Yalnız olmadığını ve yürüyeceği yolda aynı düşünceleri yüreğinde hisseden muhteşem insanlarla beraber olabilmek....Öncelikle Akşam üzeri @Anesrum ile sohbet halindeyken oluşan ve bir dakika artık ben tek başımada olsa çıkıp bunu haykırmak istiyorum dediğimde yap abla ben yanındayım diyerek desteğini eksik etmeyen Sena'cığıma sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.Ardından her mesajınızı tek tek okuduğumu ve okurken aslında nasıl bir çığlığı uzun zamandır içimizde bastırdığımızı fark ederek kendime kızıyorum.Çok özür dilerim ağlamaktan kelimeleri toparlayamıyorum.Hepinize yazdığınız her kelimeye hissettirdiğiniz enerjiye sonsuz teşekkürler....Sizden gelen bu güçle elimden geleni ardına koymayacağıma emin olabilirsiniz...

İyi ki varsınız

Allah hepinizden razı olsun....

İlk olarak değinmek aslında açıklamak gereği duyduğum bir şey varki o da şu
Destek verdiğiniz yanında durduğunuz ZeynepAzra isimli kullanıcı kim?

Yaklaşık 4 yıldır wattpad üyesi olan ben deniz Büşra Çivicioğlu
3 çocuk annesi evli ve 33 yaşında bir dinozorum.Dinozorum diyorum çünki 2015 şartlarında yaşasam bile Cumhuriyetin kuruluş dönemindeki insan ilişkilerine gıpta ile bakan hatta o yıllarda yaşamak isteyenlerden biriyim.
Anne baba ayrılığı görmüş ve beş yaşından bu yana babasını görmemiş ve tanımamış biriyim.
Annem ben 15 yaşındayken 2. evliliğini yapana dek ''Baba '' kelimesi benim için hiç bir şey ifade etmezdi.Annemin evliliği ile bir babam olmuş ve o an itibarı ile bende Anne-baba olmanın bir önemi olmadığını önemli olanın İnsan olmak olduğunu anlamış bulundum.sanırım Allah'ın sevdiği kullarından biriydim ki adı üvey ama bana kanımdan daha bağlı bir babam olmuştu.Rol modelim babam olunca onun gibi birini aradım aşık olmak ve evlenmek için.Aradığım yarımı bulmam için Ankara'dan kalkıp Antalya'ya gelmem gerekiyormuş...İşte o zaman anladım kader denen şeyin olduğunu..Eşimle önce arkadaş ve dost olmayı sohbet edebilmeyi öğrendik.

Tek çocuk olduğum için belkide oğlum tek çocuk olsun istemiyordum.Sonrasında haneye iki oğlum daha eklendi.Yatırım danışmanlığı kariyerimin zirvesindeyken kendime yeni bir kariyer alanı seçip anne olmayı tercih ettim.Bu yüzden yaklaşık 3 yıldır kıdemli ev işçisiyim.

benimde çok zorlu bir hayatım üzerinden atlamam gereken sayısız engelim oldu.Kısır döngüden ibaret olan kuşak çatışmasını ufak tefek sıyrıklar alarak atlattım şükürler olsun ki.16. yaşımın 6 aylık bölümünü her hafta bir arkadaşımı Ankara Demetevlerdeki Karşıyaka mezarlığına gömerek geçirdim.En yakın arkadaşım kendisinden 2 yaş büyük flörtü tarafından şeytana kurban edilmek suretiyle hunharca öldürüldü.Yapan kişi belli olmasına rağmen dosyası faili meçhuller listesinde...

Birikimler,acılar,yıkımlar...
Hepsi biz insanlar için....Yere düştüğümüzde orada kalmak mı yoksa ders alıp kalkarken yerden bir avuç toprak alarak kalkmak mı?
Sanırım ikincisi önemli olan...

Yaşadığım ve yaşlandığım yıllar içerisinde şunu anladım ki her geçen yılınız baktığınız pencerenin görüş açısını biraz daha değiştiriyor.
Şimdi bana soruyorlar
''Çocuklarına miras olarak ne bırakmak istiyorsun ?''
diye
''Adım geçtiğinde insanların yüzünde oluşan bir tebbessüm bırakmak istiyorum''
diyorum
''Tebessüm karın doyurur mu ?''
diyenler çıkıyor.Ben insan olamadıktan sonra ,evlatlarımı bir birey olarak yetiştiremedikten sonra hanlar saraylar bıraksam neye yarar ?

Dünyanın çivisi çıkmaya başlamışken,terazinin dengesi şaşmışken,aklar kara ,karalar ak olmaya başlamışken susup ses çıkarmayarak ben ne kadar insanım dedim kendime?

Olmadı Büşra olmadı...

13 Şubat gecesi tüm medya talihsiz demenin kifayetsiz kaldığı bir olayla çalkalandı.Daha fazla isminin zikredilmesinin doğru olmadığını düşündüğümden ''melek ''olan kardeşimizin acısı hepimizi derinden sarstı.Anne olarak evlatlarımı nasıl bir gelecekte bırakacağıma dövünüp dururke wattpad Türkiye grubundaki paylaşımlar tabiri caizse canımdan bezdirdi.
Bir Meleğin üzerinden siyaset yapmaya çalışanlar mı dersiniz yoksa onun üzerinden mezhep çatışmasına girenler mi?
Dahası bunu hikaye yapıp yayınlamayı isteyenler ve dikkat çekmak için tacize uğradıklarını söyleyenler....
Ama şöyle bir tezatlık varki orada yazılanlar ile burada yapılanlar birbirini tutmuyor.
Grupta bu insanlık terörünü kınayanlar burada tecavüzcüsüne aşık olduğu kitapları ya okuyor ya yazıyor...

E artık buna gerçekten bir dur demek gerekiyor.
Kişi kendini bilmeli önce
Basım aşamasında olan kitabımda bende işledim böyle bir bölüm ancak ben bir kadının hayatında başına gelebilecek en iğrenç olay olduğunu vurguladım.Kadın tecavüze uğradığı adama aşık olmadı.Bilhassa sevdiği adam tarafından ilişkiye zorlandı.Onunla evlenmedi,onu terk etti.
Bir film çekmediğimiz için tabi ki bazı sahneleri yazmak zorundayız.Ancak bir bunu bir üstü kapalı anlatmak var
''Bedenim onun bedenine kokum kokusuna karıştığında masallarda bulutların üzerinde dans eden bir prenses gibiydim adeta.''
Birde karşı olduğumuz bildiğiniz anatomi dersi vermek var....
Aradaki bu nüans sizi vezir de edebilir rezilde...

Kıssadan hisse
Bir gün ormanda yangın çıkmış.Bunu duyan karıcalar yüklendikleri suyla koşmuşlar yangın alanına.Bir başka orman hayvanı karıncalardan birisini çevirmiş ve sormuş
''Nereye gidiyorsun ''diye
Karınca
''Yangın söndürmeye''
demiş.Soruyu soran basmış kahkahayı
''ilahi ,bu kadarcık suyla yangın söner mi?''
''Olsun ''
demiş karınca
''Söndüremesem de büyümesini engelleyebilirim...''

Karıncadan yola çıkarak bizde söndüremesek bile büyümesini engelleyebiliriz.Sizden ricam eğer samimiyetimden bir nebze şüpheniz varsa yanımda durmamanız.Bu yolda beraberce kenetlenerek yürüyecek ve büyüyeceksek te bu çalışmanın altında hiçbir polemiğe yada kavgaya girmemeniz.
Nasıl organize olacağımızı gün içerisinde bildireceğim.
Kıymetli zamanınızı benimle paylaştığınız için sonsuz teşekkürler....

İKİ KADIN
İki kadın türü vardır bu hayatta 
1.si doğuştan şanslı olanlar
diğeri ise doğuştan bahtsız olanlar

Doğuştan bahtsız kadın
Daha anne rahmine düştüğü anda başlar aslında oyun.
Cinsiyet belirlendiği anda kız ise görür kırmızı kartı 
sanki onu doğuran bir kadın değilmiş gibi
Erkek adamın erkek çocuğu olur diye başlar anırmaya babası...
Sonrasında zar zor ite kaka büyür o kız çocuğu
Biraz serpilince erkekler tarafından göz hapsine alınır
Sanki onları doğuran bir ana yokmuş yada evde göz açtırmadıkları bacıları gibi başlar salyaları akmaya..
Ya para karşılığı kocaya satılır,ya birine gönül verir kaçırılır
Sevgi görmemiştir ki sevgi vermeyi bilsin
Doğurganlık yasasıyla anne olur bir süre sonra
Hele bir de oğlu olduysa annelik içgüdüsüyle sever
Sonra hayatındaki bütün erkeklere olan nefretini kusar o hayattan bi haber çocuğa.
O çocuk büyür kadınları obje olarak gören onlardan nefret eden bir canavar yetişir..
Kısır döngü buradan başlar işte...

Doğuştan şanslı kadın vardır birde
Ana rahmine düştüğü anda babası prensesim diye sevmeye başlar.
göğsünde uyutur saçını okşar
Etrafında görülmez duvarlar örer
En yakın arkadaşı sırdaşıdır minik kızının
Kimseyle paylaşmak istemez kimsenin olsun istemez
O kızda büyür serpilir
Her adımında onu koruyan kollayan babası vardır.
Gerçek aşkı babasında bulduğu için o kız
Babasının ruh ikizini bulmadan evlenmez...
O da anne olur
Hele birde erkek çocuk doğurursa o kadın
Rol modeli hazırdır.
Babası gibi sağlam karakterli bir adam olacaktır
Ve yine kısır döngü başlar işte...
Doğuranlar doğurtanlar yetişenler yetiştirenler...
Doğuştan bahtsız bir kadın olabilirsiniz yada doğuştan şanslı
sadece doğuştan akılsız olmayın yeter
Sevgiyle,aşkla yetişen nesiller
Mutlaka gelecekler
Umudunuzu kaybetmeyin yeter....
Büşra Çivicioğlu