on saat beş dakika
on saat beş dakika otuz üç saniye
"Harry, bence kesin bir şey oldu Ron ve Herm'e. Yoksa kesin şimdiye gelirlerdi." dedi kızıl saçlı kız, endişeyle Harry'e bakarken.
Harry ise onun gibi endişeli değildi. Hatta fazlasıyla rahattı. Ayaklarını çimlere uzatmış, öylece oturduğu yerden kıza bakıyordu.
"Takma,"dedi a'ları uzatarak. Ginny ona ters ters baktı, sabır dilenircesine iç çekti.
"Ya sen nasıl bu kadar rahat olabiliyorsun? Sen nasıl arkadaşsın böyle?" Harry omuz silkti.
"Luna nerede, biraz da onu düşün, rahatla. Ron ve Hermione'nin beraber ve mutlu olduklarına eminim." dedi rahat rahat, uzun uzun, gevşek gevşek.
"Konumuz bu mu? Ayrıca Neville ile beraber!" Harry, zümrüt yeşili gözlerini telaşlı kıza dikti ve yamuk bir şekilde sırıttı.
"Söylesene," dedi ona o şekilde bakmaya devam ederken. "Sen konumuzun ne olmasını isterdin?" dedi yılışık bir tavırla.
Kız, kahverengi gözlerini kocaman açarak ona baktı. İşaret parmağını tehdit edercesine Harry'e doğru salladı.
"Seni bir pataklarım,"dedi kız, büyük bir öfkeyle. Harry onun bu haline genişçe gülümsedi. Ayaklarını çimden çekti, arkasını silkeleyerek ayağa kalktı ve kıza doğru yürüdü.
Yarım saat kadar Gryffindor Ortak Salon'unda vakit geçirdikten sonra sıkılıp beraber Hogwarts'ın o büyük bahçesinde küçük bir yürüşe çıkmışlardı.
Kıza doğru yürüdü, ellerini onun beline sardı ve kızı kendine çekti.
Kızın kokusu, çiçeksiydi.
"Tamam, onları yarın sabah kahvaltıda görmezsek ararız. Şimdi saat geç oldu Gin. Gidip yatalım." Kız, yüzünü buruşturarak onun kolları arasından çıktı ve ona acıtmayacak bir şiddette dirsek attı.
"Gördüğüm en umursamaz, en geniş, en rahat, en. En. En!" diye saymaya başladı Ginny. Harry gülümsedi ve kolunu kızı omzuna atıp onu tekrar kendine çekti.
"Neden biraz pozitif düşünmüyorsun? Belki çok özel anlar yaşadılar ve o yüzünden ortaya çıkmıyorlar?" Ginny, ona ters ters baktı ve tekrar onun kollarından kurtulmaya çalıştı ancak Harry bu sefer izin vermedi. Kız ofladı ve göz devirdi.
"Gidip kendim arayacağım seni gerizekalı. Senin aksine ben sorumlu bir arkadaşım."
Harry kaşlarını çattı ve gözlüğünün arkasından yeşil gözlerini kıza dikti.
"Hayır, gidip yatacaksın. Her ihtimale karşılık gerekirse ortak salonda beklerim. Senin uykuya ihtiyacın var. Ve belki, Ron'la Hermione'nin de yalnız geçirecekleri zamana ihtiyacı vardır?" Kız, onu kolunu omzundan ittirmeye çalıştı, yine başarısız oldu.
"Pisliksin."
Harry sırıttı.
"Teşekkür ederim." Kız, bu sefer acıtacak şiddette dirseğini onu karnına geçirdi.
"Bak, yarın söz aramana karışmayacağım, hatta sana yardım bile ederim. Ama şimdi gidip uyuman gerek."
"Senden nefret ediyorum." diye söylendi Ginny, sinirle.
"Ben de seni Gin, ben de seni...." dedi Harry, iç çekmeye karışık bir şekilde, Hogwarts'ın giriş kapısına doğru yürürlerken.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro