Uçak indiği zaman Alaz a babamın ayarladığı eve gideceğimi söyledim ama kabul etmedi ve kendi evine götürdü Barselona sokaklarının Türkiye sokaklarından daha iyi olduğu su götürmez bir gerçekti

Alaz için ideal olan ama normalde süper lüks bi evdi  benim Türkiye'deki evime benziyordu

-Senin ayrı odan da var ama birlikte kalmayı tercih ederim

Dedi ve dudaklarıma buse kondurdu

-Merak etme ayrı bi odaya ihtiyacım olacağını sanmıyorum

Dedim ve karşılık verdim dilini içime itti ve üst kata doğru çıkmaya başladık beni kucağına aldı ama önümüzü göremediğimiz için sırtım sertçe duvara çarptı ve çok canım yandı

-Ahhh

-hay sikeyim özür dilerim

-Sen bişey yapmadın her suçu üstlenmeyi bırak

Dikkatlice yere indirdi ve sırtımı çevirdi ardından üstümdeki cropu yukarı kaldırdı

-Biraz kızarmış ama çok önemli değil

-Tamam o zaman devam edelim

Dedim ve dudaklarına kapanacaktım ki geri çekildi

-Saçmalama sırtın acır

Dedi ve beni elimden tutup mutfağa doğru indirdi

-Ne yemek istersin

-Köfte patates yiyelim bende salata yaparım

-Aferin bana bi dünya iş yükle sen salata yap

Dedi ve buzluktan hazırlanmış kıyma toplarını aldı

-Bi kere benimki en zoru çünkü elinde kırmızıya dönmüş bir bez ile beni acile yetiştirmen an meselesi

-Çok beceriksizsin evde kalacaksın

-Şansına küs 30 yaşına kadar evlenmezsem evleneceğim birisi var

Dedim ve gözleri bana döndü

-Kim o piç

-Burak şirketten yakın arkadaşım hemde 29 yaşında az kaldı evleneceğiz

-İsminden bile puştun önde gideni olduğu belli hem saçma salak konuşma evlenmek ne ye benimle evleneceksin

-Ne alakası var ben çok seviyorum Burak'ı çok iyi birisi

-Kapat şu muhabbeti evde falan kalmayacaksın alacağım seni

Dedi ve patatesleri kesmeye başladı bende marulları bitirip domateslere geçtim

-Alaaaz

-Ne isteyeceksin

-Nerden anladın

-Meslek sırrı hadi söyle ne isteyeceksin

-Ben domates doğrayamıyorum sen doğrasana

-Ver başımın belası ver

Dedi ve domatesleri aldı bende patatesleri aldım ve kolayca kesmeye başladım

-İnce kes Vera

-Ya daha ne kadar ince olabilir çok ince

-Vallahi sen ben olmasam evde kalırsın bunlar ne kızım baş parmağım kadar

-Bişey olmaz yersin

-Sen bence köfteleri tepsiye diz bırak doğrama işlerini

Dedi bende köfteleri dizmeye başladım

-Aralarını aç çok sık olmuşlar birbirine yapışır köfteler

Aralarını açtım ve dizmeye devam ettim bitince nasıl olmuş diye gösterdim

-Tek başarabildiğin bu galiba

Dediğinde omzuna vurdum oda sanki tüy konmuş gibi üfledi ardından köfteleri fırına verdi ve patatesler için yağ çıkardı ve kızartmaya başladı bende iki kaşık yardımıyla salatayı karıştırdım köfteler pişince fırından çıkardı ve tabaklara koydu yemeklerimizi yerken telefonum çaldı Alaz almaya gitti gelince bana uzattı

-Abim aramış

Dedim ve geri aradım ve hoparlöre alıp yemeğime devam ettim

-Alo Vera

-Edendim abi

-Eve geçmemişsin neredesin

-Alazdayım

-Sessiz konuş o piç duyuyor mu

Alaz hayır duymuyor dememi ister gibi işaret etti

-Hayır abi duymuyor söyle

-O kesin eve İspanyol kız atacaktır sen eve dön

-of abi ya bende bişey diyeceksin sandım

-Akşam eve dönecek misin

-Hayır

Dediğimde güldü

-Eve kız çağırma hele hele odama asla

-Bakarız söz veremem

Arkadan Alaz lafa girdi

-Naber lan hırto

-Ulan Vera duymuyor dedin hain kardeş kapat ya

Dedi ve kapattın ikinizde sohbet ederek yemeklerimizi bitirdik...

***

Kısa bölüm neyse öptüm bayyss

500 kelime