17
Sakura'nın doğum günü ardından bir sonraki gün okula umut dolu bir yürekle gelmişti Sasuke. Tanrı şahidi ya, gece boyu Sakura'dan bir mesaj beklemişti. Bir teşekkür mesajı ya da belki de flörtöz bir romantik mesaj... Aslında sonuncuyu onun yapması kulağa daha mantıklı geliyordu ama içeriği önemli olmaksızın bir mesaj beklemişti. Beklediği mesajı almamıştı ancak bu onu yıkmamıştı elbette. Hislerinden bahsetmişti ve sevdiği kız da bunu garip bulmamış, aksine mutlu olmuş gibiydi. Şimdi ise Sakura'nın karar vermesini beklemeliydi. Heyecanlıydı ancak onu karar vermesi için zorlamayacaktı da. Eğer sonunda kabul edecekse, bir yüzyıl daha bekleyebilirdi.
"Ah, şunlara bakın! Sevimli değiller mi ama?" Kiba yine twitter sayfasına düşen milyonuncu köpek sahiplendirme tweeti inceliyordu. "Yavru bir Sibirya kurdu... Onu sahiplensem mi acaba? Siz ne dersiniz?" Beklentiyle arkadaşlarına baktı. Verecekleri cevap Kiba'nın kararını etkilemeyecekti elbette ama yine de soruyordu.
"Akamaru'nun üstüne gül mü kokluyorsun yine, şerefsiz?" diye sordu Naruto sırıtarak. Kiba sürekli yeni bir köpek sahiplenmek istiyordu ve ailecek bu köpek sevgileri, evlerini tam bir köpek çiftliğine çevirmişti. Ailesine yeni bir köpeğin daha eklenmesi onlar için büyük bir olay olmazdı, aksine rutinleri buydu.
"Saçmalama, Akamaru ilk göz ağrım benim."
Naruto yüzünü buruşturarak bakmaya devam etti Kiba'ya, arkadaşını seviyor ama bir o kadar da gıcık oluyordu. Bazen boğazına çöküp nefessiz bırakana kadar acı çektirmek istiyor, bazen de ensesine şaplağı indirip delicesine eğlenmek istiyordu. İşte böyle deli dolu birisiydi. Başını, kafasını sırasına koymuş sırıtarak bir yerlere dalıp gitmiş Sasuke'ye çevirdi.
"Şşt, Emosuke! Sakura-chan'la nasıl geçti dün?" Sasuke hiç oralı bile olmamış, sırıtmaya devam etmişti. "Alooo! Dünyadan Sasuke'ye!" Konunun Sakura'ya gelmesiyle Kiba da ilgisini sabahtan beri aşık olduğu Sibirya kurdundan kurtarıp merakla Sasuke'ye baktı. Sasuke'nin hâlâ cevap vermemesiyle yüzünden Naruto, değerli kalçasını yerinden oynatmak zorunda kalmasının öfkesiyle arkadaşının ensesine şaplağı indirdi.
Nihayet dünyaya dönen Sasuke başını hızla sıradan kaldırdığında Neji, Sai, Choji ve Shikamaru da sınıfa girdiler.
"Ne var, Naruto?"
"Dün akşam diyorum, sen ve Sakura-chan diyorum, nasıl geçti diyorum?"
"Haa..." Dudakları dün akşamı hatırlayarak kıvrıldı. Sakura'nın sözleri bininci kez kulaklarının içinde yankılanırken hepsi tuhaf bir bakışla Sasuke'yi izliyordu.
"İyi geçmiş anlaşılan," dedi Kiba hınzırca gülerek. "Ters bir şey olsa niye salak salak gülsün, değil mi?" Bakışları Sai'yi bulduğunda gülümsemesi büyüdü. "Sakura hediyesini çok beğenmiş olmalı galiba."
Sai kalçasını Sasuke'nin sırasına dayayıp gülümsedi. Sasuke'nin mutlu görünmesi onu şaşırtmamıştı. Ya hâlâ bir şeyler olmamıştı ya da Sakura hediyeyi beğenmişti.
"Anlatsana Sasuke, ne oldu?"
Arkadaşlarının onu rahat bırakmayacağını anlayan Sasuke başını sıradan kaldırıp arkasına yaslandı ve elini saçlarında gezdirdi.
"Flört edeceğiz biraz. Bence sonunda da çıkarız, ümitsiz değilim."
"Vaay," Naruto Sasuke'nin omzunu sıktı. Sasuke ve Sakura bir araya geldiğinde Sasuke'yi sinirlendirmekten çekinmezlerdi ama yine de iş bu noktaya gelebiliyordu. "Helal olsun kıza, onca piçliğimize rağmen sana hayır dememiş."
Tabi, der gibi gülümsedi Sasuke ancak bu içten içe övünmesi değil dua etmesi gereken bir durumdu. Sakura tüm o olanları unutmamayı seçip teklifi reddedebilirdi de. Ancak sanki her şey planlanmış gibi o anın keyfi yok olup gitti...
Sasuke'nin sınıfına öfkeyle giren Sakura'yı gördüğünde hiçbir şey yokmuşcasına, büyük bir umutla ayağa kalktı Sasuke. Sevdiği kız bir şekilde iyi görünmüyordu ancak kötü bir şey olmayacağına emindi. Ta ki Sakura karşısına geçip yüzüne tokadı geçirene kadar...
Sai ve Naruto, şovun başlangıcıyla gülme dürtüsünü bastıramazken son anda Kiba bu şakanın bok yoluna gideceğini hissetmiş ve pislik yapmayı seven iki arkadaşının aksine pişmanlıkla dudaklarını dişlemişti.
Güzel bir günaydın beklerken yediği tokatla neye uğradığına şaşıran Sasuke dudaklarını aralayıp bir şeyler demeye çalıştı. En son birlikte her şey çok güzelken aralarındaki havayı neyin değiştirdiğini anlamaya çalışıyordu.
"Sorun ne, Sakura?" dedi yine de sanki o tokadı hiç yememiş gibi şefkatli bir sesle. Belki de günü güzel başlamamıştır ve sinirini çıkaracak birisi arıyordur, olur ya...
"Sorunu bilmiyorsun sanki!" Elinde tuttuğu poşetten doğum gününde Sasuke'den aldığı hediye paketini çıkarıp kapağını araladı ve tangayı Sasuke'nin yüzüne fırlattı.
Sasuke gözüne zarar gelmemesi için refleks olarak gözlerini yumarken yüzüne düşen tangayı eliyle alıp havaya kaldırdı. Gözleri tanga ve Sakura arasında mekik dokurken nerede hata yaptığını anlamaya çalışıyordu.
"Ne tür bir arkadaş doğum gününde tanga eder, tanrı aşkına?!"
Gözleri korkuyla büyürken verdiği hediyenin artık bok gibi olduğu sinyallerini almaya başlamıştı.
"Güzel değil mi?"
Sakura burnundan hızlı hızlı solurken sabır dilercesine gözlerini devirdi ve elini saçları arasında gezdirdi.
"Nasıl yorumladığımı tahmin edersen evet, güzel değil. Hiç güzel değil."
Tanga fikrini Sai'nin verdiğini anımsayarak ona döndüğünde Naruto ile beraber gülme krizine girdiklerini gördü. Oyuna geldiğini ancak daha yeni anlarken yüzünü buruşturdu pişmanlıkla.
Ne bok yedim lan ben!
"Açıklayabilirim-"
"Tanganın neyini açıklayacaksın?!"
Sai'yi işaret etti. "Şerefsiz Sai'nin işi yine Sakura, yine piçlik yap-"
Sözünü tamamlayamadan yüzüne bir tokat daha yediğinde felaket batırdığına olan inancı daha da arttı.
"Sen her kararını Sai ve Naruto'nun iki dudağından çıkana göre mi veriyorsun? Kendin düşünüp karar veremiyor musun?"
Kendini fena halde ezilmiş hissediyordu. Ne diyebilirdi, yani ne cevap verebilirdi ki şimdi bu kıza? O tamamen haklıyken...
Sai arkadan, veremiyor dediğinde Sasuke'nin beynine kan sıçradı. Yine pislik arkadaşlarının, bu durumda artık arkadaş değillerdi an itibariyle aslında, oyununa gelmişti.
"Çıkma teklifini reddediyorum, mümkünse benimle karşılaşma bile. Utanç verici!" Sakura hızla kendini sınıftan dışarıya atarken ardında herkesin içinde rezil olmuş bir Sasuke bırakmıştı.
Sasuke ise Sai'ye döndüğünde elinde sinirle sıktığı tangayı Sai'ye fırlattı. "Şerefsizsiniz gerçekten! Arkadaşlığınızı sikeyim ben sizin!" Kapıyabkadar gidip çıkacağı sırada en azından tangaya verdiği paranın boşa gitmemesi gerektiğini hatırlayarak geri döndü ve pis pis gülen Sai'nin elinden aldı.
"Anneme vereyim de işe yarasın bari ya da iade ederim."
Tangayı poşetin içine koyup çantasına tıktı ve arkadaşlarının itirazına rağmen onları görmezden gelip sınıftan çıktı.
Ortalık kızışacak azıcık :D
Şimdilik vizelerim falan bitmiş gibi görünüyor. 7 günlük bir tatil var önümde, bu süreçte de Skam'ı kaldığım yerden yazmaya devam edeceğim. O yüzden yakında ona da yeni bölüm gelebilir, umutlandırayım sizi bi :)
Bu arada Instagram'da sakurasyx adlı bir hayran hesabım var, beğenio destek olursanız çok mutlu olurum. ^^
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro