaklarım üzerine bastırıp ıslak ve sesli bir öpücük bıraktı. Geri çekilirken dudaklarım üzerindeki gülümseme ile yeniden kasıklarına doğru yaklaştım.

Uzunluğu etrafına istekle dilimi sürterken bu işin zevkini almaya çalışıyordum. Dudakları arasından kaçan küçük mırıltılar ve çatık kaşları onun zevk aldığını bana beyan ediyordu. Teni oldukça sıcaktı ve dudaklarım bu sıcaklık üzerinde dolaşmayı sevmişti.

Göz kapaklarımı yavaşça kapayarak onu neredeyse yarısına kadar ağzıma alarak dudaklarımı ileri geri haraket ettirerek emmeye başlamıştım. Nefesleri bir maratondaymış gibi hızlıydı ve durmadan bana iltifatlar ediyordu. Penisini emmeye devam ederken bacam aramdakı sızlama daha çok büyüyordu.

Ağzımdayken daha çok büyüdüğünü hissediyordum, tıpkı bir kalp gibi atıyor sanki. Islak dilimi zevkle üzerine sürterek ses çıkararak emerek gözlerimi ela gözlerinden ayırmadan devam ettim. "Siktir! Çok güzlesin, bebeğim!" Boynumdan tutup beni geriye doğru çekerek dudaklarını sertçe dudaklarım üzerine bastırdı. Islak bir şekilde öpüşmeye başlayarak damağıma baskı uygulayan dilini dilimle buruşturdum. Alt dudağını öpüp elimi bacağı üzerine koyarak nefes almak için başımı hafifçe geri çektim.

Bakışlarındakı hayran kalmış zevk dolu ifadeyi görebiliyordum ve bu beni tam olarak bir kadın gibi hissettiriyordu.

Bana göstererek onu ileri geri okşamamı sayladığında dudaklarımı üzerinde haraket ettirmeye devam ediyordum. Aradan geçen dakikalar ile birlikte saç diplerimdeki eli sıkılaşarak kalçasını kaldırıp kendini ağzıma doğru ittirdi.

Dudaklarım arasından kaçan inleme ile birlikte elbisemin uçlarını sıkarak dudaklarım aralık bir şekilde durup bunu birkaç kez tekrarlamasına izin verdim. Boğazıma kadar ulaşıyordu ve ağzımı tamamen penisi ile dolduruyordu.

"Sadece okşa, geliyorum!"

Boğukça inleyerek konuştuğunda emirine uyup ıslak penisini hızlıca ileri geri okşamaya başladım. Ellerini yatağa yaslayıp kafasını geriye atarak hırlar bir şekilde inlediğinde elimin üzerine ve kasıklarına doğru sıcak sıvı akmıştı.

Alt dudağımı ısırıp yutkunarak gözlerine baktığında baygın bakışlarını üzerime çevirdi. Ona oldukça yaramaz bir şekilde gülümseyerek dilimi parmaklarım üzerindeki beyaz sıvıda gezdirdiğimde dudak büzerek inleyip eğilerek yeniden dudaklarımızı birleştirdi.

"Aşağı inmemiz gerekiyor artık."

Sıcak dudakların ayrılarak konuştuğumda derin bir nefes alıp başını olumlu anlamda salladı ve komidindeki peçeteyi alarak kendini temizlerken önünden kalktım. Alt dudağımı ısırıp onu izlerken kemerini bağlayıp ayağa kalktı ve elini yanağıma koyarak beni kendine çekti.

Dudaklarım üzerine son bir öpücük kondururken büyülenmiş bir şekilde fısıldadı. "Seni seviyorum."

Ona gülümseyip kapıdan çıkışını izlerken derince bir nefesi içime çekip banyoya doğru adımladım ellerimi yıkamak için.

~~~

Umarım bu oldukça ateşli olan bölüme bir sürü yorum gelir, arayı açmadan sizin için seveceğiniz bir bölüm yazmaya çalıştım. Umarım sevmişsinizdir.

Sizleri seviyorum

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro