Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

19-

_____

"Ben giyerdim aslında.."

Vücudunun mükemmelliğine dalmış, söylediğiyle anca kendime gelebilmişken elimde tuttuğum beyaz gömleğiyle geniş sırtına doğru döndüm."Olur mu hiç? Hareket etmekte bile zorlanıyorsun."

Gömleğini giymesi için arkadan tutarken çok geçmeden yavaş hareketlerle kollarını geçirip bana döndü."Düğmelerini de bağla o zaman." Göz kırpıp işaret edince başımı iki yana salladım."Ne-ne var canım? İliklerim ne olucak ki?"

"Tamam,ilk iki düğmesini serbest bırak ama." Yeniden başımı sallayıp titrek ellerimi düğmelerine götürdüğümde fazlasıyla yakındım ona karşı.Gülümsediğini ona bakmadan farkına varsam da yutkunup hareketlerimi hızlandırdım.

İşimi bitirdiğimde, kolları beni şaşırtacak şekilde belimi sarmaladı."İyi ki hayatıma girdin."

********

Büyük bir arzuyla körüklenen bedenim, gözlerimi kapattığım anda muhteşem yüzü önüme gelirken dün geceden beri yanında uyumamla kokusu iyice üstüme sinmiş kıyafetimi burnuma götürmemle resmen o kokuyordu.

Kömürü kucağımda sevmeye devam ederken bir yandan da avucuma aldığım minik partisini baş parmağımla sevip duruyordum.Çünkü ne zaman Kömüre baksam aklıma Koray geliyordu.

Sehpanın üzerinde duran sigara paketini ve çakmağı gördüğümde gözlerimi devirdim.Selin bunun tiryakisiydi resmen.

Garip bir şekilde eğilerek sigara paketini ve çakmağını alarak içinden bir dal alıp dudaklarımın arasına yerleştirdim ve durmadan çakmakla yaktım.İki parmağımın arasına alarak dumanı derince içime çektiğimde dudaklarımdan yeniden ayırarak dumanı dışarıya doğru verdim.

Fena değildi aslında.Kömürü bırakıp mutfağa girdim ve dolapları karıştırarak daha önce Selin için aldığım kül tablasını çıkardım.Genellile bende sigarasını içtiğinden çay tabağına küllerini atmak yerine ona bir tane kul tablası almıştım.Salona dönüp kendimi koltuğa attım.Koray evine gittiğinden beri başımı test kitaplarından ders çalışmaktan kaldıramamıştım.

Üstümde hala daha siyah taytım ve kazağım duruyorken,çıkarmaya bile değişik bir şekilde üşenmiştim.

Hey,neler oluyordu bana? Ben bu kadar tembel bir insan değildim!?

İzmaritini kül tablasına bastırıp söndürdükten sonra sehpaya bırakarak ayağa kalktım.

Bu gün Pazartesi değil mi? Ah ne güzel!

Odama girip dolabımın kapaklarını açtım.Dudaklarımı büzüp ne giyeceğim diye şöyle bir göz atarken daha sonra kendime ne zaman özendim diye sormadan edemedim.Giydiklerim belliydi işte.

Üstümdeki kazağı değiştirmeme gerek duymadan siyah bir kot çıkarıp bacaklarıma geçirdim ve çantama doldurduğum ders kitaplarımla omzuma asarak mutfağa girdim.Gece geç kalma riskine karşın kömüre ılık süt hazırlayıp yeniden yatağının baş ucuna bıraktım.Bebeğim resmen yatağında yuvarlanıp duruyordu.Karnını kaşıyıp başını okşadığımda tatlı bir şekilde miyavladı ve "Ben gidiyorum annecim" deyip öpücük attım.

Allahım resmen konuşuyordum onunla.

Kafayı yememe çeyrek kala dizlerime kadar ulaşan çizmelerimi giyerek montumu ve anahtarımı aldığım gibi evden çıktım.

Restoran bu gün olduğu gibi çok yoğundu.Elimde kirli tabaklara boşları toplarken Birkan Buse ve bizim dışımızda daha bir çok tanımadığım garson iş halinde koşuşturmacaydı..Penxerenin en kenarında bir tek boş olan masa oldukça büyük ve gösterişli bir şekilde hazırlanmıştı.Rezerve olduğunu anında anlarken Buse yanımda belirdiğinde "İş adamlarının birleşeceği en büyük yemek olucak arkadaşım." dediğinde kaşlarımı havalandırdım.

Anladım ki bu restoran normal bir restoran değildi.

Dua et kızım Eslem hala daha buradan kovulmadığına şükret..

Yeni siparişleri hızla müşterilere teslim ederken şarap dolabına yönelmemle gözlerim içeriye giren tonlarca takım elbiseli adamlara kaydı.Hepsi birbirleriyle sohbet ediyor gülüşüyorlarken tanıdık bir yüz daha gördüm sonra.

Koray...

Üstüne cuk diye oturan takım elbisesi, yanındaki arkadaşıyla el hareketleriyle gülerek konuşmalar falan,mutlu göründüğüne öyle sevinmiştim ki,onun sinirli olmasına dayanamıyordum sadece.

Boğazımı tazeleyerek dolabı açtım ve Sarafin Merlot adında şarap şişesini bulup isteyen müşterinin masasına bıraktım.

Masaya doğru yeniden baktığımda Korayla gözlerimiz buluştu.Heyecanla göğsüm sıkıştı ve derin bir nefes alıp gülümsedim.Onu ilk zamanlarımda gördüğüm gibi heyecanlanmıştım.Buruk bir gülümseme ile arkasına yaslanırken beni süzdü.

İğrençtim biliyorum...

Kendime gelip kasaya doğru gittim.Bir kaç hesap defterini hallederken, yemekhaneden çıkan müdürün beni görüp gözlerini büyültmesiyle yutkundum.

Başlıyoruz sanırım.

"Herkes burada çalışıyor, maşallah Eslem hanım dursun böyle!!"

Hakikaten gerizekalının tekiydi.Sabahtan beri masaların arasında koşturduğumu görmez, şimdi burada hiç bir iş yapmadığım izlenimi vererek görürdü.

Ne diyeyim...

"Bak hala duruyor içeriye! "

Yeniden uyarmasıyla yanından hızla geçerek yemekhaneye girdim.

Allah'ım öldürecekti bu adam beni!

Az kaldı ama Eslem,hiç kimsenin parasına bakmayacaksın.

Arka cebimdeki telefonumun titremesiyle sıkıntıyla çıkarıp mesaja baktım.

Gönderen;Koray..

"Nerdesin?"

Beklemeden cevap yazdım.

"Sevgili Müdürcüğüm yüzünden azar yiyerek iş yapmadığımı öylece oturduğumu iddia ederek beni içeriye yolladı.Nerde olacağım canım.."

"Tamam"

Tamam mı?

Kaşlarımı çatarak dışarıya çıktım.Anında şefin elime dolu tabakları tutuşturmasıyla gösterdiği masaya doğru ilerledim.

Bir yandan da Koray'a baktığımda anında olduğum yerde kala kaldım.Ayağa kalkmış, karşısında bizim müdürle hararetli bir şekilde konuşuyordu.

Tahmin ettiğim şeyi yapmış olamazdı öyle değil mi?
Tamam,belki de sadece ben yanılıyorum..

Sıkıntıyla nefes verip işe geri döndüm..

___________

"Unutamıyorum!" Dedim ellerimi başımın iki yanına koyarak."Müdürün bana attığı o bakışı unutamıyorum Selin?"

"Ben sana diyeyim Koray kesinlikle dedi bir şey.."

Cevap vereceğim sırada ders başlarken alt dudağımı ısırıp önüme döndüm.

Elimde kalemimle tekli sıramda dediklerini bir bir not alıp hocayı dinlerken,aklım tabiki de Koray'daydı.
Hatta bir ara cebimden telefonumu çıkarmış bir ton mesaj attığını görmüşken, gözlerim kocaman açıldı.

"Derstesin biliyorum"

"Saat epey geç oldu.Çıkışta okulun önündeyim."

"Bu arada restoranda lavaboya giderken yanından geçmemle bir sigara kokusu geldi,ne iş?"

"Bu senin kokun değil güzelim.."

"Bu arada.."

"Bi fotoğrafını buldum.."

Koray:

Oha!
Nereden bulmuştu benim ifşamı!
Anında telefonumu sıramın altına alarak cevap yazdım.

"Yuh sana Koray! Sil ya şu fotoğrafı! Kendimden nefret ettim şu an!"

Anında çevrimiçi gözükürken saniyeler sonra yazıyor.. yazısını görmemle hocayı kontrol ettim.
Şükür ki arkasına dönüktü.

"Random atmasını pek bilmiyorum ama bir insan bu fotoğrafta da mı güzel çıkar?"

Dalga geçtiğini varsayarak gözlerimi devirdim ve konuyu değiştirmeye çalıştım.

"Dersteyim?"

"Hazırlık?"

"Aynen?"

"Boşver o zaman? Ben sana öğretirim?"

"Sen öğretmen misin?"

"Evet?"

Sürekli soru işaretleriyle konuşmamız beni güldürürken yeniden yazıyor kısmını görür görmez hocaya baktım.
Ellerinde bize dağıtacak olduğu kağıtlar vardı ve bu bir nevi deneme gibi bir şeydi.

"Seni seviyorum?"

Gülümsedim.

Koray:


Amk

"Koray,yeter!!"

Nereden buluyordu bilmiyorum.Köpek efektini bile Snapchat'e atalı kaç ay olmuştu,ki o birinci attığı ise kesin üniversitedeyken ifşalanmıştı.
Bu heriften korkmalıydım.

Telefonu kapatıp hocanın önüme koyduğu kağıda baktım.

   Bu sefer finallerimden geçmeyiplanlıyordum ki kendimden emindim de.Gerçekten kariyerim içinelimden gelen  herşeyi yapıyordum ve neler olacağını da kendigözlerimle görecektim. Sınav boyunca bildiğim ne varsa sorularıyanıtladım ve tam da vaktinde bitirmiştim. Kalemlerimi kalemkutuma yerleştirip çantama koydum ve sınav kağıdımı son birdefa daha kontrol ettim. Diğer öğrenciler gibi bende sıramgeldiğinde kağıdımı öğretmenin masasının üzerinekoydum.Fakat çok geçmeden bileğimi tutup beni durdurdu.


  ''Sınavın başladığı esnasındabir daha kaçak bir şekilde telefonunla uğraştığınıgörmeyeceğim.Görmediğimi de sanma.''


  O an ne diyeceğimi şaşırırkenhiç bir şey söylemeden sınıftan çıktım.


       

Hala daha hocanın nereden görüpgörmediğini beynimde tartarken çıkışta sakince gözlerimKoray'ı aradı.

Üzerinde lacivert bir takım elbisevardı.Arabasına dayanmış bir eli cebinde diğer elinde isebileğindeki saate bakıyordu. Ona sinirlenmeli veya terslemelimiydim bilmiyorum sonuçta sınav esnasında mesaj atan oydu ve..Umarım bu notumun düşmesine engel değildir.

Beni görüp ona geldiğimi görüncegülümsedi, kendisini iterek yaslandığı yerdençekildi.Gülümsememiştim ve bunu fark edip ellerimi tutarakkaşlarını çattı.''Hey,neden suratın asık? Sınav mı kötügeçti yoksa?''


  Omuzlarımı umursamazca kaldırıpindirerek ''Seninle mesajlaşırken hoca görmüş.Sınav bittiktensonra söyledi. Sırf bu yüzden kalırsam Koray? Sınavım gerçektençok iyi geçti fakat... Bilmiyorum.Derslerim herşeyden öncegeliyor biliyorsun.'' 

Bir an gülümser gibi oldu fakatdurumun ciddiyetiyle kendini hemen toparlayıp ''Bu konuda sıkıntıolmayacaktır bana güvenebilirsin.''


       

Açtığı kapıdan arabaya binerkenkeyifsizce ''Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ki?'' diye sordumsitemkar bir şekilde.Kapımı kapatıp yanıma bindi ve ''Eminolabiliyorum çünkü sınavın çok güzel geçti.Eminim davranışındeğil kağıtta gösterdiğin  performansına bakacaklar.''

Ona kızamıyor hatta darılamıyordumbile.Öyle kibar ve alışamadığım yumuşak ses tonuna sahipti kibir yıl hiç susmadan konuşsa bir yıl yine dinlerdim.

Hala daha ona dönüktüm ve yüzümdeaptal bir gülümseme vardı.Arabayı kullanırken bakışlarımıfark etmiş olacakki yeniden bana bir bakış attı.''Yüzününgülmesini istiyorum. Sen mükemmel bir gülümsemeye sahipsin.Amayalnızca ben isteyeceğim ve göreceğim.Tamam mı?'' adeta daha dahayran kalarak gülümsemem genişledi  ve başımı salladım''Tamam.''


O da derin bir nefes aldı  verahatlamış  gibiydi.Ne çabuk oldu da bu adam en değerlileriminarasında yer almaya başladı bilmiyordum. Onunda sevilmeye ve mutluolmaya ihtiyacı vardı.Ona baktığım her an bile kalbim deli gibiçarparken bir tarafım da çekiniyordu.Bir dokunuş veya birtemas,benim için gerçekten çok önemli ve kutsaldı.

Düşüncelerimle birlikte elimikaldırıp parmaklarımı yumuşak saç tutamlarına dokundurdum.Bundan son derece de hoşnut bir şekilde gözlerini kapayıp açtı.


       

''Seni aldım ve kaçırıyorum.Bu günherkes den uzak,canımız ne isterse onu yapacağız..''




100k!!🎉🎉🎉

Teşekkürler teşekkürler teşekkürler!

Uzun zamandır yoktum arkadaşlar.Yani en azından bu kitapta 😂 Bölümüm bilgisayarda hazırdı fakat wattpade doğru düzgün giremiyordum bile.Girsem bile anca yorumlarınızı okuyabiliyordum.

Ama artık neredeyse kocaman bir aile olduk ve daha büyüyerek büyük başarılara imza atacağımızdan eminim.Hemde hep birlikte. 👏👏

Tüm destekleriniz için teşekkür ediyorum ve artık wattyde daha aktif olup düzenli olarak bölüm yayınlayacağımı da artık sizlere söz verebilirim. Hatta yukarıda Eslem'i temsil eden Barbaranın gifine yorum yaparak hangi günlerde bölüm yayınlayacağımı söyleyebilirsiniz.Veya bu paragrafa fark etmez.

Çarşamba günleri hariç diğer bütün günlerim bir aksilik olmadığı sürece müsait.Böylece daha disiplinli ve planlı ilerlemiş olabiliriz.

Kısacası bir gün belirleyelim ve o gün bölüm atayım!

Bölüm hakkındaki düşüncelerinizi ve oylarınızı eksik etmeyin.Yorumlarınıza cevap vereceğim.. Yeni bölümde görüşmek üzere👋🏻👋🏻

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro