Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

4.BÖLÜM

Kaan yolda bile zar zor giden bir şahin arabayla eve geldi ve BMWnin yanına parketti, arabadan indi kapıyı sinirle itti, kapanmadı buna iyice sinirlendi tekrar sertçe itti yine aynı şekilde kapanmadı Kaan bi 'Ya Sabır' çekti, kapıyı yavaşça itti ve kapı kapandı. Kaan eve girdi hemen Ertuğrulun yanına doğru gitti bugün çok ciddiydi Ertuğrulun yanına gelince konuştu''Herşey hazır mı? Ona göre çıkalım hemen''Ertuğrul elindeki gofret çöpünü çöp kutusuna attı ve Kaana döndü, cevapladı''Evet haber ajansının kayıtlarına girdim, olaydan hemen sonra kayıtlara bu olayı eklersem kimin eklediği görünmeyecek muhtemelen gazetecilerden biri sanarlar diye düşündüm, genç gazetecilerden birine biraz para verirsek haberi onun üstüne atarız diye düşündüm ve Erkan isimli bir gazeteciyle anlaştım biz arar aramaz bir sürü polis, kameramanlar, ambulanslar falan olay yerine gelir''Kaan Ertuğrulu başıyla onayladı. Hepsi hazırlanıp kapıya çıktı, Mahir usta BMWye bindi diğer gençler Şahine bindi ve yola çıktılar biraz trafikten sonra Kaan vedalaşmak için kuzenlerinin evinin önüne geldi, Mahir usta onları caddede bekliyordu.

Kaan kontağı kapattı, arkadaşlarına döndü''Ben yukarıda biraz otururum yani sizi biraz bekleteceğim''diyerek arabadan indi ve apartmanda yukarı çıktı, hepsiyle selamlaştıktan sonra içeri geçip oturdular. Kaan kendini hiç iyi hissetmiyordu, hem hayatında hiç yalan söylemediği insanları kandıracak hem de bir daha onları böyle sevecen bakarak görmeyecek olması onu üzüyordu sonuçta operasyondan sonra karşılarına çıktığında ne tepki vereceklerini bilmiyordu. Biraz konuştular, Kaan ''Ben artık kalkayım''dedi ve kapının önüne geldi, hepsine son kez sarıldı tabiki bunu yaparken gözleri doldu ama kendini tuttu. Daha sonra kapıyı kapattı, aşağı indi, arabaya bindi fakat daha fazla dayanamadı ve gözyaşlarını bıraktı Ertuğrul elin Kaanın omzuna koydu, onu teselli etmeye çalıştı''Dostum biliyorum acı ama bu onların iyiliği için hadi al bu Maltanayı iç ve kendine gel''Kaan Ertuğrulun uzattığı Maltanayı alıp açtı, açar açmaz dikti kafaya. Şişeyi indirdi, konuştu''Doğru söylüyosun, hadi yapalım artık''dedi, arabayı çalıştırdı ve tekrar yola çıktılar, Mahir ustada onlara katıldı.

Yaklaşık bir saat yolculuğun sonunda uçurum kenarı, arabaların çok nadir geçtiği bir yola girdiler, iki arabada kenara çekti. Kaan hariç herkes BMWye geçti, Mine tam binecekken geri döndü Kaana sessiz bir şekilde''Dikkat et tamam mı sana ihtiyacımız var''Kaan bunu duyunca hafif tebessüm etti ve o da ekledi''Tamam ederim merak etme''. Kaan şahinin bagajını açtı ve Mahir ustanın elindeki bombayı aldı, bagaja koyup kapattı. Herkes arabaya bindi, Kaan süratli bir biçimde başladı diğerleri yavaş geliyordu. Kaan iyice hızlandı, sürati yüzü geçti, 130'a ulaşınca arabanın motorundan dumanlar yükselmeye başladı ve Kaan yavaş yavaş uçurumun kenarına doğru sürdü hızını yavaşlattı, iyice yanaştığını anlayınca kapıyı açtı ardından hızla atladı yerde takla atarak ayağa kalktı. Araba ise viraja yaklaşınca aşağı doğru yuvarlandı, uçurum derindi. Aşağı ulaştığını patlayan sarsıntıdan anladı ve 'Görev Tamam'tebessümü yaptı.

Diğerleri de Kaan'ın yanına geldi Mahir usta şoför koltuğundan kalkıp arkaya geçti, Kaan şoför koltuğuna geçti Ertuğrul sağ ön koltuktaydı onunla tokalaştı ve hızla U dönüşü yapıp oradan uzaklaştı. Ertuğrul, Erkan denilen gazeteciyi aradı Erkan ise kameramanlarla yolda olduğunu söyledi, hızla şehre ulaştılar ve ekip bir lokantaya girdi tabiki Ertuğrul yine yapacağını yaptı herkesten iki kat fazla yedi zaten onun yemek yiyişini görenlerin iştahı kapandı.

Bu Sırada Başka Bir Yerde

Ceren elinde içi dolu su bardağıyla televizyonun karşına geçti, kanalı değiştirdi karşısına çıkan haberle irkildi, haberde Kaan ve arkadaşlarının fotoğrafı vardı

''Evet sayın seyirciler, önemli bir haberle karşınızdayız. Bundan yaklaşık 10 ay önce evinde ölü bulunan ünlü iş adamı Haluk Yıldırım'ın oğlu olan Kaan Yıldırım, hayatını kaybetti. Genç adamın arkadaşlarıyla bulunduğu araba 1 saat önce gördüğünüz uçurumdan aşağı yuvarlandı ve araç yere ulaşınca patladı. Ne yazık ki bedenleri bulunamadı.''

Ceren haberi izlerken elindeki bardağı daha fazla tutamadı ve düşürdü, bardak yere düşüp parçalandı. Bir anda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı, onun ağladığını duyan Tuğba ve Büşra koşarak yanına geldi. Tuğba telaşlı bir biçimde sordu''Ne oldu kızım niye ağlıyorsun?''. Ceren eliyle televizyonu gösterdi haberi görünce hepsi birden ağlamaya başladı, üçü de yere çömeldi ve ağlamalarını durduramadı.

Kaan ve arkadaşları

Ekip eve geldi Mahir usta kapıyı açtı,herkes içeri girer girmez odasına geçti, Kaan ve Ertuğrul aynı odada kalıyordu. Kaan yatağının üzerine oturdu, yere bakıyordu sadece boş boş bakıyordu, Ertuğrul bunu gördü ve onun yanına oturdu, konuştu''Nasıl hissediyorsun dostum?''Kaan gözlerini ayırmadan cevapladı''Berbat hissediyorum''. Ertuğrul buna üzüldü, Kaan bişey demeden odadan ayrıldı ve çatıya çıktı. Yanına bir Maltana almayı ihmal etmemiş hatta şişeyi yarılamıştı.

Sadece etrafa bakıyordu, bu onu rahatlatıyor muydu peki? Bunu o da bilmiyordu,etrafı izlerken Mine merdivenleri çıkmış Kaan'ın yanına doğru gitti ve ''Hayırdır, napıyosun burda?''Kaan onu gördüğüne biraz sevinmişti''Hiç, boş boş etrafa bakıyorum. Peki sen napıyosun burda?''Mine tatlı bir şekilde''Ben mi? Ben sadece ekibimizin liderini göremedim ve birde çatıya bakayım dedim''dedi ardından ekledi''Eee peki yarın ilk operasyona çıkıyoruz ne düşünüyosun?'' Kaan bitirdiği şişeyi yere koydu ve''Bence biraz heyecanlanabiliriz, ama ilk görev o da olsun fakat elimizden geldiği kadar hata yapmamalıyız çünkü tek bir hatamız canımıza mal olabilir''.Böyle bir konuşmadan sonra ikisi de aşağı indi ve odalarına geçtiler, birazdan herkes uyumuştu.

Sabah Mahir usta erkenden kalktı ve sofrayı hazırladı, herkesi kaldırdı. Herkes kahvaltısını yaptı daha sonra Kaan ve Ertuğrul bilgisayarların olduğu odaya kapandı. Araştırmalara başlamışlardı, onlar bunu yaparken Mert dışarıda kum torbasını dövüyor, Mine mutfağı temizliyor, Mahir usta ise gazete okuyordu. Aradan birkaç saat geçti Kaan ve Ertuğrul'dan haber yoktu, herkes sıkıntıdan patlamıştı. Tüm gözler ikisinin olduğu odadaydı, bir anda kapı açıldı, ikisi de odadan çıktı ve hepsi bahçedeki masaya geçti.

Kaan elindeki dosyaları birer birer açarak anlatmaya başladı''Evet arkadaşlar, ilk adamımızın adı Mustafa Yılmaz, bu adamın bir AVMsi var işlerini de zaten buradan yönetiyor, yani AVMnın bodrumunda her türlü pis iş yürüyor ayrıca kimse şüphelenmesin diye bodruma çok fazla adam koymamışlar. Buraya kılık değişererek gireceğiz akşam üstü, zaten bina 10da kapanıyor. 10dan sonra bir tek hizmetliler kalıyor onlarında bodruma inmesi yasak. Şimdi Mert sen Ertuğrul'u da al gidin kostüm ayarlayın, Ertuğrul'da kostümlerin fotoğrafları var''. Mert başını salladı ve hazırlanıp arabayla çıktı Ertuğrul ile birlikte, bu sırada Kaanla Mine odalarına geçip hazırlık yaptılar. Zaten kısa bir süre sonra Ertuğrullar da geldi, sahte hizmetçi kartlarını da alıp evden çıktılar.

AVMye girdiler hatta birkaç yeri temizlediler ve temizliyorlardı, AVM'nin kapanmasına yarım saat kalmıştı. Ertuğrul isyankar bir biçimde kulaklıktan ekibe seslendi''Ya daha ne kadar sürecek bu etrafı temizlemekten bıktım yav, hayır bıkmak birşey değil acıktım ben'' Kaan aynı şekilde kulaklığa sessizce''Olum az sabret yarım saat kaldı sonra saldıracağız, ha bu arada şu iş bir bitsin sana dominos'tan pizza ısmarlıycam''. Ekip etrafı temizlerken AVM kapanmak üzere olduğunu bildiren bir duyuru yapıldı ve AVM kapandı.

Kaan kapanmadan 5 dakika sonra kulaklığa konuşmak için bileğindeki mikrofonu ağzına doğru yaklaştırdı''Evet gençler zemin kat 'A' ve 'B' bölümü olarak ikiye ayrılıyor, Ertuğrul sen benimle A'ya Mert sende Mineyle B'ye geçin. Mustafa hangisinde bilmiyoruz o yüzden mikrofondan herkes haber versin''. Herkes mikrofona ''Anlaşıldı''dedi ve Kaanlar A'ya, Mertler B'ye geçti.

Kaan temzilik arabasından 4 tane silah çıkardı ikisini beline ikisini Ertuğrul'a verdi, zemin kata inince üzerinde 'A' yazan bir kapının önünde dört adam gördüler. Adamlar Kaanları görünce telaşa kapıldı aralarından uzun boylu olan''Hey sizin buraya inmeniz yasak, size söylemediler mi aptallar!!''diyerk bağırdı. Ertuğrul gıcık bir biçimde'' Aaa gerçekten mi haberimiz yok yav''dedi, der demez adamın suratına yumruğu çaktı, Kaan ise diğer birine suratına tekme attı hemen ardından başka bir adama hızla dönerek kafa attı ardından Kaanın vurduğu iki adam yere düştü Kaan silahının birini çıkardı ikisininde kafasına sıktı. Ertuğrul ise yumruk attığı adamı diğerinin üzerine kuvvetle itti, adamlar yere düştü ve Kaan'ın yaptığını yapıp silahıyla ikisinede sıktı. Ardından kapıyı açıp içeri girdiler

Bu sırada Mert ve Mine 'B' kapısına yaklaştılar, Kaanların aksine burda iki adam vardı. Adamların konuşmasına ve silah çıkarmasına izin vermeden ikisi de silahını çıkarıp adamları vurdular. Onlarda kapıyı açtılar, karşılarına yuvarlak bir masada oturan 4 adam vardı, kumar oynuyorlardı. Adamlardan ikisi kalkıp hemen ateş ettiler, Mert odanın soluna Mine sağına kaçtı böylece adamların kurşunu boşa gitti, Mine hızla yerde takla attı ateş açan adamın koluna vurdu, adamın elindeki silah düşecekken havada tuttu Mine ve adamın kafasına sıktı daha sonra, yanındaki iki adama da sıktı. Mert silahını çıkardı ve ateş açan diğer adamın direk kafasına sıktı, ardından baktı ki herkes ölmüş. Odada Mustafa yoktu bu yüzden Kaanların yanına gitmek için odadan çıktılar.

Kaan ve Ertuğrul odaya girdi, karşılarına patron koltuğunda oturan Mustafa, onun önünde ise duran on beşe yakın adam. Onlar içeri girince herkes kafasını onlara çevirdi Kaan konuştu''Temizlik için geldik, sizi bu dünyadan temizlemek için yani''dedi ve hemen ardından silahını çıkarıp aynı anda 2 3 adama sıktılar. Koşarak adamların yanına yaklaştılar, Mustafa büyük bir sinirle bağırdı''NE DURUYORSUNUZ BİTİRİN ŞUNLARIN İŞİNİ!!'' Kaan yanına gittiğinde önüne gelene yumruk ve tekmeler savururken birden birisi arkasından boğazına kolunu geçirip boğmaya başladı. Kaan bu harekete karşı sırtını eğdi yere yaklaştı ve adamı süper bir hızla yere attı, adam yere düşünce yumruğu çaktı tam döndüğünde önünde dört tane silahını kafasına dayandığını gördü. Ertuğrul ise üç adamı geçti dördüncüye gelince o da başın dayanan birkaç silahla durmak zorunda kaldı. Mustafa bi kahkaha attı ve''Sizin gibi zayıf aptalların beni yenmesi mümkün mü sizce sayın abiler''dedi.

Tam bu sırada kapıda Mert ve Mine belirdi, Mert girer girmez Mustafa'ya ateş etti. Bütün herkesin dikkati onlara gidince Kaan''ERTUĞRUL ŞİMDİ''diye bağırdı, ikisi de aynı anda adamların altından takla atarak geçti hemen silahlarını çıkarıp adamlara sıktılar. Kaan kurşunu bitince kalan adamlara silahlarını iki elinde de parmağında çevirdi ve iki adamında aynı anda suratına vurdu. Ertuğrul'un henüz kurşunu bitmemişti fakat silahlarını düşürmüştü, Kaan bunu farketti ve silahının birini yerden adamların arasından sürdürerek Ertuğrul'a ulaştırdı. Ertuğrul da Kaan'ın yaptığı şekilde yaptı ve hepsini indirdi. Onlar bunu yaparken Mertle Mine de karışmadan onları izlediler zaten zorlanmamışlardı, o yüzden sıkıntı yoktu. Yerde bir sürü adam yatıyorken Kaan ve Ertuğrul tokalaştı. İlk operasyon başarılı geçmiş oldu.

Evet arkadaşlar bu yazdığım en uzun bölümdü, umarım beğenmişsinizdir.




Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro