Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

BİR UMUT

Medya:Sibel
----------------------

"Neden ona sormuyorsun?"

"Sana söyledim ya,o umrumda değil."

"Şizofren olduğunu biliyordur belki."

"Sence bilse mesaj atar mı?"

"Tabi ki atar.Seni olduğun gibi seven birisi atar."

Olabilir miydi ki?Benim hayatımda yer almak isteyen biri olabilir miydi.Her an onu boğabilirdim.Gerçi Sibel de beni böyle kabulleniyordu.Bunu ona sorarak öğrenebilirdim ancak.

Didem:Beni tanıyor musun?

05*********:Tabii

Didem:Amaç?

05*********:Ne amaç.

Didem:Mesaj atmandaki amaç?

05*********:Arkadaş olmak¿

Didem:'Yersen'diyosun.

Didem:Peki.Hadi şizofren bir kızla arkadaş ol.Sonra seni arkaşça öldürsün.

Telefonuma Gizli diye kaydedip cebime koydum.Sibel abisinin yanına gitmişti.Kız resmen abisine aşıktı.Ben de giyinip yanına geçtim.Kapıyı çalmadan isminin Çağan olduğunu öğrendiğim çocuk kapıyı hızla açtı.Bana elini uzattı.Uzattığı elini tuttum.

"İçeri buyrun hanımefendi biz de seni bekliyorduk."diyip mutfağa götürdü.Kapı hızla açıldığından korkmuştum.Mutfağa geçince Sibel'in krep yaptığını gördüm.Çağan ile içeri geçtik.

"Seni neredeyse hiç tanımıyorum
bana kendini anlat hadi."

"Adım Didem."

İki dakika konuşmamı bekledi.Sonra kahkaha attı.

"Bu kadar mı?"

"Ne söylememi istiyorsun ki?"

"Sevdiğin renkler,hayallerin,
isteklerin,hedeflerin  veya dövmelerinin anlamları"

Kahkaha attım.Çok sık yaptığım gibi.

"En sevdiğim renk pembe.En büyük hayalim pamukşekercide çalışmak.Tek isteğim sevgi pıtırcığı bir kocamın olması.Dövmemin anlamı da 'unicornları sevin'.Allah Allah dalga mı geçiyorsun?"

"Yoo.Haydi gerçekleri söyle.Ben de söyleyeceğim."

Derin bir iç çektim.Bu çocuğun benle derdi ne!

"Tamam.Ben başlayayım.Ben en çok lacivert rengi seviyorum.Maç izlemekten nefret ederim.Tek hedefim iç mimarlık.Adım Çağan.Soyadım Soykan."

Sessizlik olunca devam etti.

"Bu hastalık daha çok yeni.Yani normal insanlar gibisin sadece şu sesler var.Kendini bu psikolojiye sokmuşsun.Ben şizofrenim zararlıyım herkesi öldürürüm havasındasın.Ama bu doğru değil.Sibel ve ben dün ailen ve doktorların ile konuştuk.Daha hastalığın ilk aşamasındasın. Üstesinden gelebilirsin. Sadece bir süre tedavi görmen gerek. "

"Kardeşini öldürebilirdim."

"Bunu yapmayacağını biliyorum."

"Eski ben değilim artık.Benim dünyam sizinkinden farklı.Ben pembe düşlerimi yok edip yeni bir sayfa açtım.Ve bu sayfa siyah.İçinde bu hastalık da var çünkü."

"Biz de var mıyız o sayfada peki?"

Güldüm.Gördüğüm en sempatik adamlardandı.

"Elbette sen de varsın.Karşı komşu sadece tuz istemek için değildir,ayrıca Sibel de benim en yakınım.Suçlu hissetmeme bile izin vermiyor."

"Buna sevindim.Bu arada atladım sanma bu hastalık yeni bir sayfa açtığında hayatında siyah bir yer doldurmak zorunda değil.Böyle düşünme."

"Evet.Belki de haklısın."

"Peki korktuğun bir şey var mı?"

"Var ama söylemem."dedim çocukça.

"Hadii hadi bak aramızda sır kalacak."

"En korktuğum şeylerden biri dilimin bir buza yapışması."

İkimiz de gülerken Sibel içeri geldi.

"Haydi krepler hazır dostlar."

"Geliyoruz Siboş"dedi Çağan ve Sibel arkasını döndüğünde eliyle silah tutar gibi ateş etti.Bunlar nasıl tuhaf varlıklardı.

Masaya oturup yemek yemeye başladık.

"Abi,bugün avmye gittiğimizde ayakkabı da alır mıyız?"

"Sen avmye gideceğimizi nerden biliyorsun?"

"9.his abi,sen bilmezsin."ciddiydi!

Kahkaha attığımda şaşkınca bana baktı Sibel.

"6.his olmasın o."

Sibel biraz düşündü.Sonra o da gülmeye başladı.

"Tabi alırız.Hatta belki bir kısmet buluruz sana nabeer."

"Ya abi biraz kıskan ya niye ben seni kıskanıyorum da sen beni gram kıskanmıyorsun?"

Sonra yeni değil de eski Didem'in söyleyeceği bir şeyi ağzımdan kaçırdım.

"Bu terste bir işlik var."

İkisi de bana şaşkınca bakıp güldüler.Kendimi eski Didem olarak daha iyi hissettiğimi anladım.Belki de daha rahat.Sonra o bilinmeyenden tekrar mesaj geldi.

Gizli:Didoş ya sıkıldım ben

Göz devirdim.Salak mıydı neydi bu ya.

Gizli:Ya sen cevap vermiyon ki bana ya.Ben kitaplardaki gibi cevap verirsin iki güleriz sonra bana aşık olursun diye şey ettim.

Gizli:Amaan Semih ya.Senin yüzünden hep!

Didem:Defol.

Gizli:Allaaah!Atem tutem ben seni şekere gatem ben senii.

Kahka attığımda Çağan'ın yazışmalarımızı okuduğunu farkettim.Şey demesini bekledim.Seni rahatsız mı ediyor falan.Ama onun cevabı başkaydı.

"Vaay enişteyle tanışalım bi.Keşke benim de bir bilinmeyenim olsa ya çok havalı değil mi?"

Ağzım açık ona bakarken o 'ne dedim ben'bakışını atıyordu.

Didem:Arkadaşlarım senle tanışmak istiyor.Belki seni döverler de bana da eğlence çıkar

Gizli:Tabiki de,

Gizli:Hayır.

Gizli:Hadi üstele biraz.

Gizli:Yani noluur merak ediyorum felan de

Gizli:Yalvar.Ya da dur ya senle konuştuğumu unuttum bi an.Bi kere daha sor belki yanına gelirim.

Gizli:Belki dedim haa umutlanma.

Gizli:Bir şey yaz.Hadi güzel bir nida koyver gitsin ellerinden.

Didem:Tamam.

"O zaman."dedi Sibel coşkuyla.

İçimden 'dans' diye haykırmak geldiyse de boşverip sustum.

Sibel devam etti.

"Abi haydi bakalım"

"Banane ya ben bulaşıktan nefret ediyorum.Senle iddaya giren de suç!Kızım sende iki dakika daha bekleseydin ya."

Demek iddia ha?

"Senin yazmadan duramayacağını  biliyordum.O yüzden iddiaya girdik abimle."

"Ben kurdum siz toplayın hem iddiayı kaybettin abi ben şu bakkaldan cips falan alacağım sonra da film izleriz."

"Ben giderim ya."dedim ve Sibel'in elinden parayı kapıp koştum.Sibel sırıtıp bulaşıkları sudan geçirdi abisine yardım etmek için.Çağan ise yerleştirdi makinaya.Ben de vakit kaybetmeden bakkala koştum.

Kapıda bir adam vardı.Beni görünce hemen yanıma geldi.Tanıdık geliyordu.Hem de çok.

"Sibel Soykan burada oturuyor değil mi?"diye sordu.

"Evet ama neden?"

"Ben Umut Ozanlı.Galiba abisinin yana taşınmış Sibel hanım.Çağan'ın bir dostuyum da ziyarete geldim.Siz?"

"Didem Baştürk memnun oldum."

Adam hızla içeri daldı.Telaşlanmıştı adımı duyunca sanki.İçimden bir ses 'bu adamda birşeyler var'dese de yandaki bakkala girdim.

Beş dakika sonra anca birşeyler almıştım.Zile basacakken kapının açık olduğunu görüp içeri girdim.Konuşmaları kulağıma gelince durup dinledim.

"O kız bir şizofren!"

"Tehlikeli!"

"Ve aptal!"

diye sıralayan Umut çok kızgındı.

"Kardeşine neler yaptı!Sen onun karşı komşususun ya!Ya size bir zarar gelirse!Aptal vahşi bir şizofren be o!Günüm hiç bu kadar boktan geçmemişti.Bak bu kız bu sene lise son.Üniversiteye burda kalırsa sizi de engeller."

"Kardeşim bak,o iyi biri.Şizofren falan değil.Normal bir insanla farkını bulamazsın.Ayrıca sen ne zamandır benim yerime karar veriyorsun."

"Seni anlamıyorum. Bize karışma. Atlatacak.Eminim."

"O kız hem aptal hem de kafayı sıyırmış!Ve siz de öylesiniz!"

Adam birden arkasını döndü ve evden çıktı.Beni görmemişti, belki de takmamıştı.
Arkasından bağırdım.

"Aptal senin anandır!"

Kahkaha attı.

"Ah sana acıyorum.Sana gerçeği söylememişler bile!Dikkat et Didem Baştürk, ailene çok dikkat et!"

Soru işaretleri.Kafamda binlerce soru işareti vardı.Yine ona güvendim.İçimdekine...İçimden gelen sesleri kafamdan atmak istemedim ilk defa.

"Gerçeğe koş Didem zaten gerçeğin de yalan..."







Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro