0.1
Buraya nasıl girdiğimi bile bilmiyordum sadece insanlar arasından sıvışarak sahne arkasına gelmiştim. Dışarıda hala kalabalığın bağırışlarını duymaya devam ederken adımlarımı hızlandırarak koridoru döndüm.
Arkamdan geleceğini biliyordum ve ben de onu daha çok delirtmek için kaçıyordum. Yüzümdeki gülümseme ile alt dudağımı dişlerken masanın üzerinde gördüğüm kartı alarak hızlıca boynumdan geçirdim, sanırım bu beni onun giremeyeceği yerlere sokabilirdi.
Koridoru dönerek ilerlemeye devam ettiğimde başımı arkaya çevirip kontrol ediyordum. Yanımdan geçen insanların bir kaçını sahnede görmüştüm az önce, gitar çalıyorlardı ve birkaç vokalist. Koridorda rahatça dolaşırken yanımdan geçen hiç kimse benimle ilgilenmemişti. Sanırım bu kartdakı isim oldukça rahat dolaşabiliyordu etrafta.
Ben bunu düşünürken uzaktan duyduğum ismimle kaşlarım çatılmıştı.
Başımı arkaya çevirerek kontrol ettiğimde görünürde yoktu ama ismimi bir daha derinden bile olsa duymuştum.
"Olesya!"
"Aferin oğlum." Kendi kendime eğlenerek mırıldanırken girdiğim koridorda bir tane kapı görmüştüm. Kapının yan tarafında bir grup insan vardı, bir şey hakkında tartışıyorlardı. Gözlerim beyaz kapı üzerinde yazılmış isme iliştiğinde dudaklarım yukarı doğru kıvrılmıştı.
Tartışmanın yarattığı boşluktan yararlanarak kapıyı açıp kendimi içeri atmıştım. Kapıyı arkamdan kapayıp üzerindeki anahtar ile kilitlerken arkamdan boğuk ve şaşkın bir ses yükseldi.
"Sen de kimsin? Ve ne yapıyorsun?"
Ellerimi sarı adlandırabileceğim saçlarıma götürüp omzumdan geriye attıktan sonra dudaklarım üzerindeki kendimden emin gülümsememle birlikte arkamı döndüm.
"Merhaba, Styles. Söylemeliyim ki konser muazzamdı."
Gözlerim yüzündeki şaşkın ifadeden bedenine doğru indi. Terlemişti oldukça ve tıpkı saçının kısa bukleleri alnına yapıştığı gibi beyaz gömleği de üzerine yapışmıştı. Dolaylı yoldan siyah dövmeleri de gömleğin altından belli oluyordu.
Pekala, oldukça seksiydi.
Tıpkı benim onu süzdüğüm gibi o da beni süzmüştü birkaç saniyelik.
"Sen kesinlikle Rosalinda değilsin." Üzerime doğru adım attığında başımı aşağı eğip dudak büzerek kartın üzerinde yazılmış olan isme baktım.
"Biliyor musun ekibin güvenlik konusunda zayıf, bu beni biraz hayal kırklığına da uğratdı."
Önümde durduğunda başını eğerek tepeden bana bakıyordu.
"Neden hayal kırklığına uğratsın? Sen odama kadar girebilmişsin işte." Gözleri bir daha yüzümde gezinirken boynumdakı kartı çıkarıp koltuğun üzerine attım.
"İçeri sapık bir hayranın girebilirdi, sonuçta sana zarar gelmesini istemeyiz."
Dudakları üzerinde sahnede gördüğüm o yaramaz gülümsemelerinden birisi yerleşti yüzüne. Pembe dudakları üzerinde dili gezinerek işaret parmağını bana doğrulttığunda tek kaşım yukarı doğru kalkmıştı.
"Zaten şu an içerde."
"Ben mi?" Bu sefer işaret parmağımla büyük gözlerimi kırpıştırırken ben de kendimi işaret ettiğimde kafası olumlu anlamda sallanmıştı.
Dudaklarım arasından alay dolu bir kahkaha yükseldiğinde yüz ifadesi ciddileşmişti. Yanından geçerek deri koltuğa rahat bir şekilde oturup bacak bacak üzerine attım. Doğrusu beni hayretler içerisinde izlediğini görebiliyordum.
"Hayır, Bay Styles. Ben bir hayranınız değilim. Muhtemelen olsaydım şu an bu koltuk üzerinde değil sizin üzerinizde olurdum."
Söylediklerim ile kaşları yukarı doğru kalkarken ardından kendince başını salladı. "Tamam." Diye mırıldanırken yanıma gelip koltuğa oturmuştu. "Peki, ismini bilmediğim yabancı kız burada ne yapıyorsun o zaman?"
Benim gibi bacak bacak üzerine attığında ona karşı olan sakin tavrım da sanırım onu ikna etmişti. Ama şu an içeri birilerini çağırmadığı için de onu taktir etmiştim, sonuçta her hangi bir kız Harry Styles'ın odasına dalarak kapıyı üzerlerine kilitlemişti.
Oldukça tehlikeli bir durumda, ha?
"Sevgilimden kaçıyordum..." Ardındın duraksayıp birkaç saniye kaşlarım çatık düşünür bir şekilde tavana baktım. "Ve ya eski sevgilim de olabilir." Omuz silktim.
"Kaçıyor musun? Her şey yolunda mı? Yardıma ihtiyacın var mı?" Aniden ciddileşmiş ve endişeli bir şekilde yaslandığı koltukta doğrularak bana bakmıştı.
"Oh hayır. O türden bir kaçma değil. Bana zarar verebilecek bir erkek olduğundan emin değilim." Özgüvenli ifadem ve ses tonum onun kaşlarının havalıp ardından inmesine sebeb olmuştu.
Yüzüme bakış şeklinde beni analiz etmeye çalışan bir ifade vardı.
"Başın belada değil yani?" Sorusu ile başımı olumlu anlamda sallayarak odanın içerisinde gözlerimi gezdirdim. Gözlerim sahne kıyafetlerine ilişmişti bir anlık, az önce bu kıyafetlerin içerisinde koca bir stadyumu coşturmuştu.
Işıl ışıl olan takım elbise içerisinde odanın duvarına yaslanmış gitarı ile kendinden geçerek şarkı söylemişti.
"O zaman odamda neden saklanıyorsun?"
"Çünkü onunla oynamak eğlenceli."
Söylediğim şeye güldüğünde onunla beraber gülmüştüm. Muhtemelen 'bu kızı odamdan dışarı atmalıydım' diye beyninden geçiriyordu.
"Üstelik onun beni kovalamasının sebeplerinden birisi de sensin."
"Ben mi?" Sorgularcasına yüzüme baktığında başım olumlu anlamda sallanmıştı. "Doğum günü yerine senin konserine geldim. Konser bu kadar ilgi çekici olmak zorunda değildi."
"Yani erkek arkadaşından daha çok ilgi çekici olduğumu söylüyorsun?" Çapkın gülümsemesini yüzünde yakaladığımda dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı. Kafasından ne geçtiğini bilmiyordum ama yeşil gözleri flörtöz bir şekilde beni süzmüştü.
"Sayılır." Önemsizmiş gibi mırıldanarak ayaklandığımda kapıya doğru yürüdüm.
"Gidiyor musun?"
"Kalmamı mı tercih ederdin?" Ona doğru dönerek kapıya yaslanmıştım.
Yüzünden bu durumdan zevk aldığını görebiliyordum, hoşuna gitmiştim. Bunu anlamak zor değildi, dudaklarını ıslatarak beni süzüşün de bile bunu görebiliyordum.
"Öyle bir teklifte bulunmadım." Arkasına yaslanıp kollarını koltuk başlığına yerleştirdiğinde meydan okurcasına gözlerimi gözlerine diktim.
"O zaman ben sana bir teklifte bulunayım."
'Devam et' dercesine başı sallandığında gördüğüm kağıt ve kalemi alarak üzerine bir bar&resturant tarzı bir mekanın ismini yazdım. Ayna önüne bırakarak yeniden kapıya yürüdüğümde gözleri dikkatle her haraketimi izlemişti.
"Eğer ben de senin ilgini çekebildiysem gece gelirsin." Ona küçük bir gülümseme verip kapının kilidini açarak odasından çıkmıştım. Kimseye görünmeden arabama ulaşmayı başardığımda Austin'den önce evime gitmeyi planlıyordum.
Harry Styles konusuna gelirsek, geleceğinden emindim.
~~~
Canım eğlenceli bir şeyler yazmak istedi, uzun zamandır soft hikayeler yazıyordum. Biraz eğlenelim.
Yorum rica ediyorum.
Sizleri seviyorum♥️
Olesya Janet
Harry Styles
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro