Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

11

Yoongi dediği gibi yapmış velayet davası açmıştı. Oğlumu benden ayırmak için bütün yolları deneyecekti anlaşılan. İş yerinde karşılaşıyoruz ama konuşmuyoruz.

Bir iki kere konuşmak istemiştim lakin beni kesin dille reddetti üstüne üstlük sadece iş için konuşabileceğimizi belirtti.

"Sunumun sonuna geldik. Beni dinlediğiniz için teşekkürler"

Adını bile bilmediğim biri sunum yapmıştı tabi dediğim gibi ne anlattığından da haberim yok.

"Pekala sunumu burda bitiriyoruz değerlendirmeyi daha sonra yapacağız"

Herkes saygıyla eğilip önlerinde bulunan dosyaları toparlayıp çıktılar.

"İşimiz bitti Minji"

"Ha!"

Kafam dolu olduğu için yene dalıp gitmiştim. Beni savunacak iyi bir avukata ihtiyacım vardı. Ama ben burda saçma sapan sunum dinliyordum.

"Anlaşılan sunumu dinlemedin "

Tek kaşını kaldırıp bana bakan adamı es geçip önümde ki dosyayı elime aldım.

"Beni görmezden gelmen sence de garip değil mi Minji? Çünkü bana ihtiyacın var"

Alt dudağımı sinirden ısırdığım için içi kanamış metalsi tat ağzıma yayılmıştı.

"İs dışı konuşmuyorduk sen söylemiştin"

Göz devirip gülümsedi.

"Haklısın unutmuşum "

Sonrası hızlı gelişti önünde ki dosyayı alıp dışarı çıktı. Bir arkadaşım dan öğrendiğime göre yoongi baya güçlü avukat tutmuştu.

Bende vakit kaybetmeden eşyalarımı alıp odadan çıktım. Bugün işlerimiz bitmişti zaten o yüzden eve gidecek taehyung ve jungkook'tan yardım alacaktım. İşe gitmem gerektiği için en iyi avukatı bulmaları için onları görevlendirmiştim.

Telefonumu çantamtan alıp taehyung'u aradım.

"Naber"

"Eh sen?"

Derin nefes alıp asansörden indim

"Berbat haldeyim taehyung ne yapacağım ben ya yüzünü görmek bile miğdemi bulandırıyor!"

Ben derdimi telefondaki arkadaşıma anlatırken önüme bakmayıp birine çarpmam bir oldu.

Merak etmeyin kitaplarda olduğu gibi ben düşerken o beni belimden falan tutmadı.

Sadece kaslı göğüsüne yüzüm çarptı o kadar.

"Çok özür dilerim iyi misiniz?"

Ben çarptım sana asıl.

Elimle burnumu ovuşturup saygıyla eğildim.

"Çok özür dilerim benim hatam."

Karşımda bulunan sarı saçlı beyfendi elini hayır anlamında sallayıp. yüzüne görüp görebileceğiniz en güzel gülümsemeyi takındı. Yüzünde obruk vardı resmen.

"Hayır hayır lütfen! Özüre gerek yok"

Mahçupça gülümsemekle yetindim.

"Minji?"

Beyfendiye çarptığım için arkadaşımı unutmuştum resmen. Tekrar eğilip telefonu kulağıma götürdüm

"Taetae"

Arkamı döndüğüm sırada aynı beyfendi konuştu.

"Eğer canınızı yakıyorsa o beyfendi, yüzüne bir tane  geçirin. En azından içiniz rahat eder."

Ben şaşkın gözlerle ona bakarken o tekrar gülümseyip gitti.

Bizim iş yerinde çalışmıyordu. Yüzünü asla görmedim burada.

"Sesin neden gidip gidip geliyor Minji?"

"Eve gelince anlatırım "

Telefonu kapatıp eve gitmek için yola koyuldum. Yolda markete uğrayıp bir kaç birşeyler daha aldıktan sonra eve varabilmiştim sonunda.

"Yemek baya güzel olmuş yanlız"

Jungkook'a gülümseyip önüme koyulan tabağı tekrar oynamaya başladım. Aklım dolu olduğu için miğdemde almıyordu.

"Anne haydi ye şene !"

Yeonjun'un yanağına öpücük kondurup bir kaşık aldım.

"Konuştun mu onunla ?"

Hayır anlamında kafamı salladım.

"İş dışı konuşmuyormuşuz beyfendi öyle istedi."

Taehyung göz devirmiş jungkook ise sinirle elinde ki chopsticki  sıkmıştı.

"Kıl oluyorum ona ya, niye geldiysek "

Tebessüm edip Yeonjun'un ağzını sildim.

"Hadi bakalım ellerini yıka."

"Timam~"

Sandalyeden hoplayıp koşarak banyoya gitti.

"Şerefsiz dişli bir avukat tutmuş"

Başımla onaylayıp elimde bulunan çubuğu masaya koydum

"Siz baktınız mı avukata?"

Taehyung cebinden kağıt çıkarıp önüne koydu.

"Bu ilk beş kişi hepsi iyi işinde ancak sonuncusu daha işimize yarar."

Beşinci sıradaki isme baktım.

"Song Joongki"

"Evet onu daha çok övüyorlar. Her aldığı davayı kazanmış Minji bence işimizi garantiye alıp bu adamla görüşelim"

Son kez kağıda bakıp onları onayladım

"Pekâlâ Song Joongki ile bir görüşelim bakalım."

                       ✧༺♥༻✧

Dün akşam avukatı aramış onunla görüşme ayarlanmıştık. Adını ilk defa duyduğum kafeye hepimiz gelmiştik.

Aslında sadece jungkook ile ben gelecektik ama ne Yeonjun durmuş ne de taehyung mecburen cümbül cemaat geldik.

"Anne ne jaman gelecek amca ?"

Sipariş ettiğim kekten Yeonjun'a uzatıp almasını bekledim.

"Birazdan gelir "

Dememe kalmadan avukat gelmişti.

"Merhaba ben Song Joongki"

Vakit kaybetmeden selamlaşmıştık.
Taehyung oğlumu alıp biraz dışarıya çıkardığında bizde konuşma fırsatı bulmuştuk.

"Yani bay Min hem oğlu olduğundan emin değil hemde çocuğu istiyor mu yani?"

"Evet"

"Bay Joongki lütfen oğlumu almasına izin vermeyin!"

Karşımda duran beyfendi gülümsemiş.

"Bakın Minji hanım muhtemelen hakimin kararı sizden yana olur. Çünkü Yeonjun daha küçük ama haftasonları babasında kalır. Buna engel olamayız anca şiddet vs olduğunda."

Dudaklarımı birbirine bastırıp avukatı onayladım.

"Bakın ben zaten babasından ayırmak istemiyorum tabi ki onuda görsün ondada kalsın ama velayeti bende olsun"

Avukat beni onaylayıp bazı belgeler çıkardı. Avukat bütün olasılıkları düşünmüş bize anlatmıştı.

"Tekrar teşekkürler "

Bay Song ile vedalaştıktan sonra biraz daha kafede oturmuş en sonunda yemeğe çıkmaya karar vermiştik.

"Anne ben et yemek iştiyoyom!"

Yeonjun'un etobur bünyesine uyup et yemiştik.

"Baya doyduk yanlız "

Hepimiz jungkook'u onaylamış üzerine tatlı gömmüştük bile. Evimize geldiğimiz de yoongi'nin arabasını görünce çocuklar gerilmişti.

"Yanında kalabilirim"

"Hayır siz içeri geçin"

"Minji?"

Yoongi bize doğru gelince Yeonjun kollarını boynuma dolayıp yüzünü gömdü.

"Anne haydi içeyi giyeyim"

Saçından öpüp Yeonjun'u sakinleştirmeye çalıştım.

"Annen birazcık babayla konuşacak izin verir misin bana?"

"Hayıy o benim babam deyil! Hem şana tekyay vuyuy!"

Yeonjun yüzünden yüzü düşen yoongi'yi es geçip tekrar Yeonjun ile uğraştım.

"Şuna ne dersin tae ve Jungkookla git ama pencereden bizi izle "

"Tımam ama geç kalma"

"Tamam söz veriyorum"

Yeonjun'u taehyung'a verip yoongi'ye döndüm.

"Neden geldin?"

"Yeonjun ile konuşmak istemiştim ama pek müsait değilmişsiz"

"Avukat ile uğraşıyorduk malum"

Yoongi başını eğip derin nefes aldı.

"Bu cuma duruşma biliyorsun "

Havanın serinliği ve birazda kısa olan kıyafetim yüzünden titremiş hemen sonrada kollarımı kavuşturmuştum.

"Evet biliyorum."

Yoongi üzerinde bulunan ceketini çıkarıp bana uzattığında refleks ile geri çekildim.

"Gerek yok sağol"

"Üşüyorsun Minji ve buna gerek yok mu diyorsun?"

"Ne diyebilirim yoongi. Sağol bir günlük eşim, çocuğumu benden almaya çalışan yalancı herif mi demeliyim"

Yoongi derin bir nefes alıp bana ciddi misin bakışını attı.

"Ne tekrar mı vuracaksın?"

Kurduğum cümleden rahatsız olduğunu belli edercesine bakmış ama ben zerre umursamamıştım.

"O gün için özür dilerim, sana vurmak istemedim"

Cevap vermedim önemli değil desem yalan olurdu. Benim için önemliydi çünkü. Affettim desem affetmedim kendimi ve onun vicdanını rahatlatmış olurum.

"Bu arada Minji"

"Evet"

"Yeonjun'un saçından ya da ne bileyim kan ör-"

"Yarın saat onda bizi almaya gel DNA testini yaptıralım."

Beni onaylamıştı hiç beklemeden .

"İyi geceler"

Cevap vermeden arkamı dönmüştüm ki aklıma geleni söylemem gerektiğini fark ettim.

"Bir daha böyle birşeyler isteyeceğin de Yeonjun'u mahana etme"

Son sözlerimi söyleyip eve gitmiştim bile Yeonjunla sıkıca sarılmış gülümseyerek yatağa uzanmıştık.

"Anne ne konuştunuj beni ona veymeyecekşin dimi?"

"Evet bebeğim vermeyeceğim"

Yeonjun yanağımı öpmüş koynuma sokulmustu.

"Uykum geydi, uyuyalım mı?"

"Uyuyalım bebeğim"

Uyuyalım. İnsan uyudu mu her şeyi unutur.'

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro