Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

0.4

Minik bedenime aldırmadan hızlıca merdivenlerde koştum. Hızlandığımda yüzümde hissettiğim rüzgarı çok seviyordum. "Mellanie! Ayak altında dolaşma, misafirimiz gelecek." Annemin sesine karşılık durdum. Aniden durduğum için yere düşmüştüm, eğilip kalkmama yardım etti.

"Ellie gelecek, ona bir merhaba dedikten sonra odana çıkabilirsin." Başımı olumlu anlamda salladım, Ellie'yi severdim. Annemin en yakın arkadaşıydı, beni her gördüğünde gülümser ve yanaklarımdan öperdi. Yalnızca oğlunu sevmiyordum.

Edward her zaman benimle dalga geçiyor ve beni korkutuyordu.

Sonunda Ellie geldiğinde annemle sarıldılar, ardından eğilip beni kucağına aldı ve sarıldı. "Merhaba Mellanie, nasılsın?" Cevap veremeyeceğimi bildiğinden yanaklarımı öptü. Beni yere indirdiğinde koşarak salona gittim çünkü Ellie'nin ardından Edward'ın geldiğini biliyordum.

Edward benden üç yaş büyüktü, sürekli beni rahatsız ederdi. İşte Ellie'nin en kötü yanı da buydu. O zamanlarda yazı yazmayı bilmediğimden kimseye bundan bahsedemezdim, Ellie de görmezdi. Oğluyla çok iyi anlaştığımızı düşünüyordu.

Annemle koyu bir sohbete daldıklarında koşarak merdivenlere yöneldim. Tam kurtuldum sanıyordum ki, elbisemin çekiştirilmesiyle yere düştüm. "Nereye kaçıyorsun, ufaklık?" Korkutucuydu.

Bağıramayacağımı bildiğinden rahatça beni sürükledi. Yalnızca elinden kurtulmak için çırpınıyordum, ne yapacağımı bilemez bir şekilde çevreme savuruyordum başımı. Nereye gittiğimiz veya ne yaptığı hakkında bir fikrim yoktu. Yürümüyor oluşum canını sıkmış olacak ki beni sırtına attı. Sesim çıkmıyordu nasılsa, annemler bizi duyamazdı.

Bir kez daha bu kusurumdan nefret ettim.

Beni karanlık bir yere sertçe bıraktığında sırtımdaki acıyla yüzümü buruşturdum. Ağlıyordum, gözlerimden dinmek bilmeyen yaşlar akıyordu. Kalbimde filizlenen korku sessizliğimle taçlanıyor, ne yapacağını bilemeyen bedenim hafifçe titriyordu.

Beni bıraktığı yerin kapısını kapattığında son gördüğüm yüzündeki şeytani gülüştü.

Her yer karanlıktı, konuşma yetimin olmayışı yetmiyormuş gibi görme yetimi de kaybetmiştim. Karanlık içime işliyor, kendimi tamamen çaresiz hissettiriyordu. Nefeslerim daralıyordu. Sessizce ağlamaktan başka yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

Yalnızca beş yaşındaydım.

Karanlıktan hiçbir şeyden korkmadığım kadar korkmuştum. İçime işliyordu, korkuyu en somut şekilde ilk kez hissediyordum. Kalbim sıkışıyordu, bağırmayı denedim.

Aslında denediğim şeyin bağırmak olduğundan bile emin değildim. Düştüğüm yerden kalkmaya çalıştım, zemin çok tozluydu. Elbisemin eteği kapıya sıkışmıştı, kalkamadım.

Ve orada o şekilde dururken bilincimi kaybettim. Soğuk ve tozlu zeminde yatan küçük bedenimin en derinine kocaman bir korku yerleşmişti. Oradan hiç çıkmayacak bir korku.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro