Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

18.

"Benimle evlenir misin Summer?"

Ben..Ben donup kalmıştım ve tepki veremiyordum.

"Zayn.."

Şaşkınlıkla yutkundum ve yüzüne bakmaya devam ettim.

Ben sürekli ayrı kalacağız diye korkarken o gelip tamamen birlikte olmayı teklif ediyordu.

Göz yaşlarımı sildim ve bana uzattığı elini tuttum.

"Ama olmaz ki."

"Neden?"

"Ben..Benim hayatta kalacağım bile belli değil. Hayatın boyunca mutsuz olursun."

Hiçbir şey demedi ve hemen beni kendine çekip sarıldı.

Kollarımı karnına sardıktan sonra başımı omuzuna koydum.

"Asıl denemezsek daha mutsuz olurum Summer."

"Gerçekten istiyor musun yani?"

"Tabii ki de." Saçlarımı sevip arkaya attı. "Artık hep yanındayım."

Alnımdan öptükten sonra parlayan gözleriyle gözlerime baktı.

Bense çok yorgundum ve mücadele etmeye gücüm yoktu. Fakat Zayn öyle umutluydu ki beni gülümsetmeyi başarmıştı.

+

"Kızdın mı bana senden sakladım diye?"

Annem başını iki yana salladığında üstümü örtmüştü.

"Söyleyemezdim, yani söyleyemedim. Özür dilerim."

"Şaşırdık sadece. Hiç beklemiyorduk."

Annemin soğuk konuşmasından neler hissettiğini anlamıştım.

"Hastayım diye bir şey demiyorsun değil mi?" Gözlerim dolduğunda hemen engel oldu.

"Hayır. Kesinlikle alakası yok. Onu seviyorsan sana saygı duyarız. Dediğim gibi, sadece hiç beklemiyorduk ve şaşkınız."

Elimi tutup gülümsedi.

"Düşünmen gereken tek şey  sağlığın."

"Biliyorum. Ama sizi üzdüm."

"Biz üzülmedik. Sen mutluysan biz de mutluyuz."

Yanağımı sevdikten sonra gülümsedi. Ben onunla konuştuktan sonra daha da rahatlamıştım ve biraz olsun gerginliğim gitmişti.

"O burda. Her gün geliyor senin için."

"Zayn mi?"

"Evet."

Neşem yerine gelmişti ve ıslanmış gözlerimi sildim.

"Hepimiz senin iyileşmeni istiyoruz tamam mı? Sen sadece hayatta kalmak için çabala, sen nasıl istersen öyle olur gerisi."

"Anne.."

Duygulanmıştım ve hemen ona sarıldım.

"İyi ki varsın anne, teşekkür ederim."

"Sende iyi ki varsın."

Üstümden kocaman bir yük kalkmıştı.

O sırtımı sıvazlayıp benden ayrıldıktan sonra benim için yatma vakti gelmişti.

Zayn

"Jessica susar mısın?! Araba kullanıyorum."

"Sana ne be? Seninle mi konuşuyorum?"

Göz devirdim ve direksyonu tutarak söylenmeye devam ettim.

Louis ile ikisi arka koltukta durmadan konuşuyordu. Bir çoluk çocukla uğraşmadığım kalmıştı.

Louis'e ara sıra kaşlarımı çatıp bakarken artık ona eskisi kadar gıcık olmadığımı fark etmiştim.

"Of, neden bu kadar yavaş sürüyorsun?!"

Jessica söylenmeye başladığında arkamı dönmeden elimi ona doğru uzattım ve saçını çektim.

"Ah!"

"Kızım sus artık. Başım şişti."

"Aynen Jess, enerjini Shawn'a saklarsın." dedi Louis.

"Ne!"

Aptallar.

"Ben hastaneye Summer'ı görmeye gidiyorum bir kere tamam mı?!"

"Aynen, yedik biz de."

Jessica çantasıyla ona vurduğunda ikisi bir anında birbirine girdi.

Şaşkınlıkla bir yola bir onlara bakarken ne olduğunu anlamamıştım.

"Lan ayrılın."

Sonunda hasteneye geldiğimizde arabayı durdurdum ve üçümüz bir arabadan indik.

Onlar önden giderken ben de arkalarından gittim ve Summer'ın bulunduğu kata çıktık.

Shawn koridorda oturmuş üzgün bir halde duruyorken bizi gördü ve ayağa kalktı.

"Geldiniz mi?"

"Geldik kör müsün?!"

Jessica onu itip içeri girdiğinde Louis de arkasından gitti. 

Sadece ikimiz kalınca beni biraz daha uzağa itti.

"Sen gelsene şöyle."

"Ne var?"

"Evlenme teklifi etmek ne demek?"

"Evlenmek istiyorum demek."

Sinirle güldü ve soludu. "Zayn, sen ne dediğinin farkında mısın?"

"Evet farkındayım. Çekil şimdi önümden."

Ona yeteri kadar anlayış göstermiştim. Onun yüzünden gitmek zorunda kalmıştım ve bu sebepten ona çok kızgındım. Fakat bir daha onun değil bizim istediğimiz olacaktı.

Summer'ın odasına girerken o da peşimden geldi.

Summer yorgun ve halsiz bir şekilde yatağında yatarken beni görünce gülümsedi.

Hemen yanına gittim ve alnından öptüm.

"Summer, nasılsın?"

"İyiyim."

Elini tutup yanına geçtim. "Söyledin mi?" diye sordu arkadaşlarına bakıp.

"Hayır, sen söylemek istersin diye düşündüm." dedim saçlarını okşayarak.

"Ne oluyor?" diye sordu arkadaşları.

"Zayn bana evlenme teklifi etti."

"Ne!"

Jessica heyecan ve şaşkınlıkla geldi ve ona sarıldı. "İnanmıyorum, sen ne cevap verdin?"

"Kabul ettim tabii ki." dedi gözlerime bakarak.

Shawn odanın köşesinde durmuş bizi izlerken şüpheci ve gergin görünüyordu.

"Tebrik ederim." dedi Louis öylesine ve dışarı çıktı.

"Louis'in nesi var?" diye sordu Summer.

"Bilmem, dün işi varmış çok o yüzden yorulmuştur." dedi Jessica.

"Anladım..Şey,"

Summer abisine baktı ve yanına çağırdı. "Abi gelsene. "

Shawn yanına gidip kenara oturdu.

"Sen bizi tebrik etmedin."

Shawn, Summer'a sarıldı ve gülümsedi.

"Çok mutlu ol kardeşim."

"Sağ ol abi."

Beni sevmediğini yani artık bir daha eskisi gibi olamayacağımızı biliyordum. Fakat en azından Summer için o da çabalıyordu.

"Umarım pişman olmazsın."

"Olmayacağım."

Kapı açıldı ve içeri hemşireler geldi.

"Sizi dışarı alalım, Summer gidiyoruz."

Tedavisi başlıyordu ve Summer korkudan titriyordu.

Üzüntüyle bana bakıp elimi sıktı.

"Korkma, hepimiz yanındayız." Elini daha güçlü sıkıp ona sarıldım.

"Çok korkuyorum."

Shawn beni ittirerek yerime geçti ve Summer'a sarılıp onu sakinleştirmeye çalıştı. Biz Jessica ile çıkıp onları yalnız bıraktık.

"Demek Summer ile evleneceksiniz.." dedi Jessica banka oturup.

"Evet? Senden izin belgesi mi almamız gerekiyor?"

"Çok şakacısın enişte!"

"Öyleyimdir." dedim sahteden gülerek.

"Ben Louis'in yanına gidiyorum. Summer çıkınca geliriz tekrar."

"İyi, güle güle."

Jessica

Hızlı adımlarla bahçeye çıktım ve bahçede oturan Louis'in yanına gittim.

"Louis?! Nereye kayboldun?"

Evleneceklerini duyduğunda çok kötü olmuştu.

"Burdayım işte."

"Evlenecekler diye mi böyle oldun?"

"Hayır alakası yok."

"Yaa, asma suratını."

"Rahat bırak beni!"

Elimi omuzuna koyup sıvazladım. "Louis.."

Başını kaldırdı ve bahçeye bakındı. "Ben üzgün değilim. Bana ezik muamelesi yapma."

"Yalancı. Bak, biliyorum-"

"Jessica yeter, yalnız kalmak istiyorum."

"İyi, ne halin varsa gör."

Yanından kalktım ve hastaneye geri girdim. Evlilik haberinin şokundaydı hala ve üstüne gitmek istememiştim.

Kafeteryadan kendime su aldım ve kendime boş masa bakınırken köşede oturan Shawn'ı gördüm.

Onu ilk defa böyle üzgün görmüştüm. Perişan haldeydi ve başını masaya gömmüş ağlıyordu.

Yavaş yavaş yanına gidip oturdum.

"Shawn?"

İrkildi ve bana baktı. Şaşırmıştı çünkü onun yanında olmamı beklemiyordu.

"İyi misin?"

Başını iki yana salladı.

"Kardeşim git gide ölüyor, hiçbir şey yapamıyordum."

"Shawn-"

"Bırak, şimdi bir de senin tavırlarını çekemem. Ne diyeceğini biliyorum. Hepsi benim yüzümden değil mi? Ben onu mutsuz etmişimdir-"

"Ya dinlesene beni!"

"Evleneceğim diye tutturduğu adam için hala bana kızgın."

"İşte bütün hatayı burda yapıyorsun. Summer sen onun hayatına saygı duymadığın için sana kızgın."

"Doğru, onun iyiliğini düşündüğüm için.."

"Hala inatçısın Shawn, ne yaşıyorsan başına bu inadın yüzünden geldi. Bizi bitiren de senin bu öfken ve inadındı. Ben de gelmiş hala sana burada laf anlatmaya çalışıyorum.."

Kalktım ve yanından ayrıldım. O asla düzelmezdi ve ben maalesef tekrar hayalkırıklığına uğramıştım.

Summer

"Dayanamıyorum Zayn."

Ağlayarak iniltili sesler çıkarırken belimin ağrısından duramıyordum.

Beni sakinleştirmek için öyle panik olmuştu ki onun da elleri titriyordu. Fakat ben kendi acımdan onu duymuyordum.

Artık avucum saç telleri ile dolduğunda sinirle çığlık attım.

"Çık dışarı!"

Beni böyle görsün istemiyordum.

"Summer-"

"Çık diyorum çık!"

Bütün gücümle çığlık atarken kapı açıldı ve kendi hemşirem yanıma geldi.

"Summer sakin ol ne olur."

"Zayn çık! Daha fazla bakma bana."

Ellerimi yüzüme kapattım ve hıçkırarak ağlamaya başladım.

Zayn çaresizlikle odadan çıktı ve bana acıyarak baktı.

En çok bu duygu öldürmüştü beni. Artık herkes bana sadece acıyordu.

+++

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro