13
Yoongi'nin anlatımından...
Şu bir hafta benim ve Minji için çok zorlu geçmiş ama sonunda atlatabilmiştik.
Hakimin kararına saygı duyuyorum. Ben bir çocuğa vakit ayıracak kadar boş vakte veya bilgiye sahip değildim. Ebeveynlik duygusu yoktu bende ya da şuanlık yok.
Yeonjun Minji den ayrılmak istememiş bacağına yapışmıştı. En sonunda ikna edebilmiştik. Bana alışması, beni benimsemesi zaman alacaktı ama alışacaktı.
"Soojin'i ne yapmayı düşünüyorsun?"
Yeonjun ağlamaktan yorulduğu için onun için hazırladığım odaya yatırmış Namjoon ile kahve içip dertleşiyorduk.
"Derken?"
"Yoongi bir çocuğun var, eski karından ve yeni nişanlın ile evliliğiniz yakın. Sence Soojin hemen Yeonjun'u kabul eder mi? Ya da ona sevgi gösterir mi?"
Önümde duran kahveden bir yudum alıp omuz silktim.
"Sevgisine ihtiyacı yok oğlumun Minji ve ben yeteriz"
Namjoon gözünü devirip bilmiş ve haklı konuşmasına devam etti.
"Soojin oğlun olduğunu biliyor değil mi?"
Evet anlamında onu onayladım.
"Peki babası?"
Omuz silktim. Sorularına kaçamak cevap veriyordum ve de o da farkındaydı işte bu daha çok sinirini bozuyorduya.
"Soojin ile ayrılmayı düşünüyorum "
İçtiği kahve boğazında kalmış olacak ki biran da öksürmüş bende hızlı ve sert biçimde sırtına vurmustum.
"Yavaş hayvan herif elin ne ağır öyle "
Ona uzattığım sudan içip sohbete devam ettik.
"Soojin kabul eder mi sence"
"Etmek zorunda bir oğlum olduğunu ve gelişen olayları anlattığım da büyük bir kavga ettik. "
"Yani çocuğunu kabul etmeyeceğini zaten biliyordun?"
"Evet"
Namjoon ağzının içinde bana küfür etmiş bu da gülmemi sağlamıştı.
"Boşuna dil döktürdün bana göt herif"
"Namjoon yaptığım doğrumu sence?"
"O senin çocuğun yoongi tabi ki onun vasisi olmak istem-"
"Hayır hayır demek istediğim o değil Namu, bu gittiğim yol doğru mu?, Minji ye söz verdim ama onu arkadan bıçaklayıp uygunsuz laflar ettim o bunları hak etmiyor. Onunla düzgün şekilde konuşup anlaşmamız gerekiyordu ve ben bunu da beceremedim."
Karşımda duran arkadaşım tek kaşını kaldırıp yarım ağız sırıttı.
"Sen eski karına hala aşık mısın?"
Gözlerimi olabildiğince açmış sonra kahkaha atmıştım.
"Onların yani Yeonjun ve Minji'nin ilişkisini seviyordum, onları kıskanıyor yanlarında olmak istiyorum. Ne Minji ne de Yeonjun ağlasın istemiyorum."
"Yani aşıksın "
Yanımda duran yastığı Namjoon'a atmıştım.
"Kapa çeneni lanet herif"
Biz konuşmaya devam ederken minik adımlarla Yeonjun yanımıza gelip kafasını eğmiş elini de önünde birleştirmişti.
"Çişim geydi"
Önce Yeonjun'a sonra Namjoon'a baktım. Namjoon ise gözüyle oğlumu gösterip sırıttı.
"Gidin de baba oğul kaliteli vakit geçirin"
Namjoon'un omzuna vurup Yeonjun'un elini tuttum .
"Hadi gidelim küçük adam"
Yeonjun minik adımlara bana ayak uydurmuş.
"Hıjlı hıjlı gideyim "
Dudaklarımı birbirine bastırıp gülmemeye çalıştım. Yeonjun beyin çişini yaptırıp elini yıkandıktan sonra Namjoon'un yanına geri geldik.
Yeonjun kendi başına koltuğa tırmanmış ve ortamıza oturmuştu.
"Bu kim?"
Minik parmağı ile namjoon'u göstermiş bende hemen cevap vermiştim. Meraktan bile olsa benimle sohbete geçmesi güzeldi.
"O adam benim yakın arkadaşım Namjoon, amca diyebilirsin"
Yeonjun tek kaşını kaldırıp elini uzattı.
"Namcun amça, ben yeoncun"
Namjoon uzatılan eli sıkmış ona kendince kolay sorular sormuştu. Yeonjun ile eskisi gibi olabilmem için sağlam adımlar atıyor o da ise yarıyordu.
Namjoon biraz daha oturduktan sonra gitmiş, Yeonjun ile beni yanlız bırakmıştı.
"Acıktın mı bakalım?"
Yeonjun kafasını sallamış acıktığını belli etmişti.
"Ne yemek istersin?"
"Mışşır geyreyi"
"Emin misin? İsterse başka yemeklerde yapabilirim"
"Hayıy ben bunu istiyoyum"
"Tamam bakalım."
Yeonjun'u kucağıma alıp mutfağa gitmiş önce karnını doyurmuş sonrada çizgi film izlemeye başlamıştık.
Helal olsun Minji'ye her gün bu saçma çizgi filmleri izleyebiliyorsa.
Saat dokuza geldiği sırada Yeonjun bana bakmış elini uzatmıştı.
"Ne istiyorsun bakalım"
"Annemi aya ama göyüntülü"
"Tamam arayalım bakalım"
"Ama mışşır geyreyi yediymi şöyleme!"
Kafasını okşamış dediğini yapmıştım. Minji haklıydı bu çocuk resmen bendi ya.
Telefonu Yeonjun'a verip kucağıma oturttum.
"Anne"
Sevinçle çıkan sesine gülümsemeden edemedim.
"Annecim, nasılsın bakalım?"
Yeonjun kocaman gülümsemiş telefonu yüzüne yaklaştırmıştı.
"Çok iyiyim şen naşılşin?"
Minji düşünür gibi yapıp sonra telefonu arkadaşlarına doğru çevirdi.
"Film izliyorduk ama onlar uyudu "
Yeonjun bu dediğine kıkırdayıp telefonu televizyona çevirdi.
"Bak bijde ijliyoyuz!"
"Sakın en sevdiğim bölümü izliyoruz deme, ağlarım"
Yeonjun daha çok gülmüş
"En şevdiyini ijliyoyuz"
Ben bu hallerine gülerken Minji o can alıcı soruyu sormuştu.
"Yemek yedin mi bakalım ?"
"Hı hı"
"Ne yedin bakalım?"
Yeonjun bana bakmış ben ona bakmıştım resmen küçük çocuğun yalanına alet olmuştum.
"Eyt, şalata , çoyba"
"Hepsini yedin mi peki?"
Yeonjun dan cevap gecikmemiş kafasıyla onaylamıştı.
"İyi bakalım"
Minji birşey diyecek oldu vazgeçti.
"Bebeğim artık uyumalısın tamam mı?"
"Tımam ama yayın tekyay ayalım mı?"
"Hı hı ara ama önce yoongiye sor tamam mı?"
Yeonjun anında annesini onaylamıştı.
"Sakın babayı üzme, uslu ol, yemeklerini yemeyi unutma tamam mı?"
Yeonjun tekrar onaylamış.
"Şeni yüj miyonlayca çok şeviyoyum"
"Bende seni yüz milyonlarcakez seviyorum"
Bana teşekkür edip kapattı.
"Anneyi duydun uyuma vakti ne dersin?"
Yeonjun oturduğu yerde kıpraşmış sonunda dizime basıp minik elleri ile gömleğimi tuttu.
"Beyabey uyuyalım "
En sıcak gülümsememi sunup onu onayladım
"Tamam beraber uyuyalım."
Yeonjun'u kucağıma alarak odama gitmiş hemen uyuyacağız sanmıştım lakin Yeonjun allem etti kallem etti. Tabletten çizgi film açtırıp on ikiye kadar beraber onu izlemiş sonunda uyuya kalmıştı.
Sol kolumun üzerine yatan minik oğluma öpücük vermiş yüzüne gelen saçları elimle arkaya itiyordum.
"Minji seninle her gün nasıl uyuyor, miniciksin"
Sessiz konuşuyor onu sevmeye devam ediyordum. Eğer uyursam ben Yeonjun'u kesin ezerdim.
İlk günden çocuğu öldürürüm korkusu yaşıyorum şuan.
Beklediğim olmamış bir müddet sonra uyuya kalmış oğlumu ezmemiştim.
✧༺♥༻✧
Sabah uyandığımda hemen yanıma bakmış Yeonjun'un yaşadığını görünce derin nefes almıştım. Yeonjun'u uyandırmadan yataktan kalkıp kahvaltı hazırlamaya inmiştim.
Sessizliği ve en önemlisi yanlızlığı sevdiğim için hizmetliye gerek duymuyor haftada üç kez temizlikçi gelip temizleyip gidiyor o da bana yetiyordu.
Kahvaltıyı hazırlamış Yeonjun'u uyandırmak için yukarı çıktığımda. Oğlumun zaten uyandığını ve tablete bilmem kaçıncı oyununu indirip oynadığını görmüştüm.
"Günaydın"
"Günaydın!"
Neşeyle çıkan sesi şimdiden beni mutlu etmiş yatağın ortasında oyun oynayan oğlumun yanına oturmuştum.
"Eee kahvaltı yapmayacak mısın?"
Oyunu durdurmuş
"Hajır mı?"
"Hı hı hazır, oyununu sonrada oynarsın hadi bakalım "
Yeonjun dediğimi yapmış tableti bırakıp yataktan çırpınarak inmişti.
Ben bu hallerine gülerken o hızla ayakları poposuna vurarak mutfağa gitmişti bile.
"Ne istersiniz küçük bey?"
Yeonjun biraz düşünüp çikolatayı göstermişti. Minji bizi böyle görse kesin ağzımıza sıçardı. Resmen bir günde çocuğu en sağlıksız ürünlerle beslemiştim.
Ekmeğe çikolata sürüp Yeonjun'a uzatmış. Onun yüzüne eline ve birazda kıyafetlerine bulaştırmasını seyretmiştim.
"Toytum ben!"
"Sakın ordan inme tamam mı hemen şurayı toplayıp banyo yapalım"
Evet benim bunu demem ile Yeonjun çikolata ile batmış elleriyle sandalyeden inmiş ve evi kaosa bulamıştı...
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro