24-
**Gif Leyla'ya ait**
Gözlerinde bulunan koyu bir makyajla bana bakıyordu ve gayet de dik,kendimden emin yürüyerek ona yaklaştım.Sandalyeyi çekip karşısına oturmuştum şimdide.
Etrafı süzerek derin bir iç geçirdi."Çok güzel bir yerde çalışıyor muşsun" dedi."Fakat parasını az veriyorlar galiba sana"
Ne demek istediğini anlamamıştım.
"Ne alakası var anlayamadım" masaya doğru eğilerek yüzüme yaklaştı."Koray'ın kollarına koştun hemen."
Ne demekti bu ya!?
Gözüm Sadece Koray'ın parasındaydı yani öyle mi!
"Pardon da,ne dediğinin farkında mısın sen? Benim gözüm hiçkimsenin parasında değil."
Kısık gözleriyle yüzümü inceledi.Ondan bir kez daha bende iğrenmiştim.
Koray sonuna kadar boşanmakta haklıydı.Ben Koray olsam,oğlumu bu kadına göstermeyi bile hiç istemezdim ama.
Anne olmaktan kurtarıyordu paçayı.
"Koray'ı bırakman için ne yapabilirim? Para mı istiyorsun? Alsana para" çantasından çıkardığı beyaz zarfı önüme attı.
Bu kadın ne diyordu Allah aşkına?
Saçmanın da saçmasıydı.
"Benim kimseyi bıraktığım falan yok.Paranız da sizde kalsın.Daha fazla zırvalamayı kesin lütfen."
"Hadi ama.." uzattıkça uzatıyordu ve bu canımı sıkmaya başlamıştı."Arabadaki halinle şu restorana girdiğin halin arasında dağlar kadar fark var."
"Bak" derin bir sabır çektim ve gözlerimi açtım."Koray'ın malında mülkünde,parasında değil gözüm.Eğer böyle bir amacım olsaydı bu restoran da bir dakika bile kalmazdım.Ben tek yaşıyorum,anne ve babam yok.Burada kazandığım para bana yetiyor da artıyor bile.Gerçekten iyi bir maaş alıyorum.Üniversite öğrencisiyim ben.Okulum bitene kadar kendimi geçindirmek zorundayım.Halimden hayatımdan gayet memnunum.Sana gelecek olursam,param malım,niyetim seni ilgilendirmez.Seni tanımıyorum bile.Koray'ı iyiki tanımışım.Ona gerçekten çok değer veriyorum,onu çok seviyorum.O çok kibar iyi kalpli bir adam.Koray beni bitik ve harap olmuş bir şekilde gelinliğimle sokağın bir köşesinde buldu.İlk geceyi hatırlıyor musun? Sürtük muamelesi yemiştim senden.Ben o gece haraptım.Bitiktim.Ölüydüm.Hayatım bitmişti.
O bana evini açtı.Aramızda o gece hiç bir şey yaşanmadı.
Ve sen ne yazık ki,onun kıymetini bilemedin.Kusura bakma ama,insanları anlamadan dinlemeden yargılamak sen de huy olmuş.Bir aynaya bak bakalım.Kimin Gözü Koray'ın yakışıklılığında,parasında? Ve sen gerçekten Koray'ı sevseydin onun bütün kusurlarını üstlenmeyi kabul ederdin,nikahınız kıyılırken bir söz verilir hani? İyi günde kötü günde,hastalıkta sağlıkta... Bilirsin.O yüzden,buraya gelip de Koray'ı bırakmam için para falan teklif etmene gerek yok.Mutlu ve huzurluysan zaten zenginsin,ama görüyorum ki,o sende de yok"
Ayağa kalktım.
Leyla'nın defalarca değişen suratı en sonunda buz kesti.
Onca lafımın üzerinde pekde bir şey diyeceğini zannetmiyordum.
Az önce sarf ettiğim sözlerim ona mı yoksa bana mı buzlu su etkisi yaratmıştı tartışılırdı tabii.
"İyi misin sen? Yüzün asık.Zaten kadının Tipinden de belli ne kadar uğursuz olduğu" dedi Buse kolumu tutup beni durdurarak.Birkanda yanımdaydı.
"İyi görünmüyorsun sen otur şuraya." Elim ayağım titremeye hemen başlarken Birkan bir sandalye çekti oturmam için.
Yavaşça oturduğumda "iyiyim" dedim."Sadece kadın saçmalayıp durdu."
"O kadını tanıyorum ben.Koray beyin eski eşi.Hakkında çıkan haberler hiç iyi değil." Dedi Buse.
Ciddileştim bir anda.
Hakkında çıkan haberler derken lütfen sadece Leyla hakkında bildiğim kötü alışkanlıkları olsun.
"Neymiş birazcık bahsetsene."
"Neyinden bahsedeyim kızım.Her gece başka bir adamla görülüyor,alkol bağımlısı.Utanmaz arlanmaz işte birde ne güzel oğlu var ya,çocuğun ilerideki psikolojisini hiç düşünmüyor resmen."
Koray'ın,Can için elinden gelen herşey yaptığını biliyordum.Oğlunun üzerinde titriyordu resmen.Can'ın ileride hiç sıkıntı çekeceğini düşünmüyordum.Varlıklı bir ailenin çocuğu olacaktı ve aynı şekilde anne eksikliğini de aynı şekilde hissetmeyeceğine kalıbımı basardım.
İçim şefkat ve masumiyet ile dolup taşıyordu her geçen saniyede.
Fakat Leylayı aklıma getirdikçe büyük bir nefretin eşiğinde gibi hissediyordum kendimi.
Koray gerçekten hayatıma girdiğinden beri yaşantı şeklimde büyük sarsıntılar meydana gelmişti.
Kendimi iyi hissedene kadar toparlanmaya çalıştım ve işimin başına geçmiştim kısa sürede.
Gün boyunca Koray'dan ise hiç bir mesaj arama almamıştım.
Leyla'nın buraya geldiğini ona anlatmalıydım tabii ki de.
Kadının karşısında her ne kadar kuşkusuz ve korkmadan cevabımı verdiysem iletişimimizin sonunda bedenimi büyük bir korku sarmıştı.
Çünkü o benden daha üstündü.
Bunu biliyordum,inkar edecek halim yoktu.
İstediği herşey yaptırabilirdi,Kadın,para içinde yüzüyordu çünkü.
Giydiği pahalı kürkü,takıları,her tarafı elit kokan kadını burada anlatacak halim yoktu.
Derken önlüğümdeki telefon birden mesaj alıntısıyla titredi.
Elimdeki tepside kalan yemekleri güler yüzle müşterilerin önüne nazikçe bırakırken yanlarından ayrılır ayrılmaz sakin bir köşeye çekildim.
Kaydetmeye gerek duymadığım o numara.
Tanrım yine mi???
____________________________
Gönderen: 053....
"Merhaba Eslem"
Gecikmeden cevap verdim söyleyeyim,numara babama aitti.
Gönderilen:053......
"Hangi yüzle bana mesaj atıyorsun?"
"Kaç kere söyleyeceğim"
"Beni rahat bırak lütfen!"
Gönderen:053.....
"Canımı yakmaktan vazgeç artık Eslem"
"Kabul et veya etme,babanım.İnkar et kır dök parçala,ama babanım.Lütfen bana böyle davranma,lütfen.Korkutma artık beni"
Gönderilen:053....
"Beter ol tamam mı??"
"Beni bırakıp giderken de ben ne olursam olayım babanım dedin mi?"
"İşteyim yazamam,rahat bırak beni."
__________________
Her ne yazarsa yazsın bakmayacağıma ant içmiştim resmen.
Ah şu kalbime defalarca batıp,ateş etkisi yaratan hançerlerim.
Hep bu zamanda canımı acıtırlardı.
Kormadan,acımadan bana bunu yaparlardı.
ve ben bir kez daha yıkılırdım.
Sonra tekrar iyileştiğimi zannedip ayağa kalkardım ama bir şeyler beni yine iterdi.
Anladım ki ben bu işi yapamıyordum.
Bir anda herşeyi bırakıp montumu aldım içeriden.
Buse nereye gittiğimi sorsa da rahatsız olduğumu söyleyip mekandan ayrılmıştım.
Hava ise kararmak üzereydi.
İş çıkış saatleri yaklaşmıştı,restoranı en yoğun saatte terk edip çıkmıştım ama haklıydım.
Rahatsızdım.
Cebimdeki telefonum aralıksız titremeye devam ediyordu.
Taksit taksit mesaj atıyordu sırf beni delirtmek için.
Ve başarmıştı da.
Dudaklarımdan sesli bir küfür feryat etti.
Kaldırımda,yanımdan geçen insanların bakışlarına maaruz kalırken telefonumun ekran kilidini açıp mesajlarını okumaya karar verdim en sonunda. Ben
Gönderen:053...
"Beter ol mu? Gerçekten mi?"
"Artık lanet olasıca yurt dışında falan değilim Eslem.Gidip gelmiyorum bile temelli İstanbuldayım haberin var mı?"
"Öyle silmişsin ki herşeyi kızım,karşına çıkıp herşeyi söyleyecek cesaret bulamıyorum bile."
"Üzüyorsun Eslem,çok fazla."
"Mavi harelerini özledim Eslem,saçlarını okşamayı...'Baba' kelimesini duymayı özledim ben."
"Bebek yüzünü,kusursuz yüzünü avuçlarımın arasına alıp küçükkende sana yaptığım gibi,burnuna minik bir öpücük bırakmak isterdim.
"Bunların hepsi aklımda kızım."
"Unutmadım."
"Unutmamda."
"Seni takip ediyorum.Yaptığın her hareketten dahi haberim var benim.Baba nasıl olunur aslında biliyorum."
"Seni görüyorum Eslem.Görüyorum.Kaşla göz arasında nasıl süzülüp gittiğini,büyüdüğünü hayretle hala izliyorum kızım."
_
Bu kadar işkence yeterdi sanırım.
O mu haklıydı ben mi?
Öyle şeyler yazmıştı ki,beni ikna etmek için bilinçaltımı esir almak istiyormuş gibiydi.
Bilerek eskileri hatırlatmak istediğinin farkındaydım.
Çünkü o zamanlar aramızda ölümün bile ayıramayacağı bir bağ söz konusuydu.
Bir an gerçekten beni izliyormuş gibi etrafıma bakındım.
Arkamdan gelen insanların oluşturduğu kalabalık kulaklarımı sağır etti.
Ve ben,kendimi hiç bu kadar delirmiş hissetmedim.
Telefonum yeniden çaldı.
Bu sefer arayan Koraydı ki bana şu an tek iyi gelecek kişinin o olduğunu düşünerek hemen açtım.
"Alo Koray?"
"Eslem,ayrıl o kaldırdırımdan hemen!"
"Neden ki? noldu bir anda? Sen burda mısın?" Sesi telaşlıydı.İçim git gide korkuyla doluyordu.
Delice etrafıma bakınıyordum.
"Eslem dediğimi yap! Koş uzaklaş hemen bulunduğun yerden! Lütfen dinle beni İlk deniz kenarında buluştuğumuz yere gel alacağım seni oradan,yeterki uzaklaş!"
Telefon suratıma kapandığı an deli gibi koşmaya başladım.
Kim vardı peşimde? Neden sebepsizce hiç bir şey anlamadan koşuyordum?
İnsanlara çarparak geçtim,kulaklarımda yine bir uğultu oluştu.Yorgun,nefes alamayarak göğsüm hızla inip kalkıyordu.
İlk buluştuğumuz yere geldiğimde onun arabasını görmem kısa sürmedi.
Terlemiş yorgun bir şekilde arka kapıyı açıp yanına bindim.
Üstümü süzerek bana sıkıca sarıldı.
Artık kesik kesik çıkan nefeslerim ciğerlerime yetmiyor,daha çok hava almak istermiş gibi ciğerlerimi zorlamaya devam ediyordum.
Kollarımı ona sıkıca doladım.
"Güzelim sonunda benim yanımdasın.Korktum."
Kokusunu içime derince çekerken aklıma gelen düşünceyle kapalı olan gözlerim bir anda açıldı.
Koray gerçekten bir şeyler biliyor olabilir miydi?
Merhaba Arkadaşlar🙏🏻🙏🏻
Yarıyıl tatili geldi keyifler nasıl bakalım?
Valla baştan söyleyeyim benim şu watty camiasında artık rahat edeceğim kesin :))
Arkadaşlar ben Meslek Lisesi okuyorum.
Bölümüm Halkla İlişkiler.
Fazla yoğunuz.
Organizasyonlara katılıyoruz.Organizasyonlar dışında Halkla ilişkiler bir sürü bölüme ayrılıyor.
•İletişiminizin çok iyi olması gerekiyor.
•Diksiyon eğitimi alıyorum.
•Hukuk eğitimi alıyorum•
•Basın ve gazetecilik
•Ofis,bilgisayar dersi alıyorum
•Dil eğitimi alıyorum (birden fazla şart)
•Bir sürü kurslara katılıyorum ki sertifika almam da şart meslek hayatım için.
"Benim işim halkla,yani sizlerle :))"
Anlaşılan yoğundum,koca bir dönem boyunca yoğundum.
Ama onun dışında yazmayı hiç bırakmadım ben.
Defterime sürekli karalıyorum bir şeyler,yazıyorum.
Yorumlarınızı okuyorum,bakıyorum.Ama biliyorum ki fazla okuyucu kaybettim.
Olsun..Ben her zaman büyüyeceğimize inanıyorum.
Şimdi diğer bölüme geç :)
İyi okumalar💕💕
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro