2.2
O gece, Edward fazla bitkin düştüğümü anlamış olacak ki, kısa bir yürüyüşün ardından beni eve bırakmış ve gitmişti. O gece uyuyamayacağımı sanıyordum fakat vücudumdaki bitkinliğin üzerine gelen nedensiz rahatlama hissi, kafamı yastığa koyar koymaz uyumamı sağladı. Edward ile bir barış anlaşması imzalamış olmak üzerimdeki en ağır yükten kurtulmama büyük ölçüde yardımcı olmuştu.
Öyle uzun ve derin bir uyku çekmiştim ki, sabah alarmımı bile duymamıştım. Kütüphaneye geç kalmıştım, Jordan da gündüzleri pek uğramıyordu. Aceleyle hazırlanıp evden çıktım, neredeyse koşar adımlarla kütüphaneye vardığımda üç saat kadar gecikmiştim.
Bir umut Jordan'ın gelmesini bekledim, sonuçta gece kütüphanede kalıyor ve sabah olduğunda ben gelmeden çıkmıyordu. Kütüphanenin kapısı açıktı, öylece bırakıp gitmiş olamazdı. Bakışlarımı hızlıca içeride gezdirdim, sonunda Jordan'ı görüp gülümseyecekken yüz ifadesi durmamı sağladı. Gözleriyle işaret ettiği yere baktığımda Bayan Anderson'ı gördüm.
Gördüğüm gibi arkamı dönüp birkaç adımda kapıya ulaşmış olsam da, azar işiteceğimi de biliyordum. Bayan Anderson her zaman bizi yakalardı. Onca zaman kütüphaneye uğramayıp tam da geç kaldığım gün uğramış olması bir yana, kapıdan dışarı adımımı attığım anda bir kedi yavrusu gibi beni tutup geri çekmesi, bizi her daim yakalayacağına somut bir örnekti.
"Mellanie, bir yere mi gidiyorsun hayatım? Ben burada çalışıyorsun sanıyordum, yaklaşık üç saattir bunu sorguluyorum. Bana bir açıklama yapmaya ne dersin?" Birkaç metre uzağımdaki Jordan'ın bile duyacağı kadar sesli bir şekilde yutkundum.
Beni masanın başına getirip sandalyeye oturttuğunda dudaklarımı birbirine bastırıp ellerimi kenetlemekten başka yapabileceğim bir şey yoktu. "Tatlım, işini savsaklıyor musun sen?" Başımı hızla iki yana salladım.
"Eğer sana bir maaş veriyor olsaydım, büyük ihtimalle birazını keserdim. Fakat gönüllü olarak çalışıyorsun ve sana verebileceğim bir ceza yok." Gülümsedi. "Rahatla, küçük kız. Yalnızca biraz tedirgin etmek istedim." Devam etti. "Sana bir teklifim var, reddedersen azar işitebileceğin bir teklif." Jordan'ın gülümsediğini görebiliyordum, bir şeyler karıştırdığını anlamıştım.
"Benimle maaşlı olarak çalışmanı istiyorum, Mellanie. Jordan bana yakın bir zamanda maaşlı bir iş aramaya başlayabileceğini söyledi. Zaten gönüllü olarak çalıştığınızda içim pek rahat değildi, sabahtan akşama dek burada yoruluyorsunuz. Sizin için de benim için de daha iyi olacak." Gülümsedim.
Beklemediğim anlarda, beklemediğim şeyler olmaya devam ediyordu. Bu şeylerin hep iyi şeyler olmasını umdum.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro