Hava çok sıcak.Bütün camlar açık ama otobüs yellenmiyor arkadaş!Aah şimdi stüdyoda olmak vardı.Buz gibi limonataları hüpletip yelpaze sallamak...

Beş dakika sonra yolcuların homurdanma sesi beni kendime getirmişti.

"Ne yapıyorsun kızım?Düzgün gitsene!"

"Düzgün gidiyorum teyze."

"Belli."

Ne yani sıcak!Altı üstü giderken kapıları açıp tekrar kapatıyorum ki serinlesin.Ne var yani bunda.

"Orta kapı!"

Evet.Durağa gelmeme daha 15 dakika var ve anlaşılan amcamız şimdiden önlem alıyor.

"Orta kapı!"

Sakin ol Kutup.Bitecek.Sen yeter ki sabırlı ol.

"Küçük ukala!"

Hayır hayır hayır.İşte bu olmadı.Bu iki kelime beni hanımefendi çizgimden çıkarır.

"Orta kapı."

"Nah sana orta kapı!"

Arkama dönüp el hareketi çektiğimde adamı baya sinirlendirmiştim.Öndeki yolcular bana 'terbiyesiz,deli midir nedir?'deyip beni kötü gözlerle süzüyorlardı.

"Amca durağa daha var trafiğin ortasında seni nasıl indireyim ilk defa mı otobüse bindin?"

Adam beni dinlemeden orta kapıya biraz daha yaklaştı.

Durağa sonunda vardığımızda gıcıklık olsun diye orta kapı hariç diğer iki kapıyı açtım ve adamın yirmi kişi içinde sürünerek arkaya ilerleyişini izledim.Tam varmışken kapıları kapattım ve sırıttım.Adamın sabrı taşmış,hızlı adımlarla bana doğru geliyordu ki,ona hemen arkamdaki 'Şoförle tartışmayınız'yazısını gösterdim ve güldüm.Sonra orta kapıyı açıp' buyurun amca'dedim en şeker sesimle.

Yoluma devam ederken keyfim yerine gelmişti.

🚌🚃🚃🚃🚃🚃🚃🚃🚃🚃🚃🚃🚃🚌

Eve geldiğimde üstümü çıkarıp kahvaltı masasına oturdum.Annem işteydi o yüzden abimi aradım.

"Kutay Bey müsait misiniz?"

"Size her zaman Kutup hanım."

"Ee ne yapıyorsun yavşak."dedim birden kendime gelerek.

"Sus lan keserim o dilini."

"Zerda ne yapıyor?"

"Ne bileyim kendini prova odasına kilitledi.Onun işlerini Hasan yapıyor.Bu adamdan nefret ediyorum bilerek üstüme çay döktü."

"Evet bana da yapardı."

"Derdi ne ki?"

"Ne bileyim kovana kadar uğraşıyor kovunca da geri geliyor.Alıştık biz."dedim kahkaha atarak.

"İyi ya."

"Abi ben seni sonra ar-belki de arayamam Zerda arıyor üç gün sürebilir bu konuşma hadi kapattım."

Zerda'nın aramasına cevap verdim.Derin bir nefes alıp konuşmayı başlattım.

"Naber?"

"Neredesin sen Kutup!Abinin burada ne işi var! Hayır mesajlaşırken kolaydı.Ben çok seviyorum bu adamı ya kalbime indireceksin!Sen niye haber vermiyorsun ki?Ne zaman döneceksin Hasan abi haşladı abini?Ne olur sadece bugünlük de.Yoksa dayanamam ben!İşi bırakırım.Hem abin de senin gibi turşu seviyor mu?Dolaptaki tek şey o da.Ne yapacağım ben.Takıldım kaldım prova odasına."

"Ay sus bir yeter!"

"Çok sorry."

"Ne zamana kadar orada olacak bilmiyorum.Belki bir ay belki bir yıl."

"Nasıl ya?"

"Durumlar biraz karışık.Abim turşu sevmez.Tolga'ya söyle alışverişe çıksın.Sen de oradan çık abime bir hoşgeldin de.Ayrıca Sevgi'ye söyle makyaj odasındaki çekmecede rimeli.O şimdi onu arıyordur."

"Evet ya.Sabahtan beri onu arıyor.Neyse mola bitti.Sağol dediklerini yapacağım.Hadi görüşürüz."

Telefon kapanınca dolaptan birkaç salam ve peynir çıkardım.Ekmeğime koyup ağzıma tıkıştırdım.Yorulmuştum sahiden.

Mutfaktan çıkıp odama koştum.Telefonda oyalanmaya başladım.Ama birden önüme bir mesaj düştü.

05*********: Cidden aşık oldum ben sana.

Pardon?

Bu bir şaka değil mi?

Kutup:Ama bu çok...

05*********:Güzel mi?

Kutup:Klişe.