Bu bölüm smut ve bdsm içerir. Sevmiyorsanız atlayabilirsiniz <3
✦
Boynundaki deri tasmanın sıkılığı Yeosang'ın vücuduna vahşi, yoğun bir elektrik yayarken Lucas'ın koyu kahverengi gözlerine bakmasıyla his daha da yoğunlaşmıştı. Bu gece dinlenebileceğini düşünüyorsa bile bakışları Yeosang'a o düşünceyi aklından tamamen silmesi gerektiğini söylüyordu.
Lucas hızla onu derin bir öpüşmeye doğru çekti. Diliyle Yeosang'ın ağzının içini keşfederken deri ipi tasmanın önündeki yuvarlak halkaya geçirdi.
"Çok ateşlisin bebeğim. Sana doyamıyorum," diye mırıldandı Lucas öpüşmelerinin arasından, bir eli sertçe deri ipi kavrarken diğer eli beyaz bornozunun içinden Yeosang'ın göğüs ucunun etrafında daireler çiziyordu. "Aşağı."
Kulaklarına ulaşan derin sesle ve tasmanın sertçe çekilmesiyle Yeosang anında itaat etti. Tek istediği dudaklarını önünde beliren büyük, sert erkekliğinin etrafına sarmak olsa da Lucas'ın hakimiyetini göstermek istediğini biliyordu. O yüzden sabırla bekledi.
Lucas'ın eli çenesini sertçe kavradığında Yeosang'ın aç dudaklarının arasından beklenti dolu bir inleme kaçtı. Uzun boylu genç adam baş parmağıyla Yeosang'ın alt dudağını sert bir hareketle okşadıktan sonra ağzını açması için parmak ucunu ağzının içine doğru ittirdi.
"Bunu mu istiyorsun bebeğim?" Lucas sırıtarak sertleşmiş erkekliğinin ucunu Yeosang'ın dudaklarına sürttükten sonra sonunda tadına bakmasına izin verdi.
Vücudu ve zihni büyük bir hazla uyarılırken Yeosang o an Lucas'ın sorularının cevapsız kalmasından ne kadar nefret ettiğini unutmuştu. Yeosang'ı ani ve sert bir hareketle geriye çekince gözlerini ona koyu gözlerle bakan Lucas'a doğru kaldırdı.
"Bana cevap ver."
Lucas'ın büyük eli Yeosang'ın yüzüne çarptığı an keskin bir acı yayıldı. Lucas'ın diğer elindeki deri ip, Yeosang'ın şaşkınlıkla geri çekilmesine izin verecek kadar gevşek duruyordu. Yakıcı his yüzünden vücudunun diğer bölümlerine kadar yayılıyordu.
Ve buna bayılıyordu.
"Bana cevap ver, dedim," diye tekrar etti Lucas Yeosang'ı dizlerine doğru geri çekerken.
Yeosang konuşmak için dudaklarını araladı ama ağzı erkek arkadaşının sert erkekliğiyle tekrar dolduğunda kelimelerin dökülmesi için küçük bir şansı bile olmamıştı. Kendisini daha ileri doğru zorlarken Lucas parmaklarını Yeosang'ın saçlarına daldırdı ve uzun bir nefesle inledi.
Sadece birkaç dakika sonra Yeosang'ın çenesi, ağzıyla ve diliyle Lucas'a zevk vermekten ağrımaya başlamıştı. Şimdiye kadar sayısız kere yaptıkları sekse rağmen Yeosang hala büyüklüğü karşısında kendisini dili tutulmuş halde buluyor ve hem korkuyor hem de heyecanla acıyı hissetmeyi bekliyordu. Düşüncesi bile bacaklarının arasındaki kendi ereksiyonunun seğirmesine sebep oluyordu.
"Çok güzel gidiyorsun bebeğim," diye mırıldandı Lucas derin nefeslerinin arasından. Bir eli Yeosang'ın saçını yumruğuyla kavramış diğeri ise deri ipi en dibinden tutarken Yeosang'ın istese bile geriye kaçmasını imkansız hale getiriyordu.
Lucas'ın erkekliği art arda küçükdiliyle temas edince öğürme sesleri Yeosang'ın boğazında takılı kalmıştı. Gözyaşlarının göz kapağının alt kısmında biriken parlak gözleriyle yukarı bakarken düzgünce nefes alamamaktan başı dönmeye başlamıştı. Her şey tam olmasını istediği gibiydi.
Kısa süre içinde bayılacakmış gibi hissederken Yeosang gözlerini kırpıştırdı ve yaşların yanan yanaklarından süzülmesine neden oldu. Aynı zamanda Lucas ona yardım etmek için elinden geleni yapsa da erkekliğinin tamamını ağzına alamadığı için onu hayal kırıklığına uğratıyormuş gibi hissediyordu. Gittikçe hızlanırken hareketleri daha şiddetli bir hal alıyordu ve ağzının sertçe becerilmesinin verdiği haz tüm vücudunu bir fırtına gibi kasıp kavuruyordu.
"Kimse, ağzına alırken sen gibi bu kadar masum görünemez," dedi Lucas sırıtarak ve son bir kez kendisini en dibe kadar ittirdikten sonra Yeosang'ın ağzından çıktı ve tükürüklerinin çenesinden süzülüşünü izledi.
İpin çekildiğini hissedince Yeosang doğruldu ve nefesini düzenlemeye çalışırken acıyan dizlerinin üzerinden ayağa kalktı. Kalkarken Lucas'ın elini teninde hissetti; bornozu teninden aşağı doğru çekince önünde çırılçıplak bir halde dikildi.
"Endişelenme, seni sıcak tutacak bir şey var," dedi ve Lucas'ın yüzüne oyunbaz bir ifade yerleşti, "...eller arkaya."
Hemen ardından deri ip tasmadan çözülmüş canını acıtacak kadar sıkı bir şekilde Yeosang'ın bileklerine bağlanmıştı.
Dudaklarıyla Yeosang'ın dudaklarına saldırırken Lucas onu geniş koltuğa doğru ittirdi. Yeosang'ın vücudu dokunulmak için yanıp tutuşuyordu ve Lucas'ın gözlerindeki ifade durumu daha kötü hale getiriyordu. Yumuşak koltukta sırt üstü uzanırken Lucas'ın üzerine oturup boynunu ısırıp emerken Yeosang inleyerek vücudunu hareket ettiriyordu.
"Çok sabırsızsın," dedi Lucas sırıtarak, iki parmağını Yeosang'ı ağzına ittirerek emmesi için zorladı.
"Lü-lütfen..." İki parmağın dudaklarının arasın çıkıp kışkırtıcı bir şekilde göğsüne doğru inerken Yeosang vücudunu geriye doğru kasarak inledi.
Gözlerini kapatıp Lucas'ın dokunuşlarının verdiği zevke odaklandı. Hemen ardından bacakları açılırken ıslak parmaklar iç bacaklarının içinde çizgiler çizmeye başladı. Lucas tam istediği yere doğru yaklaşırken dudaklarının arasından sayısız derin inlemeler kaçtı.
Hiçbir uyarıda bulunmadan Lucas ilk parmağını içine ittirdi. O anda Yeosang acı içinde inlerken Lucas'ın onu parmaklamaya başlamasıyla vücudu acıyla istemsiz kıvrılıyordu. İlk parmağı kısa süre sonra kururken içine her girişinde canını yakıyordu.
"A-ah... Acıyor..." Yeosang yaşlı gözleriyle inledi. Buğulu görüşü içinden Lucas'a baktı, Lucas ise parmaklarını daha hızlı, daha sert hareket ettirirken ona sırıtarak bakıyordu.
"Pekala, bir güzel becermeden önce seni dağıtmak istemem," dedi Lucas, koltuğun yanındaki masanın üzerine daha önceden hazırladığı kayganlaştırıcı şişesini almak için Yeosang'ın üzerine doğru eğildi.
Yeosang'ın gözleri üzerineki Lucas'ın görüntüsüyle esir tutulurken ikinci parmağın içine girişini hissetmesiyle koyu gözleri Yeosang'ın ensesinden ürperti süzülmesine neden oluyordu. Alt dudağını ısırırken kendisini acıyla birleşen müthiş bir zevki içinde kaybetti.
Lucas koltukta hareket ederek dizlerinin üzerinde Yeosang'ın bacaklarının arasında yerini alırken sonrasında olacak şeyi beklerken Yeosang gerginlikle midesinin kasıldığını hissetti. Vücudunun alt kısmı hafifçe yukarı doğru çekilerek bacakları Lucas'ın yapılı bacaklarının üzerinden ileriye doğru uzandı.
"Ah... Ta-tanrım.." Lucas erkekliğini içine ittirmeye başlayınca zayıf bir inleme Yeosang'ın dudaklarından kaçtı. Sadece başı bile çok fazla hissettirirken Yeosang gittikçe içini dolduran hisle kafasını geriye doğru bastırdı.
Yakıcı his içinden geçerken kirpiklerinde biriken yaşlarla onu soluk soluğa bırakmıştı. Aniden Lucas'ın deri tasmadan çektirdiğini hissetti ama kolları arkasından bağlı olduğu için yarı oturur yarı yatar pozisyona gelmişti ve çoktan yorgun ve ağrıyan bedeni için hiç de rahat bir posizyon değildi.
"İnlemeyi kesmen gerek," dedi Lucas Yeosang'ın yüzüne doğru ve erkekliğini daha derinlere doğru ittirdi. İşaret parmağını tasmanın halkasına geçirmişti ve her hareketinde sertçe çektirirken Yeosang'ın art arda gelen inlemelerinde neredeyse boğulmasına sebep oluyordu.
Lucas hızlanmaya başlarken Yeosang artık sessiz kalamıyordu. Derinlerine her giriş çıkışında yüksek sesle inliyordu. Yoğun zevkten yanakları yanıyor ve bedeni titriyordu.
Masanın üzerinden bir şey almak için Lucas'ın tekrar üzerine eğildiğini hissettiğinde Yeosang sırada ne olacağını kestirememişti. Ama hissettiği şeyle hiç şaşırmamıştı.
Lucas elini Yeosang'ın ağzının üzerine kapatmıştı ve sertçe acı dolu inlemelerinin kaçmasını engelleyecekti. Yeosang'ın içine hala hızla girip çıkarken masanın üzerinden aldığı mumun sıcak ışığıyla sırıtan yüzü aydınlanmıştı.
Hala yanan sıcak balmumu tenine değdiği an Yeosang'ın vücudu kasıldı. Balmumu katılaşırken gövdesinin üzerinde çiçek yaprakları şeklini alıyordu. Boğuk çığlığı, dudaklarının üzerindeki elin altında kalmıştı.
"Hmm, hoşuna gitti mi bebeğim?" diye sordu Lucas, sesi her zamankinden daha derindi. "Sen benim sürtüğümsün, değil mi?"
Lucas elini Yeosag'ın ağzının üzerinden çekti ama Yeosang derinlerine ulaşan Lucas'ın hissiyle öyle bir kendinden geçmişti ki cevap bile verememişti. Sol göğüs ucunun üzerinde hissettiği sıcak balmumu Yeosang'ın acı içinde çığlık atmasına neden olmuştu. Fakat acı, Lucas'ın Yeosang üzerindeki tüm kontrolü elinde tutuşunun verdiği hazzı daha da körüklemişti.
"Değil mi?" diye tekrar etti.
"E-evet..." diye inledi Yeosang sessizce.
"O zaman bağır!"
"Se-senin sürtüğünüm. Lü-lütfen.. Daha fazla i-istiyorum..."
Yalvarışları anında duyuldu ve koltuğun yastıkları üzerinde sertçe becerilirken teninin her yeri sıcak balmumu izleriyle dolmuştu. Her bir damla titreyen dudaklarının arasından şehvetli inlemelerin kaçmasına sebep oluyordu.
Lucas anında içinden çıkıp Yeosang'ı karnının üzerine çevirdi, alt vücudunu tekrar setçe içine girmek için yukarı doğru çekti. Otel süitindeki hava katlanılamaz derece sıcak olmuştu.
Yeosang, Lucas'ın parmaklarını kendi zonklayan erkekliğini sardığını hissettiğinde gözlerini kapattı ve vücudunun her şeyi hissetmesi için kendisini serbest bıraktı. Erkek arkadaşının kendisini becermesini ne kadar sevdiğini kelimeler anlatamazdı. Lucas'ın onu kontrol edişini, yalvartmasını çok seviyordu. Seks onunla asla, bir kez bile nazik bir şey olmamıştı.
"Benim için gel," diye emretti Lucas arkasından ve Yeosang daha fazla kendisini tutamadı.
Yüzünü altındaki yastıklara doğru gömdü. Koltuğa ve Lucas'ın eline boşalırken inlemeleri boğuk çıkmıştı. Lucas'ın hareketlerinden ve soluklarından onun da yaklaştığı belli oluyordu.
Genç adamın içine boşalacağını düşündüğü sırada Lucas içinden çıktı ve tekrar Yeosang'ı sırt üstü çevirdi. Hızla kondomu çıkarıp yere fırlattı, uzun parmakları sertçe kendi erkekliğinin etrafına sarılıp hızla ileri geri hareket ettirirken Yeosang'ın gözlerine odaklanarak tasmasından tutup kendisine doğru çekiştirdi.
Yeosang, erkek arkadaşının bakışlarının ne anlama geldiğinin açıkça farkındaydı. Dudakları önündeki sert erkekliği çevreleyip dilini etrafında döndürürken kondomun acı tadını umursamadı bile. Lucas'ın parmakları bir kez daha Yeosang'ın saçlarını kavrarken yüksek sesle iniltileriyle boğazının en derinine doğru zorlayarak doruğa ulaştı.
Fışkıran sıcak sperm Yeosang'ın boğazından aşağı inerken boğulacakmış gibi hissetti. Lucas son birkaç ittirişinin ardından kendisini geri çekti ve sonunda Yeosang'a nefes alma şansını sundu.
Dudakları birleşirken Lucas dilini Yeosang'ın ağzının içine sokmasıyla kendi tadını almak zorunda kalışını umursamadı bile. Dudakları birbirlerine kenetlenmiş halde Lucas bileklerini çözmek için kollarını Yeosang'ın etrafına sardı.
"Dudaklarınla ilk kez beni kavrayışını hala hatırlıyorum, o anda doğru kişi olduğunu anlamıştım," diye fısıldadı Lucas Yeosang'ın dudaklarına doğru, ses tonu tekrar yumuşamıştı.
"İçten içe aslında romantik birisin, değil mi?" dedi Yeosang kıkırdayarak, yorgun bedeni geriye doğru koltuğa düşerken diliyle dudaklarını ıslattı.
"Sadece senin için aşkım," dedi Lucas sırıtarak, elini Yeosang'a doğru uzattı, "Çok da rahatlama. Henüz işimiz bitmedi. Biraz da yatakta devam edelim, olur mu?"
Yeosang ona bakarak kurumuş balmumunu teninden temizlerken ardında kalan kırmızı izler açığa çıktı. Otele geldiklerinde yorgun olduğunu düşünerek aptallık etmişti. Şu anda vücudu yüz kat daha yorgun hissediyordu. Ama aynı zamanda erkek arkadaşının koyu gözlerindeki baştan çıkarıcı bakışları tarafından cezbedilmesine engel olamıyordu.
"Peki, gidelim o zaman," diye cevap verdi Yeosang ve Lucas'ın elini tutarak yatak odasına doğru takip etti.
______________________________________________
Baştan sona smut bölümle selam bdjdj
Ne kadar smut çevirirsem çevireyim asla alışamayacağım sanırım🙈
Bu geçiş bölümüydü olaylar bir sonraki bölümde başlıyor 🤭
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro