2.BÖLÜM
Kaan sabah uyandı, odasından çıktı. Mutfağa gitti tavada 6 tane yumurta kırdı sonuçta ayı gibi yemek yiyen bi dostu vardı, masaya koydu tavayı dolaptan peynir zeytin vs. çıkardı, çayı demledi ve Ertuğrulun odasına gitti, tam da tahmin ettiği gibi Ertuğrul yatakta ters dönmüş yastığa ayaklarını koymuş bi biçimde öküz gibi yatıyordu. Kaan tecrübeli olduğundan elinda bir bardak suyla geldi. Hiç tereddütsüz bardağı Ertuğrulun suratına döktü arkasını dönüp masaya gitti, Ertuğrul bi anda yataktan zıpladı tabi zıplayınca yere düştü. Ufak çaplı bi küfür saydırdı. Odasından çıktı banyoya girerken Kaana doğru döndü kaan ise çoktan masaya oturmuş çayını içiyordu. Ertuğrul"Günaydın dostum başlamışsın bile hemen geliyorum"Kaan ise ağzı dolu olduğu için sadece kafa salladı.
Kaan yumurtanın 3te1ini yemişti, Ertuğrul ise masada kalan ne varsa silip süpürdü. Masayı topladılar saat 10 olmuştu. 11de Mahir ustanın onlara ayarladığı fabrikaya iş görüşmesi için gideceklerdi. Hazırlanıp çıktılar, fabrikaya gittiler. Büyük bi yerdi her işi makine yapıyordu elemanlar ise sadece hammaddeyi koyuyorlardı ve çıkan paketi alıyorlardı. Gidip yetkili kişiyle görüştüler, gece vardiyası için anlaşmışlardı. Oradan çıktılar ve Mahir ustanın verdiği adrese doğru gittiler.
Mahir usta onları kapıda karşıladı, Ertuğrulla tanıştılar ve evi gezmeye başladılar. Ev büyüktü, iki katlıydı
Arka bahçesi vardı, kocamandı ve eğitimlerini bu bahçede yapacaklardı. Eğitim gayet müsaitti. Bahçedeki masaya oturdular ve Mahir usta elinde çaylarla geldi. Mahir usta söze girdi:"Evlatlar, biliyosunuz bu iş için para lazım o yüzden aldığınız maaşların sadece 50 lirasını cebinize harçlık yapın kalanını saklayın. Gerçi sakladığınız para da yeterli olur mu bilemeyiz ama başka çare yok". Cevap olarak kaan sözü devam ettirdi:"Doğru dersin usta, umarım bi şekilde yeterli parayı buluruz. Sonuçta bu iş için eğitimden sonra gereken şey bi araba sonra silahlar sonrada zaten operasyonlarda kullanacağımız para". Ertuğrul lafa girdi:"Ve birde YEMEK var" bunu söylerken gözleri parlamıştı. Kaan:"Heh aynen, bide bu ayının yemek meselesi var"
Ertuğrul konuyu değiştirdi:" Eee usta bizim ikizlerle ne zaman tanışcaz"
Mahir usta ise sanki bu soruyu bekliyormuş gibi cevap verdi:"Evet ikizlerle görüştüm yarın burada olacaklar ayrıca yarın iyice tanışın anlaşın ertesi gün eğitim başlayacak ona göre" bunu duyan Ertuğrul ve Kaan tebessüm ettiler. Çayları bitti, masadan kalktılar Mahir ustaya çay için teşekkür ettiler ve evin yolunu tuttular. Fakat ertuğrul yolda iki menü hamburger aldı kendine. Eve geldiler saat 5i geçiyordu. Biraz oturdular ve saat 6.30da çıktılar ilk iş günüydü onlar için 7 de vardiyaları başlıyordu. Saat 7ye 5 kala fabrikaya vardılar ustalar onlara çalışacakları alanı gösterdi. Ertuğrul bilgisayar bölümünde, Kaan ise makine bölümündeydi.
12 Saat Sonra
Kaan ve Ertuğrul fabrikadan çıktılar ilk geceleri fena geçmemişti. Hemen eve gittiler ve yattılar. Saat 1de alarmları çaldı, kalktılar hazırlanıp Mahir ustanın yanına gittiler. Bugün büyük gündü sonuçta ekip arkadaşlarıyla tanışacaklardı. Eve geldiler dünkü gibi kapıda Mahir usta karşıladı,eve girdiler Kaan:"Eee usta nerde bizim ikizler"dedi heyecanla. Mahir usta eliyle balkonu gösterdi:"Balkondalar siz gidin bende gelicem". Kaan ve Ertuğrul balkonun kapısına yaklaştı tam gireceklerdi ki Kaan kapıda durdu. Derin nefes aldı ve " Kardeşim Allahım izniyle bu kapı bizim İNTİKAMIMIZA açılan kapıdır. Hazır mısın?" Ertuğrul tebessüm etti ve cevapladı"Dostum tabiki hazırım çünkü gelmeden önce 5 tane poğaça yedim", tokalaştılar ve Kaan kapıyı açtı, balkona girdiler sandalyenin birinde oturan genç bir çocuk vardı ayrıca arkası dönük oturan sarışın bi kız vardı fakat yüzü görünmüyordu. Genç çocuk Kaan ve Ertuğrulu görünce ayağa kalktı, o kalkınca sarışın kız da kalktı ve döndü. İlk olarak Kaana baktı Kaan da ona baktı fakat Kaan ona bakınca dizlerinin bağı çözüldü nasıl ayakta durduğunu bilmiyordu, ona bakınca başka dünyalara gitti sanki gözlerini ondan ayırmak istemedi kız o kadar güzeldi ki...
Kaan kıza bakarken Ertuğrulun ona seslenmesiyle kendine geldi ve kendine geldiğinde genç çocuğun ona el uzattığını ve herkesin ona baktığını gördü. Kaan toparlamaya çalıştı''Iıımm...pardon...şey...dalmışımda''dedi ve genç çocuğun ona uzattığı eli karşıladı. Genç çocuk''Merhaba ben Mert sende Kaan olmalısın Mahir usta senden bahsetti''. Kaan''Evet ben Kaan tanıştığıma memnun oldum umarım iyi anlaşırız size ihtiyacımız olacak''Mert ise cevapladı'' Umarım, şey...tanıştırmayı unuttum, bu ikizim Mine'' diyerek sarışın kızı gösterdi. Mine elini uzattı''Evet ismim Mine tanıştığımıza sevindim Kaan'' Kaan Minenin elini sıktı ve ekledi''Evet bende bende sevindim hemde çok'' O sırada Mahir usta geldi, konuştu''Eee çocuklar otursanıza çaylar geliyo''Herkes masaya oturdu ve muhabbete başladılar. Kaan yaşadığı olaylar az bi özetle anlattı ardından plan yapmaya başladılar; mafyaların yer tespitini, geçmişlerini ve hakkındaki bilgilerini Ertuğrul halledecekti sonuçta Ertuğrul hem çok iyi bir bilgisayar mühendisi hem de mükemmel bir hackerdı. Eğitimin dövüş kısmını Mahir usta öğretecekti, silah eğitimini Mahir ustanın eski bir dostu ayrıca emekli polis olan Akın adında bir adam öğretecekti. Şimdilik tek sıkıntıları paraydı, para lazımdı çünkü onlara araba,silah araç gereci, kılık değiştirmek için kostüm gibi malzemeler lazımdı ve şimdilik çalışmaktan başka çareleri yoktu. Dördüde çalışacaktı en azından eğitim bitene kadar...
Eğitim haftanın 6 günü olacaktı sadece pazar günleri dinleneceklerdi, günlük ise saat öğleden sonra 2de başlayacak 6da bitecekti. Zaten Kaanlar ikizleride aynı fabrikaya almak için konuşacaktı fabrika sahipleriyle. Akşam 7de işbaşı yapıp sabah 7de çıkış yapacaklardı. Bunları konuştular bir ara Kaan Ertuğrulun kulağını sessizce''Kardeşim benim biraz işim var kuzenlerin yanına gidicem ne zamandır gitmedim''dedi, Ertuğrulda''Eyvallah bende birazdan eve giderim sende direk eve gelirsin'' dedi ve Kaan kalktı herkesle vedalaştı fakat Mineyle...O başkaydı vedalaşmak istememişti. Evden çıktı hemen en yakın durağa gitti, otobüs geldi ve kuzenlerinin evine geldi. 3 tane kuzeni vardı;Büşra, Ceren, Tuğba. En büyükleri Tuğbaydı bu yüzden başlarında genellikle o olurdu. Kaan tabiki bu operasyonlardan onlara bahsetmeyecekti çünkü bahsederse onlarda katılmak isteyeceklerdi ve onlarada bişey olma ihtimalı artacaktı başka sevdiğini kaybetmek istemiyordu Kaan. Bu yüzden herkese oynayacakları oyunu, onlarada oynayacaklardı. Kaan evin kapısına geldi, kapıyı çaldı ve kapı açıldı, açan kişi Cerendi. Hemen sarıldılar, Kaan içeri geçti oturdu hepsiyle muhabbet etti, onları kardeşi gibi görürdü küçüklüğünden beri birbirlerine destek olurlardı. Kaan muhabbet sonrası kalktı oradan ayrıldı ve 5 yıl önce vefat eden dedesinin evine gitti. Anahtarıyla kapıyı açtı dedesi öldüğünden beri ara sıra buraya gelir evi havalandırır, çiçekleri sular, etrafı inceler ve giderdi yine öyle yaptı camları açtı, çiçekleri suladı. Daha sonra bir zamanlar dedesinin olan odaya girdi yatağa oturdu, kendi kendine konuştu''Ah be dede, beni yalnız bırakıp gittin şuan sana o kadar ihtiyacım var ki''dedi , yataktan kalktı, odadan çıkıyordu ki kapıyı kapatırken yatağın altında bir zarf gördü. Kapıyı geri açtı tekrar içeri girdi ve zarfı aldı, bir anda şaşırdı çünkü kağıdın üstünde birşey yazıyordu:
"Torunum Kaan'a..."
Arkadaşlar biliyorum heyecanlı yerde bitti tabi okuyan varsa yeni bölümü umarım beğenmişsinizdir.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro