Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

Franz Kafka

Herkese merhaba, Klasikler Ailesi!

Yazarlar Antolojisi çalışmamızın bu haftaki konuğu Franz Kafka. Dünya Edebiyatı'na önemli eserler kazandırmış yazarımızın hayatının kısa bir özetinin yanı sıra, gelin, bu bölümde biraz kendisinin iç dünyasına da inelim. Bir eseri anlamak, ancak yazarını ve yazarının yaşadığı çağı anlamaktan geçer çünkü. Mektuplarından kısa hikâyelerine, aforizmalarından romanlarına kadar her yönüyle Franz Kafka'yı tanımak isterseniz sizi hemen bölümün devamına davet edelim.

"Her şeye rağmen, mutsuzluktan ölünebiliyorsa, o zaman kesinlikle bu şekilde öleceğim. Ayrıca, ölüm döşeğindeki birisi, mutluluk sayesinde hayata tutunabiliyorsa o zaman ben de hayatta kalacağım."
-Franz Kafka

Franz Kafka 3 Temmuz 1883'te, günümüzde Çekya'nın başkenti Prag'ta dünyaya gelen, 20. yüzyılın önemli yazarlarından biridir. Ana dili Almanca olup orta sınıfa mensup bir ailede dünyaya geldi. Önceleri avukat olma hayaliyle hukuk eğitimini tamamladı fakat farklı bir sektörde çalışmaya başladı. Yazmaya başlaması da "sıkıcı" bulduğu bu işe başladığı zamanlarda gerçekleşti. 

Küçüklüğünden beri mesafeli bir ilişki içinde olduğu babasına, diğer aile üyelerine ve yakın arkadaşlarına yüzden fazla mektup yazdı. Öğrenim yıllarında tanıştığı ve hayatı boyunca en yakın arkadaşı olan Max Brod, Kafka'nın derin biri olduğunu fark edenlerdendi. Bilinene göre ilk tanışmalarının sonrasında aralarında geçen bir konuşma Nietzsche'ye kadar uzandı ve Kafka'nın hayranı olduğu bu ünlü düşünür hakkında Brod'un pek de olumlu olmayan düşünceleri, aralarında tartışma tadında bir sohbet başlattı ki bu durum da dostluklarının ilk adımı hâline geldi. Max Brod'un o dönemlerde çabucak tanınıp önemli bir yazar olmasının aksine, Kafka'nın yaşarken Gözlem, Bir Köy Hekimi ve Dönüşüm gibi hikâyeleri bazı dergilerde yayımlanmasına rağmen pek ilgi görmedi. 

Kafka birçok kez nişanlandı ama hiç evlenmedi. Günümüzde Sevgili Felice'ye Mektuplar adıyla karşımıza çıkan eserin öznesi, Brod'un akrabası, Felice Bauer, Kafka'yla iki defa nişanlandı. Felice Bauer'den sonra başka bir kadınla üç kez nişanlanıp düğün tarihi belirlemesine rağmen onunla da evlenmedi ve Berlinli bir kadınla da ilişkisi, hatta gayrimeşru çocuğu olduğu ama Kafka'nın bundan hiç haberinin olmadığı tartışmalı ve kanıtsız olduğu yönünde, çelişkili ifadelerle konuşuldu. 

1917'de Kafka'ya tüberküloz tanısı kondu ve kendisini daha rahat hissettiği kız kardeşi Ottla'nın yanına gitti. Kafka, burada geçirdiği zamanı "hayatının en iyi dönemi" olarak tanımladı. 1920'de ise Çek gazeteci ve yazar Milena Jesenska ile yoğun bir ilişki kurdu. Mektupları, Milena'ya Mektuplar olarak günümüze ulaştı. 1923'te ise 25 yaşındaki anaokulu öğretmeni Dora Diamant'la tanışıp hayatının son demlerinde onunla birlikte yaşamaya başladı.

ÖNEMLİ ESERLERİNDEN BAZILARI

Dönüşüm, Kafka'nın 1915'te yayımladığı kitabın ana karakterlerinden birinin bir sabah kendisini dev bir böceğe dönüşmüş hâlde bulması ile başlar. Eser, sonrasında bir böcek olarak karakterin yaşadığı değişiklikleri anlatarak devam eder.

Babaya Mektup, 1919'da babası Hermann'a hitaben yazılmıştır. Babası tarafından psikolojik olarak şiddet altına alındığını bu mektubunda işleyen Kafka, bu mektubu babasına ulaştırması için annesine vermiştir fakat annesi yazdıklarını Kafka'ya geri vermiştir.

Aforizmalar, Kafka'nın hayat, ölüm, sanat, yaşadığı dönem ve o dönemdeki olaylara bakış açısını, düşünce tarzını yansıttığı bir eserdir.

Dava, ana karakteri Josef'in bir gün uyandığında anlayamadığı bir suçtan dava edilmesiyle başlar. Kafka'nın 'şaşırtıcı' yapıtları arasında yerini alan Dava'da ana kahramanın yaşadığı absürtlük ve dönemin 'korkutuculuğu' ön plana çıkar.

Amerika, Kafka'nın tamamlanmamış ilk romanıdır. Hiçbir zaman gitmediği Amerika'yı hayal ederek bu eseri kaleme alır ve içeriğinde ABD'ye göç edip orada tutunmaya çalışan 16 yaşındaki Karl'ın hayatını anlatır.

Milena'ya Mektuplar, Kafka'nın Almanca olarak yazdığı eserlerini Çekçe'ye çevirme vesilesiyle tanıştığı Milena Jesenska'yla aralarında gelişen iş ve aşk ilişkisini konu alan mektuplardan oluşur. Dünya genelinde büyük ses getiren bu eseri oluşturan mektupların bir dönem Kafka için güç kaynağı olduğu fakat özellikle son dönemlerde onun için bir ıstırap hâline dönüştüğü görülür. Mektuplarla başlayan bu büyük aşkını ve ne denli acı verici olduğunu Kafka yine bu mektupların birinde şöyle anlatır:

"İnsan yalnız olduğu zaman günün her dakikası kusurlu olabilir, ama çiftler birbirlerinin kusurlarını çekmek zorunda değildir. Gözlerimiz ve kalplerimiz yerinden sökülüp atılmak için değil midir? Yine de bu kötü bir şey değil, biraz abartı ve yalan, aslında her şey abartı, abartılamayacak olan tek gerçek şey özlem.

Ayrıca, belki de sana seni çok sevdiğimi söylediğim zaman bu aşk anlamına gelmiyor, sen kalbime giren bir bıçaksın ve ben bu bıçağı daha da saplıyorum, işte aşk bu."

Sevgili Felice'ye Mektuplar, iki kez nişanlandığı Felice Bauer'e yazdığı mektupları içeren eseridir. Felice'yi gördükten bir hafta sonra Kafka'nın günlüğüne şunları not düştüğü bilinir:

"Bayan FB. 13 Ağustos'ta Brod'lara geldiğimde masada oturuyordu. Onun kim olduğunu merak etmemiştim ama onu hemen kanıksadım. Açıkça boş bakan boş ve kemikli bir sima. Çıplak boğaz. Üzerinde bir bluz. Giysisinin içinde oldukça evcimen görünüyordu oysa sonunda yabana atılır biri değildi. (Kendisini biraz yakından izleyerek kendimi ondan soğuttum...) Neredeyse kırık burun. Sarışın, biraz düz, çekici olmayan saçlar, güçlü çene. Sandalyemi alırken ilk defa onu yakından inceledim, oturduğum zaman sağlam bir fikrim vardı."

ÖLÜMÜ

Kafka'nın yakalandığı tüberküloz hastalığı kötüleşmeye başladı ve 1924 yılının Mart ayında Prag'a döndü. Gırtlak yoluyla beslenmek ona acı veriyordu fakat başka türlü beslenebilmesinin de bir yolu yoktu. Ölüm döşeğinde Açlık Sanatçısı adlı eseri üzerinde çalışıyordu ve bu hikâye de boğaz yoluyla herhangi bir besin alamadığı evreden önce başlamıştı. Kafka, 3 Haziran 1924'te öldü. Ölüm nedeni ise açlık gibi göründü.

Franz Kafka yaşarken fark edilmeyen, öldükten sonra değeri anlaşılan, ün kazanan bir yazardı. Bunun en büyük sebeplerinden biri de Kafka'nın ölüm döşeğindeyken Max Brod'a eserlerini yakmasını söylemesine rağmen yakın arkadaşının bu isteği yerine getirmeyip tüm yazdıklarını yayımlaması oldu.

Kafka'nın okunmaya değer olmayan şeklinde tanımladığı, şimdilerde ise herkesin okunması gereken kitaplar arasında saydığı bu eserler, Kafka'ya "Gerçekliği Kafasına Göre Büken Yazar" ya da "Gerçekçiliğin Fantastik Çocuğu" gibi halk ağzında lakaplar taktı. Bunun sebebi gerçeküstü önyargılarla fantastik unsurları birleştiren tarzı oldu. Karakterlerinin genel özelliklerine varoluşsal kaygılar, yabancılaşma ve suçluluk gibi temalar eşlik ediyordu. Anlatımlarındaki kasvetli, buhranlı ve tabiri caizse boğuluyormuş hissi veren tasvirlerinden esinlenilerek ortaya çıkmış ve Kafka'nın ismini taşımış Kafkaesk terimi de Dünya Edebiyatı'nda bu sayede yerini aldı.

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorumlara bırakmayı unutmayın!

Bilgilendirme: Bu bölüm belirli bir yazarın hayatını anlatmak için bu profilin Topluluk Üyeleri tarafından hazırlanmıştır. Ancak, bu yazıda yer alan bilgilerin tam doğruluğunu garanti etmek mümkün değildir. Yazıda bulunan alıntılar, çeşitli kaynaklardan derlenmiş olup, herhangi bir alıntının kesin kaynağı belirtilmemiştir.

Okuyucuları, bu yazıda yer alan bilgileri kendi araştırmalarıyla doğrulamaya teşvik ediyoruz. İlgili yazarın hayatı ve eserleriyle ilgili daha fazla detayı öğrenmek isteyenler, farklı kaynaklara başvurabilir veya konuyla ilgili daha derinlemesine çalışmalar yapabilirler. Herhangi bir hatalı bilgi veya yanlış anlaşılma için özür dileriz. Yazının amacı, okuyuculara genel bir bakış sunmak ve ilgili yazarın yaşamının ve hayatının önemini vurgulamaktır.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro