ʜɪç ışıᴋ ʏᴏᴋsᴀ ᴋᴇɴᴅɪᴍɪ ʏᴀᴋᴀʀıᴍ ʏɪɴᴇ ʏᴏʟᴜᴍᴜ ʙᴜʟᴜʀᴜᴍ
Gözlerini yavaşça açarken, hastanenin soğuk havasından titredi. Kolunda bir serum vardı ve oda loş ışık ile aydınlanıyordu. Gözlerini kapatıp tekrar uyumak istedi yorgun hissediyordu. Çoğu insan hastaneden korkarken Eun Sun çok rahat hissediyordu. Karnındaki ağrıyı katmazsak gayet iyidi.
"Uyanmışsın!"
Önce kapı açıldı, ardından Han içeri girdi. Eun Sun gülümseyerek sordu.
"Senin ne işin var burada?"
Han dudaklarını büzerek trip atar bir şekilde cevap verdi.
"Geldiğime sevinmedin mi?"
Eun Sun kahkaha attı.
"Ondan değil, sadece..."
"Evet evet anladım seni Hyunjin'i bekliyordun. Ama şöyle ki, Hyunjin'in yanına gelecek cesareti yok. Bunu kendi söyledi inanabiliyor musun?"
Eun Sun dikkatle dinlemişti. Han getirdiği poşetlerden birşeyler çıkartırken konuşmaya devam etti.
"Bu yüzden sen iyileşene kadar bendesin"
"Bendesin derken neyi kastediyorsun?"
Han bunun üzerine gülme krizine girmişti. Eun Sun anlam veremeyen bakışlarla onun gülmesini bitirmesini bekledi.
"Yani sana ben bakacağım, ne sandın seni eve atacağımı falan mı?"
Sözünü bitirip tekrar güldü. Eun Sun göz devirirken Han poşetlerden birinden ramen çıkartmıştı. Nihayet gülmesi de bitmişti.
"Hyunjin ramen almamı istedi, çünkü ramen'e bayıldığını söyledi"
Sözlerini söylerken yatağının kenarına oturdu.
"Biraz diklenebilir misin? Yoksa yatağı mı ayarlamalıyım?"
En Sun yerinde kıpırdanıp dik bir pozisyona geçmeye çalıştı ama sızlayan ve acıyan yarası izin vermeyince Han onu eliyle durdurdu. Yatağın ayar düğmeleri ile bir süre oynayıp düzgün ve dik bir pozisyona getirdi.
Eline Ramen'i alıp gülümsedi.
"Aç bakalım ağzını uçak geliyorrrr"
Eun Sun göz devirdi
"Çocuk muyum?"
Han kahkaha attı.
"Hyunjin eskiden böyle yedirirmiş hastayken"
Eun Sun şaşırmıştı, daha neler anlatmıştı acaba.
"Daha neler anlattı sana?"
Han çubukların arasında tuttuğu ramen'i ağzına sokuştururken cevap verdi
"İnan bana senin bildiğinden çok şey"
〰️3 Gün Sonra〰️
"YETER ARTIK DUR SİNİRLERİMİ BOZUYORSUN!"
Hastaneden çıkmışlardı ve Eun Sun'un evindeydiler. Yaklaşık 30 dakikadır Han'ın yüksek ses müzikle saçma sapan dans edişini izliyordu. Garip davrandığını düşünmeden edemiyordu.
Han dans etmeye devam ederken Eun Sun koltukta doğrulup eline yastıklardan birini aldı düzgünce nişan almadan gelişine ona doğru fırlattı.
Tam isabet. Yastık Han'ın başına isabet etmişti. Han durup ona şaşkınlıkla baktı. Eun Sun sırıttı.
"Dinlememeye devam edeceksen 1 tane daha geliyor "
Eun Sun başka bir yastığa uzanmaya çalışırken Han ellerini teslim oluyormuş gibi kaldırdı.
"Tamam tamam, sadece sıkıldım diyince eğlendirmek istedim. Ama işe bak iyilik yapıcam diye kafama yastık yedim"
"Sen kendin dans ederken ben nasıl eğlenebilirim?"
"Haklısın"
Han onun yanına oturdu. Bir süre hareketsiz oturup ardından heyecanla ona döndü.
"Hadi bara gidelim!"
Eun Sun tek kaşını kaldırıp ona baktı.
"Sen gerçekten şaka olmalısın ya"
"Ne sadece oturup içki içeceksin istersen çalan şarkılara eşlik edeceksin bu kadarını yapabilirsin değil mi?"
"Evden çıkmak istemiyorum"
Han ayağa kalkıp önün önünde dizlerinin üzerine çöktü. Ellerini de dua edermiş gibi birleştirip konuştu.
"Lütfen, lütfen çok sıkıldım. Sik kafalı Hyunjin senin yanından ayrılmamı söyledi sende hiçbirşey yapmıyorsun lütfen bana bir iyilik yap lütfen "
Eun Sun Han'nın yalvarıslarına şaşırsa da iç çekip cevap verdi
"Pekâlâ ama çok durmayacağız "
Han ayağa kalkıp dans etmeye başlayınca Eun Sun bağırdı
"Fikrimi değiştirdim gitmiyoruz!"
Han anında durdu.
"Tamam tamam daha fazla dans etmeyeceğim"
Eun Sun kötü kötü sırıttı. Aslında dansı kötü değildi sadece bahane uyduruyordu. Çünkü kendisi yerinden zor kalkarken önünde birinin dans etmesi sinirlerini bozuyordu.
"Git montunu giy benimde kalkmama yardım et"
Eun Sun ellerini uzattı Han onun ellerini tutup yavaşça kaldırdı. Odasına gidip bulduğu ilk elbiseyi üzerine geçirdi. Aslında olduğu gibi giderdi ama uyum sağlamak istedi.
Hazırlandığında Han çoktan arabada onu bekliyordu.
〰️〰️〰️
Yüksek müzikten kimse kimseyi neredeyse duymuyordu ve çok kalabalıktı. Boş yeri bile zor bulmuşlardı.
Han gelen garsona sipariş verdiğinde Eun Sun'a döndü.
"Eğlenmeye çalış tatlım"
Eun Sun etrafta dans eden insanları, erkeklerin kucağındaki kızlara bakarak etrafı inceledi.
Aradan 1 saat geçmesine rağmen Han sanki sonsuz bir enerjiye sahipmiş gibi dans ediyordu. Düzensiz adımlarından yavaş yavaş sarhoş olduğunu anladı.
Yavaşça ayağa kalkıp Han'ın kolunu sıktı. Han ona döndüğünde gülüyordu.
"Ne oldu tatlım?"
"Tuvalete gitmeliyim!"
Sesini duyurmak için bağırdı. Han hafif eğilerek kulağını yaklaştırdı.
"Tekrar edebilir misin?"
"Tuvalete gitmeliyim gerizekalı!"
Han başını sallayıp ona yardım ederek kadın tuvaletinin önüne getirdi.
"Burada bekliyorum halledebilirsin değil mi?"
Bunu gülerek söylemesinden dalga geçtiği belliydi. Eun Sun onun ensesine vurdu.
"Dalga geçmeyi bırak hemen geri döneceğim"
Kapıyı ittirip lavaboya girdi. Şansına kimse yoktu hızlıca işini halledip saçlarını düzeltti. Kapıyı açıp dışarı çıktığında burnuna bir bez parçası bastırıldı. Ne kadar kendini korumak için çırpınmaya çalışsa da karnındaki yara fazla hareket etmesine izin vermiyordu.
Devam Edecek...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro