Chào các bạn! Vì nhiều lý do từ nay Truyen2U chính thức đổi tên là Truyen247.Pro. Mong các bạn tiếp tục ủng hộ truy cập tên miền mới này nhé! Mãi yêu... ♥

YAKINLAŞMA & TEMAS BÖLÜM: 12

Mick gafil avlanmış gibi yanıtladı. Ne? Olmaz.Adam kulübenin ucunda duran karmakarışık eşyaların içindeki bir şeyin yanma çömelmek üzere çoktan uzaklaşmıştı ama Mick'in cevabı dönüp bir bakış atmasına sebepoldu.Orada dikilip donmayı mı yeğlersin? O kar motorlarını izlerken deli gibi titrediğini hissedebiliyordum. Biraz olsunısındığından şüpheliyim.Böylece bir soru cevap bulmuş oldu: Mick aslında en baştan beri titriyordu ama fark etmemişti. Uyku tulumu hakkındaki diğer sorunun cevabına gelince, çok üşüyordu, çok yorgundu ve aslında başka hiçbir seçeneğin olmadığını dabiliyordu. Sadece, bu havada herhangi bir kıyafetini çıkarmafikrine direniyordu. Özellikle de pantolonunu. Özellikle deonun önünde.Ve özellikle dışarıda onları arayan insanlar olduğu ve bunun her an bulunabilecekleri anlamına geldiğinidüşünerek. Bunun için kesinlikle yarı çıplak olmak istemiyordu.Belki de bu, soyunmak için en doğru zaman değildir. Binlerinin avcı kulübesini tespit etmesi ve bizi bulması ihtimaline karşı, dedi.Birileri bizi bulursa, soyunmaktan daha büyük sorunlarımız olacaktır. Yine de, ne istiyorsan onu yap

Tamam, adam tescilli bir yakışıklıydı. Bu, hiçbir şeyi

değiştirmezdi. O yine de bir hırsızdı, Mick yine de ilk fırsatta onu tutuklayacaktı ve onlar şimdilik hâlâ bu ölümcül saklambaç oyununda beraber sıkışıp kalmışlardı.Düşmanımın düşmanı benim dostumdur. Adamın, şimdilik yetersiz kalan ocak olur da ısıtırsa daha fazla sıcak vursundiye daha önce ısınması için kendisine verdiği montunu tekrar asışını izlerken, bir anda bu özdeyiş geldi aklına. Dünyane garip, ne çapraşık bir yer olmuştu; amcası ve amcasınınyıllardır yakınlık kurduğu adamlarının çoğu düşmanı halinegelirken, onları soyan hırsız, yaşam savaşma dönen bu şeydeonun tek müttefikiydi.Beklenmedik ve davetsiz bir şekilde, en son iki gün önce gördüğü dairesi aklına geldi. Noel için Jenny'ye gitmişti, oyüzden süsleme işleriyle uğraşmamıştı ama yine de tatil tuzakları vardı: Noel kartları, en son yeğenlerinin hediyeleriiçin kullandığı ambalaj kâğıdı ve fiyonklarla dolu bir çanta,küçük yeğeni Kate'in hediyesi olan ve baş köşesine kurulduğu oturma odasındaki şömine rafının önünden her geçildiğinde Ho! Ho! Ho! Mutlu Noeller! diye bağıran, sinir bozucuoyuncak Noel Baba. Bir yatak odası, bir banyo, mutfak, birleştirilmiş oturma ve yemek alanı daire küçüktü ama yalnızyaşadığından,Mick için yeterince büyüktü. Çok fazla mobilya yoktu çünkü gerçekten, ihtiyacı var mıydı ki? Fakat düzenli ve temizdi çünkü o böyle severdi. Eve gitmek istiyorum,diye düşündü Mick, sonra evine dönebilme ümidinin en iyiihtimalle şüpheli olduğu gerçeğiyleyüzleşince göğsünün sıkıştığını hissetti.

Ona katılmak için dönüp sordu adam. Her şey yolunda

mı?Mick öfkeyle işe yaramaz olduklarını anımsayarak hüzünleri bir kenara bıraktı.Yyastık olarak kullanmak iiçin bir şeye iihtiyacımız var, dedi dişleri takırdayarak. Adam bu kez iç çamaşırını çıkarmamıştı ve Mick, hem adamın onun içindeki görüntüsühem de kendisinin haklı çıktığı gerçeği için memnun oldu:Adam adi biri değildi. Adi bir adam, ıslak olduğu bahanesiyleonu çıkarmış olurdu.Başka bir şey var mı? Çabuk ol. Kendi etrafında döndü, tereddüt etti, sonra eğildi, bir şey aldı ve bir kez daha elindetuttuğu her ne ise, onunla birlikte hızla Mick'e doğru yürüdü. Tanrım, sanki buzdolabının içindeyiz.Hhayır, yok, bbence oocak işe yaramıyor.Biraz zaman ver. Isınacaktır. Mick, onun dişlerinin de takırdamaya başladığını anladı, şayet titremekle uğraşıyorolmasaydı, buna gülümserdi. Adamın, açık kalan tek tüfekyuvasını kapatışına, hafif bir dank sesi ve daha yoğun birkaranlığın çökmesi eşlik etti. Derken tulumu açtı ve uzunbacaklarını içeri, Mick'in yanma uzattı. Mick, ona yeterliboşluk sağlamak amacıyla tostoparlak olmuş vücudunu isteksizce açarken, adamın tamamen içeri girmeden önce silahını kolayca ulaşabileceği bir yere, uyku tulumunun yanındaki zemine yerleştirdiğini fark etti.Tamam, bazı yönlerden benziyorlardı.Öteye git, dedi adam. Mick'e değip geçen vücudunun sıcaklığı o kadar iyi gelmişti ki, Mick ona dönük sırtını tıpkı bir kedi gibi kabarttı. Onun, bütün zayıflığına rağmen iribir

adam olduğunu bir kez daha hatırladı, sağlam ve

kaslıydı;vücudu esneyerek uyku tulumundaki boş alanın neredeysetamamını doldurdu.Yyer yyok.Daha söylerken bile, güneşe dönen bir çiçek gibi içgüdüsel olarak ona doğru döndü ve ileri atılıp göğüsgöğüse, uyluk uyluğa sarılarak yer açtı. Adamın kolları Mick'i kendine doğru yaklaştırarak sarmalıyor; kalçası kısmen üstte, Mick'iiçine doğru çekiyordu. Her iki taraf da tatmin olacak şekilde yerleşmeden önce, Mick ona (sıcacık) ekmeğin üstündekifıstıkezmesi gibi yakındı.Kapının önüne bir şey koymalıydık. Bunu ancak akıl edebildiği için, homurdanarak söyledi Mick. Birbirlerine bakacak şekilde yan yatıyorlardı; adamın başı yastık gibi kullanmak için getirdiği, dürülmüş haldeki kalan kuru giysilerinüzerindeydi ve Mick'in başı da onun sert kaslı kollarındanbirinin üzerine uzanmış, çenesinin altına sokulmuştu. Yanağı adamın göğsüne yaslanmıştı. Kokusu çarpıcı ve rahatlatıcıydı. Mick bunun tanıdık bir şey olduğunu keşfetti vebasitçe erkek diye sınıflandırdı. Cildi pürüzsüz; göğsü sadeceilgi çekecek ölçüde ipeksi tüyleriyle geniş ve sağlamdı. Vücutısısı, Mick'in şimdiye kadar hissettiği en harika şeydi. Sankikendini içten ısıtan bir fırına sahipmiş gibi, tüm bedenindenyayılıyordu. Sarsıntılar biraz hafiflese de hâlâ ürpererek bedenini sıkıca bastırdı Mick. Yerine getirilmesi gereken bir görev olduğunu bilmesine rağmen, kapının üzerine bir şeyleryığmak için kendini bundan uzaklaştırmak niyetinde değildi.

Ayaklarımız kapının üzerinde. Ayrıca benim uy

kum hafiftir. Ben işitmeden kimse buraya giremez.Her neyse, doğruca zemine de ateş edebilirler. Bu moral bozucu düşünce bir anda gelmişti aklına. Tek iyi yanı, ikisinin de kapıyı sıkıştırmak için onları saran ve ağır ağır oluşturdukları bu sıcak kozayı bozmak zorunda olmadığı anlamınagelmesiydi. Adamın daha önce söylediği gibi, her zaman birumut ışığı vardı.Adam güldü. Tipik bir moral kaynağısın, değil mi? Bahse girerim bütün arkadaşların böyle körkütük bir iyimser olduğun için seninle alay ediyordur.İyimserler, kapılarını çalan yabancılara kollarını açan ve sonra onların seri katil olduğunu öğrenince şaşıranlardır.Bu asla sen olamazsın.Hayır.İşte, polislerin huyu bu; insanlardan hep en kötüsünü bekliyorlar.Kişisel tecrübelerine dayanarak konuşuyorsun, değil mi?Biraz, diye itiraf etti.Adam yerini biraz değiştirdi ve Mick onun uyluklarının kaba, kıllı ve kaslıbacaklarına sürtündüğünü açıkça farketti. Elini Mick'in sırtına koymuştu: geniş avucu, uzun parmakları olan büyük bir el. Sıcaklığı askılı tişörtünün üzerinden hissedilebiliyordu. Kendisi de kolunu adamın belinedolamıştı ve eli iç çamaşırının bel bandının hemen üzerindeduruyordu. Cildinin sıcak kayganlığının altında, kasları kayagibi sertti. Bir parça yumuşaklıktan eser yoktu.

Göğüsleri göğsüne sürtünüp, ipeksi külotu onun daha

dayanıklı iç çamaşırıyla biraz fazla yakınlaşırken dahi, adamın kim olduğunu sabırla aklında tutmak için sordu. Sabıkanne kadar kabarık? Oldukça fazla yakınlaşmışlardı kasıklarıresmen iç içe geçmiş haldeydi. Adamın paketi olduğu gibiortadaydı, ereksiyon ya da başka bir şey yoktu ama kesinlikleoradaydı. Mick tam da onu tespit ettiği anda, alt taraflarında,cinsel kimya diye bir şeyin var olduğunu yakıcı bir şekildefark etmesine neden olan o elektriksel ürpertilerden biriniyaşadı. Saf biyoloji, elbette: İyi vücutlu yarı çıplak erkekleuyarılmış yarı çıplak kadının sıkıca kenetlenmesi, eşittir ürperti. İşler fazla samimi olmadan Mick müspet adımlar atmalıydı. Öyle de yaptı, diğer tarafa dönerek adamı bıraktı. Buhareket, uyku tulumunun yakın sınırları nedeniyle beklenmedik biçimde zahmetli bir hal aldı.Şaşırtıcı derecede az. Ne kadar zamandır polissin?Arkasını dönmenin belli bir faydası olmamıştı. Elleri artık adama dokunmak yerine kendi göğüslerinin arasına sokulmuştu. Yüzü artık onun göğsünde değildi ve ürperen bölgesi tehlikeden uzaktaydı ama bu değiştokuş sebebiyleşimdi de kalçası adamın kasık kısmına doğru kıvrılmışken,adamın kolu hâlâ ağır biçimde belinin üzerindeydi. Eli, dahaönce olduğu gibi varlığı yadsınamaz biçimde kamının alttarafına sarılmıştı. Sorun şuydu ki, ne yaparsa yapsın, ondanuzaklaşmanın yolu yoktu: Uyku tulumu fazla küçüktü. Sırtıdönükken bile, adam iri, sıcak, yapılıydı ve tam orada, Mick'iadeta bir sosisli sandviç gibi sarıyordu. Şüphesiz ki erkeksi.Ne yazık ki seksi. Kaçmak imkânsızdı.

Fırtınanın amansız

sesine rağmen, Mick onun nefes alıp

verişinin sabit ritminiduyabiliyordu.Dört yıl, diye yanıtladı.Adam, Mick'in saçlarını düzeltmek için elini karnından çekti. Mick saç tellerinin onun yüzünü gıdıkladığını tahminetti.Trafik polisi?Müfettiş. Nitelikli Suçlar. Terfi ettiği için gurur duyuyordu ama sesini heyecandan uzak tutmayı başardı.Eyvah. Hapı yuttum.O şaka yapıyor olabilirdi ama Mick ciddiydi. Aynen öyle. Fazlasıyla yuttun.Uyardığınız için teşekkürler Memur Hanım.Rica ederim.Eli, göbek deliğinin hemen altında durana kadar Mick'in karnının üzerinde kaydı. Hareket etmedi, hiçbir şekilde okşamaya çalışmadı ve askılı tişörtünün ince pamuk dokusu,tenlerinin birbirine değmesine engel olsa da Mick hâlâ ciddibir şekilde onun varlığının farkındaydı. Tıpkı kendi uyluklarına yaslanan uzun ve güçlü uylukların, omuzlarının üzerine kıvrılan geniş omuzların ve sırtını kucaklayan geniş erkekgöğsünün sağlamlığının farkında olduğu gibi.Bir an ikisi de hiç hareket etmedikten sonra, Muıhtemelen evli değilsindir, değil mi? diye sordu adam. Mick, adamın nefesinin, saçlarını karıştırdığını hissedebiliyordu.Hayır, değilim.Sadece bu, randevusuz yılbaşı gecesini açıklar diye düşünmüştüm. Evli, eşi çalışmak zorunda olan... Bildiğin mevzular: Balayı biter, heyecan gider.Tanrım, evlilik konusunda bile aynı şekilde düşünüyorlardı. Büyük olasılıkla ailesi o küçükken ayrılmış olmalıydı. Ya da belki evlenmiş ve boşanmıştı. Yı da...Peki sen evli misin? diye sordu.Adam gülmekle homurdanmak arası bir ses çıkardı. Hayatımın gidişatı iki çocuk ve banliyöde bir ev değil.Bunu hayır olarak kabul ediyorum.Adam tekrar yer değiştirirken eli birkaçsantim kadar aşağı kaydı. Artık kısmen Mick'in askılı tişörtünün eteğine ve kısmen külotunun üst kısmında tişörtün gizlemiş olduğu çıplak karın bölgesine dayandı. Yine, eli ağır ve sıcaktı, hareketetmiyordu, hiçbir uygunsuz hamle yoktu. Fakat ciltlerinintemas ettiği yer, her ne kadar az olsa da, Mick'in dikkatinianiden oraya odakladı.Aynen öyle, hayır, dedi adam.Mick, bu kadar samimi bir şekilde birbirlerine dolanmış olmalarının mecburiyetten başka bir sebebi olmadığını hatırlattı kendine. Başka bir şey olduğu yoktu. Ayrıca, yirmi dörtsaat öncesine kadar, Nate'e âşık olduğunu düşünüyordu. Ancak yine de, bu adamın gözüne gerçekten de bir erkek, çokçekici bir erkek olarak görünmeye başladığını düşünmesineengel olamadı.Sevindim.Ya?Gelecek on küsur yılını parmaklıklar ardında geçirme ihtimaline karşı, bir aile babası olduğunu düşünmek istemem.Küçük tatlı kafanı benim için yorma. Asıl senin durumun ne?Birisi olmalı. Yoksa bekarlık yemini gibi bir şey miettin?Bir erkek arkadaşım vardı. Ayrıldık. Yakın zamanda. Hâlâ 'yastığına sarılmış ağlıyorum' evresindesin, ha?Canın cehenneme.Bu bir cevapsa, evet olmalı, dedi.Aslında var ya, seni hapse tıkmak için hayli sabırsızlanmaya başlıyorum.Hey, kızgın olduğun kişi ben değilim. Ben bir şey yapmadım.Her nasılsa tişörtü öyle bir sıyrılmıştı ki, adamın eli sadece çıplak tenine değer olmuştu. Sanki oraya aitmiş gibi, göbekdeliğiyle külotunun bel bandı arasında duruyordu. Parmaklarının etli kısımları hafif pürüzlü, avuç içi geniş ve sertti, cildi ise sadece çok sıcaktı. Sinir bozucu olan, adamın elini oradahissetmenin bir şekilde hoşuna gitmesiydi. Ayrıca onu iterseya da yerinden oynatmak için hareket ederse, adam nedenininet biçimde kestirebilirdi.Hayatımı tamamen mahvetmek dışında mı yani?O konuyu kapatmıştık. Bu konuda tartışmaya devam etmek istemiyorsan, aynı fikirde olmamayı kabullenmemizgerekecek sanırım.Böyle bir şeye razı olamam. Yasaları sen çiğnedin. Ben değil.Hem bu konuda tartışmak boşa nefes tüketmek olduğundan hem de belinin aşağısında olan biten onu gerçekten deli etmeye başladığından, Mick yanıt olarak bezgin bir ses çıkardı. Ürperti geri dönmüştü ama eskisinden daha güçlü vedaha ısrarcı olarak. Asıl sorun, adamın elini,külotunun içinekaydırmasıyla ilgili kısa, istenmedik fanteziler görmeye başlamasıydı. Adamın tek yapması gereken, birkaç santim aşağıinmekti ve sonra parmakları lastiğin altına kayabilirdi. Büyükve sıcak eli, ipeksi kumaşın içinde onu tamamen sarana kadardaha da aşağı kayabilir, sonra bacaklarının arasına derinlemesine dalabilirdi...Mick, içinde bir yerlerde sıcaklığın yayılmaya başladığını hissetti.Tanrım, ucuz bir kadın mıydı neydi?Mick o kışkırtıcı ele uzanıp adamı bileklerinden kavradı.

Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro