Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

20

Yılbaşı günü 31 Aralık

Öğlen uyandığımda lamba kırmızıya dönmüştü kahretsin antrenman vardı bari bugün yapmasaydı sahaya indiğinde Emiri gördüm "Antrenman için çağırmadım" dedi ve yanıma geldi bileğimden nazikçe tuttu ve 8. kata çıktık bi odaya girdik sorgu odası gibiydi bi masa 2 sandalyeye vardı oturmamı söyledi karşılıklı oturduk cebinden bi dal sigara ve çakmak çıkardı

Kahretsin !

O sigarayı içmeyi o kadar çok istiyordum ki hasret kalmıştım sigarayı ortamıza koydu çakmağı da yanına ardından kronometre açtı "Ne kadar dayanabilirsen dayan" dediğinde benim için çok zordu o bir dal sigaranın beynimi uyuşturmasına ihtiyacım vardı ama yapmadım bekledim bekledim bekledim

4 saat sonra sinirle masaya vurdum ve sigarayı yaktım dudaklarımın arasına götürdüm derin bi nefes çekerken mutluydum Emir beni izliyordu kronometreyi durdurdu "4 saat 22 dakika" dedi ve bana döndü "İyi ama daha iyi olmalı" dediğinde sigarayı bitirdim ve küllükte söndürdüm "Hadi hazırlan çıkalım"

"Nereye ?"

"Yılbaşında dışarıda olmak istedin çıkmayalım mı ?" dediğinde hatırladım "1 saatin var hadi hazırlan elbise giyersen mutlu olurum ama tabi ki istediğini giyebilirsin" dedi ve alnımı öptü birlikte çıkarken kendi odalarımıza çekildik özgürlüğümün ilk gününde yaptığım alışverişten bi elbiseyi çıkardım biraz fazla açıktı ama giydim

Makyajımı yapınca ayağıma deri topuklu botlarımı giydim kızıl bakır arası saçlarımı yukarıdan sıkı sıkı bağladım uzun saçlarım at kuyruğu olsa bile belime geliyordu ardından kapım çaldı bordo kan rengi arası rujumu sürdüm ve kapıyı açtım Emir siyah takım elbisesi ile nefes kesici duruyordu gözleri bedenimde dolaştı ardından derin bi nefes aldı konuşacakken lafını kestim "Kıyafetime karışma sakın en nefret ettiğim şey" dediğimde gözleri fal taşı gibi açıldı

"Saçmalama istediğini giy tabi ki bakanın anasını belleriz" dediğinde gülümsedim çantamı aldım "Üstüne bir şey al yeni iyileştin daha" dediğinde kıyafetimin açıklığından değil gerçekten üşüyeceğimi düşündüğünden dediğini anladım ve fildişi rengi peluş mantomu aldım çantamı alıp çıktık onun arabasına bindik elini bacağıma koydu büyük elinin tenimi okşaması hoşuma giderken bi anlığına gözlerini bana çevirdi ardından yola döndü aynayı açtım ve rujumu tazeledim kapattım ve çantaya koyacakken ani bir hareketle sağa çekti dudaklarını dudaklarıma yasladı elini enseme koyduğunda karşılık verdim ah güzel rujum bozulmuştu diğer elini belime koydu ve kucağına oturttu artık şoför koltuğunda iki kişi vardı bi eli kalçamı sıkınca inledim diğer eli belimdeki açıklıktan sızmıştı daha önce hiç böyle öpmemişti zaten tesiste olduğumuz için öpüşmelerimiz hep kısa süreli olmuştu nefes nefese geri çekilince kahkaha attım dudakları kıpkırmızıydı küçük bi öpücük kondurdum ve kucağından kalkmadan yan taraftaki çantama uzandım ama kucağında biraz fazla hareket ettiğim için belimi sabitledi utanırken çantamdan peçeteyi çıkardım ve dudaklarını sildim ardından aynı peçete ile kendi dudaklarımı sildim sonra şoför koltuğunun kapısını açıp indim Emir gri gözleri ile beni izliyordu kendi koltuğuma oturdum ve aynayı açtım kırmızı rujumu sürdüm ve ona döndüm "Gitmeyecek miyiz ?" kendine gelirmiş gibi silkelendi

"Gidelim gidelim" dedi ve kontağı çevirdi
20 dakika sonra lüks bi restorana gelmiştik arabayı valeye verirken içeri geçtik sandalyemi çekti ve oturdum ardından karşıma oturdu yemekleri sipariş ettikten sonra biraz sohbet ettik yemeği yedikten sonra tatlılarımız geldi ve zaman su gibi akıp geçti

Geri sayıma dakikalar kala herkes ayağa kalktı bizde kalkarken Emir yanıma geldi elini belime koydu kalçasını masaya yasladı bacaklarının arasına girdim kollarımı boynuna sardım ama ellerim ensesine gidecekken durdum huylanıyordu ardından unuttuğum şeyi fark ettim çantamdan kutuyu çıkardım ve uzattım onunda ne ara eline aldığını bilmediğim bi kutu vardı aynı anda güldük ve kutuları verdik küçük bir kutuydu ikimizinki de "Önce sen açarsan sevinirim" dediğimde kurdeleyi çözdü ve açtı saat almıştım gülümsedi ve kutudan çıkarıp taktı bileğini elim arasına aldım

"Çok yakıştı" dediğimde onayladı "Hadi sen aç süremiz az kaldı" dediğinde heyecanla kutuyu açtım ve ağzım açık kaldı alexandrit taşlarından oluşan bileklikti küçüklüğümden beri nadide taşlara ilgi duymuştum odamın her bir köşesinde alexandrit taşı vardı ama bu bileklik çok güzeldi dolu gözlerle gözlerine baktım çok anlamlıydı "Sakın ağlama lütfen" dediğinde ağlamadım bilekliği kutudan çıkardı ve taktı çok güzel olmuştu "Teşekkür ederim" dedim ve sarıldım dudaklarını boynuma yasladı ve sesler duyuldu

10-9-8-7-6-5-4

Saniyeler kala sesini duydum aynı anda konuştuk "Seni seviyorum" ve dudaklarını dudaklarıma yasladı konfetiler patladı tebrik sesleri yükseldi yeni yıla girdikten saniyeler sonra ayrıldık parlayan gri gözleri ile gözlerime bakıyordu iki eli elbisemin açıkta bıraktığı belimdeydi dudaklarını boynuma yasladı ve öptü sarılırken gülümsedim mutluydum onunlayken gerçekten mutlu olduğumu hissediyordum yeni yıldan onu diledim sadece yeni yıldan onu istedim...

***

Çok keyifli bi bölümdü bana göre sizce nasıldı

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro