Bölüm 7: DÖVÜŞ DÜELLOSU
Bu bölüm 15 Ağustos 2023 tarihinde güncellenmiştir. Hatalar düzeltildi. Eklenilmek istenenler eklendi. İyi okumalar dilerim!
Talu'nun duyurusunu dinleyen Yey, duyuru bittikten sonra onun yanına gitti. Ona sormak istediği şeyler vardı.
Yey "Merhaba, ımm..."
Talu "Merhaba, Yey. Nasılsın?"
O sırada elinde bulunan broşürleri öğrencilere dağıtıyordu.
"İyiyim. Teşekkür ederim. Liderlik eğitimi hakkında sormak istediğim bir şey var."
"Evet, nedir?"
"Liderlik eğitimi, dış işleri bakanı olabilmek için gerekli mi?"
"Tabi ki de."
Yey derin bir iç çekti ve sonra ekledi
"Hazırlıksız oldu bu ama."
"Hazırlıksız mı? Ateş grupları her zaman hazırdır Yey. Anlaşılan su grupları ile yaşaya yaşaya bu özelliğini kaybetmeye başlamışsın. Ama merak etme sana bu özelliğini hatırlatacağız. Unutmadan broşür aldın mı?" dedikten sonra elindeki broşürlerden bir tanesini kendisine uzattı.
333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333
Kızılcık bir şekilde Flesch'i okula gelmeye ikna etmişti. Flesch okuldaydı ve ders Duoman Beyin dersiydi. Ama kupa prensi dersi dinlemekten çok olanları düşünmekteydi. Duosilya ile Yey'i kıskandıracağını ve ilk önce onun adım atmasını sağlayacaktı ama planı işlememişti. Hayat onu elinden almıştı. Sanki Tengri ona 'Değerini bilmeyeceksen onu elinden alırım.' Demek istiyor gibiydi.
Ders bittiğinde Flesch hala düşünmekteydi. Başından beri bunun farkında olan Duoman Bey Flesch'in yanına gidip elini omzuna koyup belki şimdi anlamayacağı ama gelecekte anlayabileceği o sihirli sözleri söyledi.
"İçindeki bilgeyi dinlemelisin. Cevabı biliyorsun. Neden böyle olduğunu? Sorunlarından kaçma! Yüzleş. Dua et! Ve son olarak evrenden gelen sevgiyi de kucaklamayı unutma!" dedi ve gitti.
Flesch, Duoman Beyin arkasından bakakaldı. Ne demek istemişti?
7777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777
[Günümüzdeki Talu'nun iki yıl öncesi]
Talu kararını vermişti. İnci'nin mürettebatına katılacaktı. Ama diğerlerini şüphelendirmemek için önce eğitimine girecekti. Sorun şu ki eğitimi bittiğinde İnci'lerin gemisinin limandan çıkmasına 10 dakika kalmış olacaktı. Oraya sessiz ve hızlı bir şekilde nasıl varacaktı? Talu, sarayın koridorlarında bunları düşünüyordu. Sarayın giriş katında bir müze vardı. Talu'nun gözü müzeye takıldı ve "Neden olmasın?" diye mırıldandı.
[Günümüz Talu]
Bütün öğrenciler dövüşmek için düello salonuna toplanmıştı. Talu, heyecanlıydı. Biricik dostuna yani Köpük'e ona âşık olduğu kızı gösterecekti. Köpük'ün yanında sürekli Yey'den bahsetmişti. Onun saf ve masum oluşundan. Köpük merak etmişti bu yeni kızı. Bu yüzden de bugünkü olacak dövüş düellosunu izlemek için yanına gelecekti. Nihayet Köpük'ün içinde bulunduğu beyaz limuzin dövüş salonunun kapısının önünde belirdi.
Dövüş salonu büyük ve yuvarlaktı. İzleyicilerin oturabilmesi için koltuklar vardı ve tabi ki de gelen özel misafirlere ayrılmış localarda bulunmaktaydı.
Şoförü limuzinin kapısını açtı ve içinden üzerinde açık yeşil uzun, bacak kısmı yırtmaçlı bir elbise giyen güzeller güzeli Köpük inmişti.
Talu kapıyı açtı.
Köpük "Teşekkür ederim." Dedi su gibi akıcı olan sesiyle.
Talu "Uyduruk bir dövüş düellosu için bu ne şıklık?"
"Aşkın nereden çıkacağını bilemezsin. Gerekirse savaşta bile şık olmalısın."
"Denizkızlarını anlamıyorum. Bu kadar güzelken koca meraklısı olmak da ne bileyim."
"Koca meraklısı değil o... aşk meraklısı o." Dedi hırçın bir şekilde güzeller güzeli deniz kızı.
"Nasıl diyorsan. İçeriye geçelim mi leydim?... Oradan değil. Orası halk tabakasındakiler için biz merdivenlerden çıkacağız."
Onlar için özel ayrılmış locaya geldiler ve uzun bekleyişin ardından nihayet dövüş düelloları başladı.
99999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999999
Okul çıkışı Flesch, annesinin özel kupa kahininin yanına gitti. Kupa kahininin evi ters kadeh şeklindeydi. Ters kadehin üst kısmının kenarlarında çeşme şelalesi vardı. Bu yüzden Flesch akan şelaleden hızlı bir şekilde geçmek zorunda kaldı. Buraya gelirken şemsiye kullansa iyi olurdu. Ne kadar hızlı geçerse geçsin bütün üstü başı yine sırılsıklamdı. Kapıyı tıklamadan içeri daldı. Kupa kahininin annesine yani kraliçeye söylediklerini öğrenmişti.
Kupa kahini masasında oturmuş tarot kartlarına bakmaktaydı. Flesch içeriye daldığında şaşırmamıştı. Sanki onun geleceğini önceden sezmiş gibiydi. Kupa kahini sakin bir sesle "Bir şey mi istediniz majesteleri?"
Flesch sinirli bir ses tonu ile "Ona ne söyledin?"
"Kime majesteleri?"
"Kraliçeye."
"Ah o konu. Eğer Yey ile birlikte olursanız. Kurulan bu dostluğun bozulacağını. Bu sefer hem Değnek Krallığı ile hem de Kılıç Krallığı ile düşman olacağımızı söyledim. Biliyorsunuz majesteleri geçmişte bu dostlukları kurmak çok zor olmuştu."
"Nasıl yani? Neden ben Yey ile birlikte olursam..."
"Majesteleri Duosilya sizinle evlenmek istediğini ailesine bildirmiş. Bir karar verdiniz ve şimdi kararlarınız arkasında durmak zorundasınız. Bunun geri dönüşü yok. Eğer bir değnek kızını tavlamak için kılıç prensesini kullanmasaydınız bunlar olmayacaktı ki zaten bir değnek prensesini bu şekilde elde edemezsiniz."
"Prenses, Yey bir prenses mi?"
"Tengri söyletmiş olmalı, şimdi değil ama gelecekte olabilir. Anlaşılan değnek prensi ona âşık olmuş. Üzgünüm majesteleri bu aşk oyununda kaybettiniz. Şimdi kendinizi düşünmeyi bırakın ve halkınızı düşünün."
Flesch, kupa kahininin önündeki kartlara baktı ve yalvaran bir ses tonuyla,
"Yok mu bir çare?" diye sordu.
"Yey, metresiniz olacak bir kız değil. Dahası siz onun yanında değilken ağzımdan kaçırdığım gibi Değnek Prensi Talu Bey onu elde edebilir. Ama hala bir çare var. Enerjiler değişkendir. Gelecek enerjilere göre sürekli değişir. Size çözümü söyleyemem bunu yalnızca siz bilebilirsiniz. Cevap sizin içinizde."
Flesch, kupa kahininin yanında ayrılırken kupa kahininin sözlerini düşünüyordu.
'Cevap sizde majesteleri. Bu sözü ben bir yerde duymuştum.'
77777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777
Duosilya, Kılıç Kraliçesinin ona verdiği güzel haberden dolayı çok mutluydu. Çünkü Kupa Kraliçesi, Kılıç Kraliçesine oğulları Flesch'in bu evliliğe onay gösterdiği yazılı olan bir mektup göndermişti.
Duosilya kendi kendine "Kızılcık onu ikna etmiş olmalı." Dedi.
Yarın Kupa Kraliyet Ailesi, Kılıç Krallığına gelecekti. Aralarında nişan yapılacaktı. Kılıç Krallığı ve Kupa Krallığı birleşecekti. Aralarındaki bağ onların sayesinde daha da güçlenecekti.
55555555555555555555555555555555555555555555555555555555555555555555555555
Flesch, odasında oturmuş Yey ile olan güzel anılarını düşünmekteydi. Yarınki olan nişan ile Yey'i sonsuza dek kaybedecekti. Flesch kendi kendine "Yey'in metresim olmasına bir şekilde ikna etmeliyim. Ama ilk önce Değnek Prensini devreden çıkartmalıyım. Ama nasıl?" diye mırıldandı. Aklına bir fikir gelmişti Baltafa'ya mektup yazacaktı. Mektubu yazıp bitirdiğinde bir cam şişe alıp içine mektubu soktu. Mektubu denize atmak için kalkan Flesch'i kaç gündür ortalarda gözükmeyen mini perisi durdurdu.
"Hala anlamıyorsun değil mi? Evren anlaman için sana yardım ediyor. Ama hala duymuyorsun. Gözlerini aç Flesch. İyi düşün. Bu yapacağın şeyle olacakları bir düşün. Lütfen!"
77777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777777
Düello sırası Yey'deydi. Ve gerçekten çok şanslıydı ki karşısında liderlikle pek ilgilenmeyen bir aslancık duruyordu. Kitty... Düello başlamadan önce birazcık sohbet edebilme şansı buldular.
Kitty "Neden dövüşmek zorunda olduğumuzu anlamıyorum. Hayır, yani liderlik eğitimi almak isteyenler arasında yapılsa ya bu dövüş."
Yey "O zaman pes et ve bu düelloyu bana ver."
"Ne yazık ki o öyle olmuyormuş. Sordum. Canını az da olsa acıtmalıymışım."
Ve müzik çalmaya başladığında düelloları başlamıştı. Kitty, aslana dönüşmüştü ve Yey okunu atabileceği mesafeyi ayarlamayı çalışmaktaydı. Yey, tam okunu atmaya hazırlanıyordu ki Kitty ona pençe atmıştı. Neyse ki bunu minik bir kumaş parçasının kopmasıyla atlatmıştı. Yey, geriye doğru hem koşarak hem de yayını germeyi çalışıyordu. Böyle birkaç tur koştular. Sonunda Yey mesafeyi tutturduğunda okunu atmayı başardı ve oku ateş ağına dönüşerek Kitty'nin insan formunu almasını sağladı. Kazanan Yey'di.
Yey, Kitty'nin ayağa kalkabilmesi için ateş ağını kaldırdı ve elini uzattı. Onu ayağa kaldırırken
"Anlamıyorum, sen bir aslansın. Liderlikten hoşlandığını zannediyordum."
Kitty "Birincisi bu alanda değil. İkincisi yay burçlarının bu şansı varken sence benim kazanma şansım olur mu?" şeklinde trip attı.
33333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333333
O sırada özel locada olan Köpük ve Talu kendi aralarında sohbet etmekteydiler ve Köpük bir şey fark etmişti ve arkadaşının fark edip etmediğini anlamak için
Köpük "Fark ettin mi?"
Talu "Neyi?"
Köpük "Yay burçları gerçekten de çok şanslılar. Ellerini kıpırdatmadan düelloları kazandılar."
Talu "Yani?"
Köpük "Annem her zaman derdi: Bir yay ile düşman olma kızım onların karşısında hiç şansın olmaz. Ama dostları olursan eğer, çok şey kazanırsın. Bu kızı kaçırma Talu. Ne yapıp edip onun kalbini kazan. Onu kaybeden gerçekten de tam bir salakmış."
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro