3.BÖLÜM
Kaan çok şaşkındı, dedesi ona ne bırakabilirdi ki? Daha fazla beklemeden tozlu zarfın kapağını araladı, katlı kağıdı aldı ve açtı. Yazıyı hızlı bir biçimde okumaya başladı.
Bankamda kendi ismime kayıtlı kalan 85.500 Tl bulunmaktadır. Tüm hepsini Torunum Kaan Yıldırım'a miras olarak bırakıyorum.
Bunların ardından kağıdın altında ismi ve imzası vardı. Kaan bunları okurken gözlerinden iki damla yaş süzüldü, mutluluktandı. Kendi kendine konuştu "Öleli 5 sene oldu hala bana destek olup yardımda bulunuyorsun" sevinçle evin camlarını kapattı evi kitleyip çıktı. Aynı şekilde otobüse bindi ve eve geldi, hemen Ertuğrulun yanına gitti, konuştu "Kardeşim yırttık olum sana yırttık diyorum bizim iş için yeterli parayı buldum" bunu söylerken odanın ortasında ki masayı tavaf etmişti. Ertuğrul oturduğu yerden kalktı, cevapladı"Nasıl lan nasıl buldun hani nerde" Kaan anında cevap verdi elindeki kağıdı göstererek"Bak burda olum burda dedem bana 85 bin liralık miras bırakmış" Ertuğrul şaşkınlıkla"Nasıl yani ver bakıyım şunu"diyerek kağıdı alıp okudu"Olum harbiden lan hemde 85.500 lira lan" bunu söyledi ve saate bakıp devam etti"Lan saat 7ye çeyrek var sevinmeye sonra devama ederiz çıkalım çünkü hemen çıkmazsak geç kalıcaz.
13 Saat Sonra
Kaan ve Ertuğrul Mahir ustanın evindeydi, aslında tüm ekip oradaydı. Hesap yapıyorlardı, silahları Akın usta ayarlayacaktı sonuçta eskiden polis olan oydu. Arabayı Kaan ayarlayacaktı zaten geri kalanlar ufak tefek şeylerdi ve Mahir usta cümlesiyle konuşmayı bitirdi''Hadi bakalım gençler kalkın eğitime başlıyoruz''dedi ardından ekip uzun sürecek eğitimi başlattı.
9 Ay Sonra
Mahir ustanın bahçesinde iki kişi kapışıyordu, şuan eşit gidiyordu biri Kaandı diğeri Mahir ustaydı. Bir Mahir bir Kaan yumruk atıyordu. En sonunda Mahir usta Kaana çok sert bir yumruk attı, Kaan yere düştü fakat düşmesiyle kalkması bir oldu ve kalkar kalmaz süper bir hareketle Mahir ustayı şaşırttı, yumruğu geçirdi şimdi Mahir usta yerdeydi fakat o kalkamadı yerde gülüyordu çünkü eğitim tamamlanmıştı Kaan ustasına el uzattı ve onu ayağa kaldırdı. Artık ekip tam anlamıyla 'Mükemmel'di, hem silah konusunda hem de yakın dövüş konusunda. Hepsi masaya geçti, artık malzemelerin alınması gerekiyordu parayı 120.000 yapmışlardı, konuşmaya başladılar ilk olarak Kaan konuştu'' Bugün ben Ertuğrulla araba işini hallediyim, Mertle Minede silahları halletsin''Mert ekledi''Aynen biz Akın ustayla gidelim siz de arabayı halledersiniz burda buluşuruz''diye konuştular ve evden çıkıp ayrıldılar Kaan yolda yürürlerken telefonunu çıkardı, konuşmaya başladı''Alo, Mehmet abi nasılsın...bende iyiyim abi ya baksana sana bişey sorcam elinde güzel araba var mı...he eyvallah abi geliyorum yoldayım abi hadi görüşürüz''diyerek telefonu kapattı. Yarım saat kadarlık yoldan sonra bir galeriye geldiler, oradaki adam onlara en temiz arabalarını gösterdi 5 tane arabaydı Kaan ve Ertuğrul hepsini inceledi, Kaan siyah olan arabaya bindi çok güzel bir arabaydı Bmwydi 3.20 modeliydi 2008 modeldi(multideki araba) Kaan Ertuğrula bakarak konuştu''Bu araba güzel, sen ne dersin'' Ertuğrul cevapladı''Hadi ama dostum Bmw hayranı olduğunu biliyorum''dedi ve hemen arabanın bagaj kısmına gelip bagajı açtı, konuştu''Hmm bagajı da büyük şuraya koyabilirim herhalde tabi tabi burası olur'' o sırada Kaan yanına geldi şaşkın bir suratla''Ne yapıyosun lan''Ertuğrul düşünür bir şekilde''Ya aldığım dolabı şuraya montelemeyi düşünüyorum'' Kaan ise''Ne dolabı?''diye sordu, Ertuğrul telefonundaki fotoğrafı göstererek''Yiyecek içecek yani aslında içecek çeşidi çok ama yemek olarak sadece sandviç falan var''Kaan isyankar bir biçimde''Hey Allahım ya daha arabayı almadan düşündüğü şeye bak''dedi ve adamın yanına gitti pazarlık yaptılar, arabayı aldılar.
Galerici adamlar arabanın son kontrollerini yaptılar zaten muaynesi yeni yapılmıştı, ruhsat işlemlerini yaptırdılar, arabayı Mahir ustanın üstüne yaptırdılar. Arabaya bindiler, yola çıktılar Kaan yolda biraz hızlı gitti ve yüksek sesli müzikle 10 dakikaya eve ulaştılar. Ulaştıklarında Mertlerde yeni gelmişti, masaya aldıkları silahların bir kısmını sermişlerdi, bombalar hariç hepsini denediler aslında bombalarda çok işlerine yarıyacaktı çünkü iş yaptıkları binayı yok etmeleri lazımdı. Daha sonra Kaan eline birkaç parça alet aldı, arabanın yanına gitti ardından bagajı açtı, yedek lastiği üstündeki parçayı ve lastiği kaldırdı. Elindeki aletlerle kesip biçti, oraya biraz daha yer açtı. Silahların hepsini oraya istiflediler ayrıca Ertuğrulun dolabınıda bagaja montelediler, Kaan dolabın içinde ne olduğunu merak etti ve dolabı açtı, açar açmaz şaşkınlığını gizleyemedi. Dolabın içi Maltanayla doluydu, aslında Kaan buna bir yandan sevindi çünkü Ertuğrulla eskiden beri sürekli Maltana içerlerdi. Kaan arabayı kapattı ve içeri girdi, yemek hazırlanmıştı hemen yemeğe oturdular. Hava kararmaya başlamıştı, yemekten sonra Mine çay yaptı. Hepsi çay içerlerken Kaan, Mineye bakarak dalmıştı elinde çay bardağını tutuyordu, gözünü bile kırpmadan bakıyordu. Mine bunu farketti, o da ona baktı tebessüm etti, Kaan bunu görünce heyecandan elindeki bardağı biraz yamulttu ve çay üzerine döküldü anında ''YANDIM ANAM''diyerek sıçradı. Mine hemen yanına gitti''İyi misin çok yandı mı? Dur bekle ben bez getiriyim'' diye telaşa girdi. Kaan çay dökülen yeri tutarken''Yok gerek yok ben gidiyim de üstümü değiştiriyim yine de çok sağol''diyerek üstünü değiştirdi sonrada herkes yattı yarın onları zor bi gün bekliyordu en çok da Kaan için...Kardeşten öte kuzenlerine yarın yalan söyleyecekti, onları oyuna getirecekti, onları çok üzecekti...
Sabah olunca uyanan ilk kişi Mert oldu bahçeye çıktı, biraz gerindi ve gidip çay suyunu koydu. O sırada Ertuğrul evin kapısını açıp elinde poşetle içeri girdi, onu gören Mert şaşırdı Ertuğrul bunu farketti ve daha Mert konuştu"Ne diyeceğini biliyorum, erken kalktım dolapta kahvaltılık bişey yoktu bende gidip aldım"Mert hemen cevapladı"Nasıl ya ben akşam 4 5 tane yumurta gördüm nereye kayboldu ki onlar lan"diyerek buzdolabının kapağını açtı, yumurta kabı bomboştu, Ertuğrul konuştu"Yav napacaksın nolduğunu boşver kim yediyse yesin afiyet olsun işte boşver"o sırada Kaan pijamalarla yanlarına geldi ve gelir gelmez o da konuştu "Mert, kardeşim o yumurtalara ne olduğunu ben sana söyliyeyim. Buna alışmalısın bu hayvan erken kalktığında yiyecek bişey bulamadığı icin yumurtaları tavada pişirip yemiştir" bunu söylerken Ertuğrulu gösteriyordu. Herkes uyandı, kahvaltıyı yapıp evden çıktılar arabayla. Sırada Ertuğrulun bilgisayarlarını almak vardı, gittikleri yerde Ertuğrul her bilgisayarcının vitrinine yapışıp inceliyordu. En sonunda bir dükkâna girdiler en iyilerinden profesyonel bir bilgisayar aldılar, Ertuğrul bikaç bişey aldı ve eve döndüler. Ertuğrul hepsini kurdu 3 adet ekran vardı bir de görevlerde yanında taşıyacağı laptop vardı, Kaan telefonunda birşeyler yaptı ve telefonu kulağına götürüp konuştu. Daha sonra gelip ekibe"Ben çıkıyorum, bizim şahini alıp gelicem bugün bu iş bitmeli"herkes başıyla onayladı.
Bir de Şahin araba alacaklardı ve arabayı uçurumdan aşağı atacaklardı içinde bomba varken bu sayede 4düde resmi olarak ölü sayılacaktı, sahte kimliklerle görevlere gideceklerdi. Asıl sıkıntı Kaanı kuzenleride ölü bilecekti...
Evet arkadaşlar çok uzun bi süre atladım ama daha fazla uzatmadan aksiyonlu bölümlere gelmek istiyorum. Umarım beğenirsiniz biraz karışık oldu ama neyse...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro