27
Sidelya Özkan'dan
Korel'in aşağıdan bir kez daha bağırmasıyla göz devirip ben de ona seslenmiştim.
" Eğer bir kez daha bana bağırırsan gerçekten oraya tek gönderirim seni Korel! "
Bezini bağlamaya çalıştığım Sidar kıpırdanıp dururken ofladım.
" Oğlum, biraz rahat durur musun bebeğim? Hadi anneciğim. "
Ellerini ve ayaklarını ağzına sokmaya çalışıyor, asla yerinde durmuyordu.
Merdivenlerden gelen sesle Korel'in yukarı çıktığını anladım.
Odaya girip arkamdan gelirken sonunda bezi bağlayabilmiştim.
Sidar'ı oraya bırakıp dolabının kapağına astığım tulumu almak için adımlarken bir yandan Korel'e söyleniyordum.
" 5 dakika duramadın Korel! Kolaysa çıkıp sen temizleyip, bağlasaydın oğlunun
bezini! "
Minik tulumu askısından çıkartıp elime aldım.
Sidar'ın altını değiştirmek için aldığımız alanın önüne gidip kucaklarken Korel arkamızda durmuştu.
Sidar ellerini yine ağzına sokmaya çalıştığında elimle onu engelleyip tulumunu giydirmeye başladım.
Sırtımda hissettiğim elle başımı yukarı kaldırdığımda Korel ile göz göze geldik.
" Özür dilerim. Gerginim sadece. Bağırmak istemedim. "
Derin bir nefes alıp önünü iliklediğim Sidar'la ona döndüm.
" Korel, gerilmene gerek yok. Yiğit benim abim, evet. Ama ben de çocuk değilim. Bizim aramızda olan bizimle kalır. Onun söyledikleri fikirlerimi değiştirmeyecek
tamam mı? "
Sağ elimi kaldırıp yanağına koydum.
Hafifçe okşarken başını sallamıştı.
" Kaybetmekten korkuyorum.
Sidelya, cidden çok
korkuyorum. Kaç gündür, yanımda olduğundan emin olmak için gece odanı yokluyorum. Sidar'ın odasını yokluyorum. Beni bırakacaksın
diye- "
" Korel, bırakmayacağım. Sen beni bırakmadığın sürece bırakmayacağım seni tamam mı? Korkunu anlıyorum ama böyle düşünerek benden uzaklaşırsan onu da kendinden uzaklaştırırsın. " başımla kucağımdaki oğlumu işaret etmiştim.
Elini kucağımda hareketlenen oğlumun karnına koydu.
Eğilip başına bir öpücük bırakırken gülümsemiştim.
" Hadi çıkalım artık. Hazırız
biz. "
Sidar'ı güzelce omzuma yatırıp bebek çantasını Korel'e uzattım.
" Çıkalım bakalım. "
Korel bebek çantasıyla aşağı inerken ben de peşinden oğlumla inmiştim.
***
Korel ve Sidar arabadan inerken ben çoktan önünde durduğum kapının ziline basmıştım.
İçeriden Lavin'in Yiğit'e bağırışı gelince gülümsedim.
Onları özlemiştim.
Daha günler öncesine kadar hayatımda olan tek bebek Havin iken şimdi yanımda oğlum vardı.
İkisinin de büyümesini dört gözle bekliyordum.
Heyecanla yerimde kıpıranırken belimde hissettiğim elle kafamı kaldırdım.
Korel'in elalarıyla karşılaşınca gülümseyip hızlıca dudağına bir öpücük bırakmıştım.
O öpücüğün şokundayken kucağında Havin ile kapıyı açan abime ilerleyip hızlıca onu kucakldım.
" Halacığım, güzelim benim. Bak kimi getirdim ben sana balım. "
Abim de ona sarılmamış olmamın şokunu atlatmaya çalışırken ben Sidar'ın minik montunu çıkarmaya çalışan Korel'e ilerledim.
" Bak Havin, kim gelmiş halacığım. Kuzen mi
gelmiş? "
Havin, Sidar'ın bir bebek olduğunun farkına varınca minik elini oğluma uzattı.
Sidar tabii ki bunu anlamadığı için babasının kucağında uzanmaya devam ediyordu ama küçük hanımın çok ilgisini çekmişti bu tavrı.
İstemsizce gülmemle Korel'in bakışları kısa bir an gülüşüme kaymıştı.
Arkamdaki Yiğit ile aralarındaki gerginliği şu an bile hissederken birlikte yaşadığımızı duyduğunda ne tepki vereceğini kestiremiyordum.
Hafif boğazımı temizlememle holde elindeki havluyla Lavin göründü.
" Güzelim, hoş geldiniz ya! "
Hızlıca gelip sımsıkı sarılmasıyla gülümseyip ben de Havin'in izin verdiği kadarıyla Lavin'e sarılmıştım.
Ardından Havin'i annesine bırakıp hâlâ oğluyla ilgilenen Korel'i izleyen abime ilerledim.
Bir süre alttan alttan masum bir şekilde ona bakarken en sonunda dayanamayıp kollarını aralamasıyla kollarının arasına girip ellerimi sıkıca beline dolamıştım.
" Güzelim benim. " ensemden tutup beni göğsüne çekerken belindeki ellerimi boynuna çıkarttım.
Soluduğum kokuyla gözlerim dolarken başımı boynuna gömmüştüm.
" Çok korkuttun beni Sidelya. Biliyorum sırası değil ama, hastanede seni öyle gördükten sonra buna izin vermem doğru olmazd- "
Kulağıma söylediği şeyleri hafif geri çekilerek kestim.
" Yiğit bilmediğin şeyler var. Doğru olmadığını ben de biliyorum ama ona bak. Başımla Havin'e Sidar'ı göstermeye çalışan Korel'i işaret ettim.
" Oğlumun ona, onun da oğluma ihtiyacı var. Kabullenmek istemesen de o bizim oğlumuz.
Arkamda dur istiyorum, fikirlerime saygı duy istiyorum. Bunu yapabilir misin? " dolu gözlerimle gözlerine bakarken tebessüm ettim.
Gözlerini benden çekip Korel'e çevirdiğinde göz göze geldiler.
Hızlıca gözleri yeniden beni bulurken alnıma bir öpücük bırakmıştı ve ben bunun ne anlama geldiğini çok iyi biliyordum.
Yanındayım, diyordu.
Tebessümüm büyürken Yiğit birkaç adım geri çekilip hemen yanımızdaki Lavin ve Korel'in yanına adımladı.
Aralarında hem gerici hem de ne olduğuna anlam veremediğim bir bakışma gerçekleşirken abim elini uzatıp Korel'i kendine çekmişti.
Lavin ile göz göze geldiğimizde ikimiz de bu saçma küslüğün son bulduğuna sevinmiş gibiydik.
Bu sarılmadan rahatsızlık duyan tabii ki arada kalan oğlum olmuştu.
O tiz ağlama sesi boş holde yankılandığında hepimizin gözü ona çevrilmişti.
Korel ne yapacağını bilemeden bana bakarken sinir bozukluğuyla gülmüştüm.
Oğlum şimdiden başa bela
***
Sidelya Özkan'dan
Korel'in parmakları hafif hafif omzumda dolanırken ben göğsüme yatırdığım oğlumun sırtını pış pışlıyordum.
İki saattir sohbet ediyorduk.
Hepimiz kış bahçesinde toplanmış Korel ile ben ikili koltuğa oturmuştuk.
Karşımızdaki tekli koltuklara da Yiğit ve Lavin oturmuştu.
Yiğit'in kucağındaki Havin'e evde farklı bir bebek olması oldukça garip geliyordu.
Geldiğimizden beri önce Sidar'ın ağlaması ardından o sesle Havin'in de ağlamaya başlaması ikisinin mükemmel bir ikili olacağının göstergesiydi.
Dakikalarca buna gülmüş, ardından uzunca sohbet etmiştik.
Korel, Fransa'ya ne için ve kim için gittiğini anlattığında Yiğit oldukça endişelenmişti çünkü bu Viran'ın pek hoşuna gitmeyecekti.
Korel ise Viran ile konuştuğunu ve aralarında bilmediğimiz olaylar olduğunu anlttığında hepimiz hem meraklanmış hem de rahatlamıştık.
Ardından çaylar içmiş, Korel ile olağanüstü ebevynlik yeteneklerimizden bahsetmiştik.
Örneğin birkaç gün önce ben Sidar'ın odasıyla meşgul olduğum için Korel'den Sidar'ı uyutmasını istemiştim ve Sidar önce babasının omzuna o küçük kusmuklarından bırakmış ardından babası onun üstünü ve bezini değiştirirken ufaktan bir idrar kaçırması yapmıştı ve uzunca bir süre buna gülmüştük.
Korel dışında tabii.
Saydığı " Ben hiç böyle bir çocuk değildim, kime benzedin anlamıyorum. " adlı itirazları sanki duymamışım gibi anlatırken bir kez daha gülmüştüm.
Kendimi huzurlu hissediyordum.
Kucağımda oğlum, karşımda abim, en yakın arkadaşım ve o...
İstediğim şey buydu.
Aile olabilmek.
Herhangi bir kan bağıyla değil, hislerle aile olmak.
Önceden kan bağım olan bir ailem vardı.
Abim, annem ve babam.
Babam bizi bırakmıştı, evet.
Yiğit 13, ben ise 10 yaşındayken.
Sonra annem kendini salmıştı, bizi ihmal etmişti.
Yiğit ve ben vardık.
Bu uzun bir süre böyle devam etti.
Korel ile Lavin o zaman da vardı tabii ki ama ben sadece Korel'i izlemekle yetiniyordum o sıralar.
Korel okulun popüler çocuğuydu.
Maddi durumu iyiydi, dersleri iyiydi oldukça da yakışıklıydı.
Tabii ki yaşıtları varken benimle ilgilenmeyecekti.
En azından ben öyle düşünüyordum o sıralar.
Fakat Korel, ben onun soyadına göz koyduğumdan beri aklında sadece ben vardım.
Bunun için ızunca bir süre geçmesi gerekmişti.
O zaman geçmişti; annem hayata bağlanmıştı, Korel ile ben çok mutluyduk...
Henüz biz bilmesek de Lavin ve Yiğit de çok mutlulardı.
Biz ailemizi çok önceden bulmuştuk aslında, sadece birleşmemiz ve o bağı güçlendirmemiz zor olmuştu.
Ama olmuştu, çok da güzel olmuştu hem de...
Selammm
Upuzun bir süreç girdi araya, farkındayım.
Normalde şu ana kadar Yıldız Çiçeği finalini verip düzenli olarak Tesadüf'e bölüm atacaktım fakat sınav haftası ve deneme haftaları art arda gelince işler bir tık karıştı.
Hepinizden bu konu hakkında özür diliyorum öncelikle.
Ardından ikisini o kadar özlemişim kiii
Umarım siz de özlemişsinizdir.
Bu bölüm özlem giderme bölümü olsun, en yakın zamanda yeni bölüm atmaya çalışacağım.
Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi buraya yazabilirsinizz
Genel soru-istek vb. şeyleri de bu satıra yazabilirsiniz
İnstagram hesabım, @the.magic.of.sentences
Şimdiden hepinize Mutlu Yıllar dileklerimi sunuyorumm
Görüşmek üzereee
1117 kelime
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro