Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

ESFEL

*Merhabaaalaarrr!!

*Benim açımdan müthiş bir haberle geldim.

*Bu kitabı yazdığımda ben henüz 17 yaşında bir ergendim ve haliyle mantığı oturmayan çok unsur ve atlanıp geçilmiş çok fazla da sahne var.

*Yaklaşık 1 ay önce kitabı düzenleme ve yeniden yazma kararı aldım.

*Kitabı tabiki baştan yazmıyorum. Neredeyse tamamı tıpatıp aynı. Sadece yaşlar değişti, bazılarına isim eklendi, sahne eklendi veya absürt şeyler dolayısıyla sahne silindi.

*Güncel olarak (tarih 2 Mart 2025) 14 bölüm düzenlemiş bulunuyorum ve bu bölümler A4 sayfası bakımından bakıldığında 20-30 sayfa. Yani epey uzun.

*Yeni bölümleri tabiki yayınlayacağım fakat eski hâlini de tamamen silmek istemedim çünkü ben de bir okurum ve severek okuduğum bir kitap değiştiğinde eski halini özleyip okuma isteğim gelebiliyor. Bu yüzden eski halinin son 2 bölüm hariç tüm bölümleri burada yer alacak.

Neden son 2 bölüm? Çünkü son 2 bölüm final açısından felaket spoilerlar verebileceğiniz sahneler içeriyor. Yeni hâlinin okunması tercihimdir ve yeni okurların spoiler yemesini istemiyorum. Yeni hâlinin finali yayınlandığında eski final de tekrar yayınlanacak.

*Umarım sevineceğiniz bir karardır çünkü eski hali cidden benim hiç içime sinmiyor ve yeni haline bayıldım!

*Instagram ve tiktok üzerinden yeni sahnelerden ufacık kesitler yayınlıyorum, takibe almak isterseniz:

Instagram: ane1hikayeleri
Tiktok: ayenurerol11

*Bölümleri kopyalamak zaman alıyor. O yüzden yayınladıkça diğer kitaptan kaldıracağım. Burada okuduklarınız biterse devamı diğer kitapta var. Hepsini bir anda kaldırmayacağım.

*Görüşmek üzere, hoşçakalın! 🩸❄️

🩸

Tomme Profitt , Sam Tinnesz - Glass Heart


Gözlerinin her bir haresi, irislerindeki kahverengi uçuşan kumaşlar benim yüreğime vurgundu. O harelerde ben kendimi bulmuştum, kendimi görüyordum.

Ben kendimi onun gözlerinde sevmiştim.

"Sevgilim... Bir gün sonumu sen getireceksin." Güldüm. Onu tiye almıştım. Ciddiye almamıştım. Alayla parlayan yeşil gözlerimi ise ona dikmiştim. Son tabağı da lavaboya bıraktığımda, o da kalçasını tezgaha yaslamış beni izliyordu.

"Araf... Sen Beyaz Maske'sin. Birbirimizi kandırmayalım." Kaşlarını kaldırdı. "Sen de Kızıl Maske'sin? Kendini mi küçümsüyorsun?" Dünyanın en saçma şeyini söylemiş gibi yüzümü buruşturdum. "Ben öyle bir şey söylemedim. Ben Asise'yim; kendi oyunumu yaratır, yok ederim. Demek istediğim şey; senin, başkasının seni öldürmesine asla izin vermeyeceğin. Çok mütevazı görünsen de ölümünde dahi başkasına izin vermeyecek kadar egoistsin. Seni sadece sen öldürebilirsin."

Duraksadı. Sol elimle tezgahtan destek alarak tek ayağımın üzerine verdim ağırlığımı. Kalçasını tezgahtan ayırarak karşıma geçti. Büyük bir dikkatle gözlerime bakıyordu ve ben ne yapacağını merak ediyordum.

Baş parmağıyla yanağımı okşadığında hafifçe başımı o tarafa doğru eğdim.

"Girdap."

Anlamaz ifadeyle kaşlarım çatıldı. Ne demek istemişti?

"Gözlerin yeşil bir girdap gibi. Çevresi koyu yeşil. Ve göz bebeğine gittikçe daha da koyulaşıyor, göz bebeğinde simsiyah oluveriyor. Her şeyi içine çeken sonsuz bir girdap gibi. Her şeyi acımadan yok edecek bir girdap. Beni bu girdap gözlerinle yok edeceksin, Desise."

Önsezi?

Durugörü?

Ya da her neyse.

Bir anda aklıma düşen bu görüntünün kaynağı, kendimi bulduğum kahverengi harelerden geliyordu. Şaşkınlıkla koyulaşmış harelerden. Zihnimdeki Araf, benim gözlerime Girdap demişti. Kendi gözlerinin bir Zindan olduğunu bilmeden...

"Kızıl Maske, Karaslan'ların tarafında!"

Araf'ın, güçlü ve net adımlarla ardına bile bakmadan salondan çıktığını ve Asaf Pakgör'ün de peşinden çıktığını gördüm. Hiçbir tepki vermedim. Ne tepki verebilirdim ki?

İkimiz de dipsiz bir kuyuda yok olacaktık. Bugüne kadar savrula savrula düşmüştük. Onun benden daha aşağıda olduğunu hissedebiliyordum. Ama benim de esfele kavuşmam kaçınılmazdı.

Ondan zar zor ayırdığım gözlerim, benimkinin aynısına sahip gözlerle buluştu. Babamla.

Acaba annem de onun gözlerinin bir girdap olduğunu ve ikisinden doğan o minik parçanın da bu özelliği alacağını düşünmüş müydü? Bir insan hem annesine hem de babasına aynı anda nasıl bu kadar benzeyebilirdi?

Uzaktan bakan annemi, gözlerimin derinliklerine bakan babamı görürdü. Babama benziyordum. Hırslarım, hedeflerim, cesaretim, azmim, asiliğim, ideallerim uğruna yaptığım fedakarlık...

İçimden bir ses; onun da tıpkı benim gibi bir fedakarlık yaptığını söylüyordu. Annemi harcadığını hissediyordum. Yoksa gerçekten aşık hiçbir adam onun yaptıklarını yapmazdı. O, bir şey uğruna annemi harcamıştı. Oğuz Karaslan'ın bencil bir adam olduğunu düşünürsek, bu kendisiyle ilgiliydi.

Ben de bir şey uğruna Araf'ı harcamıştım.

Ama o şey ben değildim.

Annemdi.

***

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro