Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

30

Korel Karahanlı'dan

Yarım saatlik yolculuğun ardından eve varmıştık.

Sidelya hala yan koltukta uyumaya devam ederken kemerimi yavaşça açıp arabadan inmiştim.

Onun kapısının olduğu tarafa yürüyüp kapısını aralarken uyumaya devam etmek isterse ne yapmam gerektiğini düşünüyordum.

Yine de onun kemerini de çıkartıp ardından bir nefes alıp Sidelya'yı dürtmüştüm.

Tepki vermeyince bir kez daha dürtüp " Güzelim geldik, hadi. "

Sonunda yavaşça gözlerini aralayınca doğruldum.

" Geldik mi? "

" Evet, in hadi hazırlanmamız gerekiyor. "

Gözleri hafif aralık bir şekilde kaşlarını çattı.

" Niye hazırlanıyoruz ki? "

" Oğlumuzu alacağız, sonra da benim bir iş yemeğim var ona gideceğiz bebeğim. "

Dudaklarını büzerek arabada bana sırtını döndü.

Ne yapmaya çalıştığını anlamazken " İş yemeğine gelmek istemiyorum, oğlumu özledim. Sidar'ı alalım sen bizi eve bırak. Tek gitsen olmaz mı? "

Siktir.

Olmazdı.

" Sidelya, güzelim benim. Çok önemli bu. Hem iş yerindekiler de oğlumuzu görsün. Büyük bir yemek olacak bu, gelmen gerekiyor. "

Ofladı.

" Korel, Sidarla git sen o zaman. Ben gelmek istemiyorum. "

Kaşlarım daha fazla çatılabilirmiş gibi çatıldı.

Bunun böyle olmayacağını anlayarak eğilip arabada cenin pozisyonunda uzanan Sidelya'yı kucağıma aldım.

" Madem öyle zorla götürürüz biz de seni. "

Sidelya anın şokunu atlamadan ben kapıyı kapatıp arabayı kitledim.

" Korel napıyorsun ya?! "

" Sessiz olur musun lütfen sokağı başımıza toplayacaksın şimdi.  "

Kollarını refleksle doladığı boynumdan çekip göğsünde bağladı.

Gözüm tripli tavrında gezinip dururken kapıyı açıp Sidel'i eve sokmuştum.

" Giyin hadi Sidelya, geç kalacağız bak.  "

Giyinme odasının kapısında onu indirip kapı pervazına yaslandım.

" Korel gelmek istemiyorum diyorum yorgunum lütfen ısrar etme. "

Yanımdan geçip giderken bir şey yapamadım.

Bu ihtimali hiç düşünmemiştim çünkü Sidel bu tarz etkinliklere önem verirdi ve reddetme gibi bir şansı yoktu.

Az önceye kadar yani.

Sıkıntıyla sessiz bir küfür savurup elimle yüzümü ovuşturdum.

Eş zamanlı şekilde telefonuma art arda mesajlar gelmeye başlayınca sabırla bir nefes almıştım.

Viran: Nerdesiniz amına koyayım ya

Viran: Korel Lavinler de geldi Sidar huysuzluk çıkarıyor

Korel: Sidelya yorgunum, gelmeyeceğim Sidar'ı alıp sen git diyor

Korel: Kafayı yiyeceğim şimdi hiç bunu akıl etmemiştim

Viran: Ulan Sidel şimdi mi be kızım

Viran: Plan iptal mi şimdi

Korel: Öyle gözüküyor napayım imkanı yok gelmez bu saatten sonra

Bir süre mesaj gelmedi.

Sidelya'da tuvaletteydi ve hala çıkmamıştı.

Oflaya oflaya salona gidip ikili koltuğa attım kendimi.

Viran: Aklıma bir şey geliyor ama

Viran: Yani, pek emin değilim

Korel: Söyle

Viran: Sidar'a bir şey oldu desen, abartmadan böyle

Viran: Şık giyinmiş olmazsınız falan tabii ki ama en azından bu kadar hazırlık boşa gitmemiş olur ne bileyim

Korel: Çok panikler

Viran: Başka türlü de gelmeyecek ama?

Mesaja biraz göz gezdirdikten sonra haklı olduğunu anlamıştım.

Tuvaletin kapısının açılma sesi gelince hızlıca yazmaya başladım.

Korel: Tamam ara beni bir şeyler söyle

Korel: Yapalım

Sidelya üzerine bir eşofman altıyla uzun kollu siyah parmak geçirmeli spor bir bluz giymişti.

Koltuğun bana uzak tarafına oturup ayaklarını kendine çekerken benimle göz göze gelmemiş, eline telefonunu almıştı.

Gözlerimin üzerinde olduğunu bilerek " Gitmeyecek misin? " diye sordu başını kaldırmadan.

Ayaklanıp " Gideceğim ama çok ayıp olacak cidden Sidelya.  "

Son bir ümit belki kabul eder diye kurduğum cümle Sidelya'nın derin bir nefesle başını kaldırmasına sebep olmuştu.

" Korel, gitmek istemiyorum diyorum ya. Sabahtan beri dolanıyoruz zaten. Sürpriz sürpriz dediğinin bu olduğunu bilseydim baştan reddederdim keşke söyleseydin. "

Derdini anlamamla ağzımı açtım fakat telefonumun çalan sesi konuşmamızı böldü.

" Efendim Viran? "

" Ne demem lazım? "

" Ne diyorsun Viran? Tamam geliyoruz biz
şimdi. "

Endişeli çıkarmak için çabaladığım sesim sonuç vermiş olacak ki Sidelya doğrulup " Ne oluyor? "
diye mırıldanmıştı.

" Sidar rahatsızlanmış, Viranlar aradı şimdi.  "

Hızlıca kalktığında gözleri hemen dolmuştu.

" Ne demek, nasıl yani ne olmuş Korel?  "

Yaptığıma daha şimdiden pişman olmuştum ama yapacak bir şey yoktu.

Üzerime bir ceket alırken Sidelya zaten uzun kollu olduğu için bir şey almadan çıkmıştık.

" Korel ne olmuş diyorum?  "

" Bilmiyorum güzelim gelin dedi sadece. "

Ağlamaklı çıkan sesi vicdan azabı çekmeme sebep oluyordu ama iş işten geçmişti bir kere.

İnşallah hayır falan diyip ağzıma sıçmazsın Sidelya...

***

Telaşlı telaşlı arabaya bindiğimizde kendimi herhangi bir açık vermemek için oldukça zor tutuyordum.

Sidelya tırnaklarıyla oynuyor kafasını bana çevirmiyordu.

İşin aslı oldukça işime geliyordu çünkü bana öyle çaresizce bakarsa her şeyin içine edebilirdim.

Eve gitmiyorduk.

Anladığı zaman şüphelenir miydi bilmiyordum ama küçük, sadece tanıdıklarımızın olduğu bir mekana gidiyorduk.

Çok da uzak olmayan mekana sessiz ama gergin bir araba yolculuğuyla varmıştık.

Sidelya tabii ki eve niye gitmediğimizi sormuştu, ben de Lavinler'in gezmeye çıktıklarını söylemiştim sadece.

Sidelya arabayı park ettiğim gibi telaşla kapıyı açıp inerken peşinden indim.

Kolundan tutarak kendime çevirdiğimde " Sidel, sakin ol bebeğim. Çok önemli bir şey olsa söylerlerdi tamam mı? Muhtemelen huysuzluk falan çıkarmıştır ağlarken ateşi çıkmıştır. Oluyor ya hep? "

5 dakika sonra olacaklar için kendimi garantilemek adına en azından suçu hafifletmeye çalışıyordum.

Bir şey söylemeden ilerlemeye başlayınca yanından ilerledim.

" Biz zaten küçücük çocuksuz neden bir yere gidiyoruz ki!? "

Adımları hızlanınca benden önce gireceğine emin olarak ceketin cebindeki yüzük kutusunu almış avucuma saklamıştım.

Kalbim tıpkı bir kaç sene önce olduğu gibi hızlı hızlı atmaya başladığında Sidelya mekanın kapısını açmış ve içeri adımını atmıştı.

Gözleri etrafı tararken peşinden içeri girdim.

O boş mekanın ortasına doğru ilerlediğinde arkasında derin bir nefes alarak diz çöktüm.

Karşı kapıdan sırasıyla Viran; Vira (zor da olsa gelmişti) Alper, Sarper ve kucaklarında Sidar ile Havin olan Yiğitle Lavin çıktı.

Sidelya Sidar'a ilerleyecekti ki yüzünde güller açan oğlum annesine o sevdiğimiz kahkahasını sununca Sidel onun bir şeyi olmadığını anlamıştı.

Tabii bunda biraz neredeyse senelerdir görmediğimiz Vira'yı ve normalde olmaması gereken Viran'ı görmesi de etkiliydi.

Oraya göz atması bitince yavaşça bana döndü.

Gözleri anında gözlerimi bulmuştu.

Bakışından ne hissettiğini anlayamadım fakat kendi gözlerimin dolu olduğunu biliyordum.

Sidelya eliyle saçlarını bir kenara toplayıp gözlerini kapattı.

Yüzünü yana çevirince anlık olarak korkmuş, ne yapacağımı bilememiştim.

Arkadan Viran " hadi hadi " yapınca boğazımı temizleyerek konuşmaya başladım.

" Sidel, Sidelya... Bu anı yeniden tekrarlıyor olmak çok garip, biliyorum. Bu şekilde tekrarlamak çok çok daha garip bunun da farkındayım ama biz de zaten çok normal sayılmayız değil mi? "

Ortamı yumuşatmak için sesli bir şekilde göz yaşlarımın arasında gülmem onun dışında herkesi güldürmüştü.

Sidelya hala yüzünü bana çevirmese de devam ettim.

" Zor zamanlar atlattık. Burada, o kadar yaşanandan sonra geleceğimize atacağım ilk adımda sana haklı haksız kavgası yapmayacağım. İkimizin de hataları oldu. Fakat önemli olan bunları geride bırakabilmek.
Oğlumuzla, arkamızdaki küçük de olsa aileyle...
Belki evlilik için erken diyeceksin, beklememiz gerek diyeceksin biliyorum anlamadığımı empati kurmadığımı söyleyeceksin ama hemen olmak zorunda değil zaten. "

Nefeslendim.

" Bunu; bu yüzüğü, teklifi, konuşmayı sadece geleceğe atılmak üzere planlanmış adımlar olarak düşün. İstemediğin hiçbir şey olmayacak söz veriyorum. Sadece, ben artık sana yeniden "karım"demek istiyorum sanırım Yıldız Çiçeği... "

Cümlelerim bitince hepimiz sessizce Sidelya'ya dönmüştük.

Cama dönük yüzünü bana çevirdiğinde ağladığını fark ettim.

Mutluluktan sansam da içli içli ağladığını fark edince çöktüğüm yerden kalkmıştım.

Elimdeki kutuyu kapatıp cebime atarken teklif falan umrumda değildi.

Bir elimi beline koyarak kendime çekmiş, sarılmıştım.

Elleri belindeki kollarımı bulduğunda sıkıca tutundu.

" Sidelya, ne oldu? Ben, ben yanlış bir şey mi söyledim. Dediğim gibi erkense bekleyebiliriz ben, yani ben beklerim sen nasıl istersen öyle olur Sidel. Ağlama güzelim, neden ağlıyorsun? Getirirken seni endişelendirdim diye mi? Özür dilerim ben sadece başka türlü gelmezsin diye- "

Kafasını geri çekip alnını çeneme yaslarken bugün asıl sürprizi bana o yaptı.

Titreyen elleri belindeki kolumu karnına getirirken mırıldandığı cümle beni olduğum yere kitlemişti.

" Hamileyim ben. "



Selaaammm

Özleştik ya 💗💗

Açtık bayağı arayı hep kapatacağım diyorum fakat bir şey çıkıyor

Tam düzenli yazmaya başlamışken Wattpad kapandı, sonra İnstagram

Zaten sınav falan vardı başlayacakken bunlar çıkınca bana da sürpriz oldu açıkçası

Duyuruda da biraz bahsettim elimden geldiğince kısaltmaya çalışıyorum ve zaten finale de yaklaştık

Aynı zamanda Tesadüf'e de bölüm yazdığım için iki kitap arasında bölüm zaman sıkıntısı çıkıyor

Yıldız Çiçeği finalini verince Tesadüf'e tamamen odaklanmayı umuyorumm

Okunmalar düzenli olduğu sürece bölümler o kadar hızlı gelecektir

Dediğim gibi YÇ yeni bölüm bekleyene kadar da Tesadüf'ü okursanız çook mutlu olurum ve Tesadüf'ü de seveceğinize eminim profilden gidip göz atabilirsiniz

Oy verip yorum yapmayı unutmayın yorumlarınız benim için çook değerli elimden geldiğinde hepsini cevaplamaya çalışıyorum 🫶

O zaman bir sonraki bölümde görüşmek üzere Yıldız Çiçeklerim 🎀💗

1279 kelime

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro