TESLİM OLMA BÖLÜM:17
Jason, Mick'in boğazını sıkmak istedi. Son on beş dakikayı geri sarmayı ve onu ağaca kelepçelenmiş halde bırakmayı istedi. Hatta daha da geriye, soyguna gitmeyi, onu Marino'nun kasasına tıkmayı ve tek başına kaçmak için şansını denemeyi istedi.O polis aracının arka koltuğunda, elleri utanç verici biçimde arkadan kelepçelenmiş halde otururken ve yakın geleceği pek de parlak görünmezken, açık kapıdan
yaratıyordu. Güneş artık tam
olarak doğuyor ve harikulade turuncu bir ışık gökyüzünüdoğuya doğru kaplıyordu. Arka pencereden dışarıya bir bakışla Jason kar motorlarının arkalarında olduklarını gördü.Yol ile orman arasındaki patikadan tek sıra halinde vınlayarakgeçiyorlardı. Kendinden geçmiş Mick ile birlikte, altı tanesilahlı adamın gözetiminde olan Jason, olasılıkları beğenmedi. Kaçış şansı her geçen saniye daha da uzaklaşıyor gibiydi.Friedman birkaç kilometre ötede bir yerlerde durmayı planlamıyorsa, Jason'ın hesaplarına göre kısa süre sonra kar motorlarından kurtulacaklardı. Araçlar ormandan öteye arkalarından gelemezdi.Kelepçelerden bir kurtulabilse...Jason, olur da içlerinden biri paranın cazibesine özellikle kapılır umuduyla, 'Yarım milyon, dedi adamlara. Tel bariyer, iki polisin de öylece dönüp ona ve Mick'e ateş edemeyeceği anlamına geliyordu kurşunun sekmesi, çok uç bir ihtimaldi, Jason bu yüzden Friedman'ın daha önceki tehdidiyleilgili hiç endişe duymuyordu. Eğer birinin veya ikisinin deparayla ilgilenmesini sağlayabilirse, belki aralarında küçükbir sürtüşme başlatabilir ya da başka bir açıdan baskı uygulamak için kullanabilirdi. Belki de, sadece bir ihtimal, arabayıdurdurmalarını ve arka kapıyı açmalarını sağlardı. İzi sürülemez banknotlar halinde.Yarım milyon dolar. Friedman'ın ortağı çantaya bakarken sesinde merakla karışık hafif bir dehşet var gibiydi.Friedman kaşlarını çatıp dikiz aynasından Jason'a bakarak, Sana çeneni kapamanı söylemiştim, diye hırladı.Söylemen yeter, onu şok tabancasıyla vururum. Belki o da kadın gibi sağa sola devrilir, dedi ortağı.
Şok tabancası. Mick adına ani bir öfke patlaması
duymakla beraber, Jason içinin hızla ferahladığını hissetti.Mick bir şok tabancasıyla vurulmuşsa, kalıcı bir hasara uğramazdı. İlkşok vahşice olabiliyordu ve voltaj ondan daha iri birisine göreayarlanmış olmalıydı çünkü Mick hâlâ bilinçsizdi, hâlâ Jason'a doğru yığılmış haldeydi, ancak kısa sürede düzelme veiyiolma ihtimali yüzde yüz gibiydi. En azından adamlar onuöldürene kadar iyi olacak diye düşüncesini değiştirdi Jasonhuzursuzca. Ve işlerin o noktaya gittiğine neredeyse emindi.Belli ki birisi önce Mick'in söyleyeceklerini duymak istemişti. Muhtemelen, Marino ile olan bağlan göz önüne alındığında, yaşamasına izin dahi verilebilirdi. Ama Jason öyle olacağını sanmıyordu. Mick konuşursa, Marino'nun kaybedeceğiçok fazla şey vardı. Ve eğer Marino, Mick'i birazcık tanıyorsa,onun konuşacağını biliyor olmalıydı.Mick'in birden çok cinayet hakkında sessiz kalmasına imkân yoktu. Hoşuna gittiğinden değil, korktuğundan da değil. Mick görevine fazlabağlıydı ve çok zekiydi.Ancak Friedman, Mick'e elektrik şoku verdiyse ve ortağı da Jason'ı silahla vurmak yerine şok tabancasıyla tehdit ediyorsa, bu önemli bir bilgiydi. Hangi tehditlerde bulunursabulunsunlar, bu adamlar tarafından öldürülmeyeceklerdiçünkü besin zincirinin üst sıralarında bulunan biri, onlarıcanlı istiyordu.Jason oyunu Marino'dan yana kullandı.Kapa çeneni Cari. Friedman yine aynadan Jason'a baktı. Aynı anda Jason, ormanı ve kar motorlarını geride bırakmakta olduklarını anladı. Mick'in bahsettiği benzin
istasyonu tam
önlerinde soldaydı ve onun ötesinde de otoyola giriş vardı.Şok tabancasını unutabilirsin, pislik. Beyninin dağılmasınıistemiyorsan, sadece orada otur ve sessiz ol.Mick hafif bir soluk verdi ve havayı içine çekti. Belli belirsiz çıkardığı tıkanma sesleri, Jason'ın dikkatini dağıttı. Jason, Mick'i izlerken bir yandan da ön koltuktaki pislik heriflere fark ettirmeden baş belası kelepçeleri açma çalışmalarınısürdürmenin en iyi yolunu hesap etmekle meşguldü. Bir anönce halletmeliydi çünkü oyunun sonu yaklaşıyordu; bunaadı gibi emindi. Mick'e gelince, birbiri ardına derin nefesalırken dudakları aralandı, kirpikleri titredi. Yüzüne birazcıkrenk gelmişti. Uyanıyor, diye düşündü Jason. Mick'in, kendisine nasıl ihanet ettiğini düşününce, onu olacaklardan korumak için duyduğu ani istek, aptallığın daniskasıydı. Amakahretsin ki, her şeyerağmen Jason böyle hissediyordu.Bunun gibi iki çanta daha olduğunu duydum. Bu bir buçuk milyon dolar eder Ben, dedi Cari sakin bir sesle.Unut gitsin salak. O paranın bir kuruşunu bile istemeyiz. Ona dokunursak, ölüm fermanımızı imzalamış gibi oluruz. Bay Marino'ya bulaşmak istemezsin.Araç benzin istasyonunu son sürat geçti pek açıkmış gibi durmayan bir Texaco1istasyonuve rampadan aşağı otoyoladoğru gazladı. Trafik hafifti, sadece birkaç tır tıngır mıngırilerliyordu ve bu pek de şaşırtıcı değildi. Neticede bugün yılbaşıydı.Evet, tamam, biliyorum. Carl'ın morali bozulmuş gibiydi. Ama bu kesinlikle bazı borçlan öderdi.Hepimizin borcu var.
Belki bir anlaşma yapabiliriz, dedi Jason. Mick'in
küçük, düzensiz hareketlerinin oldukça farkındaydı ve biliyordu kibu hareketler, onun bilinçsizliğin derinliklerinden tekrar yüzeye çıkmakta olduğunu ifade ediyordu. Mick'in omuzlarısarsıldı, çenesi yukarı kalktı, bacakları seğirdi. Diğer çantaların nerede olduğunu söyleyeceğim ve siz de benim gitmemeizin vereceksiniz.Mick'i kasıtlı olarak bu denklemin dışında bırakmıştı çünkü Mick için Friedman'a meydan okuyarak yapmış olduğu hatayı tekrar etmek istemiyordu. Mick onu ele verdiğindepolislerin gördüğü şey, bir hırsızı tutuklayan başka bir polisolmuştu. Ne pahasına olursa olsun, ikisi onların gözündedüşmanlardı. Onları esir alan bu adamlar, ikisinin birliktegeçirdikleri saatler boyunca aralarında ne kadar güçlü bir bağoluştuğunu anlayacak olsalardı, daha temkinli davranırlardı.Ayrıca ellerine kendi çıkarları için kullanabilecekleri bir silah geçmiş olurdu; başına silah dayayıp Mick'i öldürmekletehdit etmek gibi. Tabii Jason da diğer iki çantanın yeriylebirlikte öğrenmek istedikleri başka ne varsa bal gibi söylemekdurumunda kalırdı. Muhtemelen,yaptığı ya da söylediği hiçbir şey sonunda fark etmeyecekti, çünkü önde oturan pislikler ona ne söz verirse versin, bir kaçış yolu bulamadığı süreceJason ve belki Mick deöldürülecekti.Yakınlarda mı? Çantalar? Cari net bir ilgiyle dönüp ona bakarkenFriedman dikiz aynasından baktı ve öfkeyle patladı: O çantaların nerede olduğunu birilerine söyleyeceksin,orası kesin ama bu biz olmayacağız. Ortağına dönüp ekledi.Yapacağımız tek şey, bu kafasızları söz verdiğimiz gibi teslimetmek. Sonra kendi yolumuza
gideceğiz. Bizi ilgilendirmeyen şeylerden uzak duracağız ve
uzun bir hayat süreceğiz.Biliyorum, ama bunun ne zararı olaBeyaz bir kamyonetin hızla yanlarından geçip burnunu önlerindeki şeride kırmasıyla, Carl'ın sesi kesildi. Aniden alakasız bir şarkınınçalması Jimmy Buffett'tan MargaritavilleJason'ı kısa bir süreliğine şaşırttı fakat sonra, Friedman söverek cebinden birtelefon çıkarınca bunun telefon melodisi olduğunu anladı.Selam, diye cevapladı Friedman telefonu. Sesindeki tedbir dolu tını,telefonun diğer ucundaki kişinin onu gerdiğini belli ediyordu. Friedman bir süre dinledikten sonrakonuştu. Doğru. Evet, kadın da bizimle. Evet.İki polis de Friedman'ın konuşmasına odaklanmışken Jason gizlice kelepçelerle ilgili çalışmasına geri döndü. Zamanın daraldığını biliyordu. Tel tokayı başparmağıyla işaret parmağının arasında çevirdi ve nihayet!tokanm, iç mandala değdiğini hissetti. Bu şekilde, bir veya iki kere akıllıca yanadoğru bastırmak işini görürdü ama fazla coşkulu bir hareket yapmaktan korkuyordu. Ön taraftakiler, Jason'm henüzamacına ulaşamadan ne yapmaya çalıştığına dair en ufak birkuşku duyarlarsa, her şey sona ererdi.Sabır, diye uyardı kendi kendini. Fakat hayatında ilk kez bu kadar diken üstündeydi. Daha önceden öğrendiği üzere,parmakları bir tel toka için gerektiği gibi hassas olamayacakkadar büyüktü. Yine de lanet şeyin bitmek üzere olduğunusöyleyebilirdi ve ikisinin sadece tek bir şansı olacaktı.Friedman, Oldu bil, dedi ve telefonu kapattı.Ne oldu? diye sordu Cari.
Şuradakiler onlar. Friedman başıyla kamyonete doğru
işaret etti. Onları takip edeceğiz.Nereye?Ne bileyim ben?Sana söylemediler mi?Benden ne istiyorsun? Onları takip etmemi söylediler. Ben de takip ediyorum.Jason kamyonetin ileride sağ şeride geçtiğini gördü. Polis aracı da aynısını yaptı. Anladığı kadarıyla, adamlar arabayı kenara çekip diğer iki çantanın nerede olduğunu öğrenmekiçin onu zorla indirmeyi denemeyeceklerdi. Kamyonetin ortaya çıkışı bu olasılığı ortadan kaldırmıştı. Artık Marino'nunadamları görev başındaydı. Aşağı yukarı on beş dakika sonra,şehrin hâlâ oldukça dışında, iki araç da yavaşlayıp çıkış yolundan Jason'ın gördüğü kadarıyla eski bir sanayi bölgesinegirdiler. Fabrikalar, depolar ve çeşit çeşit yorgun görünümlüiş hanları her tarafa yayılmışlardı. Uzakta, gölün çelik gibiparıltısına karşı, akça bir duman bulutu aydınlanan gökyüzüne yükselmek üzere fabrika bacasından püskürüyordu.Bu, Marino gibi gangsterlerin pis işleri için kullandıkları türden bir sahneydi.Sakin ol.Jason, temel olarak Carl'ın Marino'dan herhangi bir şey çalmayı düşünebilecek kadar aptal olup olmadığı konusundabir tartışmayı içeren ön koltuktaki konuşmayı duymazdangeldi ve dikkatli bir şekilde tel tokayı kurcaladı. Gözucuyla,Mick'in kirpiklerinin titreştiğini yakaladı ve ona baktığındagözlerinin açık olduğunu fark etti. Mick kafasını
kaldırdı
ve bakışları buluştu. Jason, onun neler olduğunu anlayacakkadar ayık olduğundan emin değildi, ama kendisini anımsadığına kesinlikle emindi. Altın sarısı ve yeşil hareli gözleri,kahverengiela renginde; uzun, kadınsı siyah kirpikleriylebirlikte, kocaman ve şaşkın bir halde, muhteşem, çarpıcı,oyunbozan bir güzellikteydiler. Gözlerine, narin kemikli yüzüne, geniş ve nemli ağzına, kestanerengi gür saçlarına baktığında; cildinin ipeksi dokusunu ve bir bale dansçısınınkigibi esnek bedeninin çevik sağlamlığını bir anlığına hatırladığında Jason o kadar güçlü bir sıcaklığın yayıldığını hissettiki vücudu tepki gösterdi. İşte o zaman kabullenmek zorundakaldı: Mick aslında kim olursa olsun veya ona ne kadar soğukkanlı bir şekilde ihanet etmiş olursa olsun, Jason'ı baştançıkarıyordu. Aralarındaki cinsel kimya o kadar etkiliydi ki, bukoşullar altında bile kanının alev alev yandığını hissediyordu.Görünüşegöre yine aynı taraftayız bebeğim, dedi sessizce. Ama bu kez, sadece Mick'in işine geldiği sürece bir ekip olduklarını unutmayacaktı.Yine de, şu an için ilk sıradaki görev, ikisinin de hayatta kalmasını sağlayacak bir yol bulmak olmalıydı. Gözlerini Mick'ten uzaklaştırıp gücünü yeniden kelepçelere odakladı.Kilidi açmaya çok ama çok yaklaşmıştı. Tek ihtiyacı, birkaç dakika yalnız kalmaktı.Derken, polis aracı sert biçimde sola döndü ve Jason başını kaldırdığı gibi önlerindeki kamyoneti bir depolama sahasına ve oradan da bir depoya giden iki buçuk metre uzunluğundaki tel örgü çitin açık kapısından hızla geçerken
buldu. Polis aracı onu takip etti, karla kaplanmış patikada
titreyipsarsılarak kamyonetin izinden depoya doğru sürdü.Lambalar yanıyordu, tepedeki floresanlar, büyük ve derin mekânın köşelerini yoğun gölgeler içinde bırakan solgun vekesintili bir ışık yayıyordu. Kamyonet durdu ve içinden ikiadam çıktı. Kısa bir an sonra, polis aracı da kamyonetin yanına gelip frenlendi.Friedman aracı park etti, motoru kapattı ve dikiz aynasından Jason'a baktı.Eğlence zamanı, seni ahmak, dedi. Sonra Cari ile birlikte kapıları çarparak arabadan indiler.Mick. Tel tokayı kesinlikle kelepçenin iç mandalı olduğunu bildiği metal dile doğru bastırırken Mick'e çaresiz bir bakış attı. Mick'in gözleri tekrar kapandı, bedeni gevşedive yine baygınlık geçirdiğine dair bütün belirtileri gösterdi.Kahretsin, Mick, uyan. Bu...Cümlesini bitiremeden yanındaki kapı sarsılarak açıldı. Hiçbir sonuç almaksızın tel tokayı bir kez daha dile bastırıpaynı anda Friedman'ın sırıtan yüzüne bakarken, çok geç, diyedüşündü Jason. Tam Carl'ın da Friedman'ın hemen arkasında dikildiğini ve Friedman'ın elinde bir şey tuttuğunu farketmişti ki, Mick'in tarafındaki kapı da aniden açıldı.Jason otomatik olarak dönüp o tarafa baktı ve o sırada dosdoğru katır tepmiş gibi bir hisle göğsünden vuruldu. Ancak nefesi kesilip kasları kasılmaya başlamıştı ki şok tabancasıylavurulduğunu anladı.
Bạn đang đọc truyện trên: Truyen247.Pro