2
Sidelya Özkan'dan
İnanılmaz bir mide bulantısıyla uyandım.
Zaten uyuyalı yaklaşık 2 saat olmuştu.
Uyuyamıyordum.
Bu bebek için de çok sağlıksızdı fakat alışmıştım kokusuyla uykuya dalmaya, olmuyordu işte.
İlk haftalar muhtemelen bebeğin getirdiği hormonlarla beraber yorgunluktan hızlıca uykuya dalıyordum.
Fakat şuan miniğin bana tek yaptığı şey sürekli midemi bulandırmaktı.
Sürekli kusuyor veya kusma raddesine geliyor ama bir şey yiyemediğim için kusamıyordum.
Bir de kokular çıkmıştı.
Şuan 8. haftadaydık ve internetten gördüğüme göre bu bulantılar ve kokuya karşı duyarlılıklar çok normal olabilirmiş.
Bu yüzden takmıyordum ama aslında onunla alakalı her şeyi araştırıyordum.
Yarına Zehra Hanım ile bir randevum daha vardı fakat sonra başka bir doktora gidecek ve Korel'in öğrenmesini tamamen engelleyecektim.
Sonuçta hastane adamındı!
Bir baksa görürdü.
Umarım bakmaz Sidel
Umarım...
***
Sayamadığım kezinciye çalan telefona küfür etmemek için kendimi zor tutuyordum.
En sonunda telefonu açan Çağlar'a şükür edecektim.
" Çağlar kaç kere aradım haberin var mı acaba ya? "
" Kızım çalışıyoruz, sende sabredemedin bir türlü."
Nasıl söze gireceğime karar vermesem de buluşmamıza gerek olduğunu söylemem şimdilik yeterliydi.
" İşten çıkınca bizim kafede buluşalım mı? "
" Buluşalım, buluşalım da ne oldu birden? "
" Gidince konuşuruz. Şimdi kapatıyorum sende
dön işine hadi. "
" Bizim çocukları çağırayım mı? "
" Hayır, hayır. Sadece ikimiz. "
" Tamam o zaman. Hadi görüşürüz. "
" Öptüm. "
Dudağımı dişledim.
Biz kafeye gidene kadar bende yeni bir jinekolog aramaya başlasam iyi olurdu.
Bilgisayarı kucağıma alıp salondaki L koltuğa uzandım.
Bir süre internetten araştırma yapıp eve çokta uzak olmayan özel bir hastanede iyi bir jinekolog buldum.
Arayıp bir kaç hafta sonrasına randevu alıp ardından giyinmek için odama geçtim.
Dolabımda o kadar çok kıyafeti vardı ki...
Sanki evren bana onu unutturmamaya yemin etmiş gibiydi.
Normalde fazlasıyla zayıf olan biri olduğum için hafifte olsa ince belimde bir kalınlaşma başlamıştı.
Bu nedenle göbeği açık tişörtler yerine oversize bir tişört alıp altına da kot bir şort giydim.
Yanıma bir kol çantası da alıp içine ultrason fotoğrafını, cüzdanımı, telefonumu ve ihtiyacım olan bir kaç şeyi koydum.
Araba anahtarını da elime alıp çıktım.
Hemen kapının önüne bıraktığım arabaya binip her zamanki gittiğimiz kafeye sürmeye başladım.
Çağlar'ın arabasını halihazırda görmemle hızlıca arabadan inip içeri girdim.
Arka masalardan birinde oturuyordu.
Yanına ilerleyip arkasından sarıldım.
İrkilip dönünce ayaklanıp sarılışıma karşılık verdi.
" Cimcime, naber? "
Geri çekilip dağılan saçlarımı düzelttim.
" Cimcime dediğin kızın 26 yaşında olduğunu biliyorsundur umarım. "
" Benim için hala cimcimesin. "
Göz devirdim.
Çağlar benden bir yaş büyük, liseden arkadaşımdı.
Lisede çok fazla arkadaşım yoktu.
Bu yüzden de görüştüğüm tek kişi Çağlar'dı
Küçükken ise Koreller vardı.
Biz dördümüz beraber büyümüştük.
Ben, Korel, abim Yiğit ve Lavin.
Lavin, Korel'in kardeşi aynı zamanda benim en yakın arkadaşım ve yengemdi.
Evet, fazlasıyla karışıktı.
Lavin abimin eşiydi.
Yaklaşık 2 senedir evli olmalarına rağmen aslında bizden habersiz 6 yıl çıkmışlardı.
Biz Korel ile zaten çocukluk arkadaşı ve çocukluk aşkıydık.
Çağlar ise bildim bileli bu taraklarda bezi olmayan biriydi.
" Hala boşandığınıza inanamıyorum Sidel. "
Dudaklarımı birbirine bastırdım.
" Çağlar... Başka bir şey söylemeye geldim. Otur lütfen. "
Dediğimi yapıp oturdu.
Bende karşısına oturup ellerimle oynamaya başladım.
" Eee Sidelya, söyleyecek misin
artık? "
Çantamdan buruşuk ultrason fotoğrafını çıkarttım.
Ters bir şekilde önüne bırakırken Çağlar anlamsızca bakıyordu.
Bıraktığım gibi eline aldığı fotoğrafa büyümüş gözlerle baktı.
" Şaka, şaka yapıyorsun? Ha siktir nasıl? "
Elimi saçlarımdan geçirdim.
" Değil. Hamileyim. 8 haftalık
hemde... "
Çağlar öksürmeye başladı.
Su doldurup uzattım.
" Ebesinin şeyi. 8 hafta ne kızım? Anlamadın mı hiçbir şey. "
Alt dudağımı dişlerim arasına aldım.
" 3 hafta önce işte boşanmamızdan bir hafta sonra. Sabah resmen kusarak uyandım. Evde kendim test yaptım kaç tane hemde. Hepsi de çift çizgi çıktı ama... Yine de emin olamadım, ya da olmak istemedim bilmiyorum. Doktora gittim geçen hafta. İşte sonuç bu. " elindeki kağıdı işaret ettim.
" Anasını satayım o kadar karman çorman bir durum ki. Yeni boşandınız. Ve bu haber geliyor. "
elini ensesine atıp oradaki saçlarını karıştırdı.
" Söylemedin tabi. Korkuyorsun kabul
etmeyeceğinden. "
Beni bu kadar iyi tanımasını seviyordum.
Hafifçe başımı salladım.
Kalkıp yanıma oturdu.
Başımı göğüsüne yasladı.
" Güzelim benim ya. Sen anne mi olacaksın kız şimdi? " gülerek söylediği sözle buz kestim.
Anne mi olacaktım gerçekten?
Bu cümleyi başkasından duymak çok korkunç gelmişti.
" Sidelya, sen onu istemiyor musun? "
Gözümden bir damla yaş aktı.
Çağlar'ın tişörtünün kollarına tutundum.
" İstemiyorum değil. Korkuyorum. Daha senden başka kimse bilmiyor bile. Onu tek büyütebilecek miyim bilmiyorum... "
" O ne demek kızım. Biz varız. Abin var, ben varım. Korel ile ayrı olsanız bile Lavin var. Tek değilsin. "
" Çağlar anlamıyorsun. Korel'den bu bebeği hep gizleyemem ki... Ne yapacağım? "
Çağlar bir süre bekledi.
" Benim bir fikrim var ama. Bu sana bağlı Sidelya. Sana kalmış bir şey yani. Sen istersen hemen hallederim ama istemezsen de sıkıntı değil. "
Kaşlarım çatıldı.
" Ne o? "
" Yurt dışına git? Haberi bile olmaz. Orada doğurup, büyütürsun. Belki evlenirsin? Ne bileyim işte kızım. "
Şokla başımı kaldırdım.
" Saçmalama! Her şeyimi burada bırakıp gideyim mi? Hiç bilmediğim bir yere, tek başıma karnımda onunla bir de? "
" Bilmem " dercesine kollarını kaldırıp indirdi.
" Çağlar, çok kızar. Gerçekten çok kızar biliyorum. Belki ayrıyız ama sonuç olarak bu bebek ikimizin bebeği. "
" Git söyle o zaman. Baba oluyorsun de söyle. Korkma. Seni kabul etmese karnındakini elbet eder. Merak etme... "
Haklıydı.
Neyden korkuyordum ki.
Gidip söyleyecektim.
Hızlıca ayaklandım.
" Tamam. Söyleyeceğim. Teşekkür ederim! "
Çağlar arkamdan gülerken ben kafeden çıkıyordum.
Korkulacak bir şey yoktu. Bebeğimi babasıyla tanıştırmaya götürüyordum.
Evett
İkinci bölümümüz geldi.
Sizce Sidelya söyleyecek mi?
Ya da söylemeli mi?
Çağlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
O zaman bir sonraki bölümde görüşmek üzere...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro