Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

4.5

Multimedia: Can ve Selin 🌸😍

Bu bölüm de Can'dan oldu. Hâlâ kızlarımızın içtikleri gündeler. Selin'in kaldırımda uyuduğu yerden gibi düşünebilirsiniz.

İyi okumalar.

~

Can'dan...

Kaldırımda uyuya kalan Selin'i gördüğüm an kendime kıza kıza yanına doğru ilerlemeye başladım. Kendime onu yalnız bıraktığım için kızıyordum. Çünkü biliyordum ki; Selin tek kaldığı an hep bir boklar yiyor, başını belaya sokuyordu. Gerçi bu sefer tek de değildi. Yanına tıpkı kendisi gibi aynı kafadan olan bir baş belası bulmuştu. Eslem'i...

Talha'nın, Eslem'i tutma gitmesin diye tutma çabalarını gördüğümde çoktan Selin'in yanına gelmiştim bile.

İçiyordu bu ayrı bir sorundu.

Hadi içiyordu bir de gece gece sokakta kargaşa çıkarıyordu.

O da yetmiyormuş gibi kaldırım kenarında uyuya kalıyordu.

İçimden 'sabır' çekerek elimin birini Selin'in bacaklarının altından geçirdiğimde diğerini de sırtından tutarak kucağıma aldım. Kucağıma aldığım gibi kollarını boynuma doladığında şu durumda bile gülümsedim.

"Biz eve geçiyoruz abi." Baran'a karşı söylediğim cümleyle beraber Baran onaylar anlamda gözlerini kapatıp açmıştı. Baran ve Yağmur'a başımla selam verdiğimde kucağımda olan Selin'le beraber yürümeye başladım.

Talha'yla beraber yaşadığımız ev hemen bir alt sokaktaydı. Yüksek ihtimalle kızlar sarhoş halleriyle sokakları karıştırıp yanlış sokağa girip, yanlış sokakta kargaşa çıkarmışlardı.

"Ahh Selin." Selin'e söylene söylene binanın önüne geldiğimizde bacağımdan destek alarak Selin'i tek elimle tutup, kapının şifresini girip açtım.

Asansörün önüne geldiğimde kapının açıklığından anladığım kadarıyla yine bozuktu. Son günlerde o kadar çok bozuluyordu ki şimdi de şansıma kucağımda Selin'le olan bana denk gelmişti.

Şimdi Selin'le beraber üç katı el mecbur çıkacaktım.

Gerçi canım çıkacaktı ama yapacak bir şeyim yoktu...

İkinci kata geldiğimde Selin'i tutuşumu sıkılaştırarak derin bir nefes aldım. Ben burada canımdan oluyordum ama hanımefendinin maşallahı vardı bir güzel sızmıştı.

Nihayet üç katı son nefesimle beraber çıktığımda, yüzüm de terden geçilmiyordu. Bacağımla birlikte Selin'i destekleyip evin kapısını açıp içeri girdim. Odama doğru yürürken Selin'in ağzının içinden ne dediği belli olmayan mırıldanmaları kulağıma doldu.

Yatağımın üzerine Selin'i yavaş bir şekilde bıraktığımda kollarım da rahatlamıştı. Uzaktan hiç bu kadar ağır gözükmüyordu ama kucağımdayken işin rengi baya değişmişti.

Kollarım sızlıyordu.

Tabii canımın kıymetini bildiğimden bunu Selin'e demek gibi bir planım yoktu.

Selin tekrardan mırıldanarak yan tarafına döndüğünde ayaklarına uzanıp ayakkabılarını çıkardım. Aslında uyandırıp kendisine getirmem gerekiyordu ama uyuması daha iyi gibiydi sanki.

Sarhoş bir Selin gece gece çekmek isteyeceğim en son şey olabilirdi. Annesine haber vermem gerektiği aklıma geldiğinde çantasının cebinden telefonunu çıkarıp, annesine bu gece Yağmur da kalacağına dair onun ağzından bir mesaj yazdım. Annesinin bu durumu çok sorgulayacağını sanmıyordum çünkü Selin sık sık bizlerle kalırdı zaten.

Yatağımın köşesinde olan battaniyeyi alıp, Selin'in üzerine örttüğümde daha battaniyeyi hisseder hissetmez tek bacağının arasına sıkıştırdı. Evet bu da Selin'in bir huyuydu. Asla tam anlamıyla üzeri örtük uyumaz, üzerindeki şeye sarılarak uyurdu.

Selin'n baş ucuna oturduğumda onu izlemeye başladım.

Uyurken melek gibiydi uyanınca ise tam bir cadı.

Yine neye sinirlenmişti de içmişti bilmiyordum ama bir kendine gelsin onu çok fena yapacaktım.

Elimi kaldırıp yüzünün önüne gelen bir saç tutamını geriye doğru çektiğimde, saçlarını okşamaya başladım.

Onu çok seviyordum. Saçının tek bir teli bile benim için çok kıymetliydi... Ama bazen öyle şeyler yapıyordu ki ne yapacağımı bilmiyordum.

Böylesine içmesi... Sokakta uyuması... Kendisini kaybetmesi...

Çok düşünmenin bir işe yaramayacağını kavradığımda Selin'in yanına doğru uzandım. İyi ki şu yatağı çift kişilik almıştım yoksa üst üste biner yatardık herhalde. Gerçi öyle yatmamız halinde sabah uyandığımda Selin'in tepkisini tahmin bile edemiyordum ya neyse.

Selin'e doğru döndüğümde ona son bir kez bakarak gözlerimi kapattım.

***

Sabah içerden gelen tıkırtılarla birlikte gözlerimi yarım yamalak açtığımda, hemen yan tarafıma baktım.

Boştu.

Yataktan kalktığımda odamdan hızlıca çıkıp, sesin geldiği yön olan mutfağa doğru ilerledim. Kapısının önüne geldiğim an mutfakta Selin'i tezgahın önünde bir şeylerle uğraşırken bulmuştum.

"Ayılmışsın." Dudaklarımdan çıkan sözlerle birlikte yerinden sıçradığında yanına doğru yürümeye başladım. Korkusu geçtiğinde benden tarafa dönmediğinde benimle göz göze gelmekten çekindiğini anlamıştım.

"Kahvaltı hazırlamak istedim ama dolabınız da pek bir şey yoktu. Sadece yumurta bulabildim ama yemem dersen dışarıda..." Selin'in sözünü hızla kestiğimde artık benden tarafa dönmüştü.

"Selin sorun sence kahvaltı mı?" O küçük burnunu dikerek gözlerini gözlerime çevirdiğinde üste çıkmaya çalışacağını anlayabilmiştim.

"Benim bir sorunum yok."

"Öyle mi?" deyip tam karşısına geçtiğimde, "Benim seninle çok büyük bir sorunum var ama," diye fısıldadım. Sözlerimden sonra yutkunduğunda geriye doğru kaçmaya çalıştı ama kaçacak bir yeri yoktu.

"Ne sorunun var benimle?" Ağzından zorla çıkardığı kelimelerle birlikte dudağımın kenarında küçük bir tebessüm oluştu.

"Ne bok yemeye içtin?" Sözlerimden sonra bakışlarını yere indirdiğinde, ayağıyla ritim tutmaya başladı. Bunu sadece köşeye sıkıştığında yapardı biliyordum.

"Hatırlamıyorum hiçbir şey." Hah hatırlamıyormuş hanımefendi. Bende bunu yerdim yaa.

"Hatırlatma mı ister misin dün geceyi? İstersin ister." Tepki vermediğinde sözlerime devam ettim. "Baran bir arıyor beni Selin içmiş diye ne yapacağımı bilemiyorum, elim ayağıma dolaşıyor sonra bir geliyorum yanına kaldırım da uyuya kalmışsın. Selin sen ne yapmaya çalışıyorsun?" Sinirli çıkan ses tonumla konuştuğumda hâlâ bir tepki vermemişti.

Bir tepki versin, bir şey desin istiyordum.

"Hatırlamıyorum... Başım çok ağrıyor." Kenardan kaçmaya çalıştığında aklıma düşen o soruyu sordum.

"Benim bilmediğim bir sorunumuz mu var ilişkimizde?" Sorum dudaklarımdan çıkar çıkmaz aynı hızda bakışları bana döndüğünde, gözlerinin dolu dolu olduğunu görmüştüm.

"Can yapma," dediğinde anlamaz bakışlarla yüzüne baktım. "Sen değilsin sorun..." Sözlerinden sonra içimde oluşan rahatlamayı bir ben hissedebilirdim.

Yaa sorun ben olsaydım?

"Ne peki? Anlat hadi bana güzelim." Gözlerinden akan yaşları elimle sildiğimde beklentiyle yüzüne bakmaya başladım.

"Babamla tartıştık biraz. Yani baya... Biliyorsun işte babamı her şeyin mükemmel, kusursuz olmasını ister. Ama ben öyle değilim ki Can. Derslerim kötü yaa hani böyle olursa yurt dışına yollayacağını söyledi beni. Ben çok kötü oldum kızlara seni bahane ederek içtim. Özür dilerim..." dediğinde gözlerinden yaşlar daha hızlı akmaya başlamıştı.

Zaten bende de yurt dışı lafını duyduğum an tüm kayış kopup gitmişti.

Selin'i kendime çekipte sıkıca sarıldığımda, ağzından bir hıçkırık kaçmıştı. "Can ben sensiz, sizsiz yapamam ki..." Zar zor konuştuğunda onu bu hale getiren kayınpederim de olsa nefret ettim.

"Şşşş güzelim tamam. Öyle bir şey olmayacak tamam mı? Sana Can sözü sevgilim." Boynuna doğru fısıldayarak konuştuğumda, kollarını bana daha da sıkı sardı.

Öyle kolay değildi onu benden almak.

SelinAlperler: Son hazırlıklar...

2098 beğeni, 452 yorum

+3: Ateş ediyorsun ateş

DedikoduKazanı: Şok şok şok Yağmur ve Baran evleniyor 😱

AlpDeral: @DedikoduKazanı yalan haber yapmayın kardeşim yaa

Canınız: Seni seviyorum. Hadi bunu kaldır

+28: Şöylesi bize nasip olmaz

canınız: düşünüyorum.

1206 beğeni.

Bu gönderi yorumlara kapatılmıştır.

~

Nasıl buldunuz? Beğendiniz mi?

Sondaki kısım karakterlerinin instagramlarına attıkları gönderilerdir.

İnstagram: mavininhikayeleri

Sizleri seviyorum.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro