Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

30-


Işıklar üzerimde dans ederken,ter kokan insanların arasından geçiyordum.Birisi sırtıma çarpar,birisi ayağıma basar.
Gerçekten çığlık atmamak için kendimi zor tuttuğum gürültülü mekanlardan birisiydi.
Onu görmüştüm sonunda.

Geniş sırtından,kaslı heybetli vücuduna kadar onu tanımıştım.
Bar sandalyelerinden birine oturmuş içkisini yudumlarken yanındaki boş yüksek sandalyeye popomu koydum.
Sarı sakallarını kaşıyarak bana bakmadan "Geleceğini biliyordum" dedi Buğra."Tanıdığım kadın,istemese,sevmese gelmezdi."

Ve gözlerimiz buluştu.
Hiç bir şey söylemedim.''Bir şeyler içmek ister misin?'' diye sorduğunda duygusuzca ''Açım'' dedim.Bütün gün çalıştığım şirkette bir sürü konut projeleriyle uğraşmış toplantılara katılmış,beyin şişirmiştim.Bu cevabıma karşın o da gülümsedi ve ''Ne tesadüf bende açım.'' dedi. Mavi gözleri ışıklardan dolayı parlıyor,gözlerindeki o ihtiyacı sevgiyi ve samimiyeti sezebiliyordum. Buluştuğumuz gürültülü mekandan ayrılarak buradan bir kaç kilometre ötede olan bir restorana gittik.Kendime büyük bir makarna söyledim.O da orta pişmiş bir et söylediğinde yanında da şarap istemişti. Siparişlerimizden hemen sonra  tek başımıza kaldığımızda ona bakmaya devam ettim. Bana  her zaman ve her şeyi unutturabilecek bir görünüme sahipti. Gidişi hakikaten beni darmaduman etmişti. O kadar üzülmüştüm ki,içimde patlarcasına yaşamıştım o acıyı.Düşünsenize,hiç bir açıklama yapmadan öylece nikah masasında terk ediliyorsunuz.Kaderinizi değiştirecek olan adam,ömrünüzün geri kalan kısmını onunla geçireceğinize yemin ettiğiniz eşiniz.

''Yorgun görünüyorsun...'' dediğinde düşünceli,beni çözmeye çalışan bir hali vardı.

''İş hayatına atıldım artık,zor biliyorsun.''

Dudakları tatlı bir şekilde yukarıya doğru kıvrıldığında ''Ama sen yorgun argın benim yanıma gelmeyi tercih ettin.''

Yavaş bir gülümseme gönderdim yüzüne doğru. ''Sürekli evde oluyorum,canım sıkılıyor.Selinle de şu aralar kavgalıyım görüşmüyoruz pek.Açıkçası yalnız takılıyorum ve...Bıktım.''


''Benimle ne zaman istersen görüşebilirsin,buluşuruz yani.Sana her zaman müsait olurum.Bir telefona bakar.Aklında bulunsun.''

Masaya doğru eğilip suratına yaklaşarak ''İş başındayken bile mi?''  dediğimde aklına ne geldiğini çok iyi tahmin ederek ikimizde bir kahkaha attık.''Evet,senin için market soyarken bile tereddüt etmeden kaçıp gelebilirim.'' olayda buydu.Buğra ile birlikte olduğumuz zamanlarda  Markette istediğimiz ürünleri -genellikle abur cubur- ceplerimize doldurup hiç kimseye yakalanmadan kaçardık. Bu zamana kadar illegal yollarla hiç yakalanmadan küçük kaçamaklar yapmıştık.

İkimizde de derin bir sessizlik olduğunda ''Unutmamışsın.'' dedi Buğra,bir tebessümle.

''Sinirlensem de,öfkelensem de unutmam Buğra.Kendini benim yerime koy.Sen terk edilseydin ne yapardın?''

Bu soruyu  yöneltmemle garson siparişlerimizi önümüze bırakırken daha sonra  şarap şişesini açmaya koyuldu.Uzun bir süre bekledik ikimizde.Buğra sıkılgan bir tavırla başını iki yana salladığında cevap verememeyi sanki yediremiyormuşçasına garsona ''Ver kardeşim sen ben hallederim.'' deyip şişeyi adamın elinden almıştı.Buna karşılık gülmemek için elimden geleni yapmıştım ama başaralı olamamıştım.

''Kusura bakmayın efendim.''

''Önemli değil kardeşim sağolasın.''

Adam yanımızdan ayrılırken ''Hakikaten zor açılıyormuş tıpası.Hak verdim adama.'' deyip ikimizin kadehine de kırmızı şarabı doldurdu.

Boğazını tazeleyerek bir kaç kere öksürdü ve ''Evet,ne diyorduk? senin yerinde olsam bende nefret ederdim benden. Fakat beni yıllardır büyüten başka bir anne baba var ve onları korumak zorundaydım Eslem.Zorundaydım çünkü onlara zarar vereceklerini söylediler.Sen çok merhametli iyi bir kadınsın her zaman.Değiştim diyorsun ama yine de içinde bir yerlerde hep yatıyor bu huyun,hissediyorum seninle yıllardır beraberdik  ve en iyi ben bilirim seni.Bir daha olamazdık belki ama en azından sana bir gün durumu anlatıp senden af dilemeyi istedim.İkimizin de haklı durumları  var bence,yalan yok.''

Ağzımdaki enfes lokmayı yavaş yavaş çiğnerken onu başımla onaylamıştım. Ailesi gerçekten çok cana yakın samimi kişilerdi,Buğra kesinlikle doğru olanı yapmıştı.

İçimdekileri dışarıya vurarak ''Emin ol doğrusunu yaptın.Sadece Babamın sözlerine oyununa gelme.İşime başladığımda bana bir çiçek yolladı hatta kendisi bile geldi fakat onunla konuşmak bile istemedim.Çünkü affedemeyeceğim çok fazla şey yaptı.Beni kendine çekecek olan her yolu denedi belki de ama beni tam tersine kendinden soğuttu.''

''Baban umurumda değil artık. Hayatımda yeniden olmanı istiyorum. Yeniden,eskisi gibi.Biz olalım.''

''Bu kadar hızlı olmayacağını çok iyi biliyorsun Buğra.Birbirimizi hala çok iyi tanıyor olabiliriz ama zamana ihtiyacım var,bir şeyleri  yerlerine oturtmaya ihtiyacım var.''

Son zamanlarda hiç derdim yokmuş gibi hayatımda eksilen en değerli dediğim adam hiç çekip gitmemiş gibi,umurumda değilmiş gibi yaşıyordum ve bu hakikaten garipti. Sanki o hayatıma hiç girmemiş gibi yaşamakta garipti.

''O adam gittiğinden beri böylesin değil mi?''

Bakışlarımı anında ona çevirdim.''Onu unutamıyorum tamam mı? O da senin yaptığının bir benzerini yapmış gibi.Her şey mükemmel giderken siz erkekler neden böyle bir anda ortalıkta bırakırsınız her şeyi?!''

''Umarım bir daha dönmez.'' umursamazca şarabını yudumlarken bu söylediğiyle üzerine bir mendil fırlattım. Bu davranışlarını gözlemledikçe kesinlikle değişmediğini, aynı odun olarak kaldığını bir kez daha anlamıştım.''Keşke bende senin kadar rahat olabilsem bu tür konularda.''

"Olabilirsin" dedi omuzlarını silkerek."Bu senin elinde."

Önümüzdeki saatlerde sadece birbirimize kaçamak bakışlar atarak yemeklerimizi bitirmiştik.
Bi kaç kadeh şarapla beraber etraf dönmeye başlamıştı.
"İyi misin?" Sorusuna başıma dayadığım elimi çekip "İyiyim biraz başım ağırlaştı."

"Ben hesabı ödeyeyim kalkalım hemen."

"Dur bekle ortaklaşa ödeyelim bari olmaz öyle." Dediğimde kalkmaya çalışıyordum."Lütfen otur Eslem,başka bir gün öyle yaparız.Bu akşamlık benden olsun" deyip beni tekrar oturmam için yönelttiğinde çok fazla üstelemek istemedim açıkçası.
İşime gelirdi,her an düşecek gibi hissediyordum zaten.

Oturup onu beklemeye başladığımda arkasından gidişini süzdüm.
İlk evime kadar gelişinden bu yana gerçekten değişmişti.
Özellikle de şu sakal uzatma işi,Kıyafet tarzı da aynı şekilde.Sanki birisi üzerine sihirli bir dokunuş yapmışta,baştan aşağıya yenilenmiş,karizma kelimesinin adeta vücut bulmuş hali gibiydi.

Hafif bir tebessüm oluşmuştu sanki dudaklarımda ama hemen geriye aldım.
Kendini kaptırma Eslem.
Birden bire gelen dürtüyle çantamı ve ceketimi alarak ayağa kalktım.Bi kaç defa dengemi kaybedip sendelesemde paytak adımlarla dışarıya çıktım.
Yeni bir yaz yağmurunun çilentileri anında üzerimde hissetmiştim.
Mis gibi ilk bahar kokusu yeniden gece sefasına dönüşüp burnuma kadar gelmişti.
Ayılmak adına serin havayı ciğerlerime doldurdum ve bir köşeye çekilip Buğrayı beklemeye başladım.

"Ah işte buradasın,bir an yeniden sinirlenip öylece gittin zannettim" dedi arkamdan.
Sonunda gelmişti.

Gökyüzüne bakıp zifiri karanlığa bir göz gezdirdim ve yüzüme düşen bir kaç yağmur damlasını fark edip "Birazdan fena yağacak gibi." Dedim.
İleride Bulutların ardından kabaran beyaz ışıkları sessiz sedasız çaktıklarını görebiliyordum.

"Kendi arabanla mı gelmiştin?" Deyince artık yanıma gelebilmek için bir kaç adım atmıştı.

"Arabam bakımda maalesef.Bir kaç gün yine taksiyle geçineceğim gibi gözüküyor" deyip güldüm.

Gülen dudaklarıma bakıp gözlerini kıstı bir an ve "Lütfen bekle öylece dur." Deyip beni durdurdu.

Gülerek kaşlarımı çattığımda nasıl komik bir hale dönüştüğümü düşünmek bile istemiyordum.
"Ne var ne oldu?? Dişimde mi bir şey var?!"

Cebinden çıkardığı telefonunu bana doğrulttu ve "Gülümse" dedi.
Ne yazık ki hiç ifademi bozmadan benim fotoğrafımı öylece çektiğini anladığımda "Yaaa hayır ama.." diye mızmızlanmaya başladım.
"Buğraaa,çekme lütfen çok yorgun ve...sarhoşum."

Elimle kamerasını kapatmak için atıldım.
Bu gerçekten haksızlıktı.

"Gayet güzel çıktın,senden başka Gülüşü bu kadar yüzüne yakışan bir kadın daha ömrü hayatımda tanımak istemem,Sürekli bakıp hayran kalabileceğim yeni bir fotoğraf istiyordum ve sonunda oldu.Teşekkürler."



Söylediği sözlere öylece bakakalırken suratımdaki ifadeyi anlayamamış olacak ki "Ne!? Yalan söylemiyorum."

Hiç bir şey söylemeden yürümeye başladığımda ne rahatsızlık hissetmiştim nede bir mutluluk.Sanırım bir şeyler hissetmem için zamana ihtiyacım var gibi gözüküyordu.
Ya da içten içe bir şeyler oluyor da ben mi farkında değilim.
Tam da kafamın karmakarışık olduğu bir dönemde öylece gelip çatmıştı hayatıma Buğra.
Sorgusuzca.
Aman Eslem! O nereden bilsin içindekileri! O nereden bilsin içten içe nasıl öldüğünü!

''Seni evine bırakmama izin ver lütfen boş ver taksiyi.''

Yeniden bir gülümseme ile adımlayan ayaklarıma baktım.''Teşekkürler''


__


Eve ulaştığımızda kemerimi çıkartıp derin bir nefes aldım.Yol boyunca sessiz sedasız öylece yolu seyredip durmuştum.Hakikaten şehir dışından uzak bir yerde yaşıyor olmak yolculuğun uzun zamanlı geçmesinin sebeplerinden birisiydi.Dışarıda yağmur yağıyordu ve camlara vuran bu sesi özlemiştim. ''Tekrardan teşekkür ederim Buğra.Çok sağol,yemek içinde tabii ki. Sohbet içinde.''

Gözlerine bakamıyordum ki elini nazikçe çeneme koydu.Yüzüne doğru çevirdiğinde ''Kendimi bu kadar nefret ettirecek ne yaptım güzelim? Gözlerime bile bakamaman öyle canımı acıtıyor ki.''

Hiç bir şey söylemeden kusursuz güzellikteki o yüze öylece bakakaldım.''Benden sonra hiç bir kadınla yattın mı?'' aklıma gelen ani ve saçma soru için nasıl pişman olmuştum anlatamam.Yer yarılsaydı da içine girseydim diyeceğim bir andı şu an.''Özür dilerim ben... kusura bakma gerçekten böyle bir soru sormamalıydım Lütfen söylemedim say Buğra.Sesli düşündüm sadece.''

''Şşş,sen kafayı yemiş olmalısın Eslem.Gerçekten böyle bir şey yapar mıyım sanıyorsun? Sana ilk günkü gibi aşık olduğumu daha nasıl anlatacağım? Sana yemin ederim hiç bir kadınla beraber olmadım.Anne ve babamın üzerine ant içerim ki güzel kızım.Eslem artık sabah kalktığımda seni yanımda görmek istiyorum ben.Anlıyor musun? Kocandım değil mi? Ciddi bir yola girdiğim bir kadını istemeyerek nikahın ortasında bırakıp gitmişim bir de kadınlarla beraber olacağımı mı sandın? Bebeğim yapma lütfen..."

Bana doğru uzanarak alnımı  öptüğünde parmaklarını saçlarımın arasında gezirdi.
"Ben gerçekten çok özledim.Bana bu acıyı yaşatma.Yaşat ona da razıyım ama kısa sürsün dayanamıyorum lütfen."

"Buğra." İhtiyacım varmış gibi dudaklarım aralık kaldığında"Söyle güzelim,söyle birtanem.Tutma içindekileri söyle." Dedi.
"Yoruldum,sadece yoruldum artık."
İçimde dinmeyen yangınlar çıkmaya başlamıştı."Ben yeniden senin yanındayım ama..."

Elleri boynumun yanlarını sarmaladı.
Yağmur halime ağladı,ben karşı koyamadığım adama.Göz yaşlarım akarken yavaşça dudaklarını dudaklarıma sürttü.Öpüşmeye başladığımızda bir yandan baş parmaklarıyla göz yaşlarımı siliyordu.
Öyle nazik,sanki canımı yakmak istemezcesine öpüyordu ki,uzun zamandır  tek başıma olduğumun verdiği farklı bir his vardı içimde.
Gözlerimi açtığımda Koray'ı gördüm sanki.Kaşları saçları,bi an eski günlerimiz gibi geriye gittim.
Evet,oydu.Şu an o vardı karşımda.
Onu açlıkla öpmeye devam ettim.
Kapanan gözlerim yeniden açıldığında Bum!
Yeniden Buğra ile baş başaydım.

Dudaklarımızı ayırdığında bir anda bir araba sesi işittim.Uzun zamandır ilerideymiş de yeni çalıştırılmıştı.
Uzunları yanık göz alıcı farlarla asfaltta kayan araba deli gibi bir süratle yanımızdan geçip gitti.

şaşırarak arkasından baktım.
Nasıl fark etmemiştik?
Garipti.
Buğra iyice gerilmiş benden ayrılmıştı "Kendine dikkat et,Islanmadan gir evine,Kapını da kilitlemeyi unutma güzelim" dedi son cümleye baskı uygulayarak.Kafamda binlerce soru işareti ile "Görüşürüz" dedim ve indim arabasından.

Ceketimi kafamın üstüne doğru tutup koşarak eve girdim sonunda.
Saat neredeyse biri geçiyordu ve yatıp uyumaktan başka yapacağım hiç bir şey yok gibi gözüküyordu.
Kafamda binlerce bilinmezlikle pijamalarımı giyerken perdemi aralayıp o arabanın ileride durduğu konuma baktım.
Henüz bir kaç metre ötemde oturan İpek'e gelen misafirlerden birisi olmalıydı herhalde.
Ama yine de uzak kalıyordu?
Salak ayağına yatma Eslem,basbaya şüphelenmen gereken bir durum daha vardı ortada.
İçimdeki korkuyla yatağıma öylece uzandım.
Gerçekten takip mi ediliyordum?

Ya da gerçekten O olabilir miydi?

_____

Hellööö

Yorumlarınızı düşüncelerinizi merak ediyorum ediyorum arkadaşlar.
Hemen o güzel parmakçıklarınız da votelara giderse benden mutlusu yok🤗

Yb de görüşmek üzereee ❤️❤️

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro