şarkıların senfonisindeki iç çekiş
Hello! Ben geldim! Gerçi hiç gitmemiştim ki. Buradayım, sizinleyim ve her zaman sizinle olacağım. Hissedin beni olur mu? Sevgimi hissedin ki acılarımızı paylaşabileyim, küllerimizden yeniden doğalım bir anka misali. Her zaman ayağa kalkalım, ne olursa olsun, ne yaşarsak yaşayalım; acılarımızdan doğalım bir bebek gibi.
Bu bölümü yazarken aslında bakarsanız her şeyi düşündüm. Eskiden sevdiğim çocuğu, dinlediğim şarkıları ve güzel sevginizi düşündüm. Minnettarım her şey için! :)
Bölümü okurken oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın, seviliyorsunuz.
*
Penceremin pervazını açıyorum, güneş ışığının yuvamıza girdiğini zannederek; oysa sen zamanın dışında kaybolduğunda, bizim yuvamız dediğimiz yere gün ışığı girmedi. Karanlık oldu her yer, begonyalarım soldu. Sulamadım. Sulayamadım. Güneş olmayan bir yerde nasıl çiçek açabilir ki?
Çürümüş toprak gibi kokuyor begonyalarımız artık. Nefes aldırmıyorum onlara. Kendim susuz kalmışken nasıl onlara umut verebilirim? Nasıl yapabilirim bunu onlara? Benim gibi hep karanlıkta kalsınlar istiyorum. Söylesene, neden beni terk ettin? Benim sevgim yetmedi mi sana?
Bencilsin, sevdiğim. Küçücük bir vedayı bile çok gördün bana. Zaman akışında kaybolup bilinmezliğin içine sürüklendin ve bana hoşça kal yerine iyi kal diyemeyecek kadar korkaktın, arkanı döndüğünde benim varlığımın seni korkutacağını mı düşündün yoksa? Eğer öyleyse canımı acıttığının farkındasındır umarım.
Biliyor musun? Sen varken yüzümde gülümseme hiç eksik olmazdı, senden başka kimseye gülümsemezdim. Sadece seni seviyordum çünkü. Kalbimi ellerine koydum, tut onu, sıkıca tut diye. Tuttun, yemin ederim tuttun. Öyle bir tuttun ki hem de, ağıtlarımın kurbanı oldun.
Dudaklarımda bir melodi çalıyor, bir ezgi belki de; bilmiyorum. Belki demişken, aklıma geldi bak yine. Söylemiş olayım, belki bu içimdekileri duyarsın da yeniden kavuşuruz. Ne kadar da aptalım, değil mi? Hâlâ gelmeni bekleyecek kadar yok olmuşum ama sen bana güzel kızım derdin ya, işte o zaman erirdim.
En çok sevdiğimiz şarkıyı bile dinlemiyorum artık. Sen gittikten sonra çok değişti. Ne kadar çok belkili cümleler kuruyorum değil mi? Kaybolduğumdandır elbet.
Yokluğun canımı yakıyor, gözyaşlarımın haddi hesabı kalmadı. Onlar bile tahammülsüz artık, sabredemiyorlar. Söylesene... Ruhunda kendi izini bıraktığın güzel kızın seni beklese de yeniden döner misin benim için? Ah... Bencil olduğunu unuttum sanırım. Onu hesaba katmadığım için özür dilerim.
Bu sana son vedam olmayacak, sen bana veda etmedin ama olsun... Ben senin bir hoşçakalına bile hüsranla dolmuşum. Aklımın her yerinde hüzün kalmış, seçemiyorum doğruları. Gerçi benim doğrum da yanlışım da sendin, bunu yeniden hatırlamak istemiyorum.
Ne olur, hatırlatma bana. Tanrı zaten yokluğunla sınıyor beni, bir de bunu yaşatma. Reva görme bana.
-Sevgilerle
Kalbinde mühürlü kalamayan İz'in.
*
Bölüm nasıl oldu bilmiyorum ama babam geldi diye yazmayacaktım ama sessizce bir odaya kapanıp kalbimdeki düşünceleri size yansıtmaya çalıştım. Umarım başarılı olabilmişimdir.
Bölümü nasıl buldunuz?
Beğendiyseniz kütüphanenize eklemeyi unutmayın lütfen.
Seviliyorsunuz!
Ruhunuzun kirlenmemesi dileğiyle.
-merve
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro