Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

28-

HATIRLATMA-

("Koray bir saniye"

"Ellerini bırakmak istemiyorum."

Bende bırakmak istemem ama bu mesaja bakmalıyım Koraycım.

"Tamam dur izin ver alayım telefonu"

Sıkıntılı bir şekilde ellerimi bıraktığında çantamdan telefonumu çıkardım ve bilmediğim bir numaradan gelen o saçma mesajı okudum.

"Gerçekten Eslem,terk edildin diye hemen sokulacağın bir liman bulman ve köşelerde o herifle sıkışıp durman."

"Bu sen değilsin"

"ve bu hasta herif senin hayatını bitirip tüketecek haberin yok."

"Ondan kaçman gereken yerde,sürekli onun ayaklarının altında olman gülünç."

"Sadece bilmeni istedim,")

--*--

6 Ay sonra...


Nisan ayının başlarında,doğanın kendini yepyeni taptaze yeşilliklerini oksijenle buluşturduğu,burnuma buram buram toprak kokusunun iliştiği bir sabahtı sadece.Güneş: yeni yağmış yağmurun ardından yükselerek yeniden doğmuş,ağaçların arasında süzülerek bedenime merhaba diyordu.

Aylar sonra Şehir merkezinden uzak yeni bir hayata merhaba demişken,huzurun  ve yalnızlığın dört kolla etrafıma sarılmış halini ancak bu kadar yaşayabilirdim.Yeniden merhaba,ben Eslem.Bu geçen zaman diliminde bir çok şeyden vazgeçtim.Kendimden bile.Olmayan ailemden,çalıştığım beş yıldızlı bir restauranttan,okulumu bitirmekle üniversitemden ve en garibi...

Kendi ağzıyla beni bırakma diyen bir adamın bir kadından vazgeçmesini kabullenmekten...

Vazgeçmiştim..

Ellerimde topladığım bir demet papatyada Koray'ın gözlerini görmüştüm.Beyaz yapraklar gözümde aniden siyaha dönüşüverdi. Beni canlandıran renklerimin artık  haftalardır benim için hiç bir şey ifade etmemesi gibiydi hayat.İlkbahar,soğuk ve pusluydu.Hiç bir açıklama yapmadan öylece çekip gitmesiydi beni mahveden.Telefonlarımı açmamasıydı mesela.Onu ömrüm boyunca iyi bakacağımı,iyileştireceğimi zannederken buna kendisi bile inanmamış,izin vermemişti.Demek ki yalandı her  şey onun için.Onu,

günahlarını örtecek kadar çok sevmiştim oysa ki. Ayaklarım toprağa gömülüverdi.Artık yalnız değilim dediğim bir anda yapayalnız ortada kalmanın burukluğu ve affedilemezliği vardı kanımda,işlemişti ilik ilik.Kuşların cıvıltısından bile rahatsız oldum,buruşturdum yüzümü.Etrafıma baktım,bomboş hafif bir rüzgar uğultusu saçlarımdan enseme kadar gıdıkladı şöyle bir.

Beni,üzerimdeki kirlenmiş  gelinlikle  evine alan adamı hatırlıyorum da...

Derin bir iç  geçirdim.Hala nefsime hakim olamıyorum kahretsin.Nefretle deli gibi istiyorum onu.Dokunuşlarını yakarcasına yeniden istiyorum aciz  bedenimde. Gözlerinde derin anlamlı bakışı,yeniden mavi harelerim de dolaşsın,parlasın istiyordum.

Az ama,unutulmayacak anılarımız film şeridi gibi gözlerimin önünden geçerken uyuşuyor bedenim.Dayanamıyorum,uyanmak istiyorum.Ya da bir daha uyanmamak üzere uyumak.Söylesenize,kaçıncı dereceden darbeydi  bu?

''İki saattir sana sesleniyorum kızım,Harbi sağır çıktın.''

Daldığım derin karanlık sulardan boğulmadan çıktığımda,neredeyse altı km ötemde oturan yeni komşum yanımda belirivermişti. Gözlerime bakıp  kaşlarını çatarak bir ıslık çaldı.''Hayalinde nerelere yolculuk yaptın anlat bakalım.'' dedi.

Ona baktığımda dudaklarımdaki tebessüme engel olamayarak ona sarıldım.Buraya geldiğinden beridir hiç sarılmamıştım.Sarı saçlı,gözleri yeşille kahverengi arasında gidip gelen renklere sahip,zayıf,huy olarak çok farklı bir kızdı.İsmi İpekti.

''Daha dün görüştük,beni bu kadar çok özlemiş olamazsın değil mi?''

Oysaki hiç bir şey bildiğin gibi değil.

Kollarımı sırtından ayırıp karşı karşıya birbirimize baktığımızda,elinde orta boyda tuttuğu cam kaseye baktım.''Geçen yaptığım sosisli börekleri çok beğenmiştin. Sana da getireyim dedim.Sıcak sıcak soğutmadan ye bak.''

Elinden yavaşça alırken burnuma gelen enfes kokuyla gözlerimi kapadım.''Teşekkür ederim İpek.Lütfen içeriye gel,sıcak çayım var.'' diyebildim en sonunda.Gözlerindeki çekingenlikle bir şey demeden birlikte evime doğru yürümeye başladık.

Taşınmıştım dediğim gibi,bir kaç kişi dışında uzak bir yere.Taştan olsa da başımı rahatlıkla sokabileceğim sessiz huzurlu, iki katlı bir eve.Mesleğimi kazandığımdan beri,restaurantta çalıştığım, biriktirdiğim paraları da ekleyerek buralara kadar gelmiştim.

''Mesleğin gereği mi nedir bilmem ne zaman şu kapıdan içeri girsem bir kez daha aşık oluyorum şu ortama kızım.Kraliçesin.'' tanıştığımızdan beri ise benimle konuşurken  kızım kelimesini asla ağzından eksik etmezdi.

Çekingenlikten eser kalmamış haliyle koltuğa yayılıp ayaklarını sehpaya uzattığında samimiyetine karşı gülümsedim. Mutfakla oturma odam birleşikti. Bu yüzden çok geçmeden ikimize çayları koyup yaptığı börekleri bir tabağa yerleştirip servis etmiştim.

Hemen yanında ki koltuğa oturur oturmaz yaptığı börekten bir ısırık almıştım.Allahım,gerçekten bu tada canımı bile verebilirdim. Gözlerimi devirerek ağzımdaki mükemmel ötesi lokmayı çiğnerken çok geçmeden bir kahkaha patlattı.''Az kaldı orgazm olacaksın.''

''Evet kesinlikle olabilirim.'' dedim.Ağzımdan kırıklıklar dökülüyordu.''Sırrın ne senin?''

''Bunu söylersem senin için yapıp getirmemin bir anlamı kalmayacak.''

Dudaklarımdan bir inleme koyuverdim ve sırtımı geriye attım.''Çok kilo aldım.''

''Bunun için böreklerimi sorumlu tutamazsın kızım.Şimdi göm''


Bir anda bütün sıkıntılarımı yeniden kaldırıp rafa atmamı sağlayan taraf olmuştu.Ona yaşantıma dair henüz daha bir şey anlatmamışken üstelik.İpek sadece nikah masasında terk edildiğim kısmını biliyordu.Koray'ı anlatamazdım.O bende saklıydı ve sanırım kalbimdeki en büyük kapanmayan yara olarak kalacağına yemin edebilirdim.

Çaylarımızı içerken telefonum çaldı.Ayrıldığım restaurantta birlikte çalıştığım Buse ve yediğim içtiğim ayrı gitmeyen Selinden başka pek bir arayanım kalmamıştı artık . Ayağa kalkıp telefonuma doğru ilerlediğimde bu sefer bende kayıtlı olmayan ama tanıdık gelen bir numara arıyordu beni.Sertçe yutkunarak sessize aldım telefonu. Kim olursan ol,Artık benim için hiçkimsesin...

İyi değildim.Bu numara kesinlikle Koray'a ait değildi.Yinede içimde dolup taşan kuşku  ve sinir bedenimi bir hayli yıprattı.

''Sen iyi misin Eslem? Neden açmadın?'' Omuzlarıma sarılan ellerle kamburlaşan sırtım doğrulduğunda titrek bir sesle ''Tanımıyorum,açmam.''

Beni onaylayarak ''Evet haklısın açma zaten ama,neden birden çöktün anlamadım.Gel şöyle otur.'' dedi.İpeğin yöneltmesiyle yavaşça koltuğa oturdum.Baş ucuma yerleşerek "Herşey yolunda mı kızım? Bana anlatmak istediğin bir şey var mı?"

Birden suçluluk duygusuyla gözlerine baktım.İç işten geçmişti çoktan,ona belkide herşeyi anlatmam gerekirdi.Güzel saçlarını okşarken gözlerim doldu."Buraya taşındığından beri beni nasıl tanıyorsun İpek?"
Bu soruyu beklemezcesine bir an durdu.Sadece o an gözlerini okumak istedim.Ben o kadar çok çok değişmiştim ki,Keşke şu an ki İpek eski halimi tanısaydı...

"Dürüst olmak gerekirse garip bir kızsın.Garip hallerin var.Ama yanlış anlama sakın. Sadece,böylesin yani.Çok durgun ve garipsin.Ben ne diyeceğimi bilmiyorum kırmak istemem."

Sadece başımla onayladım.Ellerimi birleştirdim ve alnıma dayadım."Ben seni yalnız bırakayım.Konuşmak istersen her zaman bi telefon ötendeyim biliyorsun Eslem."
Hayatıma giren kız arkadaşlarımın bir çoğu neden bu kadar şefkatli ilgilenen taraf olurdu? Bu durum aslında o kadar çok şanslı olduğumu hissettiriyordu ki bana.Daha bi kaç aylığına tanıdığım bir kız da üstelik.
"Teşekkürler İpek iyi ki varsın"

Buruk bir tebessüm gönderdi çaresiz yüzüme ve eşyalarını alıp evden çıktı.
Derin bir nefesi ciğerlerime hak görürken daraldığımı hissettim.
Derken telefonum yeniden çaldı.
"Allahın cezası ne istiyorsun ne!!"

Ayağa bir hışımla kalkarak telefonumu elime aldım.
Hıncıma yenik düşüp açtım ve yeniden tüm bağırmamla "Kimsinn! Ne istiyorsun?"

Bir kaç saniye boyunca hiç bir ses gelmedi karşı taraftan.Psikolojimin ne kadar bozulduğunu anlatamadığım anlarda sadece içim içimi her geçen gün yiyerek yaşıyordum sanki.

"Eslem..."

Bu ses...
Hafif sert ve kalın tını..

"B-Buğra!?"

Ah unutmuş olamayız öyle değil mi?
Bu adam beni simsiyah gelinliğimle tamamen kendi kaderimle baş başa bırakıp çekip giden adamdı.

"Sen hangi yüzle-" diye başladığım cümlede o;

"Lütfen,lütfen kapını aç"

Dehşetle pencereye koştum.Nasıl bir saçmalıktı? Buğra benim için neredeyse tarihe gömülmüşken buraya kadar ne cürretle beni bulmaya kalkışmıştı.
Güçlü davranıp telefonu suratına kapattım.
Kapıyı açtığım anda siyah arabasından dışarıya çıktı.
Saçı sakalı birbirine girmiş,bitkin ve yorgun görünüyordu.

"Pislik herif! Bok gibi görünüyorsun! Ne hakla buraya gelirsin nasıl buldun beni!!"

Birbirimize yaklaşır yaklaşmaz onu omuzlarından tüm gücümle ittim.
Bulutlarım artık griye dönüşmüş,bütün şimşeklerini göstermeye hazırdı.
Tanıdığım numara demek ona aitti.

Ellerimi tutmaya beni durdurmaya yeltendiğinde "Eslem lütfen senden başından beridir vazgeçmedim hala beni dinlememekte ısrarcısın!"

"Siktir git orospu çocuğu! Hepiniz beni bambaşka bir Eslem yaptınız hepiniz! Allah seninde belanı versin hayatımı boka çevirdin!" Bütün gücümü boğazıma verdim.Kendimi yırtarcasına,beynimde çoktan şimşeklerim çakarcasına.
Patlamıştım,delirmiştim.
Adeta gözüm dönmüştü.

Başımı alıp tüm gücüyle göğsüne bastırdı.
Hala kendimi uzaklaştırmaya çalıştım.Yıpranışlarım güçlü kollarının arasında bir hiçti.
"Haklısın,Allah benim belamı çoktan verdi.Seni hiç bir zaman bırakmadım Eslem bırakmayacağım! Beni ne zaman dinledin işte o zaman gideceğim bu kapıdan.Vur kır parçala ne yaparsan yap istersen ölüm çıksın buradan.Çok pişmanım çok!"

"Son pişmanlık neye yarar ha! Hiç birini hak etmiyordum duydun mu beni hemde hiçbirini! Anlamalıydım o soğuk hallerinden,Gerizekalı Aptalın tekisin senden nefret ediyorum! Biliyor musun Buğra! Sen benim en büyük yanlışımsın!!!"

"Kus,ne söylemek istersen söyle ama beni dinle!"

"NEDEN YAPTIN O ZAMAN BUNU NEDEN!  SÖYLE!"

Haykırışlarım yerine göz yaşlarımı bıraktı.Ayaklarım beni taşımıyordu ve zar zor duruyordum olduğum yerde.
Sakallarını sertçe ovdu yere bakarak.
Nefes nefes suratına bakıyordum öylece.Hem dinlememi isteyen bir adam neden susuyordu!?

"Buradan defol git Buğra.Bi açıklama bile yapmıyorsun sana ne diyebilirim ki! Siktir git"

Suratına son bir defa nefretle bakıp eve doğru ilerledim.
Adımlarım yeri delercesine kuvvetli ve sertti.
Aklım almayacak bir gün olmuştu bu gün.
Kapımı açtığım anda aklımda binlerce soru işareti bırakacak o haykırışları cümlelerini döktü dudaklarından.

"HERŞEY LANET OLASI O BABAN OLACAK HERİF YÜZÜNDEN!!! DUYDUN MU!!?"

__________

ÖZLEDİMMMM
HERŞEYİ ÖZLEDİMMM
SİZLERİ ÖZLEDİM! YAZMAYI ÖZLEDİM!

Evet yeniden aranızda olmaktan çok mutluyum dostlarımm.
İlk bölümümü bu hikayemde yayınlayarak başlamış bulunmaktayım.Eslemi biraz buruk yeni bir hayat yeni bir başlangıçla geri döndürdüm.
TIPKI BENİM GİBİ.

Koray'ı hikayeden çıkarmadım aklınıza böyle bir şey geldiyse eğer lütfen kızlarım.Onsuz bir hikaye düşünemiyorum zamanı geldiğinde geri dönecek ;)
Değişik bir başlangıç yapmak istiyorum sadece farklı olsun istiyorum daha çok okumaktan zevk alın sevin istiyorum.

ARTIK BURALARDAYIM DİYEBİLİRİM GÖRMEYELİ ÇOK DEĞİŞMİŞ HERŞEY 🙃❤️❤️

YORUMLARINIZI VOTELARINIZI LÜTFEN EKSİK ETMEYİN HEPSİNİ OKUYUP CEVAP VERECEĞİM ARKADAŞLAR

VE BANA BUNDAN SONRAKİ SÜREÇTE SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİZ PAYLAŞMAK İSTEDİĞİNİZ ŞEYLER VARSA LÜTFEN İSTER MESAJA İSTER YORUMLARA İSTER PROFİLİMDEKİ DUVARIMA YAZIN CEVAPLAYACAĞIM

SİZLERLE YENİDEN BÜYÜK BİR AİLE OLACAĞIMIZA İNANIYORUM GÖRÜŞMEK ÜZERE TAKİPTE VE TETİKTE KALINNN 😘💥✨

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro