on sekiz saat yirmi dokuz dakika
on sekiz saat yirmi dokuz dakika
"Uyan, uyan, uyan!" diye bağırdı kızıl saçlı kız. Birkaç dakikadır burada, erkekler yatakhanesinde, Harry'i uyandırmaya çalışıyordu. Ve sabrı sonsuz değildi, hatta oldukça sabırsız bir insandı.
"Bana bak,"dedi onun yatağın perdesini tamamen kenara çekerken. "Muggle usulü üstüne su dökmemi mi bekliyorsun?" dedi kız, elini yumruk yapıp orta şiddetle Harry'nin omzuna geçirirken.
"Aslında,"dedi Harry uyku sersemi bir şekilde gözlerini ovuşturarak yatağında doğrulurken. Bir eliyle de omzunu tutuyordu.
"Öperek uyandırabilirdin, değil mi?" Ginny, sabır dilenir gibi derin bir nefes alıp yumruğunu tekrar Harry'nin omzuna geçirdi.
Kızarmıştı.
"Ron'un yatağı bozulmamış bile, Hermione'nin de öyle!"dedi kız, sıkıntıyla. "O yüzden kıçını kaldırıyorsun, kahvaltıya iniyoruz ve hâlâ gelmemiş olurlarsa, arayışa çıkıyoruz." Harry, oflayarak yatağından kalktı. "Ya da bunun yerine, haritaya bakıp nerede olduklarını öğrenebiliriz."dedi Harry, gözlüğünü takarken. Ginny, büyük kahverengi gözlerini kocaman açarak ona baktı.
"Bunu yapmayı bana dün de hatırlatabilirdin, seni salak!" dedi kız ve öfkeyle Harry'e yürüyüp yumruklarını onun sırtını indirmeye başladı.
"Dün akşam uyuyamadım ben, seni gerizekalı!"diye bağırdı kız. Harry gülerek kızdan kaçmaya çalıştı.
"Hey, sakin ol şampiyon!"dedi ve ellerini kızın etrafında birleştirip kızın kendisine vurmasını engellemeye çalıştı.
"Bırak beni, o gözlerini oyup boş kalan göz çukurlarına yolduğum saçlarını dolduracağım! Bırak!"dedi kız ama Harry kızı bırakmak yerine onu kendine daha çok çekti.
Ve sonunda farkına vardılar, ne kadar yakın olduklarını, aralarında birkaç santimetre olduğunu...
Harry, o an nereden geldiği belli olmayan bir Gryffindor ruhu ile kafasını eğdi ve kızı öptü. Kız, ilk başta şok etkisi ile geriye kaçmaya çalışsa da, sonra kocaman açılmış gözlerini zorlayarak kapattı.
Ona birkaç ömür gibi gelse de kısa süren birkaç saniye sonrasında, kopan çığlıkla ayrıldılar ve sesin geldiği yöne döndüler. Ama Ginny, hala Harry'nin kolları arasındaydı.
"Harry? Ginny? Aman Tanrı'm!"diye bağıran bir Neville. Ayrıca nutku tutulmuş bir şekilde onlara bakan Dean'i gördüler. Ve bir de, kıkır kıkır gülen Seamus'u...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro