21-
******
Yüreğimde ezilip büzülen son kadem parçalar her seferinde haykırışlarımın birer parçası olmuş, birilerini kaybetme korkusu beni her defasında bitmeyen bir yola sürüklemişti.
Dizlerimdeki bağlar çözülmüş,tam da önüne diz çökmüşüm ve muhteşem bir şekilde titreyen elim havada kalmış gömleğindeki kırmızı lekeye odaklanmışım..
Kalbim son zerresine kadar göğsümü delip geçecek kadar deli gibi atıyor.
Neden peki?
Neden gelir gelmez böyle bi manzarayla karşılaşmıştım!
Göz yaşlarım tutuk bir şekilde yavaşça yanaklarımdan süzüldü.Bacaklarına kapanıp "Neler oluyor?" Diye sordum hemen."Koray ne yaptın sen?"
Elinde tuttuğu içinde yarım viskisi, bardağı öyle sıkıyordu ki gözlerinden birisi seyredi.
"Koray! Bu üstündeki ne? Naptın sen!?
"Bana ait değil.."
Diğer taraftan gözle görünür bir hal alan o alet, bütün uvzularımı yerle bir etti.
"Kimi vurdun!!?"
"Oğlumu benden almaya çalışan adamı.."
"Ne-nerde o Can nerde!?"
"Can,Can iyi bakıcısına verdim uzaklaştırması için...Temizlememiz lazım."
İçeriye baktım,bir de üstüne..
Bu adam akıl almaz bir katildi.
Ne yaptığının farkında mıydı?
"Hadi kalk niye oturup kaldın burda.." elini tuttum.Kendini itip elimden destek aldığı gibi kalktı.Ve hala elinde viski bardağı vardı.
İçeriye girdik ve sürgülü kapıyı kapattım.
Şu an deli gibi korkuyor,titriyordum.
"Koray gömleğini çıkar hemen."
Oflayıp yatağa oturdu.Bende parke zemini nasıl temizleyeceğimi düşündüm.
Hayatımda ilk defa bu kadar garip bi olayla karşılaşıyorum.
Bu nasıl bi...
Sakinim..
Yutkunup temizlik malzemelerini aramaya koyuldum.Kapının önündeki halıyı kaldırıp kapının arkasına yerleştirdiğimde Koray'a baktım.
Kendini yatağa atmış,elleriyle yüzünü kapatmıştı.Kanlı gömleğini de yere atmıştı.
Bir kaç saat ortalığı temizlemekle uğraştım.Gelir gelmez nelerle uğraşıyordum, oysaki şu an bunları yaşamamış olur,bu kanı tamizlemek yerine yemek hazırlıyor olurduk.
Ağlamak istiyordum ama gıkım çıkmıyordu.
"Adam nerde Koray? sen naptın! Nasıl öldürebildin! Çıldırmak üzereyim! Sen iyi misin?"
Gözümün önüne düşen bir parça saçımı elimin tersiyle geriye atarak ayağa kalktım.
"Yok.."
"Nasıl Yok? Koray şu olanları bı düzgün anlatır mısın lütfen? Çok normal davranıyorsun.Sanki onun canına sen kıymadın."
Sorun da buydu zaten.
Çok normal davranıyordu.
Ben burada canımı dişime takmış,iki saattir anam ağlarken sinir olmuştum.
Kendimi en sonunda yere attım.Bacaklarımı kendime çekip elimde beyaz bir bezle öylece ona bakarken başı ellerinin arasındaydı.
Konuşmalıydı..
"Lütfen bir şey söyle! Başın belaya girerse? Olacakları hiç düşündün mü?"
"Hiç bir şey olmayacak." Dedi sakin bir sesle. "Bunu yapmayacaktı.Oğlumu kimse benden alamaz."
Nefes nefese kaldım.Yorulmuştum.Hayatımda böyle bir şey görmedim ben.
Ortalığı anca toparlayıp Koray'ın gömlegini de kirliye attım.
Bir can almak,bu kadar kolay mıydı?
Ucunda bir sebep olsa bile.
Elimi yüzümü yıkadım ve solgun gözlerime baktım aynadaki yansımamdan.
Akıl alacak gibi değildi cidden..
İçeriye yeniden girdim ve yüz üstü yatan Koray'a baktım.Altında sadece kumaş pantolonu vardı.
Geniş sırtına öylece, gözümü kırpmadan bakarken "Yanıma gel.." dedi..
Adım adım ilerleyerek baş ucuna oturdum.
Ondan, kendimden, herşeyden deli gibi korkuyordum.
Zarar veriyordu,çevresindekilere zarar veriyordu.
"Güzelim,o kadar ürkek görünüyorsun ki.." elini kaldırıp yanağıma koyacakken kendimi geri çektim.
Bunu nasıl kaldırabilirdim bilmiyorum.
Bu benim için dehşetti.
Ondan tamamen soğumamı gerektirecek kadar üstelik.
Ama ona yine çekiliyorum..
Bilmiyorum..
"Eslem? Neden geri çekildin?"
"Koray bilmiyorum, gerçekten.Gördüğüm şeyler,o silah..."
Durmadan bedenimi yatağa itti ve yatağa düşmemle üzerimdeki yerini aldı.
Derin nefes alıp verişlerim, göğsüm öyle bir inip kalkıyordu ki,kalp atışlarım dışarıdan bile duyulacak türdendi.
Başını göğsüme koyup belime sıkıca sarıldı ve vücudunun bütün yükünü üzerime verdi.Sesimi dahi çıkaramıyordum..
O sadece, muhtaçtı..
"Beni bırakma.Sana dokunamazsam ölürüm ben.Sana sarılamazsam da biterim ben Eslem..Bana bunu yapma.. Alışacaksın, herşeye..Ben sana bu kadar yakın olmaya bile kıyamazken, lütfen kendini benden saklama."
İki yana açılmış,boşlukta gibi duran kollarımı yavaşça kaldırıp sırtına koydum.
Sarılabildiğim kadar sıkıca sarıldım.
"Leyla'nın adamları, oğlumu almak için elinden geleni yapacaklar.Ben istemiyorum.Oğlumu hiç kimseye vermem.Onu benden kopardıkları her an canları yanacak Eslem,onlar daha hiç bir şey görmediler.."
Sustum.
Gözlerim defalarca ağlayarak kelimelerini döktü.
Onun yaptılarını kaldıracak kadar güçlü bir insan olduğumu sanmıyordum ama en azından deniyordum.
Kısa sürede herşeyim olmuş adam,beni her an varlığı kadar mutlu etmişti.
Kısacası onu bırakamazdım.
Göğsüme ılık bir şeyler damladı.
Başımı kaldırıp baktığımda gözlerinden geldiğini anlayıp onu üstümden kaldırıp doğrulamasını sağladım.
"Ağlama Koray.." fazla duygusaldı..
"Öfke insana herşeyi yaptırır Eslem"
Diyecek başka söz bulamayan dilim susmaya karar verdi.
Birbirimize öylesine derin bakıyorduk ki,gözlerindeki bu acı bakışı anlamam hiç kısa sürmemişti.
Onun için elimden hiç bir şey gelmemesi beni sinirlendirmeye yetmişti bile.
"Koray bey!?" Aşağıdan gelen bir kadın sesi aramızdaki sessizliği bozmuştu.
Koray burnunu çekip tuttuğu ellerimi bıraktı ve ayağa kalkarak dolabından sade bir bluz çıkararak üzerine giydi.
Çıkmadan önce de bana dönüp "Gel istersen." Dedi.
Başımı sallayıp kendimi olabildiğince toparlamaya çalıştım.
Sesin sahibini merak ettiğimden merdivenleri inerken Koray'ın arkasından yaşlı denebilecek bir kadın gördüm.Hafif zayıf ve orta boyluydu.
Yanında da kadının elini tutan bir adet Can vardı.
"Oğlum Can durmadı.Bize geleceğini söyledim ama yok,inat çocuk."
Koray parmaklarını saçlarının arasından geçirip oğluna bakarken,ismini bilmediğim kadın bana başıyla selam vermişti.
"Merhaba kızım."
"Merhaba."
"Eslem.." dedi Koray bir şey unutmuş gibi dalgınlıkla."Arkadaşım."
Kadın hiç beklemediğim bir şekilde gülümsedi bana."Esma bende.Koray'ın bir üstündeki dairede kalıyorum." Uzattığı elini sıkıp zoraki bir şekilde çıkan sesimle "memnun oldum." Diyebildim.
Can Esma denen yaşlı kadının elini bırakıp kollarıma koşturduğunda bana bu kadar çabuk alışıp sevmesine dayanamayarak onu kucağıma alıp alnına bir öpücük bıraktım.
"Nasılmış bakalım şu yakışıklı çocuk?"
Çocuksu kıkırtılarını atarken birlikte salona geçtik.
"Canım çok sıkıldı Eslem abla.Babam neden beni yolladı ki.."
"Bilmiyorum canım,belki o da senin sıkılmaman için çabalıyordur? Hem iyi vakit geçirmedin mi yoksa?" Az önce olanları yaşamamış gibi davranmak gerçekten çok zordu,Can'a yansıtmamaya çalışıyordum.
"Esma ablanın oğlu ile vakit geçirdim.Eslem abla o benim en iyi arkadaşım"
Dayanamayıp onu dizlerimin üzerine oturtarak sıkıca sarıldım.
Can için üzülmüyor değildim.Anne ve baba ayrıydı ve hiç bir şekilde haberdar olmadığı olaylarla karşı karşıyaydı.
Ve tüm bunların yanında hala daha tertemiz ve masumdu.
En garip olanı da buydu.
"Şimdi ben geldim ve eğleneceğini düşündüğüm harika şeyler yapacağız! Hazır mısın?" Can'ın gözleri birden açıldı ve sevinçle ellerini çırparak "Hazırım! Ama ne yapacağız ki!" Heyecanlandığı gözlerinden o kadar belli oluyordu ki kendime hakim olamayarak burnuna ve yanağına bir öpücük kondurdum.
"Yemek yapacağız birlikte,eğleneceğinden eminim"
Tatlı kahkahalarından birini atınca "Ben yemek yapmasını bilmem ki! Ama istikamet mutfaaak!" Diye bağırdı.
İçimde oluşan huzursuzlukla bir yandan onunla sevinerek ayağa kalktık.
O anda dudaklarında buruk bir gülümseme ile kapı eşiğinde bizi seyreden Koray'ı gördüm.
Ellerini ceplerine yerleştirmişti ve yüzünde oğluna karşı kesin ifade bulunuyordu.
Can'ı annesine kolay kolay teslim etmeyecek gibi duruyordu.
Bu olayın daha ince ayrıntılarına kadar öğrenmek istiyordum fakat,haddime miydi bilmiyordum.
Can o gece ilk defa benimle eğlenerek küçük dokunuşlarla yardım etmişti.
Onunla öyle güzel vakit geçirip eğlenmiştik ki bana artık tamamen bağlandığını hissedebiliyordum.
Koray Can varken bana fazla yaklaşamıyordu,biz yemek hazırlayana kadar uzun uzun telefonlarla meşgul olmuş,bir sürü kişilerle konuşmuştu.
Hala daha o uzun konuşmalar devam ederken,hazır olan sofraya Canı sandalyesine oturtarak başlaması gerektiğini söyledim.
O sırada yukarıya çıkıp Korayın yanına gittim.
Elindeki telefonu kapatıp derin bir nefes aldığında ellerimi tutarak "Teşekkür ederim." Dedi. "Fakat senin için hiç iyi bir gece olmadı bu"
"Koray ben hala daha şoktayım.Kimlerle görüştün naptın? "
"Kendimi güvenceye almak zorundaydım güzelim.Bak,ben hasta herifin tekiyim.Ben böyle biriyim Eslem.Beni tanıyorsun fakat sadece sana göstermek istediğim kadarıyla beni tanıyorsun.Deliyim,katil olabilirim ama hepsi sevdiklerimi korumak için yapıyorum.Leyla,sandığımız kadar basit bir kadın değil.O benden daha çok tehlikeli bir kadın.Çevresi,adamları, ailesi,çok tehlikeli kişiler."
İşte şimdi herşey,kafamda yerli yerine oturmuştu.
Fakat,yine de tüm bu olanlar dehşetin de dehşetiydi.
Sonuçta hergün adam öldüren çevrede büyümemiştim.
Ellerimi bir anda ellerinin üzerinden çektim.
Buna gerçekten şaşırmıştı.
"Eslem,"
"Koray ben,bir süre ayrı kalmak istiyorum"
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro