Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

Geri Dönüş

Medya: Desmeon-Back From The Dead
🇹🇷⛰️⛰️⛰️⛰️
Başını kaldırıp esnedikten sonra patilerini öne uzatarak esnetti. Birkaç saniye daha yerde gözleri yarı kapalı bir şekilde yattıktan sonra ayağa kalktı ve ormanın tersine doğru yürüyüp kenarda eğilerek aşağıya baktı. Aşağıda su ve sivri gibi gözüken kayalar vardı. Burası suyla kıyaslandığında aşırı yüksekti. Yanlışlıkla aşağıya düşse, cesedinin bir parçasının bile bulunma ihtimali çok çok çok azdı.

Ağzındaki kaşıntıyı görmezden gelip iç geçirdi ve kendini geriye çekti. Yakında dişleri çıkacaktı. Gerçi bunun önemini pek anlayamamıştı, fakat bir ara anne ve babası bunun hakkında konuşuyorlardı. Heyecanlarına bakılırsa, bu önemli bir şey olmalıydı. Değil mi?

Gözlerini göğe dikti. Ay tam da önündeydi. Yarımdı ve sanki geçen gece bir grup yavru kurdun katliamına şahitlik etmemiş gibi rahat rahat parlıyordu.

Yeniden iç geçirdi. Babasının lider yardımcısının, gece yarısı yaptığı saldırıdan hayatta kalan tek kardeşti kendisi. Yani şanslıydı, ama yine de Steven kendini çok yalnız hissediyordu. Ve haklıydı da. Sonuçta tüm kardeşleri gitmişti. Kendisi de Bee Pelt' in saldırısından hayatta kalan tek yavruydu. Fakat, yine de... Yine de üzülüyordu. Yine de acısı o kadar büyüktü ki kendi hayatta kalışına olan sevincini adeta boğarak yok ediyordu.

Dev, beyaz-mavi dalgalara bakmayı bırakıp kafasını yukarı kaldırdı. Aya baktı. Ay belki de sandığı kadar rahat değildi, çünkü yarısı yoktu. Sanki Steven' ın yüzüne bakamıyormuş, bakmaya utanıyormuş gibi.

Utansa da iyi olurdu! Kardeşleri ölürken, o kurt annesine pençe atarken kendisi aval aval bakmıştı! Kardeşlerinin ölümlerini izledikten sonra karşısına dikilip gururla parlayamazdı o ay!

Biraz öfkelice ayağa kalktı. Gökte beyaz bir çizgi oluşmaya başlamıştı. Ay da sanki utançtan ölüyormuş gibi gittikçe alçalıyordu. Yakında şafak, sonra da sabah gelecekti. Ve aniden, ayın rengi kırmızı oldu. Geçen geceki kan ve ölüm kokusu yeniden ciğerlerine dolarak onu adeta boğdu. Ay kızıl bir taşa dönmüştü adeta! Sağa sola baktığında ebebeynlerinin arkasında olduğuna dair bir işaret bulamadı. Arkasına döndüğünde de gördüğü tek şey ormandı. Önüne döndüğünde de şoka girdi. Artık oturduğu uçurum kenarında değildi. Kızıl taşın sanki yanmış odun veya kömür kadar kara bir gökte parladığı, koyu yeşil çayırdan aşağı inildiğinde aşırı geniş ve derin görünen koyu mavi bir göl duruyordu önünde. Rüzgardaki kanlı koku, ona ayrıca -nereden bildiğini kendisinin de bilmediği- madenleri hatırlatıyordu. Ve ay, yavaş yavaş rengini değiştiriyordu. Ciğerlerindeki bu berbat kokudan kurtulmak için başını sallayıp sertçe öksürdü. O sırada havadaki berbat koku değişti ve ciğerlerindeki baskı azaldı. Gözucuyla baktığında, ayın renginin mavi olduğunu gördü. Birkaç saniye sonra da açıklaşarak gümüş rengini aldı. İki dakika sonra da sanki yanmışçasına karardı. Bu sırada çevrede çok kötü bir çürük et kokusu vardı.

Ay normale döndüğünde, rahatlayarak iç geçirdi. Bu sırada birini duydu.

"Neden uyumadın?"

Başını geriye çevirdiğinde, sarı gözlü kurtla karşılaştı.

"Uyku tutmadı baba."

Babası yanına oturdu ve oğlunu "Dikkat et, düşme aşağıya." dercesine geriye çekti. Sonra düşen aya baktı.

"Onları yeniden görmek ister miydin?"

Steven burnunu çekti.

"Evet baba."

Dusty Road başıyla onayladı. "Göreceksin zaten. Büyüdüğünde onlarla Ruhlar Dünyası' ndan görüsebilirsin."

"Onlar neden gelmiyorlar?"

"Wraithler çok acil bir durum olmadığı sürece Dünya' ya gelip kurtlara yardım etmezler veya görünmezler."

Steven sızlandı.

"Bu haksızlık. Onları bir daha asla göremeyeceğim."

Dusty Road Steven' ın yanağını yaladı. "Öyle deme. Tabiiki de göreceksin. Ama sık sık değil."

Yavru, buna cevaben bir şey demedi.

"Hey," dedi babası. "Kardeşlerinin mezarlarını görmek ister misin?"

Steven burnunu çekti.

"Olur."

"Kalk o zaman."

İkisi de ormana doğru sessizce yürümeye başladı. Üçlünün gömüldüğü yere gidiyorlardı. Minik bir akarsuyu geçtikten sekiz adım sonra, yan yana duran üç toprak yığınıyla karşı karşıya geldiler. Babası özellikle burayı seçmişti. Dusty Road Steven' a baktı.

"Ürkütücü göründüğünün farkındayım, fakat korkma. Sabah daha iyi gözükeceklerdir evlat."

Steven iç geçirdi. "Gerçekten mi baba?"

Aniden yerin altından kazıma ve hareket etme sesleri gelmeye başladı. İkisinin de kulakları dikildi. Steven babasına sokuldu.

"Baba, ne oluyor?"

"Muhtemelen bir köstebek geçiyordur." diye geldi yanıt.

"O ne?"

"Kahverengi bir yaratık. Yer altında yaşıyor. Nadir de olsa onları bazen yüzeyde buluruz. Avlaması kolay değil. Toprağı çok hızlı kazarlar."

Dusty Road mezarlara yaklaşarak yere çöktü ve kuyruğunu hafif hafif sallayarak yaratığı beklemeye başladı.

Aniden yerden çıkan üzuvla ikisi de sıçradı. İkisinin de beklediği şey, kahverengi bir pençeydi. Yeşil bir pati değil.

Zeminden bir tane daha yeşil pati çıktı ve zayıfça üzerindeki toprakları atmaya başladı. Dusty Road tereddüt etmeden tek patiyi ağzıyla nazikçe tuttu ve çekti. Yüzeye gelen, kahverengi bir yaratık değildi -tabiiki de-. Kanatlı, açık yeşil gözlü, gri ağız ve arka bacaklı yeşil bir yavru kurttu.

Dusty Road onu yere bıraktı ve kanatlı yavru sirkelendi. O sırada beyaz bir pençe, diğerinin çıktığı yerden çıktı. Dusty Road dişleriyle bileği tutarak ikinciyi de çekti. Çıkan şey, göz çukurlarının olduğu yerde ufak, pembe bir ışık yanan uzun kuyruklu beyaz bir kurt iskeletiydi. Sonuncu toprak yığınından bu sefer soluk gri, normal bir pençe çıktı ve babası onu da çektiğinde Night yemyeşil gözlerle çevreye bakmaya başladı. Biraz seffaftı, ama iyiydi.

"Baba?" dedi Steven ince bir sesle. Olanlardan bir şey anlamamıştı ve korkuyordu.

Babası Steven' a baktı.

"Ruhlar Dünyası onları, kardeşlerini bize geri verdi. Ama bunun karşılığında görünümlerini değiştirdiler. Geri döndüğümüzde, Tiger' ın ve Wings' in ismini değiştireceğim."

"Niye?" diye sordu Night başını kaldırıp babasına bakarak.

"Bir kural bu. Kurtlarda biri Alfa' nın dikkatini çeken bir yara ya da kötü özelliğe sahipse ismi ona göre değiştirilir."

"Hmm, garipmiş. Gidelim o zaman." dedi Steven aklı karışmış bir şekilde. Night Steven' ın sağına, Tiger ve Wings de soluna geçtiler ve geldikleri yoldan uçuruma geri geldiler...

Hepinize iyi uykular, iyi sabahlar ve iyi öğlenler.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro