0.3
"She worked her way through a cheap pack of cigarettes
Hard liquor mixed with a bit of intellect"
Duyulan yüksek müzik ile şarkı söylemeye başladığında herkes büyük bir coşku ile ona eşlik ediyordu. Ön sıralada olduğum için yüzünü oldukça iyi görürken karşıya bakan gözleri benim üzerime döndü.
"And all the boys, they were sayin' they were into it
Such a pretty face on a pretty neck
She's drivin' me crazy, but I'm into it
But I'm into it, I'm kinda into it"
Şarkının bir kısmını gözlerimin içerisine bakarak söylediğinde yüzünde gördüğüm o yaramaz sırıtış ve kısılan gözleri ile kıkırdamama engel olamamıştım.
Gözlerimin içerisine odaklanmış 'onu deli ettiğimi' bağırarak söylerken bu durum oldukça hoşuma gidiyordu.
"I'm having your baby
It's none of your business"
Ardından şarkının nakaratına gelmiş ve sahnede adeta tüm ruhunu ortaya koyarken onun enerjisini bedeninizde hiss edebilirdiniz. Kendinden geçmiş bir şekilde, yerinde bir saniye olsun durmadan aksanlı, muhteşem sesi ile herkesi kutsuyordu.
Harry Styles sahnesi ve havası diye bir gerçek vardı.
Şarkı biraz yavaşladığında şişenin kapağını açıp suyu ağzına doldurarak alevlerin çıkması ile aynı an da suyu ağzı ile havaya püskürtmüştü. Herkes bu anı telefonuna kaydetmek için delirirken gözlerim sadece ona odaklanmış bir şekilde izlemiştim.
Bütün su yeniden üzerine gelirken teninde bıraktığı ıslaklıkla alt dudağımı dişlerim arasına aldım.
Kabul ediyordum hayranı değildim ama hayran olunabilecek güzellikte bir varlıktı.
Ben bunu düşünürken yeşil gözleri yeniden üzerimde hissetmemle bakışlarına karşılık verdim. Bu sefer gülmek yerine ciddi bakışları işle şarkı sözlerini gözlerinin içerisine bakarak bastıra bastıra söyledi.
"She sits beside me like a silhouette
Hard candy drippin' on me 'til my feet are wet
And now she's all over me, it's like I paid for it
It's like I paid for it, I'm gonna pay for this"
Son cümleyi söylemesi sanki bir enerji patlaması yaşamış gibi bağırarak dizlerini yere atması bir olmuştu. Karşılığında herkes çığlık çığlığa kendinden geçmişti.
Hayatımda ikinci kez bu şarkısını canlı söylediğini görüyordum ama bu sefer sanki daha çok kendinden geçmişti.
İkinci sefer demişken, Harry üç gün önce beni arayıp konserine davet etmişti ve sonrasında da istersem kulisine gidebileyim deye bana kart bile çıkartıp yollatmıştı.
Açıkçası beni arayacağından emindim ama bu kadarın beklemiyordum.
Sanırım bir şeyler onu gerçekten etkilemişti.
"Bu gece stadyumda sevdiğim bir arkadaşım da var, ona geldiği için teşekkür etmek istiyorum."
Gözleri kalabalığa bakarak elindeki mikrofonla sahnede yürürken konuşmaya başlamıştı. Benden bahsettiğini anladığımda başımı yana yatırıp onu izlemeye devam ettim.
"Bilerek bunları söylerken ona bakmayacağım çünkü üzerinde zaten yeterince göz var. Sizin de farkedip ona bakmanız işime gelmez."
Gülerek söyledikleri ile kalabalıktan büyük bir uğultu ve konuşmalar yükselirken ben de gülmeme engel olamamıştım.
Herkes farklı bir dedikodu içerisine girmişti.
"Bilirsiniz daha fazla şımarması iyi değil, her neyse."
Demek şımarık ha?
Tamam, beni bu şekilde tanımlaması bir espri olabilirdi ama onunla oynamak istemek için beni heveslendiriyordu.
"Bu gece için hepinize çok ama çok teşekkür ederim. Umarım beraber güzel vakit geçirebilmişizdir ve eğlenmişsinizdir. Hepinizi çok seviyorum." Kapanış konuşmasını yaparken gürültülü alkışlar etrafta yükseliyordu. Sahne boyunca ilerleyip öpücüklerini sıralarken ardından eğilerek minnetini bildirip sahneyi terketmişti.
Kalabalık çıkışlara doğru ilerlemeye başladığında çantamdan kartı çıkararak sahne arkasına geçmek için yürüdüm. Gösterdiğim kart ile korumalar arasından geçerken aslında geçen sefer şanslı olduğumu görmüştüm. Güvenlik oldukça sıkı görünüyordu bu gün, birkaç tane yere göstermiştim kartımı kapısı önüne gelinceye kadar.
Beyaz kapıya vurup beklemeye başladığımda içeriden duyduğum 'gel' komutu ile kulpu kavrayarak kendime doğru çektim.
İçeri girdiğimde kapıyı arkamdan kaparken onu üstü çıplak bir şekilde görmüştüm, altında sadece takım elbiseninin işlemeli pantolonu vardı.
Onun bilerek faketmesini sağlarken gözlerimle terli ve mürekkepli bedenini süzmüştüm. Belirgin kol ve karın kasları ile sıkı göğüsleri vardı. Oynadığı filmler için sıkı bir antreman yapmış olmalıydı.
"Orada durup öylece beni süzecek misin?"
Dudakları üzerindeki gülümsemesi ile havlu alıp bedenini kurulamaya başlamıştı.
"Yakından mı yapmamı tercih edersin?" Başımı yana yatırarak ona doğru ilerlediğimde havluyu bırakmış ve benim yanına yürümemi izlemişti.
"Tebrik ederim, beni eğlendirdin." Kollarımı boynuna uzattığım sırada teninin kasıldığını hissederken elini nazikçe belime yerleştirdi.
"Terliyim."
"Sorun değil." Sakin ses tonumla mırıldanarak başımı omzuna yaslayıp ona sarıldım. Diğer elini de yukarı kaldırıp belime yerleştirirken ardından birkaç saniye ona sarılıp başımı geri çekmiştim ama vücudum aynı pozisyonda kalmıştı.
"Demek şımarık kız?"
Teni tenime hafifçe yaslıyken boynundakı elimin birisini sıcak teni üzerinde kaydırarak göğüsü üzerine koydum. Dudaklarını ıslatıp başını aşağı eğmiş yüzüme bakarken başını olumlu anlamda salladı.
"Beni öyle mi görüyorsun?" Fısıldadığımda belimdeki elinin birisini saçlarına götürüp geriye yatırarak yeniden başını olumlu anlamda sallamıştı dudakları yukarı doğru kıvrılırken.
"Neden özgüven siz erkekleri bu kadar korkutup, endişelendiriyor?" Boynundakı elimi sıkılaştırıp baskı yaparak başını biraz daha aşağı eğmesini sağlamıştım.
Bana uyarak yüzüme biraz daha yaklaştığında gözlerimin içerisine bakarken boğuk ses tonu ile konuştu.
"Aksine beni tahrik ediyor."
Gözleri dudaklarıma ardından yeniden gözlerime çıktığında belimdeki nazik tutuşunu hala koruyordu.
"İlk başlarda öyle yapar ama sonra seni delirtir."
Boynundakı tutuşumu gevşetip bedenimi ondan uzaklaştıracağım sırada belimi kavrayan parmakları sıkılaşmış ve yeniden bedenimi bedeni üzerine yaslayarak gitmeme izin vermemişti.
Gözlerim bu haraketi ile yüzüne sorgular bir şekilde baktığında yeşil gözleri yaramaz bir şekilde parlıyordu.
İtiraf etmeliydim, şu an oldukça ateşliydi. Beni kendine çekişi, gözlerimin içerisine bakış şekli, tenim üzerindeki sıcak ve terli teni.
Ama bunu ona belli etmedim, ne kadar etkilendiğimi bilmesine gerek yoktu.
"Şimdiden delirdim zaten, Olesya."
Dudaklarım üzerine fısıldadığında gözlerim dudaklarına inmişti. Dudakları arasından verdiği her sıcak nefes aralık dudaklarıma çarpıyordu.
"Harry..." İsmini fısıldadığımda dudakları arasından bir mırıltı kaçtı.
Yanlarımda duran elimin birisini kaldırarak bedenlerimizin arasına, göğüsü üzerine yerleştirdim. Başımı biraz daha yukarı kaldırdığımda dudakları daha çok aralanırken düşündüğü şeyin aksini yaparak elimle bedenini geri itmiş ve kolları arasından kurtulmuştum.
"Sevgilim dışarıda bekliyor, davetin ve yaşattığın sıcak anlar için teşekkürler."
Altında ima barındıran sözlerimle gülümserken onun da aynı şekilde gülümsediğini görmüştüm.
Onu ittiğimde bu sadece daha çok kışkırmasına sebep oluyordu. Gözlerinin içerisindeki ifadeyi ve bana bakış şeklini görseydiniz bundan emin olurdunuz.
"Benim için bir zevkti."
Başımı sallayıp odasından çıktığımda dudaklarım arasından nefesimi verdim. Gerçekten bana sıcak anlar yaşatmıştı çünkü şu an tenim yanıyordu.
~~~
Harry Styles
Olesya Janet
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro