Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

20.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte gözlerimi açtığımda yatakta dönüp açılmayı bekledim.

Soğuktu ve üşüdüğüm için yanımda uyuyan kocama sarıldım. O benimleyken dünyanın en huzurlu insanı ben oluyordum.

Aylarca gizli saklı buluşup görüştüğüm adamla şimdi evliydim ve üstelik özgürdüm.

Zayn yatakta kımıldayıp kolunu kaldırdı ve ben de başımı göğsüne yasladım. Ona sokuldukça ısınmıştım ve uykum açılmıştı.

Bundan sonraki hayatımı ve ne yapacağımı düşünüyordum.

Her sabah annem geldikten sonra Zayn işe giderdi ve o dönünce annem giderdi. Bir iki aydır böyle yaşıyorduk ve ben buna son vermek istiyordum.

Çok yavaş hareket ederek yataktan kaktım ve ses çıkarmadan odadan çıktım.

Koridoru geçip mutfağa girdim ve dolaptan küçük ilaç şisesiyle bir bardak su aldım.

Vitaminlerimi içtikten sonra biraz etrafı inceleyip düşünmeye çalıştım.

Zayn'in evine artık ailesi yerleşmişti ve Zayn de evlendiğimiz için bize ayrı bir yer tutmuştu. Bu apartman dairesini çok sevmiştim ama doğru düzgün hatta doğrusunu söylemek gerekirse hiçbir şey yapamamıştım.

Önce salonda sonra da mutfakta biraz gezdikten sonra dolapları karıştırdım. Nerede ne var bilmiyordum, bir ev nasıl düzenlenir veya nasıl yaşanır bilmiyordum. Ben sadece kendi yatağımı toplamayı biliyordum, onu da annemle kavga ettikten sonra..

Kendi kendime gülüp buzdolabını açtım ve kahvaltı hazırlamak için bir şeyler çıkardım.

Çay olana kadar da salonda gezinip durdum. Duvarda birkaç tane tablo vardı sadece.

Üzüntüyle koltuğa oturup bacaklarımı karnıma çektim.

Bir tane bile düğün fotoğrafımız yoktu. Aslında düğün yapmamıştık. Hastaneden çıktıktan sonra gidip nikah kıymıştık ve benim en kötü zamanlarımdan biriydi. Saçlarım daha yeni uzamaya başlamıştı ve ben evden bile çıkmaya korkarken nikah dairesine gitmiştik. Bu yüzden resim falan istememiştim.

Elimde sadece Jessica'nın zorla çektiği bir resim vardı.

"Summer?"

Zayn gözlerini ovarak yanıma gelip oturdu. Hemen kollarımı boynuna sarıp kucağına sokuldum.

"Erken kalkmışsın."

"Evet. Uykum yoktu." dedim omuz silkerek.

"İlaçlarını içtin mi?"

"İçtim!"

"Ne kızıyorsun şimdi?"

"Kızmadım. Of."

Kucağından kalktım ve mutfağa geçtim.

Tabakları ve bardakları çıkartırken Zayn peşimden geldi.

"Aşkım."

Bana yaklaşıp kollarını belime sardı ve yanağımdan öptü.

"Çok güzelsin, harika gözüküyorsun."

"Yaa.."

Anında sırıttım ve dudağına uzandım.

"Hemen gitme, kahvaltı yapalım."

"Annen gelene kadar burdayım."

"Annem gelmeyecek."

"Ne?"

"Annem gelmeyecek çünkü ben artık tek başıma kalabilirim."

"Summer." Zayn sabırla nefes alıp verdi. "Olmaz."

"Neden?!"

"Ne demek neden, seni evde tek bırakamam."

"Zayn saçmalama. Ben çocuk değilim. Bak artık hasta da değilim."

Kendimi ona anlatmaya çalışırken sandalyeyi çekip oturdu.

"Zayn! Sana diyorum."

"Olmaz dedim. Tek kalamazsın."

"Sen karar veremezsin. Buna ben karar veririm."

Sinirden gözlerim dolmuştu ve ağlamamak için kendimi sıktım.

Onu orada bıraktım ve yatak odasına girip kapıyı sertçe kapattım.

"Summer bu konu kapandı. Olmaz dedim."

Hala emirlerine devam ederken peşimden gelmesin diye kapıyı kilitleyecektim ama geç kaldım.

"Korkuyorum Summer anlamıyor musun?"

"Korkacak bir şey yok. İyiyim diyorum sana. Neden bana inanmıyorsun?"

"Ya bayılırsan? Ya başın dönerse veya düşersen? Sen neden bana bu korkuyu yaşatıyorsun?!"

"Ne yani ben hiç tek başıma kalmayacak mıyım?"

Elini başıma koyup saçlarımdan geçirdi. "Tabiki kalacaksın ama şimdi değil. Daha fazla ısrar etme, lütfen."

Ne dersem diyeyim asla beni dinlemeyecekti.

Ağlamam umrumda bile değildi.

"Bana karışamazsın!"

"Summer, sinirleniyorum ama. Çocuk gibi davranma."

O bana kızdıkça ben daha da sinirlendim ve hırsımdan dişlerimi sıktım.

Kaşlarımı çatmış ona bakarken arkasını döndü ve kıyafetini çıkarttı.

Beni gerçekten umursamıyordu.

Burnum sızlarken göz yaşlarımı sildim ve salona geçip kendimi koltuğa attım. Kumandayı alıp öylesine bir kanal açtığım ve kollarımı birbirine bağlayıp izlemeye başladım.

Zayn beni çok sinir ediyordu.

Beni hiç anlamıyordu, hep üstüme geliyordu.

Beş on dakika sonra salona geldiğini fark edince hiç bakmadım ve bütün odağımı televizyona verdim.

"Ben gidiyorum."

Cevap vermedim.

Defolsun gitsin.

"Summer?"

"Tamam git. Ne yapayım?!"

İç çektiğini duymuştum sadece.

Sonra da kapıyı çekip çıktı.

+

"Her şey için teşekkür ederim anneciğim."

Anneme sarıldım ve gülümseyerek ona baktım.

"Kendine çok iyi bak."

"Anne, artık her gün gelmene gerek yok. Ben gerçekten çok iyiyim. Seni sık sık ararım aklın kalmaz."

"Ama, bilemiyorum Summer."

"Anne ben artık kendi başıma bir şeyler yapmak istiyorum, lütfen. Hem sen de çok yoruldun."

Emin olamıyordu ama beni kırmak da istemiyordu.

"Tek başına nasıl idare edeceksin ki?"

"Niye Zayn de aynı şeyi söylüyor anlamıyorum!"

"Zayn ile de bu yüzden mi kavga ettiniz?"

"Anne çok üstüme geliyor ama. Benim ne istediğimi hiç sormuyor."

"Saçmalama Summer. Bu yüzden aranızı bozmayın sakın. Senin için korkuyor."

"Of anne başlama yine."

"Tamam ben birkaç gün gelmem, ama beni sürekli ara tamam mı?"

"Tamam."

Annemi uğurladıktan sonra camdan o gidene kadar baktım.

Zayn de birazdan gelirdi.

Sehpada duran kitabımı alıp koltuğa uzandım ve kaldığım yerden devam ettim.

Zaman ne çabuk geçmişti anlayamadım ama kapıdan ses gelince Zayn'in geldiğini anlamıştım.

Kitabımı bırakmadım ve okumayı sürdürdüm. Onu umursamıyormuş gibi yaparken göz ucuyla da ne yaptığına bakıyordum.

Sabahki tartışmamızdan sonra hala benden özür dilememişti.

"Summer?"

Koridordan seslenirken bulunduğum odaya geldi.

"Sana sesleniyorum duymuyor musun?"

"Geldin mi? Duymadım."

Bana doğru yaklaşıp yanıma oturdu.

"Hala devam mı edeceksin?"

"Annem geldi, akşama kadar başımda nöbet tuttu ve yarım saat önce de gitti. Başka rapor vermem gereken bir şey var mı?!"

"Bak şimdi..Ne alakası var?"

"Benden istediğin şey buydu, anlatıyorum işte."

"Neden anladığın halde anlamazlıktan geliyorsun? Neden çocuk gibi davranıyorsun?"

"Ben mi çocuk gibi davranıyorum?!"

Biraz bekledi ve önüne döndü.

Niye bu kadar sakindi anlamıyordum.

"Summer,"

Yüzümü sevip saçlarımı arkaya itti.

"Haklısın, özür dilerim."

"Ne?"

"Ben gerçekten korktuğum için tek kalmanı istemiyordum. Fakat abarttım sanırım."

Ay.

Sırıtmak istedim ama tripli tavırlarıma devam ettim ki biraz daha sürünsün.

"Bir daha sana karışmayacağım, ama sende beni anla."

Zayn..Nasıl seviyorum seni bilsen..

Yanağımı sıktı ve öptü.

"Barıştık mı?"

Öyle çekici duruyordu ki açlıkla kalktım ve kendimi kucağına attım.

Dudaklarına yapıştığım zaman Zayn önce ne olduğunu anlayamadı ama sonra gülümseyerek koltuğa kaydı.

Ellerini belime yerleştip yerlerimizi değiştirdi ve üstüme çıktı.

Ben heyecanlı bir halde omuzlarını tuttum.

"Niye beni aramadın bütün gün?!"

Güldü. "Beni mi özledin?"

"Yoo, hiçte bile."

Tişörtümü yukarı kaldırıp göğsüme doğru öpücükler bıraktı.

"Şimdi?"

"Ah."

Nefes nefese altında kıvranırken sadece adını sayıklıyordum.

"Karnım çok aç Summer." dedi tamamen üstüme kapanırken.

"Dolapta yemek va-"

Boş boş yüzüme baktı.

"Gerçekten aptalsın sen." dedi ve söylene söylene beni kucağına aldı.

"Ne?"

Ben ne dediğini anlamaya çalışırken birden kendimi onun kucağında yatak odasına gitmiş buldum.

Kaçmam gerekiyor sanırım.

"Yaa, Zayn kalk."

Onu üstümden itmeye çalışırken beni asla duymuyordu.

"Off, yedin beni, kalk üstümden!!"

"Ne oluyor ya, susmadın iki dakika."

Sonunda üstümden kalktı ve ayağa dikildi.

"Tut elimi."

Beni çekip kaldırması için ellerimi uzattım.

"Tanrım sen sabır ver."

Beni çektikten sonra dolabı açtı ve kıyafetini çıkardı.

Üstünü değiştireceğini anladığım zaman hemen odadan kaçtım.

Yani, daha o kadar yakın olamamıştık. Aslında ben çekiniyordum. Zayn utanmaz arsızın tekiydi. Hasta olduğum için bu zamana kadar bu kadar sakindi.

O üstünü değiştirirken ben de mutfakta yiyecek bir şeyler hazırladım.

+

"Hoş geldin!!"

Kapıyı açar açmaz Jessica üstüme atladı ve sıkıca sarıldık.

"Çok özledim seni."

"Ben de."

"Geç hadi içeri."

"Zayn evde mi?"

"Yok gelmedi o daha."

"İyi. Rahat rahat dedikodu yapabiliriz o zaman!"

Ceketini çıkardı ve kendini koltuğa attı.

"Ne istiyorsun sen benim kocamdan?"

"Seni benden çaldı daha ne olsun?!"

Göz devirip gülümsediğimde ben de tekli koltuğa oturdum.

"Evlendiğinden beri çok az görüşebiliyoruz."

"Evet maalesef. Ama biliyorsun, daha yeni beni tek başıma bırakıyorlar. Fakat söz, en kısa zamanda dışarlarda sürteceğiz!"

O kahkaha attığında havalı bir şekilde güldüm.

"Okul işini ne yaptın?"

"Balayından sonra başlayacağım." dedim neşeyle.

"Balayı mı? Ciddi misiniz?!"

"Evet. Zayn işlerini halledince gideceğiz."

"Çok sevindim. Artık dört çocuklu olarak dönersin."

"Ne!"

Göz devirdi. "Of kızma. Şaka yaptım."

"Çok komik."

Kalktım ve ona bir kahve yapmaya başladım. Bana hala böyle şeyler yasaktı.

Kendime de bitki çayı yaparken Jessica evi gezerek yanıma geldi.

"Ee, anlatsana, nasıl gidiyor evlilik?"

"Yani..Daha bir şey anlamadım ki."

Sandalyeyi çekip oturduğunda bende bardakları masaya koyup karşısına oturdum.

"Ama onunla çok mutluyum. Düşünsene, sevdiğin kişiyle sürekli birlikte yaşıyorsun!" dedim heyecanla.

Aklıma Zayn gelir gelmez güldüm. Onu çok özlemiştim. Keşke çalışmasaydı.

"Kızım sen fenasın. Bir de utanmadan anlatıyor. Hem bence o kadar da güzel değil, her gün aynı adamı görüp ne yapacağım?"

"Ne var?" dedim ve omuz silktim.

"Artık gizli saklı buluşmaktan da korkmuyorsun. Gençleşmişsin resmen." dedi gülerek.

Çayımı içtikten sonra boğazımı temizledim ve ona seslendim.

"Abimle konuştuk geçen gün. Biraz morali bozuktu."

"Bana ne?"

"Of. Bir dinle. Senden ayrıldığı için çok üzgün ve pişman."

"Ne olmuş yani? Beni artık ilgilendirmiyor."

"Nasıl ilgilendirmez, sen onu sevmiyor musun?"

"Sorun sevmek değil, ben ona güvenmiyorum. Bu her şeyden daha önemli."

Hiçbir şey demeyip burukça gülümsedim ve kolunu sıvazladım.

"Abin olduğu için anlamıyorsun ama beni durup dururken terk etti, canımı yaktı."

"Yaa, Jess..Özür dilerim. Tamam, bir daha konuşmayacağım."

"Bir daha açma bu konuyu, bitti o benim için."

"Tamam."

Kahvesini bitirdikten sonra merakla bana döndü.

"Ee, anlatsana, mutlu musun Zayn ile?"

"Evet. Çok."

"Çocuk düşünüyor musunuz?"

Hemen kızardım ve istemsizce öksürdüm.

"Yani..Hayır. Daha çok erken, birbirimizden bir şey anlamadık."

"Doğru haklısın. Ama belli de olmaz, bakarsın süpriz olur, anlarsın ya." dedi sinsice gülerek.

O gülerken ben daha çok utanmıştım.

"Şey..Aslında.."

"Ne?"

"Biz daha hiç birlikte olmadık."

Jessica'nın gözleri kocaman açıldı.

"Ciddi misin?"

"Evet."

"Neden?"

"Daha birkaç hafta oldu hastalığı atlatalı, ondan önce de Zayn hastayım diye yaklaşmıyordu."

"Belki balayında olursunuz?"

"Bilmem.. Of, başka şey konuşsak olmuyor mu? Louis'den haber alıyor musun mesela?"

"Louis'in dersleri çok ağırmış. Bayadır konuşamadık. Ara sıra mesajlaşıyoruz."

"Beni hiç aramıyor veya yazmıyor. Uzun süredir soğuk bana karşı."

"Şey, sana öyle geliyordur."

"Hayır hayır. Sadece geçmiş olsun demek için aramıştı. Bir şeyi mi var acaba?"

Ben merakla ona bakarken Jessica saçlarını düzeltti.

"Sen bir şey biliyorsun!" dedim panikle.

"Hayır, gerçekten."

"Jessica anlat çabuk! Ne oluyor?"

"Olmaz söyleyemem.

Gözlerim kocaman açılmıştı. "Aşk olsun. Bana anlatmıyorsun öyle mi?"

Dakikalarca ona yaptığım baskından sonra pes etmişti.

"Sakın benden duyduğunu söyleme ama tamam mı?"

"Hadi!"

"Louis..Şey.. Seni seviyordu. Sen evlenince uzun süre üzgündü."

Şaşkınlıktan ağzım istemsizce açılmıştı. Ben..Üzüntü ve şaşkınlığı aynı anda yaşıyordum.

"Beni mi seviyordu?"

Jessica bana tam cevap vereceği sırada arkamda bir yere baktı.

Nereye baktığını anlamak için arkamı döndüm.

Zayn.

Konuştuklarımızı duymuştu.


+++

Ayyy

ben evli zummer yazmayi çoook sevdiiiim 😍🥰



Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro