Sonra duzenlerim diyerek bölüm atıyorum düzenlemiyorum dhsjshjssj neyse iyi okumalar size 😄😁

Yeonjun bütün evi çikolata diyarına çevirmiş krem duvarlarım parmak boyası olmuscasına çikolata el desenini almış, beyaz perdelerim aynı şekil çarşaf ve yastıkları saymıyorum bile.

"Yeonjun tamam gel tanrı aşkına sadece elini ve yüzünü yıkayacağım."

Yeonjun yatağın altından çıkıp sırıtmaya başladı.

"Şöj mü?"

"Söz gel hadi yanıma"

Yeonjun paytak adımlarla yanıma gelmiş iri gözleriyle bütün dikkatini bana vermişti.

Elinden tutup banyoya götürdüm. Tabi ki verdiğim sözü tutmayacaktım tutmadım da zaten. Banyoya girer girmez kapıyı kitlemiş ona sırıtmıştım.

"Hadi banyo zamanı"

"Hayıy!"

"Oh, evet küçük bey"

Yeonjun geri geri gidiyor aynı zamanda da isyanını dile getirmeye devam ediyordu.

"Olmaj!!!"

"Gayette olur"

Yeonjun'u kucağıma alıp önceden hazırladığım küvetin içine oturttum. Kıyafetleri sırıl sıklam olmuş bana şaşkın gözlerle bakmaya başlamıştı.

"Yayıncı!"

Üzerinden buluzunu çıkarırken gülmeden edemiyordum.

"Sende yalancısın unuttun mu?"

Elini hızla suya vurmuş haliyle suda yüzüme ve tişörtüme gelmişti. Yeonjun yaptığında gurur duyarcasına kahkaha atmış bana dil çıkarmıştı.

"Ben yayançı deyilim"

"Ama akşam annene yalan söyledin"

"O pempe yayandı"

Altından pantolonunu çıkarıp çıplak kalmasını sağladım.

"Yalanın renkleri olmaz evlat"

Yeonjun anlamadığını belli edercesine bana bakmış bense açıklama gereği duymamıştım.

"Yalan kötü birşeydir Yeonjun o yüzden yalan söylemeye dikkat et."

Yeonjun dudağını büzüp tekrar suyu üzerime fırlattı. Islak olan tişörtüm daha çok ıslanmış bende pes edip tişörtten kurtulmuştum.

On dakikalık hadi bilemedin on beş dakikalık banyoyu bir saatte anca bitirmiş. Günün en zor aktifesini yapmıştık.

Yeonjun'un eline tableti vermiş ben duş alana kadar onunla oyalanmasını istemiştim. O da beni ikiletmemiş dediğimi yapmıştı.

"Parka gidelim mi Yeonjun?"

"Oluy"

Park mahanaydı aslında duşa girmeden önce temizlikçiyi aramış iki saat içinde evimi eski haline getirmelerini istemiştim.

"Ayakkabını da giydiğine göre gidelim"

Yeonjun elimi sımsıkı tutmuş oyun alanına gelene kadar da bırakmamıştı. İlk defa evimin yakınlarında bir park olduğu için tanrıya dua ediyordum.

Yeonjun salıncağa koşarak gitmiş eliyle de gelmem için işaret etmişti.

"Beni şalla!"

Önce güvenliğine dikkat ederek onu oturtmuş hemen arkasından sallamaya başlamıştım. Yavaş yavaş hızlanıyordu bu onu daha çok heyecanlandırıyor olacak ki kahkahaları artmaya başlamış gülümsemesinin arasında da

"Daha hıjlı!"

Bağırışları dolduruyordu oyun parkını.

Biraz daha böyle devam etmiş sonunda inmek istediğini söyleyip kaydırağa girmişti.

"Şen aşada bekle şonra beni tut tımım mı?"

"Tamam hadi bekliyorum seni!"

Dediğini yapmış o küçük yerden kayarken ben aşağı da onu beklemiş, kaydığında ise tekrar başa koymuş bu dengeyi sağlamıştık.

"Haydi beyabey kayalım"

Biraz daha büyük olan kaydıraktan korktuğu için benimle kaymak istemesine tabi ki ses çıkarmamış koşa koşa yukarı çıkmıştım.

Yeonjun'u bacak arama oturtup kendimizi aşağı bırakmıştık. Yeonjun elektriklenen saçlarımı indirmeye çalışmış arada da yoluşturmuştu.

"Dondurma ister misin?"

"İvittt! Ama çokanatlı"

"Hemen geliyorum bekle"

Dondurmacı hemen yanımızda olduğu için bu teklifi yapmıştım ve istediği dondurmayı almış yanına giderken kumda beraber oynadığı çocukla konuşmasına şahit oldum.

"O adam kim?"

Kızın sorusu ile kafasını kaldırıp en parlak gülümsemesini vermişti etrafa.

"Babam"

Ağzından çıkan tek bir cümle beni bu kadar mutlu edemezdi. Başkasına göre ne var bunda abartıyorsun diye bilir ama ben bu kelimeyi oğlumun ağzından ilk defa duyuyordum.

Yeonjun sıkıldığını belli edercesine yaptığı kumdan kalesini ayağı ile tekmelemiş benim yanıma gelmişti.

"Al bakalım dondurmanı"

Elimden alıp yanıma oturdu.

"Annemi ayayılım mı?"

Gülümseyerek ona onay vermiş hemen aramıştım.

"Anne bak~"

Ona aldığım dondurmayı annesine övunmüş Minji kaşlarını çatmıştı.

"Hani bana dondurma küstüm sana"

Ben şakalaşmalarına gülerken Yeonjun telefonu bana çevirip annesine laf yetiştirmeye devam ediyordu.

"Babam alşın şana da bende paya yok!"

Ben baba kelimesine takılırken Minji kahkaha atıp dondurma çıkarmıştı dolaptan.

"Bak bende dondurma aldım hemde benimki daha çok"

Yeonjun bana bakmış sonra da kucağıma oturmuştu.

"Banda alıyşın dimi baba?"

Anında başına öpücük kondurmuştum.

"Alırım tabi "

Kumda beraber oynadığı kız çocuğu gelmiş Yeonjun'u çağırmıştı. Yeonjun ise telefonu bana verip yanımızda ayrılmıştı.

"Parka mı gittiniz?"

Anında Minji yi onaylamıştım.

"Evi çikolata diyarına çevirdi."

Küçük sitemime kıkırdamış hiç şaşırmadığını dillendirmişti.

"Alışmış sana"

"Birazcık"

Dondurmadan bir kaşık alıp beni reddetti.

"Biraz değil baya alışmış, sevindim senin adına. Yakınlaşmış oldunuz en azından"

"Bugün ilk defa baba dedi"

Beni mutlu eden kelimeyi Minji ile paylaşmıştım. En çok ağlattığım kadın ile.

Minji en içten gülümsemesiyle beni tebrik etmişti.

"Yarın yemeğe gelsene Minji?"

"Efendim?"

"Yarın zaten Yeonjun'u almaya geleceksin, hep beraber vakit geçiririz hem bende senden özür dilemiş olurum, daha güzel şekilde "

Minji biraz düşünürken ben onu ekran başında izlemeye devam etmiştim. Kahve rengi saçlarını, iri gözlerini şekilli dudaklarını.

"Olur yarın kaçta geleyim?"

"İstersen erken gel ama o zaman yemeğe yardım etmek zorunda kalırsın bilgin olsun"

Minji dediğime gülmüş.

"Yok kalsın ben hazır yiyici bir insanım "

Diyerek reddettmişti. Sözleşmemizden sonra telefonu kapatmış Yeonjun'u alıp yemeğe gitmiş oradan da eve geri gelmiştik.

Ev beklediğim gibi olmuş temizlikçi kadın her yeri bal dök yala haline getirmişti.

"Baba telejonu aç!"

Yeonjun'un istediğini yapmış televizyonu açmıştım. Saati bilmediği halde hangi çizgi film ne zaman çıkacak onu biliyor. Tırsmıyor değilim yanlız.

"Şende yat!"

Yeonjun beni kanapeye uzandırmış üzerime de kendi yatmıştı. Bu halleri beni neşelendirmeden edemiyordu.

Oğlum çizgi film izlerken ben kitap okuyor ara sırada ne durumda diye kontrol ediyordum.

Ve beklediğim olmuş uyuya kalmıştı.
Kitabı yanımda bulunan sehpanın üzerine koyup dikkatli şekilde odama götürmüştüm oğlumu.

O yanımda mışıl mışıl uyuyorken bende internetten sipariş veriyordum. Yarın Yeonjun ile markete gitmem gerekiyordu.

Bugün Yeonjun ile vakit geçirirken anladım ki ben bu ikiliye fena şekilde tutulmuşum ve geri dönüşü yok bu yolun.

Namjoon haklıydı ben Minji den deli gibi hoşlanıyorum ve oğlumuzu daha sağlıklı bir ortamda büyütmek istiyorum ve elimden gelen neyse onuda yapacağım.

Ben bu bitmiş aşkı tekrar yeşerteceğim...