Dördüncü Sahne
- Dördüncü Sahne -
ŞEFİKA HANIM - ATA BEY
ŞEFİKA: Ah! Az kaldı, üstümü başımı parçalayacaktım. İnsafsız! Beni babamın yanında ağlaya ağlaya ayaklarına düşürüp de elaleme rezil mi edecektin?
ATA: Ben isteyerek mi okudum?
ŞEFİKA: Ama bilmezsin nasıl okudun? Hele sonraki lafları... Sanki ağzından çıktıkça her biri bir alev kesildi de geldi ciğerime yapıştı. Allah esirgesin: Sana bir hal olsa da kendimi öldürecek olsam nasıl olur? İşte gözümün önünde hep o türlü belalar geçmeye başladı. Kalk, kalk okuluna git beyim! Ben bugün ya çıldıracağım, ya bir münasebetsizlik edeceğim. İkimiz de rezil olacağız.
ATA: (Mahzun mahzun) Daha birkaç saat vakit var ama madem ki emrediyorsunuz...
ŞEFİKA: Aman beyim, Allah aşkına olsun bana merhamet et! Tahammülüm bütün bütün tükeniyor. Sen dersinle de vakit geçirirsin, benim hayalinden başka bir eğlencem yok da gene ayrılığına sabredeceğim. Dur! Bana giderken bir hatıra olsun bırakmaz mısın?
ATA: Ne istersin? Emret, işte canım!
ŞEFİKA: Saçından bir parça kessem biçimi bozulur mu?
ATA: Bozulursa dünya yıkılır değil mi? (Boynunu uzatır, Şefika saçından keser.) Ya ben... Ben bir hatıra istemez miyim?
ŞEFİKA: Çevremi...
ATA: (Mahzun mahzun lafını keserek) Çevrenizi mi?
ŞEFİKA: Anladım. Mutlak aynı olmalı değil mi? Hiç siz adama karşılığını almayınca bir şey verir misiniz? Ah... Şaka yapıyorum... Al beyim! O saç parçasına ne talih ki daima seninle beraber bulunacak. (Ata Bey saçı alır çıkar. Şefika kendi elindeki saçı öpüp ağlayarak mindere kapanır.)
(Perde iner.)
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro