Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

4

Sabah saat 6 da uyandım ve hazırlanıp tarif ettiği 18 nolu odaya gittim kapıyı çaldığımda uykulu gözlerde açtı "Neden sabahın 6' sı mesela neden saat 9 10 gibi değil?" dedi ve kendini yatağa attı "Bi ajansın artı eğitmensin ve uykuya karşı koyamıyor musun?" dediğimde yastığa sarıldı ve yatmaya devam etti "Evet izin günümde uyandırılmayı sevmiyorum" diye mırıldandı çoğu zaman çok sert görünsede şu an çok masum duruyordu odada göz gezdirdim benimkinden biraz daha büyüktü gri ağırlıklı döşenmişti her yer çok düzenliydi "Peki neden izin gününde bu testi yapmak istiyorsun biraz daha bekleyebilir" dediğimde kalktı "Rahat vermeyeceksin değil mi" dediğinde gülümseyerek kafamı salladım "Madem bu kadar meraklısın testin sonunda korkularını yenmeyede meraklı ol" dedi ve kalkıp banyoya girdi ve yatağını düzelttim yarım saat sonra giyinmiş bir şekilde çıktı rahat eşofmanın aksine siyah bir pantolon ve siyah bir gömlek giymişti ıslak sarı saçları koyulaşmış kumrala dönmüştü keskin çene hattı ile kusursuz duruyordu iç sesim konuştu

Sanane Adel çene hattı güzelse güzel adamın fotoğrafını çekseydin

İçimdeki sesi aldırmadan izlemeye devam ettim yatağını düzelttiğimi gördü ve telefonunu alıp kapıya doğru yönelince bende kalktım ve çıktık asansöre bindiğimizde parmak izini okuttu ve girebileceği katların düğmesi yandı bütün düğmeler onay vermişti "Siz 5. seviye bir ajan mısınız yani bütün katlara erişiminiz var"
Dediğimde bana döndü "Evet 5. seviyeyim" dediğinde 5. seviyeyi hiç bu kadar merak etmemiştim ama söylemeyeceği için sormayı denenmedim zaten asla 5. seviye bir ajan olamazdım galiba bu hayatım boyunca öğrenemeyeceğim bir sır olarak kalacaktı derken 7. kata geldik koridorda sağa döndü ve sağdan ikinci kapıyı girdi oda bomboştu sadece dişçi sedyesi gibi sedye vardı ve yanında makina vardı "Otur" dediğinde sedyeye oturdum makinada bir şeyler ile oynadı ve bi anda durup bana döndü "Bana dürüst ol en büyük korkun ne ?"

Dediğinde nefesimin sıkıştığını hissettim "Ben söylemek istemiyorum kendin öğren lütfen söylemesi bile kötü" dediğimde gözlerine hayal kırıklığı yerleşti ve bir ilaç benzeri sıvı verdi "Birkaç dakikalığına beynini uyuşturacak sadece" dediğinde içmedim ve cesaret edip korkumu söyledim "Su"  dediğimde bana döndü "Şu an su içemezsin yan etki yapar" dediğinde tekrarladım "En büyük korkum su" dediğimde bana döndü "Su mu ?" dediğinde kafa salladım "Biliyorum çok zordur ama anlatır mısın öğrenmeden nasıl müdahale edeceğimi bilemem" dediğinde derin bir nefes aldım "Bir gün , babamla açılmıştık denizi çok severdim açıldığımız gibi denize atladım ama kolluklarım delikmiş daha 4 yaşındaydım yüzmeyi bilmiyordum denizin dibine ne kadar battığımı bilmiyordum abim o gün beni çıkarırken kendisi çıkamadı..." dedim ve göz yaşlarıma hakim olamadım sedyede bağdaş kurdum ve ellerimle yüzümü kapattım birinin beni ağlarken görmesinden nefret ediyordum ardından sesini duydum "Rus kızı ellerini çek ve bana bak ağlamak zayıflık değil" dediğinde yavaşça ellerimi çektim kan çanağı olmuş gözlerimle karşındaki adama baktım ayak ucuma sedyeye oturmuştu "Havuza gidiyoruz kalk giyin" dediğinde kalbim sıkıştı

"Hiçbir güç beni su topluluğu olan bir yere götüremez" dedim ama asla asla dememem gerektiğini anladım şu anda mayo giymiş bi şekilde havuzun kapısında bekliyorduk su görmeye hazır değildim "Daha ne kadar bekleyeceğiz Rus kızı?"

"Sen vazgeçene kadar" dediğimde alayla güldü "O zaman sonsuza kadar" dediğinde kapıyı açtı ve koskocaman havuzu gördüm gözlerimi kapattım ve içeri girmedim ama çuvalmışım gibi sırtına atınca çığlık attım ve gözlerimi yumdum havluları bırakma sesi geldi ve beni yere indirdi gözlerimi açmadan yere çöktüm

"Emir lütfen istemiyorum ne kadar zor olduğunu bilmiyorsun su görünce nefesim kesiliyor değil ki girmek ben duşta bile en fazla 10 dakika kalırım" dediğimde derin bir nefes aldı "Tamam Rus kızı sadece gözlerini aç ve ayağa kalk" dediğinde bunun bile benim için ne kadar zor olduğunu bilmiyordu "Sadece dedin ama iki şey söyledin birini seç ayağa mı kalkayım gözlerimi mi açayım" dediğinde kahkaha attı evet Emir Alaca kahkaha attı gülüşünü görmek için yavaşça gözlerimi araladım çok güzel gülüyordu gözlerim yavaşça havuza kaydı çok korkunçtu bu suya bakmak bile ürpermeme sebep oldu "Hadi gözlerini açtın sırada ayağa kalkmak var" dedi ve elini uzattı yavaşça tuttum ve yerden kalktım sıcak elini elimden çekince boşluğa düştüm ve geri doğru çekildim

"Tamam tamam tutuyorum elini yalnız değilsin" dedi ve sıcak eli parmaklarıma kenetlendi gözlerim havuzdaydı bir adım attı ve benide çekti adım atmak zorunda kaldım birkaç adım daha atınca durdurdum "Rus kızı böyle yapamayız biraz daha yaklaşalım sonra söz iyi hissedene kadar duracağım" dediğinde bir adım daha attık bir adım daha bir adım daha...

"Lütfen duralım artık" dediğimde eli elimi daha sıkı kavradı "Son bir adım lütfen" dediğinde bir adım daha attım ve havuzun kenarına geldik ayaklarımda nemli zemini hissedince irkildim Emir yere oturdu ve bağdaş kurdu ardından yanına iki kez vurdu oturmamı istiyordu

"Yok kalsın ben iyiyim böyle" dediğimde ellerini tekrar iki kez vurdu "Otur şuraya Rus kızı" dediğinde istemeyerek oturdum ve yanına bağdaş kurdum elini suya değdirdi ve izin aldı "Dokunabilir miyim ?" dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım ve ıslak ellerini koluma değdirdi irkildiğimde elini geri çekti ve sakinleşince tekrar elini koluma sürttü yukarıdan aşağıya doğru indirdi su damlalarını kolumda hissediyordum ve bu serinletmek yerine acı veriyordu tişörtünü çıkardı ve bir kenara fırlattı mükemmel bedenini sundu

"Yapmak ister misin ? biliyorum istemezsin ama en azından denesen"

Dediğinde titreyen elimi havuza doğru ilerlettim ve parmaklarımın ucunu değdirdim ama ateşle değmiş gibi geri çektim ve suyu kaslı koluna damlattım ama lanet iç sesim devreye girdi

Sanane kolları kaslıysa

Dediğinde kıkırdadım ve Emir'in yüzünde gülümseme oluştu "Neden gülüyorsun ?"
dediğinde elimi tekrar suya soktum ve elimdeki su damlacıkları omzundan aşağıya doğru ilerledi "Bunu sana açıklarsam ömür boyu dalga geçersin o yüzden şimdilik kalsın" dediğimde üstelemedi ve suyu dökmeye devam ettim biraz daha böyle devam ettikten sonra ayaklarını dizlerine kadar soktu

"Bu günlük bu kadar yetmez mi ?" dediğimde güldü "Sence ben azla yetinir miyim ?" dediğinde cevabının 'hayır' olduğunu biliyordum yavaşça gittim ve zar zor dizlerime kadar suya soktum nefes nefeseydim gözlerimi sıkıca yumdum ve ardından ses geldi kendini tamamen suya bıraktı gözlerimi yavaş yavaş açtım saçları nemliydi su sadece kasığına kadar geliyordu

"Sadece 1 metre burası ilerledikçe derinleşecek bence gelebilirsin" dedi ve elini uzattı "Benden çok şey istiyorsun ajan" dediğimde tebessüm etti elini hala indirmemişti yavaşça titreyen elimle elini tuttum "Derin nefes al" dedi ve suya çekti suyu belime kadar hissederken nefes almak zor geliyordu kollarımı boynuna doladım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım "Lütfen çıkalım nolur" dediğimde elleri belimi buldu ve yüzüne bakmamı sağladı "Bana bak Rus kızı nefes al buraya kadar geldik lütfen geri dönmeyelim" dedi ama benim için ne kadar zor olduğunu anlamıyordu "Bilmiyorsun ne kadar zor olduğunu bilmiyorsun" dediğimde gözlerime baktı "Biliyorum çünkü bende yaşadım ablamı kaybettim ateşler içinde cayır cayır yandı ve ben sadece izleyebildim 9 yıl boyunca eğitimimin her günü ateş çemberinin ortasında kaldım ama bir şekilde çıktım sende yapabilirsin" dediğinde göz yaşlarımı sildim yaptığı itiraf şaşırmama sebep olmuştu bir kaç adım derine doğru gitti ve elimi tutarak benide çekti yıllar sonra kendimi suyun içinde hissetmek çok garipti artık su boynuma ulaşınca durdum

"Başını sokabilir misin suyun altına bir kere" dediğine ilk başta karşı çıkacaktım ama sonra sadece duştaymış gibi düşündüm ve başımın tepesine kadar girdim ama bi anda 4 yaşımdaki görüntüler gözümün önüne geldi ve suyun altında aptal gibi nefes almaya çalıştım Emir beni anında yukarı çekerken nefes nefese kaldım "Tamam geçti çıktın suyun altında değilsin" dediğinde nefes almaya çalışıyordum genzime kaçan su artık canımı yakmıyordu kollarımı sıkı sıkı boynuna sarmıştım yavaşça uzaklaştım su benim boynumdaydı ama onun göğsündeydi tırnaklarımı yumruk yaptığım avucuma geçiriyordum suyun altında elleri ellerimi buldu ve suyun üstüne çıkardı ardından yumruk yaptığım ellerimi açtı hilal şeklinde tırnak izleri vardı kan toplamışlardı

"Daha iyi misin ?" dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım "Lütfen çıkalım mı artık yarın bir daha geliriz ?" dediğimde kafasını olumlu anlamda salladı ve merdivene doğru yüzerken benide çekti ilk önce kendisi çıktı ve elini uzattı elini tuttum ve basamaklar yardımıyla çıktım ıslak bedeni önümde yürüyordu su damlacıkları sırtından kalçasına doğru iniyordu sıradan kırmızı deniz şortu bile onda çok güzel durmuştu havluların yanına gelince bi tanesini bana attı diğerini kendisi aldı kurulandıktan sonra beyaz tişörtünü üstüne giydi bende düz beyaz elbisemi giydim ardından havuzun kapısını kapattı ve çıktık asansöre bindik  2. kata bastı ama asansör birinci katta durdu ve içeriye bi adam girdi ama gözleri bedenimde fazla oyalandı mayom ıslak olduğu için fiziğimi belli ediyordu

"Naber Sıraç ?" dedi ve önüme geçti Emir adam inatla bana bakmaya devam ederken cevap verdi "İyidir Emir senden naber uzun zamandır görüşemiyoruz" dediğinde Emir güldü "Görüşeceğiz seninle daha çok görüşeceğiz" dediğinde odamın olduğu kata geldik ve beni önüne alarak yürüdü kapıya varınca parmak izin ile açtım ardından Emire döndüm

"Bugün çok iyiydin" dediğinde güldüm "Bence çok ağlaktım" dediğimde o güldü "Saat daha 10 kahvaltı yapmadın kafeteryaya iniyorsun benim adıma sandviç alıyorsun ve saat 12 de sahaya iniyorsun" dediğinde gözlerim sıkıntıyla kapandı "Bari bugün yapmayalım ya"

"İki saat dinlenme molası veriyorum adam olana çok bile" dediğinde güldüm ve odama girip kapıyı kapattım yüzümdeki aptal sırıtışı fark edince dondum kaldım ve kulağımda sesi yankılandı

"Bi ajanda asla bulunmaması gereken duygu aşk...."

Kendimi çok kötü hissettim ve toparlanmak için duşa girdim çıktığımda kantine indim
"Sandviç alabilir miyim lütfen Emir Alaca için"

Dediğimde kadın streç folyodaki sandviçlerden birini uzattı teşekkür ettim ve kahve makinasından bir kahve aldım ve odama doğru yürüdüm ama kafeteryanın çıkışında onu gördüm "Antrenmandan önce kahve içemezsin" dedi ve elimdeki kahveyi aldı ve dudaklarına yaslayıp içti ben kahveye açlıkla bakarken o acımasızca içti en sonunda ümidi kestim ve odama yürüdüm arkamdan sesi geldiğinde durdum "Kahve borcum olsun" dediğinde sinirle odama yürüdüm odama girdiğimde masaya oturdum ve sandviçimi bitirdim saat 11.30 olmuştu hazırlandım ve kendime aynada baktım beyaz tenimin aksine kızıl bakır arası saçlarım yeşil gözlerim vardı dolgun dudaklarım küçük bir burnum vardı hayatım boyunca herkes çok güzel olduğumu söylerdi ama hiçbir zaman kendimi güzel hissetmiyordum bana göre cildim çok soluktu boyum 175 di fazla uzundum hayatım boyunca hiçbir zaman minyon olmamıştım babam rüşvet vermese sınıfın en arkalarından otururdum aynada fazla oyalanınca kalktım ve sahaya indim her zamanki gibi bekliyordu

"Gelmeseydin" dediğinde güldüm "Bana kalsaydı emin ol gelmezdim" dedim ve uzattığı bandajı sardım ve işkencem başladı...

***

Merhaba canlar nasılsınız kitap gidişatı nasıl yorumlarınız benim için çok önemli

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro