Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

8.

Zayn

Shawn sinirli sinirli hastane bahçesine doğru yürürken ben daha sakin bir şekilde arkasından gidiyordum.

Ne söyleyeceğini biliyordum. Daha önce de yaşamıştık bunu. Fakat bu sefer o benim ne cevap vereceğimi bilmiyordu.

Kimsenin olmadığı bir yer bakınıyordu ve en sonunda durup arkasını döndü.

"Sen hangi yüzle geldin?!"

Sinirine hakim olamamış bir halde yakama yapıştı ve köpürmeye başladı.

"Cevap ver!"

"Çek elini!"

Onu ittim ve buna şaşırmıştı.

"Niye bir daha hayatına girdin? Niye ona tekrar yaklaştın?!"

"Çünkü onu seviyorum. Çünkü senin yüzünden ayrılmıştık ve bunu telafi etmek zorundaydım."

"Zayn. Daha önce nasıl siktir olup gittiysen şimdi de öyle git."

"Gitmeyeceğim. Sok bunu o kalın kafana."

"Lan!"

Kendini tutamayıp bana vurmaya kalktığında ona engel olup ittim.

"O bir kere olur."

Bana hayretle bakıp alayla güldüğünde arkamı dönüp gidecekken beni tuttu.

"Bir daha onunla görüşmeyeceksin. Çık git artık hayatından. Hayatını mahvettin, senin yüzünden hastalandı, hala niye acı çektiriyorsun?"

Sinirden patlamak üzereydim. Fazla kaşınıyordu artık.

"Benim yüzümden mi?! Böyle konuşunca ne oluyor, rahatlıyor musun? Bütün suçu benim üstüme atıp kendini aklamak istiyorsun ama yemezler. Tek suçlu varsa o da sensin, onu bu kadar korkutmasaydın, kızmasaydın böyle üzülmezdi."

"Sen mi öğreteceksin lan bana ne yapacağımı?"

"Shawn yeter artık. Beni görmek istemiyorsan sen siktir git."

"Lan bana nak!"

Yakama yapışıp beni sarstığında aynı sertlikle ona karşılık verdim.

"Yapmayın, durun!"

Jessica arkadan koşarak bize doğru geliyordu.

"Shawn bırak."

"Sen karışma." dedi ona.

"Bana atar yapan adama bak, benden ne farkın var senin?" diye sordum Jessica'yı gösterek.

"Siktir git elimden bir kaza çıkmadan." diye bağırdı. "Utanmadan bir de konuşuyor! Her gün evime geldin, asıl amacın başkaymış meğer."

"Sen hırsını benden çıkar, ondan değil."

Sinirle güldü ve Jessica'yı itip yüzüme bir yumruk attı

"Sana mı soracağım ne yapacağımı?!"

Ben karşılık vermedim ama onu iterken bir kez daha vurdu.

Summer

Kumandayla karşımdaki televizyonu kapattım ve onu yan tarafa koydum.

Başka yaptığım hiçbir şey yoktu. Ya televizyon izliyordum ya da uyuyordum.

Fakat şu an sadece düşüncelerimi engellemek için oyalanacak bir şeyler bulmak istiyordum.

Zayn ve abim ne konuştu çok merak ediyordum. Jessica da arkalarından gitmişti ve tamamen habersiz kalmıştım.

Dün geceden beri hiçbiri yanıma uğramamıştı. Kötü bir şey olup olmamasından korkuyordum ve bunu öğrenememek çok kötüydü.

"Günaydın!"

Jessica içeri girip bana doğru geldiğinde gülümseyip ona sarıldım.

"Günaydın, naber?"

"İyiyim sen?"

"Dün neler olduğunu anlatırsan daha iyi olacağım."

Gerildi ve karşımdaki koltuğa geçip yastığı kucağına aldı.

"Bunu ben yapmak zorunda mıyım?"

"Ne oldu diyorum ya?!"

"Zayn anlatsın."

"O kadar mı kötüydü?"

"Yani.."

"Kavga mı ettiler?"

"Evet."

Lafı gevelediği için anlatmayacağını anlamıştım ama ben çok merak etmiştim.

"Zayn nerede?"

"Dışarda, çağırayım mı?"

"Yok. İsterse kendi gelir."

Ona karşı hiçbir şekilde adım atmayacaktım. Zaten atacak halimde yoktu. Eğer istiyorsa kendi çabalayacaktı artık.

Çarşafı kaldırdım ve yatağın içine doğru kaydım ve yan döndüm.

"Ben biraz dinleneceğim."

"Tamam, çıkayım bende."

O odamdan çıkarken gözlerimi kapattım.

+

"Bugünlük bu kadar yeter. Yoruldun."

"Teşekkür ederim."

Hemşire beni yatağıma doğru çıkartırken kolunu tutup destek aldım. Yarım saattir bahçedeydim ve temiz hava almak iyi gelmişti.

"Biraz dinlen, yine gelirim."

"Tamam."

Kapıyı açıp odadan çıkacakken orada bekleyen başka birini gördüm.

Zayn.

Onu görünce acı hissetmiyordum artık. Koca bir boşluk vardı. Hissizleşmiştim ona karşı.

"Gelebilir miyim?"

"Gel." dedim çarşafı sıkarak.

Fakat bir dakika, gözünün çevresindeki morluğu görünce kaşlarımı çattım. Dayak mı yemişti?

"Zayn?"

Yatağın kenarına oturup gözlerime baktı.

"Nasılsın?"

"Zayn ne oldu sana?"

İç çekti.  "Boşver sen beni."

"Ne oldu diyorum!"

Bir süre aramızda sessizlik oldu. Fakat benim bir tahminim vardı.

"Abim mi yaptı bunu?" diye sordum sakinlikle.

Yine kavga etmişlerdi, yine Zayn'i dövmüştü, yine benden uzak dursun diye tehdit etmişti.

Kendimi tutamayıp ağlamaya başladığımda elimi yüzüme kapattım.

Artık dayanamıyordum.

Bilerek yapıyordu, canım yansın diye bilerek yapıyordu. 

"Hayır, ağlama."

Kollarını bana sardığında sıcaklığını hissedince üşüdüğümü anlamıştım. Başımı boynuna yaslanıp dinlenirlen sırtımı sıvazlıyordu.

"Summer lütfen."

Vücudumuzu ayırıp peçeteyle gözlerimi sildim.

"Niye kavga ettiniz?"

Cevap vermedi.

"Seni burada istemiyor değil mi?"

Asla konuşmuyordu. Ve ben deli oluyordum. Hala benimle uğraşıyordu.

"Summer sen bunları düşünme. Sen sadece iyileşmeyi-"

"Bana ne yapacağımı söyleme." dedim yüzümü silerken.

"Peki sen ne yaptın?" diye sordum merakla.

"Ne?"

"Ne yaptın diyorum. Yine korkup kaçtın mı?"

Ne sormak istediğimi anlayınca yüzü bozulmuştu.

"Hayır Summer. Kaçmadım. Her seferinde bunu yüzüme mi vuracaksın?"

"Korkup kaçtığını kabul ediyorsun yani?"

Göz devirdi ve saçlarını karıştırıp ayağa kalktı.

"Senin kendini yıpratmanı, yormanı istemiyorum. Uzatmadım, kavgayı büyütmedim. Lütfen sende düşünme bunları." dedi saçımı okşarken.

Birkaç saniyeliğine gözlerimi kapatıp açtım.

"Tamam mı Summer?"

Başımı salladım. "Tamam."

Tekrar yatağın kenarına oturduğunda tişörtünün ucundan tutup çekiştirdim. Bana yakın olsun istiyordum, kokusu hep etrafımda olsun, tenini hep yakından hissetmek istiyordum.

Çünkü biliyordum iyileşmeyecektim. Bu hastalığı yenmek çok zordu. Herkes beni üzmemek için kendini kandırıyordu ama gerçek bir tanedir ve o da acıydı.

Bu yüzden her anımın tadını çıkarmak istiyordum. Bir daha sevdiğim kişiye sarılamayacaktım, öpemeyecektim, dokunamayacaktım..Şansım varken yapamadığım ve yaşayamadığım her şeyi yaşamak istiyordum.

Onu öpmek istediğimi anlayınca benden önce davrandı ve dudaklarıma kapandı.

Sanki bütün bedenim bunu bekliyormuş gibi açılmıştı.

Kollarımı ona sarıp öpüşüne karşılık verirken Zayn gülümsemişti.

Elimi tuttu ve diğer elini belime koydu.

Dakikalarca bu şekilde kalmıştık ve benim rahatım yerindeydi.

"Summer, doktor-"

Kapı açılıp içeri abim girince utancımdan gözlerimi kapattım ve yüzüne bakamadım.

Başımı cama doğru çevirdiğimde Zayn de kalktı ve yanıma geçti.

"Ne işin var lan senin burada? Laftan anlamıyor musun sen?"

Abim Zayn'e doğru yaklaşıp bağırdığında sinirle ona baktım.

"Çabuk çık, defol git."

Abim ona bağırdıkça Zayn hiç cevap vermiyordu.

"Sen defol git!" diye bağırdım Shawn'a.

İkisi de benden bunu beklemiyordu.

Shawn şaşırmıştı fakat umrumda değildi.

"Ne?"

"Bir daha ne ona ne bana ne yapacağımızı söyleyemezsin."

Onu Zayn'in yanında rencide etmeme bozulmuştu. Ama artık birinin buna son vermesi gerekiyordu. Benim hayatıma karışamazdı.

"Ben istediğim için Zayn yanımda kalıyor. Rahatsız oluyorsan sen defol git!"

Tek kelime bile edemedi.

Kendi çapında beni korumak istiyordu ama benim korunmaya ihtiyacım yoktu. Mutlu olduğum her şeyi elimden almak istiyordu. En iyi arkadaşımı incitmişti, beni mutlu eden adamı uzak tutmak istiyordu ve daha sayamadığım bir sürü şey yapmıştı bana. Bundan sonra haddini bilmesi gerekiyordu.

"Pişman olacaksın Summer."

"Bu da seni hiç ilgilendirmez abi."

Shawn bu lafları hazmedememişti ve ellerini sıkıp sinirle söylene söylene gitmişti.

Abarttım mı bilmiyorum ama çok rahatlamıştım.

Derin bir nefes bırakıp Zayn'e baktım.

"Çok kızdırdın onu."

"Umrumda değil. Ben ne yapmak istersem onu yapacağım. Kimse bana karışamaz artık. Beğenmiyorsan sende çeker gidersin. Alışıksın zaten gitmeye."

Kollarımı birbirine bağlayıp onu izledim.

"Bak seni anlıyorum, sinirlerin bozuk."

"Hiçbir şeyim bozuk değil benim. Bozuk olan sizsiniz."

"Summer."

Ellerimi tutup üstüne bir öpücük bıraktı ve beni yumuşatmak için bir sürü şey söyledi.

"Güzelim,"

Yanaklarımı öptü ve saçlarımı düzeltti.

"Dinlen biraz lütfen. Ben yanındayım."

Sinirden gözlerim dolmuştu. En kötü günlerimde bile abim yanımda olmuyordu ve ben  kahroluyordum.

Ağlayarak Zayn'e sarıldım ve başımı göğsüne koydum.

"Çok yorgunum." dedim hıçkırarak.

"Biliyorum. Yat hadi."

Dediğini yaptım ve yatağın içine kayıp gözlerimi kapattım. Aynı zamanda da Zayn elimi tutup yanımdaydı.

+++




























Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro