Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

iv

Giyuu, Sanemi'nin yardımıyla arabanın yolcu koltuğuna oturmuş ve torpido gözünden çıkan ilk yardım setiyle dikkatlice tedavi edilmişti. Sanemi, kaşındaki yaraya bir cerrah hassasiyetiyle pansuman yapmış ve ufak bir yara bandı yapıştırmıştı.

Giyuu, onun kendisine karşı bu derece nazik ve özenli davranmasını anlamıyordu. Neler olduğunu detaylıca düşünmeye ihtiyacı vardı, bu yüzden bir an önce eve gitmek istiyordu. Daha Sabito'dan azar yiyecek ve durumu kurtarmaya çalışacaktı.

"Akşam Mitsuri'nin doğum gününe geleceksin, değil mi?" Giyuu düşüncelerinden sıyrılıp beyaz saçlı çocuğa döndü. Doğum günü mü vardı?

"Davet edildiğimi sanmıyorum." Sessizce söylediği cümleden sonra gözlerini cama doğru çevirdi. Fakat Sanemi beklemediği bir şekilde ona çıkışmıştı.

"Saçmalama Tomioka. Mitsuri hepimizin olduğu gruba yazdı ve cevap vermediğin için seni aradı. Shinobu da aradı ve hatta ben de aradım ama asla cevap vermedin. Kendini aşağılamak yerine arada telefonunu kontrol etsen iyi olur gerizekalı." Sanemi sinirle cümlelerini sıraladıktan sonra direksiyondaki elleri tutuşunu sıkılaştırdı ve gaza biraz daha yüklendi.

Giyuu, böyle bir azar yemeyi cidden beklemiyordu. Kafasını duvara vurduğu sırada bayılmış olmalıydı, aksi mümkün değildi. Cebinden telefonunu çıkartıp asla kontrol etmediği bildirim ekranına girdiğinde yığılmış bildirimlerin arasında Sanemi'nin adını gördü. Üç gün önce onu aramıştı ama Giyuu fark etmemişti bile.

"Üzgünüm." Kendine küfür ederek telefonu tekrar cebine koydu ve derin bir nefes aldı. Boşuna mı depresyona girmişti yoksa Sanemi onunla dalga mı geçiyordu anlayamıyordu. Şimdilik bunları daha sonra düşünmek üzere bir köşeye bıraktı ve doğum gününe odaklandı. "Mitsuri için bir doğum günü hediyem yok."

"Sorun değil, Tanjiro beni çağırdığı sırada hediye almaya gidiyordum. Senin yerine de bir şeyler seçebilirim." Giyuu onu kafasıyla onaylamakla yetindi, başı yediği yumruktan dolayı fena halde sızlamaya başlamıştı. Bu halde hediye almaya gidebileceğinden emin değildi. Kısa bir yolculuk sonrasında araba, Sabito ile paylaştığı apartman dairesinin önünde stop etti.

"Parti 5. bölgedeki barlar sokağında olacak. Mitsuri ve Obanai beraber gelecekler. Rengoku, Shinobu ve Gyomei'yi alacağını söyledi. Tengen ise üç tane sevgilisi olduğu için başka birini alamıyor. Yani eğer istersen... Eğer istersen beraber gidebiliriz." Giyuu konuşmanın nereye gideceğini anlamaya çalıştığı süre boyunca karşısındaki oğlanı incelemişti. Hareketleri garipti, sanki gergin gibiydi ve sonunda baklayı ağzından çıkardığında daha da gergin gözükmüştü. Sessiz geçen her saniye sonunda Sanemi patlamak üzere olan bir bomba gibi gözükmeye başlıyordu.

"Pekala, olur." Giyuu gevelemeden hızlıca cevap verdi ve karşıdaki oğlanın rahatlamasını izledi. Ardından arabanın kapısını açtı ve indikten sonra camdan konuştu. "Teşekkür ederim, Shinazugawa."

"Önemli değil. Bu sefer telefonunu kontrol etmeyi unutma." Sanemi'nin yüz ifadesi tekrar sinirli bir hal aldığında Giyuu gergin bir şekilde gülümsedi ve arabadan uzaklaştı. Arkasını dönüp kapıya ilerlerken arabanın uzaklaşan sesini duymuştu.

Yüzündeki aptal gülümsemeyle kapıyı çalmak için bir hamle yaptı fakat kapı açıldığında eli havada kaldı. Sabito sinirli bir şekilde kendisine bakıyordu. Giyuu yutkundu, işte şimdi başı dertteydi.

Saçlarını son kez düzelttikten sonra aynada kendini inceledi, beyaz tişörtü ve kot ceketiyle fena gözükmüyordu. Aynalı dolabın kapağını açtı ve uzun süredir kullanmadığı parfümlerinden birini birkaç kez sıktı. Hazır olduğunu düşünüyordu, saatini kontrol ettiğinde sekize sadece beş dakika kaldığını gördü. Hızlı adımlarla odasından çıktı ve ayakkabılarını giymek için girişe yöneldi.

"Yuu? Bu sen misin? Tanrım, en son bu kadar özenli giyindiğini ortaokul mezuniyetimizde görmüştüm sanırım." Sabito koltuğun köşesine yayılmıştı, elindeki kola kutusunu ve hamburgerini bırakma gereği durmadan siyah saçlı çocuğa biraz takılma kararı almıştı.

"Çok komiksin koca kafa." Giyuu beyaz ayakkabılarını ayağına geçirirken aşağıdan apartmanın içine kadar ulaşan egzoz sesiyle hızlandı.

"Ah, sevgilin geldi Tomioka-san!" Sabito'ya karşı gözlerini devirdikten sonra kapıyı kapattı ve hızlı adımlarla merdivenlerden indi. Apartmanın bahçesine çıktı, Sanemi arabada onu bekliyordu. Bu gecenin güzel geçmesi için dua ederek arabaya ilerledi ve kapıyı açıp oturdu.

"Selam." Emniyet kemerini bağladıktan sonra yanındaki koltukta oturan çocuğa döndü. Sanemi tenine ve kar beyazı saçlarına tezat siyah bir gömlek giymişti. Gömleğin kollarını dirseğine kadar kıvırmış ve yakasından birkaç düğmeyi açık bırakmıştı, bu sayede boynundaki gümüş zincir kolye açıkça belli oluyordu. Giyuu gömleğin üstündeki koyu gri desenleri inceledikten sonra gözleri göğsünü ve kollarını saran yaraların üzerinde gezinmeye başladı, içinden birkaç kez sakin olması gerektiğini tekrar etmek zorunda kalmıştı.

"Selam Tomioka, iyi görünüyorsun." Giyuu aldığı iltifattan sonra neredeyse boğulacaktı, Sanemi belki de onu bu şekilde öldürmeye çalışıyordu. Kızaran yüzünü gizlemek için saçlarını yüzüne doğru çekti ve gülümsemeye çalıştı.

"Teşekkür ederim. Sen de..." Devamını getiremediği gerginlik dolu cümlesinin ardından arabada tekrar bir sessizlik oluştu ve motorun gürültülü sesi dışında hiçbir şey duyulmamaya başladı.

Şehrin diğer tarafına doğru ilerlerken Giyuu sessizlikten rahatsız olduğunu söyleyemezdi. Göz ucuyla yanında oturan oğlana baktığında onun da son derece rahat olduğunu gördü, bu iyiye işaretti. Ardından gözlerini yola çevirdi ve geçip giden yol çizgilerine bir süre baktı. Normalde hızdan pek hoşlanmazfdı fakat garip bir şekilde Sanemi'nin yanında kendini güvende hissediyordu.

Kısa fakat hızlı bir yolculuğun ardından barlar sokağına giriş yaptıklarında Sanemi yavaşladı, motor sesi yerini barlardan gelen müzik gürültülerine bırakmıştı. İnsanların bakışları arasında yavaşça ilerlediler ve daha az kalabalık sayılabilecek bir noktada durdular. Sanemi arabadan indiğinde Giyuu da onu takip etti, anahtarı valeye teslim ettikten sonra ikisi birlikte aradaki bir sokağa girdiler. Dikkatlice etrafı incelerken az ilerde Rengoku'nun kabarık sarı saçlarını gördü ve ardından da Tengen uzun boyuyla kalabalığın arasında kendini gösterdi.

"Ah, sonunda! Sanemi'nin 50 senelik hurda Nissan'ı yüzünden geç kaldınız değil mi? Hiç gösterişli değil." Tengen konuştuktan sonra kollarını birleştirdi ve yanındaki kızlara havalı bir bakış attı. Kızlar hayranlıkla ona bakıp sessizce kıkırdarken Giyuu donuk yüz ifadesini korumayı seçti. Uzui Tengen, inanılmaz derecede popülerdi ve tam bir güzel kız mıknatısıydı. Kampüste adını bilmeyen tek bir kişi bile olduğunu sanmıyordu, cazibesiyle ve karizmasıyla herkesi büyülemeyi başarmıştı.

"Arabama bir daha laf edersen seni si-"

"Hoşgeldin Tomioka! Uzun zamandır okulda yoktun, iyi misin?" Kyojuro ortamı germemek adına Sanemi'nin sözünü kesip konuyu değiştirmişti. Fakat yine de Giyuu, yanındaki oğlanın yerinde zor durduğunun farkındaydı.

"Kaşına ne oldu Giyuu?" Shinobu'dan beklenmedik bir soru yöneltildiğinde herkes siyah saçlı oğlana doğru döndü.

"Önemli bir şey değil ve iyiyim Rengoku, sağ ol."

"Hayır önemli, bu konuşmamız gereken bir konu. Diğerleri nerde?" Giyuu şaşkınlıkla yanındaki oğlana baktı, Sanemi gayet ciddi gözüküyordu. Giyuu onun ciddi ifadesini takındığında ne kadar yakışıklı göründüğünü düşünmeden edememişti.

"Yukarıdalar, biz de artık çıkabiliriz. Hadi kızlar!" Tengen gülerek yanındaki üç kızı kollarının altına aldı ve arkasını dönüp yürüyerek birkaç adım ötedeki kapıdan içeri girdi. Geriye kalan ekip hep birlikte onları takip etti ve yukarı çıktılar.

Sonunda mekana ulaştıklarında Giyuu gerginlikle etrafı inceledi. Burası bir binanın çatı katıydı. Asansör dairesinin yanındaki ufak yapı bar olarak kullanılıyordu ve insanlar geriye kalan boş alana yerleştirilmiş masalara dağılmış haldeydi. Geniş alanı barın çatısından binanın köşelerine doğru uzatılıp bağlanmış renkli ampuller sağlıyordu. Giyuu alanın ortasındaki büyük masanın başında oturan Mitsuri'yi görebiliyordu. Yanında oturan arkası dönük kişi Obanai olmalıydı, ikisi dışındaki herkes siyah saçlı oğlana yabancı gelen simalardı.

Yukarı beraber çıkan arkadaş grubu sessizce farklı masalara dağılırken Giyuu durdu ve çok da yüksek olmayan müziğin sesi eşliğinde bir süre ne yapacağını düşündü. Kimseyi tanımıyordu ve Shinobu bile birileriyle selamlaşmakla meşguldü. Gözleri karanlık gecede kendini belli eden Sanemi'yi buldu, Tengen ve Rengoku'nun yanında tanımadığı birkaç kişiyle sohbet ediyordu.

Kimseyi rahatsız etmeden sessizce bara yürüdü ve yüksek taburelerden birine oturup kokteyl sipariş etti. Yalnız kalmaktan nefret ediyordu ama yeni insanlarla tanışmak da istemiyordu. Bir süre sonra önüne koyulan kırmızı-mavi renkli içkiyi aldı ve üzerindeki minik şemsiye ile oynamaya başladı. İçeceğinden bir yudum aldıktan sonra yanına birinin oturduğunu fark etti, göz ucuyla yanına oturanın iri cüssesini ve siyah kıyafetlerini görebiliyordu. Aklına gelen ihtimalle kalbine kanıp kafasını yana doğru çevirdi fakat yanılmıştı, tabii ki de Sanemi değildi.

"Selam!" Yanındaki adam parmaklarını koyu sarı saçlarının arasından geçirip flörtöz bir tavır takındı ve ona gülümsedi. Giyuu bu garip yabancı karşısında konuşmamayı seçti ve sadece ufak bir baş selamı verdi. "Mitsuri'nin arkadaşı mısın? Daha önce seni gördüğümü hatırlamıyorum."

"Evet öyleyim ama okula pek uğramıyorum." Giyuu sıkılgan bir tavırla kendisine yöneltilen soruları cevaplıyordu.

"Üstelik bir de bizim okuldasın ha? Tanışmadığımıza inanamıyorum. Bu arada ben Michael ya da sizin tercih ettiğiniz şekilde soyadımı söylemem gerekirse Wilson, transfer öğrenciyim." Giyuu kendisine uzatılan eli soğuk bir yüz ifadesiyle inceledi, bu herif ne kadar çok konuşuyordu böyle? Şimdiden asla susmak bilmeyen yönüyle onu bunaltmayı başarmıştı. Yine de yeni tanıştığı bir yabancıya kabalık etmek istemedi ve elini uzattı.

"Tomioka." Sarışın adam samimi bir şekilde gülümsedi ve Giyuu'nun elini sıktı.

"Bir ismin yok mu Tomioka-san?"

Giyuu, bir süre adamın bitmek tükenmek bilmeyen soruları nedeniyle bunalım geçirmekle meşgul olacaktı. Bu sırada barı gören en uzak masada olayların akışı Giyuu'nun asla tahmin etmeyeceği şekilde ilerliyordu.

Uzui Tengen için her şey normal ilerliyordu. Şakalar yapıp kız arkadaşlarını güldürüyor ve tüm ilgiyi üzerinde toplayıp gösteriş yapıyordu. Rengoku ile muhabbetleri sürdürürken hemen yanında oturan Sanemi'nin giderek sessizleştiğini fark etmişti. Şaşkınlıkla duraksadı ve oğlanın sinirli yüz ifadesine baktı. Sinirli olduğu sıktığı dişlerinden ve pastel tonundaki mor gözlerinin adeta alev alev yanmasından anlaşılıyordu.

Tengen aniden gelişen bu ruh hali değişimini garipsemişti, oğlanın sürekli baktığı tarafa bakışlarını çevirdiğinde Obanai'nin Mitsuri'ye bakan aşk dolu bakışlarını gördü. İkisi tam önlerindeki büyük masada en başta oturuyorlar ve gülüp eğleniyorlardı. Gümüş saçlı oğlan sırıttı ve biraz eğlenmeye karar verdi.

"Uu, minik Sanemi en yakın arkadaşını mı kıskandı? Minnoş Sanemicik seni..." Tengen onun yanaklarını sıkıştırırken Rengoku susmuş ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ardından beyaz saçlı oğlan döndü ve hızlıca Tengen'in kafasına vurdu.

"Siktir git başımdan Uzui!" Tengen onun bu sinirli haline ufak bir kahkaha attığında oğlanın ürkütücü bakışlarına maruz kalmıştı. Yine de umursamadan ona cevap verip biraz daha sinir etmek istemişti ama Sanemi bakışlarını tekrar aynı noktaya çevirdi ve daha sonra hızlıca yerinden fırladı. Yumruklarını sıkmış bir şekilde önlerindeki masaya doğru ilerlerken ne Uzui ne de Rengoku ne olduğunu anlamamıştı.

Gümüş saçlı oğlan ilk defa kızları umursamadan olan biteni izliyordu, Sanemi'nin masanın yanından geçip gitmesiyle ikinci bir şok daha yaşadı. Oturduğu yerde biraz dikleştiğinde masanın hemen arkasındaki barda oturan Tomioka'yı gördü, okulda daha önce gördüğü tiplerden biri yanındaydı ve el sıkışıyorlardı. Sanemi hızlı adımlarla aralarındaki mesafeyi kapatıp ikisinin önünde durduğunda Tengen keyifle arkasına yaslandı ve sırıttı.

"Bak sen şu işe..."

Bu sırada bar taburesinde oturan siyah saçlı oğlan, yanındaki adamın neden hala elini bırakmadığını anlamaya çalışıyordu. Fazla uzayan tokalaşmalarını yarıda kesti ve kollarını ahşap bara yasladı. Bu adamdan kaçmanın yollarını düşünürken omzunda hissettiği elle irkildi ve kafasını yana çevirdi. Bu sefer yanılmıyordu, omzundaki elin sahibi Sanemi'ydi ve giderek ona yaklaşıyordu. Yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı. Kafasını siyah saçlı oğlanın dibine kadar soktu ve ağzını Giyuu'nun kulağına doğru çevirdi.

"Konuşmamız lazım Tomioka." Giyuu düşüp bayılmazsa tabii konuşabilirlerdi, yanakları bir domates gibi kızarmıştı ve heyecandan elleri titriyordu.

"A-Ama..." Heyecanla ne diyeceğini bilemez bir şekilde kalakalmıştı, Sanemi'den yayılan sıcaklığı yüzünün yan tarafında hissedebiliyordu.

"Önemli bir konu." Sanemi cümlesini bitirdikten sonra kafasını geri çekti ve doğruldu, Giyuu rahatlamıştı ama fazlasıyla boşlukta hissediyordu. Derin bir nefes aldı ve serin havanın ciğerlerine dolmasına izin verdi. Tüm gücünü toplayıp bar taburesinden indi fakat o sırada muhabbet ettiği yabancı çocuğu unutmuştu.

"Hey, nereye gidiyorsun Giyuu? Daha yeni tanışıyorduk." Siyah saçlı oğlan kendisine hayretle bakan adamı umursamayıp arkasını döndü ve Sanemi'nin yanına ilerledi.

Onun yanında durduğunda beyaz saçlı oğlan arkasını döndü ve genç adama ters bir bakış attı. Ardından hiçbir şey olmamış gibi son derece normal bir tavırla önüne döndü ve kolunu Giyuu'nun omzuna yerleştirdi. Giyuu bu hamleyi tahmin etmiyordu. Sanemi onu az önce kalktığı masaya yönlendirirken heyecandan kaskatı kesilmişti. Sonunda en köşedeki masaya ulaştıklarında Giyuu bir nebze rahatlayacağını düşünüyordu fakat öyle olmadı. Koltuklara yerleştiklerinde Sanemi'nin eli hala omzundaydı ve bu midesindeki bütün kelebeklerin hareketlenmesine yol açmıştı. 

Tengen'in ona sırıtarak baktığını fark ettiğinde daha fazla kızarmamak için panikle bakışlarını başka bir noktaya çevirdi ve Tanrı'ya yardım için yalvardı, bu gecenin nasıl geçeceğini artık asla tahmin edemiyordu.

~

siyah gömlekli sanemi mi, wait-

🥵❤️‍🔥

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro