Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

2.3

Sınır 150 oy ve 150 yorum. Sınırı geçerek bir sürü satır arası yorum yapacağınızdan oldukça umutluyum.

Medyadakı Zayn'in sesi ile kutsadığı şarkı eşliğinde bölümü okumanızı öneririm.

~~~

İndiğim taksi uzaklaşırken gözlerimi ardından uzun binaya çevirdim, şirketin önündeydim ama geciktiğimi biliyordum. Toplantıdan bahsetmiştim ve zamanı kaçırmıştım, birkaç arkadaşım beni oyalamıştı.

Telefonumu çıkarıp Ethan'dan gelen mesajlara cevap vermeye başladım, buraya onun yüzünden gecikmiş sayılırdım. Israrı ile sınıfta üç kişi kalıp biraz daha test çözmüştük. İleri geri adımlarken aniden ellerim arasından yukarı çekilen telefonla kafamı kaldırdım.

Zayn ile karşılaştığımda kaşlarını yukarı doğru kaldırıp bana bakıyordu. Yüzümde oluşan gülümseme ile yaklaşıp ona sarılacağım sırada bir adım geriye çekildi. Boşluğa düşmemle birlikte kaşlarım çatılırken ela gözlerine baktım.

"Verdiği sözleri tutmayan, küçük sevgilim, bence burası sarılmamız için hiç iyi bir konum değil."

Doğru söylüyordu, çalışanlardan birisi görebilirdi ve yanlış anlaşılırdı. Aslında tam olarak doğru anlaşılırdı ve felaket bundaydı.

"Özür dilerim, sınıfta biraz daha kalmak zorundaydım. Arkadaşlarımla test çözüyorduk."

Gözleri telefonumun ekranından bana doğru dönerken yavaşça dudaklarını ıslattı. "Sana 'tatlım' diye hitap eden Ethan ile demek sınıfta yalnızdın."

Bu saçma cümlesi ile yüzümü buruşturarak telefonu elinden aldım. "Hayır, yanımızda bir arkadaşımız daha vardı, üstelik Ethan ile benim yıllardır arkadaşlığımız var. Hitap şekli öyle olabilir ama altında böyle saçma imalar barındırmaya gerek yok."

Umarım saçma bir kıskançlık konuşması içerisine girmezdik, bu beni ondan biraz soğutabilirdi doğrusu.

"Tamam." Birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra kafasını sallamıştı. "Sen neden içeride değilsin?"

"Toplantı bitti, sigara içmek için dışarı çıkmıştım, gel benimle."

"Tamam." Yürümeye başladığında arkasından gitmeye başladım. Telefonumu çantama koyarak eteğimin belini düzelttim. Birkaç sokak uzaklaştığımızda bana doğru dönerek kollarını belime sarmıştı. Yüzümde oluşan gülümseme ile birlikte memnuniyetle kolları arasına girdim.

Bedeninin sıcaklığı tenimi sararak beni gülümsetirken kafamı kaldırıp dudakları üzerine küçük bir öpücük bıraktım. Dudakları üzerinde yavaşça dilini gezdirerek kafasını aşağı eğip dudaklarım üzerine dudaklarını bastırdı.

Bir süre öpüşdükten sonra geri çekildiğimizde kıkırdayarak kolları arasından çıktım. "Bazı arkadaşlarım bir vampir ile tanıştığımı sanıyor." Saçlarımı yukarı doğru ellerimle toplayarak boynumdakı çürükleri gösterdim. Gözleri tenim üzerinde gezinirken ardından kafasını öne doğru eğerek içten bir şekilde gülmüştü.

Gözlerim dişleri arasına sıkışmış dilinde takılı kalırken kendimi yutkunurken bulmuştum. Dışarıdan nasıl bir şaheser gibi görünüğünü asla bilemezdi.

"Bence arkadaşların zamanla senin hakkında daha tehlikeli şeyler düşünmeye başlayacak." Yaktığı sigarayı dudakları arasına alarak dumanı yavaşça içini çekerken konuşmuştu.

"Beni heyecanlandırıyorsun, babacığım."

Bedenimi bedeni üzerine yaslayarak fısıldadığım zaman bakışları yüzüme kenetlenmişti ve ardından hoşuna gittiğini belli eden gülümsemesini gördüm. "Baban olduğumu kabul etmen güzel, çünki aşırı derecede öyle olmak istiyorum."

Kolunun birisini belime sararken gri dumanı havaya doğru üfledi. Dudaklarımı bir birine bastırıp kafamı salladım. "Aşırı derecede öylesin." Gözlerimi etrafa çevirdiğimde gözüme çarpan dönme dolap ve pamuk şekerle iştahım adete kabarmıştı.

"Ona binmek istiyorum ve de ondan yemek istiyorum."

Parmağım ile gösterdiğim şeylere bakarak ardından hafifçe gülümsemişti. Sigarayı yere atıp ayağı ile ezerek parmaklarım arasından parmaklarını geçirerek elimi tuttu. "Gerçekten babanmışım gibi hissetmeye başladım." Alay ederek konuştuğunda göz devirerek pamuk şekerlere doğru yürüdüm.

Pembe bulut şeklinde olan şekere bakarak memniniyetle gülümserken yanağıma ıslak bir öpücük kondurarak kolunu omzuma atıp beni daha çok kendine çekti. Bir parça koparıp yemeye başlarken Zayn biletleri almıştı ve dolaplardan birisine binmiştik.

Çantamı çıplak bacaklarım üzerine koyarak haraket etmeye başladığımızda gözlerimi etrafa doğru çevirdim. Pamuk şekeri ısırarak yerken yerden uzaklaşmamızı izledim ve bacaklarımı yavaşça salladım. Havada çok hafif bir rüzgar vardı ama aynı zamanda sıcaktı. 

Biraz daha kayarak Zayn ile yakın oturdum ve kopardığım pembe bulutu dudaklarına doğru uzattım. Dudaklarını aralayıp yemeye başladığında kafamı yana doğru yatırıp gülümsedim ve başımı omzuna yasladım. Sessizce etrafı izliyordum en tepeye geldiğimizde, onunla böyle vakit geçirmek oldukça hoştu.

Kendimi şu an yanında mutlu hissediyordum, onunla birlikte eğleniyordum.

Pamuk şeker bittiğinde çubuğunu bir kenara bıraktım ve gözlerimi Zayn ile kenetli olan ellerimize çevirdim. Alt dudağımı ısırarak elllerimizi yukarı doğru kaldırdım, eli üzerine bir öpücük kondurduğum zaman kafamı omzundan kaldırmıştım.

Elini iki elimle birlikte tutarak orta parmağını dudaklarıma yaklaştırdığımda gözleri yavaşça bana doğru dönmüştü. Dudaklarımı aralayıp parmağını yavaşça emmeye başladığımda tüm ilgisi tamamen benim üzerime çekilmişti. Dudaklarıma ardından gözlerime bakarken ben de parmağından bakışlarımı çekerek gözlerine doğru çevirmiştim.

Dudaklarım arasındakı parmağı üzerine hafifçe dilimi sürtüp emmeye devam ederken parmakları çenemi kavrayarak beni kendine doğru çekti.

"Dudaklarının arasını başka bir şeyle doldurmaktan inan ki asla çekinmem, Kylie. Bu yüzden bence uslu durmalısın."

Sıcak nefesi yanağıma çarparken dudaklarım üzerine kondurduğu öpücükle beraber karnım kasılmıştı. Söylediği şey yanaklarımın muhtemelen kızarmasına neden olmuştu ama içimde uyandırdığı isteğide görmezden gelemezdim.

"Yoksa istiyor musun?"

Sakalları tenime batarken yanağıma kondurduğu öpücükle bu konuşmaya devam etti. Gözlerimi kaçırarak yere bakarken elini çıplak bacağım üzerine koyarak yukarı doğru haraket ettirmeye başlamıştı.

Parmakları bacağımı yavaşça okşuyordu ve dokunuşunun sıcaklığı vücuduma etki ediyordu.

"Çünki bir şeyleri emmek için oldukça istekli görünüyordun az önce?"

Tüm kan yanaklarıma hücum ederken bedenim bir anlık kasılarak titrekçe nefesime neden olmuştu. Konuştuğu şeyler çok edepsizdi ama buna yol açan ilk önce benim yaptığımdı. Eli beyaz eteğimin altına girerek çamaşırın dantalli kısmına temas ettiğinde kendimi hafifçe geriye doğru çekmiştim.

Kulağıma dolan gülüşü ile elini geri çekerek uzaklaştığında bedenim kasılmayı sonunda bırakmıştı. "Bu yüzden bence altından kalkamayacağın şeyler yapmamalısın, küçük Kızım."

Eteğimi sessizce düzelterek dolap durduğunda çantamı alarak hızlıca dışarı çıktım. Az önce elimde olmadan gerilmiştim ve utanmıştım, lanet olsun! Temiz havayı sonunda içime rahatça çekerken belime sarılan dövmeli kol ile birlikte saçlarım üzerine öpücük bıraktı.

"Şirkete gidelim mi?"

Kadifemsi sesi ile sorduğunda dudaklarım üzerinde dilimi gezdirerek başımı olumlu anlamda salladım. "Gidelim."

Sanırım evde bu konu ile ilgili bazı videolar izlemeli ve ya kızlarla konuşmalıydım.

~~~

Umarım bölümü sevmişsinizdir ve beni özlemişsinizdir. Ben sizin bu hikaye ile ilgili güzel yorumlarınızı çok özledim.

Sizleri seviyorum

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro