Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

16

Bütün gün boyunca proje ödeviyle uğraşmış ve ödevin yarısını bitirmiş durumdaydı Sakura. Saat akşam altıyı gösterirken masasını toplayıp aşağıya indi. Annesi ve babası işten yeni dönmüşlerdi ve emindi ki akşam kendi aralarında ufak bir doğum günü kutlaması yapacaklardı.

Sasuke'nin ne yapacağından tam emin olamasa da tahmin etmediğini de söyleyemezdi. Muhtemelen doğum günü sürprizi yapacaktı ancak başka bir şey olsa da fazla uzamamasını diledi. Annesi büyük ihtimalle pasta almıştı ve onlarla da kutlaması gerekiyordu.

"Anne, bir arkadaşımın yanrdımıma ihtiyacı var. Çıkabilirim, değil mi?"

Babası salonda, oturduğu yerde telefonuyla ilgileniyordu. Sadece annesinden izin alsa yeterdi, babasının bu konuda bir itirazı olmazdı.

"Ne yardımı?"

"Emin değilim," dedim, aklına gelen senaryolarla gülümsedi. Sasuke uzun zamandır doğum günü hakkında bir şeyler söylüyor ya da unuttuğunu belirtip duruyordu ancak bu 'yardım' işinin altından doğum gününe dair bir şeyler çıkacak hissi içinde yoğundu. "Acil yardımıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Belki de doğum günü sürprizi yapacaktır..." Doğum gününü işin içine sokarak annesinin izin verme ihtimalini yükseltebilirdi. Böyle bir şeye karşı çıkacağını sanmıyordu.

"Pekâlâ, çok geç kalmamaya çalış. Mümkünse sekiz gibi evde ol."

"Tabi."

Odasına çıkıp sevdiği nude tonlarındaki kazağını ve pantolonunu giydikten sonra saçlarını düzeltti ve evden çıktı. Sasuke'nin işi konusunda kesin bir bilgisi olmadığı için öyle süslü bir şekilde gitmesi tuhaf olabilirdi. Eğer gerçekten doğum günü dışında bir şey varsa...

Sasuke'nin attığı konuma göre Sumida nehrinde buluşacaklardı.

Evi oraya biraz uzak olduğu için nehre varması yaklaşık bir saat gibi bir süre almışken nihayet nehre ulaşmıştı. Annesinin verdiği süre için de pek bir şey kalmamıştı ancak Sasuke'nin planladığı şeyin uzun sürmeyeceğini düşünüyordu.

Nihayet buluştuklarında Neji'yi ya da Shikamaru'yu göremedi.

"Diğerleri gelmedi mi?"

Arkadaşları konusunda bir yalan düşünmemiş olan Sasuke bunu dert etmedi. Nasıl olsa yapacağı sürpriz önemliydi ve yaptığında onlar konusunda yapacak bir açıklamaya ihtiyacı olmayacaktı.

"Onlar da yoldalar, biz gidelim seninle operasyonumuzu yapacağımız yere. Diğerleri tam konumu biliyor."

Sasuke'yle nehir boyunca yürümüşler ve ufak tefek konulardan konuşmuşlardı. Bu konuşmalar arasına doğum günü de dahildi. İşlerinin uzun sürmemesi ve kısa süre içinde evde olması gerektiğinden de bahsetmeyi unutmamıştı.

Nehirde biraz gezdikten sonra Sasuke durduğunda Sakura'da ona ayak uydurdu.

"Ne oldu?"

Sasuke ona dönüp içten bir şekilde gülümsediğinde, anladı. Gizli operasyonun kesinlikle doğum günüyle alakası olduğuna artık çok daha emindi.

Sasuke elinde tuttuğu alışveriş çantasından bir şeyler çıkartırken ne olduğunu anlamaya çalıştı.

"Bu ne tam olarak?"

Sasuke elini Sakura'nın saçına götürüp okşadı. "Dilek gökyüzüne iki tane dilek feneri gönderebileceğimizi düşündüm." İçinin hava dolması için fenerin ağzını açıp birkaç kez salladı. Ardından mumu telin ortasına yerleştirdi. "Fenerin üst kısmını tutabilir misin, Sakura?"

Sasuke'nin dediği gibi yapıp fenerin üst kısmını tuttu. Pastayla falan karşılaşmayı beklemişti ama bu beklentisinin ötesindeydi. Daha önce hiç dilek feneri uçurmamıştı, bu bir ilk olacaktı ve doğum gününde böyle bir şeyi denemek pastadan çok daha güzeldi.

Dilek fenerini havaya uçurmadan önce birlikte bir süre mumun yanışını izlediler.

"Yani gizli operasyonumuz tamamen doğum günümü kutlamaktı, huh?" Gözlerini Sasuke'ye dikip gülümsedi. Operasyonun bu yönde olacağını tahmin etmek onun için zor olmamıştı.

"Tamamen doğum gününü kutlamak değil... Fener yeterince yandı. Bir dilek dile bakalım."

Sasuke feneri bıraktığında, gözlerini kapatıp bir dilek diledi. Öyle sıradışı bir şeyler istemiyordu. Tek istediği kendisinin, çevresindekilerin sağlığı ve mutluluğuydu. Bunlarla dolu güzel ve sade bir dileğin ardından feneri havaya gönderdiğinde hemen yanında duran, kolu koluna değen Sasuke ile fenerin yükselişini seyrettiler.

"Uzun zamandır seninle ilgileniyorum, Sakura."

Gözlerini fenerden aldığında Sasuke'nin yoğun bakışlarıyla karşılaştı. Haklıydılar... Arkadaşları haklıydı ve tam da şüphe ettiği gibiydi.

"Benden hoşlanıyor musun bilmiyorum ancak eğer o günkü sözlerinde ciddiysen... Deneyebiliriz." Hoşlandığı kızın elini tuttuğunda, Sakura da buna itiraz etmedi. "İtiraf etmek için bu günü bekledim çünkü bugün sadece senin için özel bir gün değil. Hayatımda sevebileceğim en özel kızsın, bu benim için de önemli bir gün." Sakura'nın yavaşça kıvrılan dudaklarını fark ettiğinde gülümsemesi daha da genişledi. "Eğer hislerinden emin değilsen, bekleyebiliriz. Dediğin gibi flört ederiz, takılırız. Ne istersen onu yaparız."

Sasuke'nin sözlerinin samimiyetine inanıyordu Sakura. Arkadaşlarına da dediği gibi onunla flört etmesi şimdilik en doğru karar olabilirdi.

"Benimle iyi bir şekilde flört etsen iyi olur, Sasuke-kun. Beni kendine o kadar kolay düşüreceğini sanıyorsan yanılıyorsun." Yüzünde yer edinen tatlı gülümseme sanki tam tersi olacakmış gibi hissettiriyordu Sasuke'ye. Zor olsun ya da olmasın, Sakura için bunu başarmanın bir yolunu bulurdu.

"Oh, bir hediyem de var," Sakura'nın ellerini bırakıp çantadan ona aldığı hediyeyi çıkardı. İnternetten sipariş etmek yerine bizzat gidip kendi almıştı. Bunu yaparken elbette çok tuhaf anlar yaşamıştı ancak her şey Sakura içindi. Onun için böyle bir utancı bile yaşardı. Tanga aldığı mağazadaki çalışanların, müşterilerin ve kasiyerin tuhaf ve kınayıcı bakışlarının esiri olmuştu ancak onlarla bir daha karşılaşacak değildi nasıl olsa. Üstelik, tanınmayacak da olsa, maskesini de takmıştı. Yani kim Sasuke Uchiha'nın bizzat gidip tanga aldığından haberdar olabilirdi ki?

Sakura o akşam hediyeyi açıp vakit kaybetmek yerine geriye kalan vaktini Sasuke'yle geçirmeye devam etti. İkinci dilek fenerlerini de yakıp havaya göndermiş ve bu seferkinde Sasuke ile birlikte dilek dilemişlerdi. Sasuke'nin dakikalarca onunla flört etmesi hoşuna gitmişti.

Onunla geçirdiği akşamı otobüste sonlandırdıktan sonra nihayet eve geldiğinde ailesiyle de doğum gününü kutlamış ve ufak bir pasta kesmişti. Gizli operasyonunun verdiği mutlulukla günü bitirdiğinde hediyelerini açmak için kendini odasına atmıştı.

Babasının hediyesi gitmeyi istediği Koreli idol grubunun konser biletiydi ve annesinin hediyesi ise internetten sipariş etmeyi düşündüğü telefon kabıydı.

Sıra en sona sakladığı, Sasuke'nin hediyesine geldiğinde kalbini ufak bir heyecan kapladı. Sasuke'den özel ve anlamlı bir hediye aldığını hissedebiliyordu. Kutuyu hediye paketinden kurtardığınds gözlerini kapatıp kutuyu açtı. İçinden neyin çıkacağını merak ediyordu.

Kutuyu açıp elini içine daldırdığında parmak uçlarının hissettiği şey bazı yerleri yumuşak olan, bazı yerlerinde de dantel hissi veren bir şeydi. Ne olduğunu görmek için özlerini açtığında gördüğü şeye anlam veremedi.

Tanga?

Tanga.

Bu tangaydı, değil mi?

Ya da iç çamaşırı.

Yüzünü buruşturup elindeki tangayı havaya kaldırdı.

Bu neydi şimdi tam olarak?

Ne tür bir arkadaş tanga alırdı ki?!

Sasuke'nin böyle bir doğum günü sürprizi yapacak kadar akıllı olduğunu düşünürse tanganın altında yatan bir sebep de olmalıydı.

Tanrım, yoksa derdi mi farklı?!

Utançla tangayı kutuya koyup yatağın altına attı. Nasıl olurdu da Sasuke ona tanga alırdı? Neden tanga almıştı? Daha sevgili bile değillerdi, ne yapmaya çalışmıştı kirpi kafalı?!?!


۝

Sasuke yarra yedi

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro